Son Dakika
Devlet Bahçeli: Suyu bulandırmaya, kuşkuları tırmandırmaya yer yok

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Terörsüz Türkiye süreciyle, Türkiye‘nin terörden kalıcı olarak kurtulacağını söyledi.
Yazılı bir açıklama yapan Devlet Bahçeli, Terörsüz Türkiye’nin kardeşliği güncellenmiş ve güçlendirilmiş Türkiye olduğunu ifade etti.
“Elbette ve beklendiği üzere ülkemizin yeni normaline ayak uydurma zorluğu çekenler vardır ve beklendiği gibi bundan sonra da olacaktır.” diyen Bahçeli, “Terörsüz Türkiye’yi siyasi ve ideolojik çıkarlarına aykırı görenlerin bir kaşık suda fırtına koparmak için yanıp tutuşmaları, bunun yanında kabaran istek ve iştahları son günlerde iyice artmış ve yaygınlaşmıştır.” ifadelerini kullandı.
“SÖZDE MİLLİYETÇİLER HEDEFİ YIKMA AMACIYLA BİRLEŞTİ”
Bahçeli şöyle devam etti:
“Statükodan geçinen bağnaz kafalar, vesayet özlemi çeken bağımlı odaklar, milliyeti meçhul sözde milliyetçiler, yalan ve dedikodu borsasına yatırım yapan melun çevreler, emperyalizm ve Siyonizm uşaklığına heves eden işbirlikçiler topluca Terörsüz Türkiye hedefini yıkma ve yıpratma amacında birleşmişlerdir.
Bölgesel dinamiklerin ve küresel denklemlerin içyüzünü okumak şöyle dursun böylesine cesameti ağırlaşmış çok vektörlü meseleler yumağını satıhta bile idrak ve ifade edemeyenlerin pek tabii iradeleri mefluç, iddiaları mefsuhtur.”
“ESAS VE USULLER DOĞAL MECRASINDA NETLEŞECEK”
Sürece ilişkin TBMM’de kurulacak komisyona işaret eden Bahçeli, “48 üyeden müteşekkil komisyonun nasıl çalışacağı, bu suretle karar alma şeklinin ne olacağı, toplantı esas ve usulleriyle ilgili ilkesel kaidelerin nasıl belirleneceği doğal mecrasında ve ileriki günlerde iyice netleşecektir.” dedi.
“SUYU BULANDIRMAYA YER YOK”
MHP lideri, “Bu konuda suyu bulandırmaya, kuşkuları tırmandırmaya yer ve gerek yoktur.” dedi.
Terörsüz Türkiye sürecinde tarihi gelişmeler yaşandığını kaydeden Bahçeli, açıklamasında, “Bu gelişmeleri bir noktada tıkama çabaları, komisyon çalışmalarını peşinen baltalama arayışları taktik mahiyetli bir yıldırma ve yıpratma kampanyasıdır.” ifadelerine yer verdi.
“Komisyona üye veren partilerin bu kurnaz ve kirli kampanyaya direniş göstereceğine inancım ve itimadım ise tamdır.” diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“Türkiye’mizin büyük bir beladan kurtuluşun eşiğindeyken bölgemizde her gün yeni ve tehlikeli olaylar vasat bulmaktadır.
Siyonist alçaklık Gazze’yi açlığa ve sefalete mahkum etmektedir.
Yardım kampları vurulmaktadır.”
Devlet Bahçeli‘nin açıklamasının tam metni şöyle:
“Siyaset, aklın ve ahlakın rehberliğinde, hayatın ve hadiselerin önünü kapatan sis bulutlarının dağıtılması, bunun yanı sıra konjoktürel sorunların sürüklediği çıkmaz sokaklardan çıkabilme başarı ve becerisidir.
Sorun çözme kültüründen muaf ve uzak ülkelerin kaotik çatışmaların, kriz odaklı çelişkilerin çekim alanından kurtulamadıkları pek çok tecrübeyle vaki ve varittir.
Türk milleti, kronikleşmiş ve kristalize olmuş ağır sorunlarla yüzleşecek kadar cesaret, dirayet, kifayet, salabet ve seciye sahibi olduğunu bilhassa son yıllarda ispat ve izhar etmiştir.
Hangi kara propaganda devreye alınırsa alınsın Türkiye’mizin önü açıktır.
Bir kere yükselen bayrak asla inmeyecek, asla gölgelenemeyecektir.
Güvence Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı’dır.
Terörden arınmış, terörle yollarını ayırmış, terörü kutlu hayatından söküp atmış Türkiye’yi durduracak, duraklatacak ve durgunluğa sürükleyecek herhangi bir müessir ve mütehakkim gücün varlığı artık sadece hayal mesabesindedir.
Kuşatma yarılmış, bölgesel ve küresel kumpas sökülüp atılmıştır.
Terörsüz Türkiye, tereddütleri geriletmiş, tenakuzları gidermiş Türkiye’dir.
Terörsüz Türkiye, milli birlik ve kardeşliği güncellemiş ve güçlendirmiş Türkiye’dir.
Elbette ve beklendiği üzere ülkemizin yeni normaline ayak uydurma zorluğu çekenler vardır ve beklendiği gibi bundan sonra da olacaktır.
Bu kapsamda kimi ucuz ve uçuk suçlamaların tedavüle sokulması aslında uyum probleminden ziyade yakalanan tarihi fırsatın çok yönlü tahrip, tahdit ve tahrişiyle ilişkilidir.
Terörsüz Türkiye’yi siyasi ve ideolojik çıkarlarına aykırı görenlerin bir kaşık suda fırtına koparmak için yanıp tutuşmaları, bunun yanında kabaran istek ve iştahları son günlerde iyice artmış ve yaygınlaşmıştır.
Statükodan geçinen bağnaz kafalar, vesayet özlemi çeken bağımlı odaklar, milliyeti meçhul sözde milliyetçiler, yalan ve dedikodu borsasına yatırım yapan melun çevreler, emperyalizm ve Siyonizm uşaklığına heves eden işbirlikçiler topluca Terörsüz Türkiye hedefini yıkma ve yıpratma amacında birleşmişlerdir.
Bölgesel dinamiklerin ve küresel denklemlerin içyüzünü okumak şöyle dursun böylesine cesameti ağırlaşmış çok vektörlü meseleler yumağını satıhta bile idrak ve ifade edemeyenlerin pek tabii iradeleri mefluç, iddiaları mefsuhtur.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan, bilahare partimizin dört milletvekiliyle temsil edileceği “Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu”na katılmayan, bununla da kalmayıp asılsız, haksız ve hayasız eleştirileri sıralayan ipsiz sapsızların “biz komisyoncu değiliz” zırvasına sığınmaları ciddiyetsiz ve değersiz bir açıklamadır.
Gazi Meclis’in işleyiş ve işlevselliğinde, aynı zamanda demokratik mekanizmaların ikmal ve ilerleyişinde mühim mevkii bulunan komisyonları “komisyonculukla” bir ve eşit görenlere tutarlılık gereğince düşecek ahlaki sorumluluk İçtüzükte tanımlanmış bütün komisyonlardan da derhal çekilmektir.
“Bizim komisyonumuz Türk milletidir” sözü işin özünde mazisi ve mesleği komisyonculuk olanların hezeyan ve hezimetinden başka bir şey değildir.
Hayatının her diliminden hesap yapan, menfaat peşinde koşan, satış ve dönüş ustası bir devşirmenin millet adına bizden hesap sorma beyanı sadece akıl kaybı değil, cambazlık yaptığı ipte nasıl bir küstahlığın ve kifayetsiz muhterisliğin esiri olduğunu da belgelemiştir.
Vakti ve zamanı geldiğinde tarih ve millet huzurunda kimin kimden hesap soracağını herkes görecektir.
Bu ise sadece sabır ve zaman meselesidir.
Milliyetçi Hareket Partisi’ni bir zamanlar zehirlemek ve zincirlemek gayesiyle her maskeyi takanlar, her kaba girenler, önüne gelenden medet umanlar, melanet ittifaklara girenler özellikle bilmelidir ki, ihanet şahıslarıyla ve siyasetleriyle mündemiçtir.
Ne tuhaf bir hal ve durumdur ki, hamaset ve harcanmış hafızalarıyla gün gibi açıkta duran hakikati bertaraf etmeye niyetlenmek, bunu da İP’e sarılarak yapmayı hedeflemek ancak ve ancak basit ve bayağı zihniyetlerin zaafı ve zayıflığıdır.
Bu zaaf ve zayıflığın failleri şükür partimizden arınmış, atılmış ve ayrılmışlardır.
Diğer yandan Meclis’te çalışmalarına başlayacak olan komisyona CHP’nin üye vermesi değerli bir adım iken süreci yokuşa sürecek önşartlar dayatması da bir o kadar anlamsız ve mantıksızdır.
Türkiye terör musibetinden kalıcı olarak kurtulacaktır.
Buna müzahir ve münasip tavır almak, zorlaştıran değil kolaylaştıran, uzlaşmadan kaçan değil milletimizin haysiyet ve hissiyatını kucaklayan yapıcı ve destekleyici siyasi duruşa büyük bir ihtiyaç olduğu tartışmasızdır.
48 üyeden müteşekkil komisyonun nasıl çalışacağı, bu suretle karar alma şeklinin ne olacağı, toplantı esas ve usulleriyle ilgili ilkesel kaidelerin nasıl belirleneceği doğal mecrasında ve ileriki günlerde iyice netleşecektir.
Bu konuda suyu bulandırmaya, kuşkuları tırmandırmaya yer ve gerek yoktur.
Kaldı ki “Terörsüz Türkiye” hususunda tarihi gelişmeler yaşanmaktadır.
Bu gelişmeleri bir noktada tıkama çabaları, komisyon çalışmalarını peşinen baltalama arayışları taktik mahiyetli bir yıldırma ve yıpratma kampanyasıdır.
Komisyona üye veren partilerin bu kurnaz ve kirli kampanyaya direniş göstereceğine inancım ve itimadım ise tamdır.
Türkiye’mizin büyük bir beladan kurtuluşun eşiğindeyken bölgemizde her gün yeni ve tehlikeli olaylar vasat bulmaktadır.
Siyonist alçaklık Gazze’yi açlığa ve sefalete mahkum etmektedir.
Yardım kampları vurulmaktadır.
Bir deri bir kemiğe dönüşen bebekler, çocuklar günbegün açlıktan dolayı hayatlarını kaybetmektedir.
Siyonist emperyalist azgınlığın Suriye ve Filistin’de estirdiği barbarlık tufanı tahammül sınırlarını çoktan aşmıştır.
Suriye’de gerginlik tekrar yükseliş halindedir.
YPG’li teröristlerin Münbiç’e füze saldırısı düzenlemeleri, Dürzi grupların Süveyda’da güvenlik güçlerine saldırmaları, İsrail’in İran’a bağlı hücreleri hedef alması, İsrailli bakanlarla beraber fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya musallat olması tehdidin ne kadar yakın ve yakıcı olduğunu göstermektedir.
İsrail bölgesel huzur ve istikrarın amansız düşmanıdır.
Dürzilerden YPG’ye kadar karıştırmadığı, oyuna getirmediği, maşa olarak kullanmadığı hiçbir grup ve örgüt neredeyse kalmamıştır.
Türkiye’nin her anlam ve düzeyde dikkatli, tedbirli ve temkinli olması beka konusudur.
Su uyusa da İsrail ayaktadır.
Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın tarihi kimliğinin ve manevi statükosunun muhafazası ise yalnızca Müslümanların değil insanlığın ortak sorumluluğudur.
Mazlumları katleden, ekmek kuyruğundaki çocukları bombalayan, yeryüzü lanetlisi ve soykırımcı İsrail’in Mescidi Aksa’ya saygısızlığı artık bardağı taşıracak bir provokasyondur.
İslam alemi ses vermeli, canlılık emaresi göstermeli, kandan nemalanan gözü dönmüş Siyonist canavara karşı tek yürek halinde birleşmelidir.
Aksi halde yarın çok geç olacak, son pişmanlık da fayda etmeyecektir.
Filistin’i tanıma vaatlerini açıklayan ülkelerin daha caydırıcı ve sert yaptırım kararlar alması, adından başka bir şeyi kalmayan Birleşmiş Milletler’in şerefli bir hamle yaparak insanlık onuru ve dünya barışı adına askeri müdahale seçeneğini masaya koyması dehşet kapanına sıkışan milyonlar için acil bir ihtiyaçtır.
ABD Başkanı’nın Rusya’ya yönelik tehditleri, Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşın şiddet dozajındaki artış, ABD ile AB arasındaki ekonomik ve ticari gerilimler, her türlü ihtimale açık dünya manzarası, diyalog ve diplomasi yerine çatışmaların ve derin anlaşmazlıkların geçmesi ülke ve millet sevdasını ruhunda taşıyan siyasetçilere ve siyasi partilere tarihi bir misyon yüklemektedir.
Terörsüz Türkiye hedefi bu misyonun sonucudur.
Siyonist emperyalist karanlık çevremizi sarıp istikbal ve istiklalimize organize saldırı halindeyken milli birlik ve dayanışmamızı tahkim etmek vatan, millet, namus ve mukaddesat borcudur.
Bu borcu takmayan ve tanımayan, tarihin çağrısını duymayan, milletin beklentilerini önemsemeyen, dünyanın yeni şartlarını ve bölgemizin baş döndüren değişken yapısını fark edemeyenlerin çuvallamaları, zamanın ve zeminin dışında kalmaları mukadderdir.
İşte o zaman Meclis’te kaçak eczane kurulduğunu söyleyen ucube, çarpık ve çamur zihniyetler acınası halleriyle ömürlerini tüketmiş olacaklardır.”
Son Dakika
Sadettin Saran’ın Çanakkale’deki Villasının Bekçisi Gözaltında: ‘Sinekler İçin Yakılan Lavanta’ İddiası
Sadettin Saran’ın Çanakkale’deki Villasının Bekçisi Gözaltında: ‘Sinekler İçin Yakılan Lavanta’ İddiası
20 Aralık 2025 saat 23:45

Son Dakika | İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü uyuşturucu soruşturmasında yeni bir gelişme yaşandı. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı ve Saran Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran’ın Çanakkale’deki villasında yapılan aramada bulunan ve THC (esrar) pozitif çıkan maddenin ardından, çiftlik görevlisi Hasan D. gözaltına alındı.

· Ne Oldu? Sadettin Saran’ın Çanakkale’deki villasında yapılan aramada, esrar (THC) değeri pozitif çıkan maddeler bulundu. Olayla ilgili olarak villa bekçisi Hasan D. gözaltına alındı.
· Saran’ın Açıklaması: Saran, ele geçirilen maddelerin sinek ve arıları uzaklaştırmak için çalışanı tarafından yakılan lavanta, adaçayı ve kahve kalıntıları olduğunu iddia etti.
· Yasal Süreç: Sadettin Saran, aynı soruşturma kapsamında daha önce ifadesi alındıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
· Soruşturmanın Kapsamı: Bu olay, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve birçok ünlü ismi de kapsayan geniş bir uyuşturucu soruşturmasının bir parçası.
Aramada Bulunanlar ve Gözaltı Kararı
Olay, Saran’ın Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi’ne bağlı Kuruoba Köyü’ndeki villasında gerçekleşti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla yapılan aramada şu bulgulara rastlandı:

· Villanın verandasındaki şöminede, alüminyum folyo içinde yeşil renkli bitki parçası kalıntıları.
· Aynı bölgede, içinde yanmış alüminyum folyo atıkları bulunan bakır bardak.
· Yapılan narkotik testlerinde, hem folyodaki maddenin hem de bardaktaki kalıntıların THC (esrar) değerinin pozitif çıkması.
Bu bulgular üzerine, savcılık tarafından çiftlik görevlisi Hasan D. hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Hasan D., Çanakkale’deki evinde akşam saatlerinde gözaltına alındı. İfadesinin ise soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından alınacağı belirtildi.

Sadettin Saran’dan “Lavanta” Açıklaması
Konuyla ilgili olarak daha önce ifade veren Sadettin Saran, savcılıktaki açıklamasında bulunan maddelere ilişkin savunmasını şu şekilde yaptı:
“Assos’taki evimde tahmini 20 gün önce kadın basketbol takımını ağırlamıştım. Bahçeye çok fazla sinek gelmişti. Bu sinekleri uzaklaştırmak için lavanta veya türevi şeklinde yaprakları evde çalışan hizmetli yaktığını söylemişti. Daha sonra mangal yaptıktan sonra da arılar geldi. Arıları uzaklaştırmak için yine evde çalışan hizmetli kahve yakmış. Ele geçen maddeler de kahve, lavanta ve adaçayı yakılması sonucu kalıntılardır.”
Saran ayrıca, villada sık sık büyük davetler verildiğini, kızının düğününde 400’den fazla kişiyi ağırladıklarını belirterek, maddenin kendisinin bilgisi dışında başka bir misafir tarafından bırakılmış olabileceğini öne sürdü. Üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini ve parmak izi incelemesi yapılmasını talep ettiğini ifade etti.
Genişleyen Soruşturmanın Seyri
Bu olay, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü kapsamlı bir uyuşturucu soruşturmasının içinde gelişti.
· Sadettin Saran, bu soruşturma kapsamında daha önce “şüpheli” sıfatıyla ifade vermiş, işlemlerin ardından yurt dışı çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
· Soruşturma, aralarında Aleyna Tilki, İrem Sak, Danla Bilic gibi birçok ünlü ismin de gözaltına alınıp serbest bırakılmasına yol açmıştı.
· Saran, soruşturma kapsamında ismi geçtikten sonra, gündeme geldiği sırada yurt dışında olduğunu ve “hiçbir şeyden çekinmediğini” belirterek Türkiye’ye dönüp ifade vereceğini açıklamıştı.
Olayın Zaman Çizelgesi
· 20 Aralık 2025: Sadettin Saran, İstanbul Adalet Sarayı’nda ifadesini verip adli tıpta örneklerini verdikten sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
· 20 Aralık 2025 (Akşam Saatleri): Saran’ın Çanakkale’deki villasında arama yapıldı ve esrar kalıntısı tespit edildi. Bu bilgiler doğrultusunda, villa görevlisi Hasan D. gözaltına alındı.
· 21 Aralık 2025 (Planlanan): Gözaltına alınan Hasan D.’nin, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından ifadesinin alınması bekleniyor.
Son Dakika
SON DAKİKA: Uyuşturucu soruşturmasında yeni yakalama kararları! Fatih Garipoğlu, Gökmen Kadir Şeynova ve Mert Alaş aranıyor
SON DAKİKA: Uyuşturucu soruşturmasında yeni yakalama kararları! Fatih Garipoğlu, Gökmen Kadir Şeynova ve Mert Alaş aranıyor
Tarih: 20 Aralık 2025
Güncellenme Saati: 16:56
Okuma Süresi: 3 dakika

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ünlüler ve sosyete çevresine yönelik yürüttüğü kapsamlı uyuşturucu soruşturmasında yeni ve çarpıcı bir gelişme yaşandı. Soruşturma kapsamında, Kasım Garipoğlu’nun kardeşi Fatih Garipoğlu, ortağı Gökmen Kadir Şeynova ve ünlülerin fotoğrafçısı olarak tanınan Mert Alaş hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
İşte şu ana kadar bilinen tüm detaylar:
Yakalama Kararı Çıkarılan İsimler
· Fatih Garipoğlu: Hakkında yakalama kararı bulunan ve yurt dışına kaçtığı değerlendirilen Kasım Garipoğlu’nun kardeşi.
· Gökmen Kadir Şeynova: Kasım Garipoğlu’nun iş ortağı olarak biliniyor.
· Mert Alaş: Sosyete ve sanat dünyasının birçok ünlü isminin fotoğrafçısı olarak tanınıyor.
Soruşturmadan Yansıyan Diğer Önemli Gelişmeler
Soruşturmanın bugünkü diğer önemli ayağında ise Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın ifadeye çağrılması yer aldı. Saran, İtalya’dan döndükten sonra sabah saatlerinde İstanbul Adalet Sarayı’na gelerek yaklaşık 2.5 saat cumhuriyet savcısına ifade verdi. İfadesinin ardından Adli Tıp Kurumu’na sevk edilen Saran’dan saç ve kan örnekleri alındı.
Üçüncü Dalga Operasyon ve Gözaltılar
Bugünkü yakalama kararları, dün İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen üçüncü dalga operasyonun ardından geldi. Bu operasyonda 8 kişi gözaltına alınmıştı.
· Oyuncu Ezgi Eyüboğlu: “Kullanmak için uyuşturucu satın almak veya bulundurmak” suçlamasıyla gözaltına alınan ünlü oyuncu, ifadesi ve adli tıp işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.
· Kasım Garipoğlu’nun Şoförü: Gözaltına alınan İsmail Ahmet Akçay’ın, firari Kasım Garipoğlu’nun şoförü olduğu ortaya çıktı.
· Suçlamalar: Gözaltına alınan diğer şüpheliler “uyuşturucu imal ve ticareti”, “fuhuşa teşvik ve aracılık” ve “ateşli silahlar kanununa muhalefet” gibi çeşitli suçlamalarla işlem görüyor.
Ele Geçirilenler
Kasım Garipoğlu’nun Sarıyer’deki adresinde düzenlenen aramada:
· Ruhsatlı ve ruhsatsız tabanca ve fişek
· Çok sayıda ve çeşitli uyuşturucu madde
· Uyuşturucu kullanmaya yarayan aparatar
· Sahte dolar ve boş kağıt desteleri ele geçirildi.
Ayrıca, Kasım Garipoğlu’nun tüm mal varlığına el konulduğu da açıklandı.
Soruşturmanın Seyri
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu kapsamlı soruşturması, Ekim ayından bu yana farklı dalgalarla devam ediyor.
· İlk Dalga (Ekim): Aralarında İrem Derici, Hadise, Kubilay Aka gibi isimlerin de bulunduğu 19 kişi hakkında işlem başlatıldı, 8 kişinin testi pozitif çıktı.
· İkinci Dalga (18 Aralık): Şarkıcı Aleyna Tilki, sosyal medya fenomeni Danla Biliç ve oyuncu İrem Sak gözaltına alınıp, testlerinin ardından serbest bırakıldı. Aynı gün, Kasım Garipoğlu ve iş insanı Burak Ateş hakkında yakalama kararı çıkarıldığı duyuruldu.
· Tutuklamalar: Daha önce, eski Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy ve spiker Ela Rümeysa Cebeci gibi isimler tutuklanmış, sosyal medya fenomeni Sercan Yaşar ise “etkin pişmanlık” hükümlerinden yararlanarak tahliye edilmişti.
Sorusturmanın, Boğaz’daki yalılarda düzenlendiği iddia edilen ve katılımcıların telefonla girmesinin yasak olduğu “VIP uyuşturucu partilerine” uzandığı da medyada yer almıştı.
Gelişmeler anbean takip ediliyor. Detaylar öğrenildikçe haberde güncelleme yapılacaktır.
Son Dakika
SON DAKİKA | Tayvan’da Metroda Dehşet: Sis Bombası Atıp Önüne Geleni Bıçakladı! 3 Ölü, 7 Yaralı
SON DAKİKA | Tayvan’da Metroda Dehşet: Sis Bombası Atıp Önüne Geleni Bıçakladı! 3 Ölü, 7 Yaralı
Tarih 19 Aralık 2025
Saat 17.30 (yerel saat)
Okuma Süresi 3 dakika

Haber Detayları
TAIPEI – Tayvan’ın başkenti Taipei’de, yerel saatle 17.30 sıralarında, metro sisteminin ana istasyonunda çıkan panik, kan donduran bir saldırıya dönüştü. Bir saldırgan, önce istasyonun çıkış noktasına sis bombası attı, ardından elindeki bıçakla etrafındaki insanlara rastgele saldırmaya başladı.
Olay yerinde yaşanan kaos anında, çok sayıda kişi yaralandı. Acil servis ekipleri bölgeye sevk edilirken, yetkililer yaptığı açıklamada 3 kişinin hayatını kaybettiğini, 7 kişinin ise yaralandığını duyurdu.
Saldırgan, polis takibinden kaçmak için istasyonun yakınındaki bir alışveriş merkezine girdi. 27 yaşındaki şüpheli Chang Wen, binanın 5. katına çıkarken önüne çıkan diğer kişilere de saldırmaya devam etti. Polislerin peşine düşmesi üzerine, Chang Wen, alışveriş merkezinin 5. katından aşağı atlayarak ağır yaralandı. Kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Saldırganın Geçmişi ve Soruşturma
Olayla ilgili geniş kapsamlı bir soruşturma başlatıldı. Bölgeye 200’den fazla güvenlik görevlisi gönderildi. Soruşturma kapsamında saldırganın evinde yapılan aramada molotof kokteylleri ele geçirildi.
Taoyuan Bölge Savcılığı Ofisi’nden yapılan açıklamada, Chang Wen’in asker kaçağı olduğu ortaya çıktı. Chang’ın, geçen yıl 25 Kasım’da askerlik hizmetine başlaması gerektiği, ancak ikametgah değişikliğini bildirmediği için celbin kendisine ulaşmadığı belirtildi. Bu nedenle, askerlik hizmeti sistemini ihlal edenlere yönelik 11 Temmuz’da çıkarılan bir tutuklama kararı bulunuyordu.
Sosyal Medyada Yankıları
Saldırı, sosyal medyada da geniş yankı buldu. Mynet’in X (eski Twitter) hesabından yapılan paylaşımda, “Tayvan’ın başkenti Taipei’de metroya sis bombası atan bir kişi elindeki bıçakla çevreye saldırdı. Saldırıda çok sayıda kişinin yaralandı ve iki kişi hayatını kaybetti. Şüpheli, polis takibi sırasında bir binadan atlayarak hayatını kaybetti” ifadeleri kullanıldı.
Olay, Taipei’de büyük bir şok etkisi yarattı. Metro istasyonu ve çevresi saatlerce kordon altında tutuldu. Yetkililer, benzer saldırılara karşı güvenlik önlemlerinin gözden geçirileceğini bildirdi
-
Gündem6 gün önceParis, “güvenlik gerekçeleriyle” yılbaşı kutlamalarını iptal ETTİ.
-
Ekonomi7 gün önceBankaların Mevduat Faiz Oranları Güncellendi: 1 Milyon Liraya Aylık 29.140 TL Kazanç Fırsatı
-
Gündem4 gün önceBursa’da eğlence mekanı önünde silahlı kavga: Polis memurunun başından vurduğu Berk Keleş hayatını kaybetti
-
Spor1 hafta önce⚽️ Fenerbahçe, Brann’ı Bergen’de Fırtına Gibi Esti: Talisca’nın Hat-Trick’i ile Tarihi Zafer
-
Spor1 hafta önceBaşsavcılıktan Net Açıklama: Galatasaraylı Yıldızlara Yönelik İddialar Gerçeği Yansıtmıyor
-
Son Dakika1 hafta önceBrown Üniversitesi’nde Silahlı Saldırı Paniği: Öğrenciler Kilit Altında
-
Son Dakika1 hafta önceEnver Aysever tutuklandı
-
Spor1 hafta önceAhmet Çakar serbest bırakıldı: MASAK raporunda ortaya çıkan hesap hareketleri şok etti!
