Gündem
Dışişleri Bakanı Fidan’dan Trump’ın Gazze planına tepki: Bunu savunan dünyada iki ülke çıkar

Dışişleri Bakanı Hakan Bakan Fidan, Al Jazeera’nın sorularını yanıtladı.
Bakan Fidan, Trump’ın Gazze planını eleştirdi. “Bu planı ABD ve İsrail dışında savunan bir ülke çıkmaz.” dedi. Türkiye‘nin de bu planı kabul etmeyeceğinin altını çizerek, planı “akıl tutulması” olarak niteledi.
Fidan, İsrail yönetiminin iki devletli çözümden yana olmadığını ve güvenliğini yayılmacı işgal politikalarıyla sağlamaya çalıştığını söyledi ve bu politikanın sürdürülebilir olmadığını kaydetti
“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜ KABUL ET”
“Yapıcı, başkasının güvenliğini tehdit etmeyen, herkesin toprak bütünlüğüne saygılı, ekonomik kalkınmayı hedef alan, herkesin milli iradesine saygı gösteren bir dış politika izliyoruz.” diyen Fidan, İsrail’de Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin, İsrail’in güvenliğini, iki devletli çözümde değil de İsrail’in bölgede yaygınlaşmasıyla, yayılmacılığıyla gördüğünü ifade etti.
Fidan, Müslüman ve Arap ülkeleri olarak İsrail yönetimine, “Gel iki devletli çözümü kabul et. Hem Arap ülkeleriyle hem diğer Müslüman ülkelerle barışını yap” dediklerini belirterek şöyle devam etti:
“Sen de güvenliğini hisset, diğerleri de. Fakat Filistinlilere devlet vermeyi bırakın, Filistin topraklarını ilhak edip onun da ötesinde Lübnan’ı, Suriye’yi işgal etmeye yönelik planları olduğunu görüyoruz. Sonsuza kadar bunu yapamazsınız. Şimdi Amerika size yardım ediyor bu konuda, bu yanlış politika konusunda ama bu politika sürdürülebilir politika değil. Onun yerine, gelin Arap ülkeleri hazır, Türkiye hazır, iki devletli çözümle siz hem kendinizi rahat hissedin, güvende hissedin hem de bölge rahat olsun. Bu türden işgal hareketleri, bu tür geniş işgal politikaları, kontrol altına alma politikaları çok tehlikeli sonuçlar üretir.”
TRUMP’IN GAZZE PLANI: BUNU SADECE AMERİKA VE İSRAİL SAVUNUR
Gazze’de ateşkesin sona ermesi ve İsrail’in saldırılarına devam etmesi ihtimaline ilişkin değerlendirmesi sorulan Fidan, bunun iyi olmayacağını belirterek, “Burada tabii ki özellikle başta Mısır, Ürdün, Körfez ülkeleri olmak üzere bir tavır geliştirmeleri gerekiyor. Yani İsrail’e karşı bir tavır geliştirmeleri gerekiyor. Bu tavırlar tolere edilebilir değil.” dedi.
Fidan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’yi devralma ve Filistinlileri zorla yerinden etme planını Türkiye’nin kabul etmeyeceğini ve bu planın ciddiye alınmaması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin bu konudaki tavrının net olduğunun altını çizen Fidan, “Bunu savunan dünyada herhalde iki ülke çıkar. Bir Amerika, bir İsrail. Onun dışında dünyanın geri kalanı buna karşı.” diye konuştu.
Bu planı “akıl tutulması” olarak nitelendiren Fidan, Arap ülkelerinin, Gazze’nin yeniden inşası, yönetimi, idaresi ve güvenlik konularıyla ilgili bir plan üzerinde çalıştığını ifade etti.
RUSYA-UKRAYNA BARIŞ GÖRÜŞMELERİ
Bakan Fidan, Rusya ile Amerika arasındaki müzakereler ve Ukrayna’daki savaşla ilgili, Türkiye‘nin ara buluculuk rolüne ilişkin soruyu yanıtladı.
Ukrayna savaşında bir sona gelindiğine ilişkin emareler olduğunu, burada tarafların hangi şartlar altında, nasıl ateşkese gideceklerine dair tartışmaların olduğunu belirten Fidan, Amerika ve Rusya’nın bu tartışmalar için temsilci atayacaklarını ve her iki tarafta da siyasi iradenin oluştuğunu söyledi.
Fidan, Avrupa’ya Amerika’nın sağladığı güvenlik şemsiyesinin altında kurulan Avrupa Birliği, Avrupa demokrasileri, Avrupa ekonomisi olduğunu, bütün bunların olmadığı bir dünyada Avrupalıların muazzam bir güvenlik krizi içine girdiklerini ve bunu da şu anda tartıştıklarını gördüklerini belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Avrupalıların, bu Almanya’daki çıkan seçimden sonra da gördük, kazanan lider Sayın Merz de söyledi. Artık yaza kadar belki Avrupa Birliği veya Avrupa ülkeleri, başka bir güvenlik yapısı içinde kendilerini bulmak isteyebilirler, NATO’nun dışında.”
TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİ
Fidan, Türkiye‘nin AB üyeliğine ilişkin soruya şöyle karşılık verdi:
“Avrupa Birliği’ne ilişkin, bizim hala resmi olarak görüşümüz AB üyeliğidir. Bu konudaki perspektifimiz siyasi irade tarafından değiştirilmedi. Ama Avrupalıların biliyorsunuz kimlik politikalarından dolayı Türkiye’yi içine almama gibi bir konusu var. Şimdi yeni dönemde, yeni şartlar altında bunu tekrar gözden geçirirler mi? Umarım geçirirler.”
“HAMAS BİR FİKİR, BİR İDEOLOJİ”
Bakan Fidan, gelecekte Hamas’ın Gazze’deki rolüne ilişkin soruyu, Hamas’ın Filistin Devleti’nin altında bulunan diğer siyasi partiler gibi meşru bir parti olduğuna dikkati çekerek yanıtladı.
Bakan Fidan, şunları ifade etti:
“Bir direniş hareketi. İşgal olduğu için de silahlı mücadele içinde kendini bulmak zorunda kalan bir hareket. Hamas sadece kişilerden oluşan bir organizasyon değil. Hamas bir fikir, Hamas bir ideoloji. Filistinlilerin eğer devleti olur, 1967 sınırları içinde yaşadıkları bir alan olur da ‘Biz buna rağmen İsrail’e saldıralım’ derlerse, işte o zaman Filistinliler en büyük suçu işliyor demektir. Ama kendileri işgal altındayken, her türlü temel haklarından mahrum bırakılmışken bu insanlar ne yapacaklar? Dolayısıyla bugün Hamas gider, yarın Hamas’tan daha dirençli, daha savaşkan başka bir yapı gelir.”
“ÖLMEK DIŞINDA ÇARESİ KALMAYAN MİLLET NE YAPSIN?”
Fidan, “Bölge ülkeleri, Türkiye de dahil geleceğiz, biz de bu konuda yardımcı olacağız. Eğer bir ülkeye, siz bir millete devletini veriyorsunuz, topraklarını veriyorsunuz, egemenliğini veriyorsunuz, ona rağmen etrafa saldırganlık yapıyorsa, o zaman da biz hep beraber bir araya gelir o saldırganlığı bastırırız. Ama şimdi işgal altında olan, yıllardır aşağılanmış bir millet. Ölmek dışında başka bir çaresi kalmayan millet ne yapsın?” dedi.
Röportajın ikinci bölümünün yarın yayınlanması bekleniyor.
Gündem
SON DAKİKA — İstanbul, Gazze için tek yürek: Beyazıt’tan Ayasofya’ya on binlerin “Gazze’ye Umut Işığı Ol” yürüyüşü
Açıklaması
İstanbul’da Filistin’e Destek Platformu öncülüğünde düzenlenen “Gazze’ye Umut Işığı Ol” yürüyüşü Beyazıt Meydanı’ndan Ayasofya-i Kebir Camii’ne ulaştı. On binlerce kişi fenerler, bayraklar ve sloganlarla Gazze’ye destek verdi. Detaylar, fotoğraflar ve düzenleme planı.
Giriş
İstanbul’da akşam saatlerinde, Filistin’e Destek Platformu’nun çağrısıyla düzenlenen “Gazze’ye Umut Işığı Ol” yürüyüşü Beyazıt Meydanı’ndan başlayıp Ayasofya-i Kebir Camii önünde sona erdi. On binlerce katılımcı ellerinde Türk ve Filistin bayraklarıyla bir araya geldi; fenerler ve telefon ışıklarıyla yürüyüşün son durağını aydınlattı.
Ne oldu? (olay akışı ve temel bilgiler)
-
Yürüyüş, akşam namazının ardından Beyazıt Meydanı’nda toplu olarak başladı ve Ayasofya-i Kebir Camii’ne kadar sürdü
-
Etkinlik Filistin’e Destek Platformu tarafından, 15 sivil toplum kuruluşunun desteğiyle düzenlendi.
-
Katılımcılar, “Gazze’ye Umut Işığı Ol” sloganıyla, “Özgür Filistin”, “Katil İsrail” gibi sloganlar ve dualarla yürüdü; birçok kaynak “on binler” ifadesini kullandı.
Atmosfer & görsel detaylar
Akşam karanlığında yürüyüşçüler fenerler ve telefon lambalarıyla meydana görsel bir tablo oluşturdu. Ellerinde pankartlar, dövizler ve bayraklarla kortej boyunca duygusal anlar yaşandı; Ayasofya önünde yapılan dua ve ortak mesajla etkinlik tamamlandı.
Katılımcılar ve destekçiler
Yürüyüşe sivil toplum kuruluşları, gençlik platformları ve farklı yaş gruplarından vatandaşlar katıldı. Organizasyonun çağrısını 15 STK’nın desteklediği bildirildi.
Yetkili ve katılımcı sözleri (özet)
Basına yansıyan görüntülerde ve sahadaki konuşmalarda, katılımcıların Gazze’deki insani krize dikkat çekmek ve uluslararası kamuoyuna seslenmek istedikleri vurgulandı. (Orijinal röportaj/direkt alıntılar için gazete ve TV röportajlarına bakınız.)
Kısa değerlendirme (bağlam)
İstanbul’daki bu tür kitlesel yürüyüşler, yerel sivil toplumun uluslararası krizlere dikkat çekme pratiklerinin bir parçası. Bu etkinlik, hem yerel hem de küresel kamuoyunda Gazze’ye yönelik farkındalığı artırmayı hedefliyor. (Analiz kısmı — kaynaklar: yerel haber yayınları.)
Gündem
Diyanet TV’de “Allah Baba” Skandalı: Canlı Yayında Kullanılan İfade Sonrası Başkanlık’tan Resmi Soruşturma
AÇIKLAMASI
Diyanet İşleri Başkanlığı, Diyanet TV’deki “Günün Bereketi” programında bir konuğun kullandığı “Allah baba” ifadesine ilişkin açıklama yaptı. Başkanlık ifadeyi kabul edilemez buldu, sorumlular hakkında işlem başlatıldı ve ilgili yayın kaldırıldı. (09.08.2025)
İstanbul, 09 Ağustos 2025 — Diyanet İşleri Başkanlığı, Diyanet TV’de yayımlanan “Günün Bereketi” adlı programın 313. bölümünde bir konuğun canlı yayın sırasında “Allah baba” ifadesini kullandığına dair tespitler üzerine resmi açıklama yaptı. Başkanlık, söz konusu ifadenin İslam’ın tevhit (Birlik) ilkesiyle bağdaşmadığını belirterek konuyla ilgili sorumlular hakkında gerekli işlemlerin başlatıldığını duyurdu.
Diyanet’in açıklamasında, “Konuğun canlı yayında program içerisinde, bir başkasından naklen de olsa ‘Allah baba’ ifadesini kullandığı tespit edilmiştir. Tevhit ilkesine aykırı olan bu ifadenin yayın prensiplerimizle bağdaşması ve din eğitimi açısından kabul edilmesi kesinlikle mümkün değildir” ifadelerine yer verildi. Başkanlık ayrıca bölümün ilgili yayınının kaldırıldığını ve soruşturma başlatıldığını bildirdi.
Programın adı ve yayının canlı olması, olayın hızlı yayılmasına ve sosyal medyada büyük tepkilere yol açtı. Bazı haber siteleri ve izleyiciler, ilgili bölümün YouTube kaydının yayından kaldırıldığını aktardı; bu gelişme Diyanet’in konuyu ciddiyetle ele aldığı yorumlarına yol açtı.
Uzman görüşü ve hukuki çerçeve
Dini yayınların içerik politikaları, özellikle devlet kurumlarına ait kanallarda daha sıkı denetlenir. Diyanet’in açıklaması, kurumun dinî öğreti ve yayın ilkeleri açısından sınırların net olduğunu vurguluyor; ayrıca kurum içi soruşturmanın sonuçlarına göre idari ve yayınla ilgili yaptırımlar uygulama ihtimali bulunuyor. (İlgili soruşturma sonuçları kurum tarafından ilan edilecektir.)
Ne yapılacak? (Takip edilecek adımlar)
-
Diyanet’in soruşturma sonuçlarını beklemek ve resmi bildirimleri takip etmek
-
İlgili programın kaldırılan yayınının geri yüklenip yüklenmediğinin kontrolü; varsa düzeltme veya özür metinlerinin incelenmesi.
-
Konunun sosyal medya yankıları ve resmi hesaplardan gelen açıklamaların günlük olarak izlenmesi.
Gündem
Kan donduran olay: 4 yaşındaki oğlunu yastıkla boğdu — Cesediyle 8 saat aynı evde kaldı
Özet: Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde meydana gelen olayda, iddialara göre bir kadın 4 yaşındaki oğlunu yastıkla boğarak öldürdü. Anne, çocuğun cansız bedeniyle saatlerce aynı evde kaldı; polise verilen ifadeye göre olayı itiraf eden zanlı tutuklandı. Bu haber doğru ve güvenilir kaynaklardan derlenmiştir.
Olayın kısa kronolojisi
-
Olay, Çayırova Cumhuriyet Mahallesi’nde sabah saatlerinde gerçekleşti. İddiaya göre anne M.İ. (33), 4 yaşındaki oğlu Mustafa Hasan Y. (isim ve yaş bazı kaynaklarda paylaşılmıştır) yatağında yastıkla boğarak öldürdü. Anne, çocuğun cansız bedeniyle yaklaşık 8 saat boyunca evde kaldı; akşam saatlerinde anneannesi tarafından fark edilmesi üzerine 112’ye haber verildi.
-
Olayla ilgili olarak emniyet güçleri soruşturma başlattı; şüpheli kadın ifadesinin ardından tutuklandı ve adliyeye sevk edildi.
Neler bildirildi? (Doğrulanmış ana bulgular)
-
Yer ve zaman: Kocaeli — Çayırova ilçesi, Cumhuriyet Mahallesi. (Yer bilgisi kaynak haberlerde belirtilmiştir.)
-
Mağdur ve şüpheli: Mağdurun 4 yaşında bir erkek çocuk olduğu, şüphelinin ise anne olduğu yönünde resmi haber ajansları tarafından aktarılan bilgiler var. Bazı haberlerde şüphelinin daha önce psikolojik sorunları olduğu iddiası yer alıyor; bunun ayrıntıları ve kesin teşhis bilgileri soruşturma/raporla netleşecektir.
-
Soruşturma: Olayla ilgili adli süreç devam ediyor; kolluk ve savcılık soruşturuyor, şüpheli tutuklandı. Basına yansıyan ifadeler soruşturmanın seyrine göre değişebilir.
Haberleştirme ve hassasiyet
Bu tür olaylarda haber verirken mağdurun kimliği ve aileye ekstra zarar verebilecek ayrıntıların paylaşılmaması, özellikle çocuğun kimlik bilgilerinin (adres, fotoğraf vb.) korunması önemlidir. Biz de bu metinde bağımsız kaynaklarda doğrulanan ana gerçeklere sadık kalıp, spekülasyon ve gereksiz ayrıntıdan kaçındık. (Kaynaklar bölümüne bakınız.)
Uzmanlardan ve yetkililerden beklenen adımlar
-
Adli süreç ve adli tıp raporları olayın kesin nedenini ve gerçekle bağını ortaya koyacaktır.
-
Aile içi şiddet, çocuk koruma ve ruh sağlığı konularında yerel kurumlar (Aile ve Sosyal Hizmetler, sağlık birimleri, belediye hizmetleri) daha etkin önleyici çalışmalar yürütebilir.
-
Medya kuruluşlarının çocuk mağdurlar konusunda uygulaması gereken etik ve yasal kurallara uyması (isim/fotoğraf kısıtları, travma tetikleyici ayrıntıların yayınlanmaması) kritik önemdedir.
-
Gündem6 gün önce
Foça’yı Şoke Eden Kayıp: “Efsane Başkan” Ahmet Nihat Dirim’in Oğlu Kerem Dirim Sazlıkta Ölü Bulundu – Vücudunda Derin Kesikler Tespit Edildi!
-
Spor5 gün önce
Kaşoba FK, Kızıldağ Yaylası Köylerarası Turnuvasında Penaltılarla Rakibini Eleyerek Yarı Final Biletini Kapıyor
-
Gündem1 hafta önce
“Banyoda Boğazından Bıçaklanarak Öldürüldü: Trans Birey Nida Nazlıer Cinayeti ve Ardındaki Gerçekler”
-
Ekonomi4 gün önce
İş İnsanlığı Halit Yukay, Lüks Yatıyla Denizde Kayboldu: Parçalanmış Yat Marmara Adası Açıklarında Bulundu
-
Gündem5 gün önce
Yürekleri Dağlayan Cinayet: Cezaevinden İzinli Çıkan Koca, Eşini Canlı Canlı Yaktı
-
Gündem1 hafta önce
Aydın’ı Sarsan Bebek Skandalı: 9 Günlük Bebeği Para Karşılığı Satın Alan Çocuk Doktorunun Kan Donduran İtirafı
-
Gündem1 hafta önce
MİT Akademisi’nden “12 Gün Savaşı ve Türkiye İçin Dersler” Raporu: “Savaş Yakın, Hazırlanın” İddiası Doğru mu?
-
Spor5 gün önce
Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi Play-Off Turundaki Muhtemel Rakibi Belli Oldu: Nice-Benfica Kazananı