Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Diyarbakır’daki Behram Paşa Camisi’nde iki merdiven bulundu

Yayımlandı

üzerinde

Diyarbakır'daki Behram Paşa Camisi'nde iki merdiven bulundu

Diyarbakır’da Mimar Sinan’ın eseri 453 yıllık tarihi Behram Paşa Camisi’nde yürütülen restorasyon çalışmaları sırasında tuğladan yapılma iki merdiven tespit edildi.

Pazarcık ve Elbistan merkezli 6 Şubat 2023’teki 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından merkez Sur ilçesinde bulunan klasik Osmanlı dönemine ait Mimar Sinan‘ın eseri Behram Paşa Camisi‘nde az hasar oluştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyeti ve korumasındaki camide, 2023 mayıs ayında başlatılan restorasyon Bilim Kurulu nezaretinde devam ediyor. Bu kapsamda yapılan raspa çalışmalarında caminin doğu ve batı kısmında özgün yapıya uymayan duvar örgüsü tespit edildi. Duvarda yapılan söküm çalışmasının ardından tuğladan yapılma dama çıkan ve dam çıkışı kurşunla kaplı biri 11, diğeri 13 basamaklı iki merdiven bulundu.Dicle Üniversitesi (DÜ) Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neslihan Dalkılıç, caminin 1564-1572 yılları arasında inşa edilen klasik Osmanlı dönemi camilerinin en görkemli örneklerinden biri olduğunu söyledi. Caminin, bölgedeki 16. yüzyıl camileri arasında da yapım teknikleri, işçiliği, malzeme kullanımı ve tasarımıyla ön plana çıktığını anlatan Dalkılıç, restorasyonun Gazi ve Dicle üniversitelerinden profesörlerin yer aldığı “Bilim Kurulu” üyelerinin gözetiminde yürütüldüğünü söyledi. Dalkılıç, bütün çalışmaların hassas bir şekilde yapıldığını vurguladı.

“CAMİ YAPISAL OLARAK ÇOK İYİ DURUMDA”

Dalkılıç, daha önce caminin proje çalışmalarının yapıldığını ancak ilk defa günümüz teknolojisiyle lazer tarama sistemleri kullanılarak yeni projeler üretildiğini dile getirerek, bu kapsamda rölöve çizimlerinin yapıldığını, restütisyon ve restorasyon projelerinin hazırlandığını aktardı. Yapılan çalışmanın tüm dünyada yapılan çağdaş restorasyon teknikleriyle aynı olduğuna dikkati çeken Dalkılıç, şöyle konuştu: “Deprem sonrası birçok camide çalışma yaptık. Camilerin birçoğunda ciddi hasarlar var. Bu camide de deprem hasarlarını daha iyi anlamak için kapsamlı temizlik ve sıva raspası yapıldı. Birçok camide sıva raspası sonrası çok ciddi, kılcal ve daha kapsamlı yapısal çatlaklara rastladık ama bu camide ciddi bir sorunla karşılaşmadık. Cami mükemmel bir yapım tekniği ile yapılmış ve yapısal olarak çok iyi durumda.”

RESTORASYONDAN SONRA MERDİVENLER HALKA AÇILACAK

Camide ilk defa kapsamlı restorasyon çalışması yapıldığı için yeni verilere ulaştıklarını bildiren Dalkılıç, şöyle devam etti: “Sıva raspası sonrasında caminin doğu ve batı taraflarında tonozun üst kısmında özgün dokuyla uyumsuz bir duvar örgüsü tespit ettik. Duvarın özgün dokuya uymayan tuğla örgüsünden o bölümün daha sonra kapatıldığını anladık. Bu bölümü özenle söktürdük ve tuğladan yapılmış, çatıya çıkan biri 11, diğeri ise 13 basamaklı iki merdivenle karşılaştık. Merdivenler tuğladan inşa edilmiş. Bu anlamda da ilginç çünkü tuğla malzeme aşınmaya karşı dayanıksızdır, bazalt veya kireç taşı gibi değildir ama günümüze kadar neredeyse sapasağlam kalmış. Bu merdivenlerin ilginç olan özelliği bugüne kadar hiçbir kaynakta tespit edilmemiş olması. Camiyle ilgili bütün eski kaynak ve çizimleri taradık ama hiçbir yerde bu merdivenlerle ilgili herhangi bir bilgiye ulaşamadık. Bunlar bizim için güzel ve heyecan verici bulgular. Bugüne kadar belgelenmemiş olması ve bilinmemesi camideki çalışmalara yeni bir soluk kattı.”

Merdivenlerin bulunmasından sonra restorasyon projesinin tekrar gözden geçirilip revize edildiğini bildiren Dalkılıç, hazırlanan projenin tekrar Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna sunulduğunu belirtti. Kurul tarafından onaylanan proje kapsamında merdivenlerde restorasyon çalışmalarına başlanacağını aktaran Dalkılıç, “Uygun görülen bölümlerde tuğla malzemede sağlamlaştırma çalışmamız olacak. Sağlamlaştırma çalışmasının ardından burası vatandaşların gelip görebileceği bir şekilde açık hale getirilecek” ifadelerini kullandı.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Araştırma: Gençler, sağlık tavsiyelerini TikTok’tan alıyor

Yayımlandı

üzerinde

Araştırma: Gençler, sağlık tavsiyelerini TikTok'tan alıyor

Yeni bir araştırma, ergenlik çağındaki gençlerin, sağlık sorunlarına dair cevapları sosyal medyada aradığını ortaya koydu.

The Mirror’da yayınlanan araştırmaya göre, genç kızların neredeyse üçte biri, sağlıkla ilgili konularda Google veya TikTok gibi platformlara yöneliyor.
Luna isimli uygulamanın yaptığı araştırmada, 2 bin 500 genç katılımcıdan yüzde 31’inin sağlık konularında ilk olarak internete başvurduğu belirlendi. Buna karşın yalnızca yüzde 27’si sağlıkla ilgili konularda ebeveynlerine ya da vasilerine danışıyor.
Araştırma, gençlerin internete yönelmesindeki en büyük etkenlerin başında utanma ve mahcubiyet duygusunun geldiğini gösterdi. Katılımcıların yüzde 19’u, ebeveynlerinden çekindikleri için doktora gitmekten kaçındıklarını söyledi.
Uzmanlara göre, gençlerin sağlık sorunlarını paylaşmaları için onlara güvenli bir alan sunulmalı. Burada önemli olan, ebeveynlerin tüm cevaplara sahip olması değil; onları yargılamadan dinleyen birer güven kaynağı olmaları.
Araştırmada, gençlerin hangi koşullarda daha açık iletişim kurabileceklerine dair veriler de toplandı. Uzmanlar, gençlerle düzenli ve samimi konuşmalar yapılmasının, güven ilişkisini zamanla güçlendireceğini ve hassas konuların konuşulmasını kolaylaştıracağını belirtiyor.
Prof. Dr. Anne Marie Albano, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Özellikle sosyal kaygı ya da depresyon yaşayan gençler, çevrim içi ortamda daha fazla vakit geçirip yüz yüze ilişkilerden uzaklaşabiliyor. Bu durum; yalnızlık, çaresizlik, kaygı ve depresyon duygularını daha da derinleştirebiliyor. Gençlerin sosyal ilişkiler kurarak gerçek dünyada sağlıklı şekilde var olmaları çok önemli.”
Okumaya Devam Et

Magazin

Arka Sokaklar’a eski karakterlerden biri geri dönüyor: Ali Akdoğan yeniden ekipte

Yayımlandı

üzerinde

Ali Akdoğan Arka Sokaklar'a geri mi dönüyor?

Arka Sokaklar yeni sezonu için geri sayım sürerken kadroyla ilgili sürpriz bir gelişme yaşandı. Şevket Çoruh, Oya Okar gibi dizinin sevilen isimlerinin ardından Rıza Baba’nın (Zafer Ergin) damadı Ali Akdoğan karakterine hayat veren Alp Korkmaz da Arka Sokaklar’a geri dönüyor.

“Arka Sokaklar”ın yeni yayın döneminde 20. sezonu seyirciyle buluşacak. Birsen Altuntaş’ın haberine göre, polisiye diziyle ilgili kulislerden sızan bilgilere göre yeni sezonda ekibe eski kadrodan sürpriz bir dönüş yaşanacak. SEZON ÇEKİMLERİ BAŞLIYOR Şevket Çoruh, Oya Okar gibi dizinin sevilen isimlerinin ardından Rıza Baba’nın (Zafer Ergin) damadı Ali Akdoğan’a hayat veren Alp Korkmaz da hikâyeye geri dönüyor. 2006’dan beri ekranda olan dizinin 20. sezon çekimlerinin ağustos ayının ikinci haftası başlaması planlanıyor.

Okumaya Devam Et

Magazin

Aspendos’ta “Geleceğe Miras” buluşması

Yayımlandı

üzerinde

Aspendos'ta

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Aspendos Antik Tiyatro’da “Geleceğe Miras” projesini anlattı. 251 kazı alanını kapsayan projenin sadece bir kazı değil, restorasyondan gece müzeciliğine kadar çok yönlü bir vizyon olduğunu vurgulayan Ersoy, “Bu, Türk arkeolojisinin altın çağıdır” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya’nın Serik ilçesindeki Aspendos Antik Tiyatro’da düzenlenen bilgilendirme toplantısında “Geleceğe Miras Projesi”ne ilişkin detayları paylaştı. Projenin Türk arkeolojisinde topyekün bir millileşme hareketi olduğunu belirten Ersoy, “Bu sadece bir kazı değil, tarihi ayağa kaldırma ve geleceğe taşıma vizyonudur” dedi. 2023’te Efes’te başlayan ve kısa sürede 251 arkeolojik kazı alanını kapsayan geniş bir uygulamaya dönüşen proje, hem kara hem su altında yürütülen arkeolojik çalışmaları içeriyor. Ersoy, projenin restorasyondan konservasyona, gece müzeciliğinden karşılama merkezlerine kadar çok yönlü bir yaklaşımla yürütüldüğünü söyledi. 60 YILDA YAPILANI 4 YILDA YAPACAĞIZ  Geleceğe Miras Projesi kapsamında Türk arkeolojisinde son 60 yılda yapılan işlerin eşdeğerini 4 yıl gibi kısa bir sürede gerçekleştirmeyi hedeflediklerini kaydeden Ersoy, “Cumhuriyet tarihinde görülmemiş düzeyde maddi ve lojistik destek sağlıyoruz” dedi. Projenin dünyada benzeri olmadığını belirten Bakan, bunun Türkiye Yüzyılı vizyonunun bir parçası olduğunu vurguladı.

KAZI ALANI 13 BİN KİLOMETREYE ÇIKACAK  Ersoy, Aspendos’un projenin en önemli uygulama alanlarından biri olduğunu söyledi. 2023’e kadar 580 metrekarede yürütülen kazı çalışmalarının, 2024’te 3 bin 800 metrekareye ulaştığını, bu yıl ise hedefin 13 bin 500 metrekare olduğunu açıkladı. Aspendos’taki kazı ve restorasyon çalışmalarının 13 farklı noktada sürdüğünü aktaran Ersoy, Agora çevresi, Stoa Kompleksi ve antik yol hattında önemli kalıntıların gün yüzüne çıkarıldığını belirtti. Bunlar arasında iki katlı dükkanlar, heykel atölyeleri ve mozaik zeminler de bulunuyor. “ÜÇ ÖNEMLİ ESER GÜN YÜZÜNE ÇIKTI”  Kazılarda öne çıkan eserlerden biri, yaklaşık 2,5 metre boyutunda olduğu tahmin edilen Roma dönemine ait bir imparator başı oldu. Ayrıca sakallı erkek büstü ve Yunan mitolojisindeki tanrı Hermes’e ait olduğu düşünülen bir heykel de bulunan önemli kalıntılar arasında yer aldı.

Ersoy, antik kentlerde yapılan özel ışıklandırma çalışmaları sayesinde gece müzeciliğinde büyük ilerleme sağlandığını, bu uygulamanın bu yıl 27 müze ve ören yerine yaygınlaştırılacağını belirtti. Konuşmasının sonunda Eskişehir’in Seyitgazi ilçesindeki orman yangınında şehit olanlara Allah’tan rahmet dileyen Ersoy, kazı çalışmalarında emeği geçen bilim insanlarına da teşekkür etti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar