Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Önerisiyle Nevruz Çalışmaları Başlıyor

Yayımlandı

üzerinde

Resmi bayram hamlesi ve Türk Dünyası’nın ortak bayramı hedefi

Açıklama: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önerisiyle Nevruz’un resmi bayram ilanı için AK Parti’de başlayan çalışmalar, yasal düzenleme süreci ve Türk Dünyası ile ortak bayram hedefi detaylı olarak ele alınıyor.

Giriş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 Mart Nevruz Günü Anma Programı sırasında yaptığı açıklamalar, Nevruz’un resmi bayram ilan edilmesi yönünde önemli bir tartışmanın fitilini ateşledi. Erdoğan, 21 Mart tarihini “Nevruz Bayramı” olarak duyururken, Cumhur İttifakı’nın bu yönde çalışmalar yapacağı sinyalini de verdi. Bu gelişmeler sonrasında, AK Parti bünyesinde yasal düzenleme ve uygulama çalışmaları başlatıldı. Makalemizde, bu sürecin detaylarına, hazırlık aşamalarına ve kültürel boyutuna değinerek, Nevruz’un resmi bayram olma hedefini kapsamlı şekilde ele alıyoruz.

Nevruz’un Tarihçesi ve Kültürel Önemi

Nevruz, köklü tarihi ve kültürel geçmişiyle, baharın gelişini, doğanın yeniden uyanışını ve kardeşliği simgeleyen evrensel bir bayramdır. Türk Dünyası’nda; Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan ve Azerbaycan gibi ülkelerde resmi tatil olarak kutlanmaktadır. Bu bayram, hem tarihsel hem de kültürel değerleri içinde barındıran; sevgi, birlik ve beraberliğin, doğanın yenilenmesinin en güzel örneğidir.
Anahtar Kelimeler: Nevruz, baharın gelişi, kültürel miras, Türk Dünyası

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Açıklamaları

21 Mart Nevruz Günü Anma Programı’nda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Baharın, kardeşliğin ve umudun bayramı olan Nevruz’un resmi tatil ilan edilmesinin, milletimizin ortak değerlerini pekiştireceğine” vurgu yaptı. Erdoğan, bu önerisini parlamentoya sunarak, Türkiye’de Nevruz’un da resmiyet kazanması yönündeki adımlara önayak olmak istediğini belirtti.
Öne çıkan ifadeler: “Baharın ve kardeşliğin bayramı” vurgusu, resmi bayram hamlesi

AK Parti’nin Hazırlıkları ve Yasal Süreç

Erdoğan’ın açıklamasının ardından, AK Parti bünyesinde yasal düzenleme çalışmaları hızla başladı.

  • Çalışmaların Başlangıcı:
    AK Parti’li kaynaklara göre, hazırlıklar Ramazan Bayramı’nın hemen ardından başlayacak. Bu süreçte, Nevruz’un resmi bayram ilan edilmesi için gerekli yasal düzenlemeler ve tekliflerin Meclis gündemine alınması planlanıyor.

  • Liderlik ve Organizasyon:
    Çalışmaların yürütülmesinde, İYİ Parti saflarından AK Parti’ye transfer olan ve Türk Devletleri ile İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Kürşad Zorlu öncü rol üstleniyor. Zorlu, daha önceki tecrübeleriyle Türk Dünyası’ndaki kültürel entegrasyon projelerinde aktif rol almış bulunuyor.

  • Yasal Süreç ve Hedefler:
    Meclis’te yapılacak yasal düzenlemelerle, Nevruz’un Türkiye’de resmi tatil statüsü kazanması hedefleniyor. Ayrıca, bu adımın tüm Türk Dünyası’nda ortak bir bayram olarak kutlanmasına zemin hazırlaması amaçlanıyor.
    SEO Notu: Yasal düzenleme, resmi tatil, Kürşad Zorlu, AK Parti çalışmaları

Türk Dünyası ve Bölgesel İş Birliği

Nevruz’un resmi bayram ilan edilmesi, yalnızca Türkiye’nin iç politikasında değil, aynı zamanda Türk Dünyası arasındaki kültürel ve diplomatik ilişkilerde de önemli bir yer tutuyor.

  • Ortak Bayram Hedefi:
    Halihazırda birçok Türk devleti tarafından resmi tatil olarak kutlanan Nevruz, bu düzenleme sayesinde Türkiye’de de resmiyet kazanırsa, tüm Türk Dünyası’nın ortak bayramı olma potansiyelini güçlendirecek. Bu durum, kültürel bütünleşme ve bölgesel iş birliğini artırma noktasında stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor.

  • Diplomatik Adımlar:
    Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilerleyen dönemde yapılacak Türk Devletleri Teşkilatı toplantılarında Nevruz’un ortak anma ve kutlama günü olarak gündeme getirilmesinin de önemine dikkat çekiyor. Böylece, kültürel ve tarihi bağların pekiştirilmesi amaçlanıyor.

Eleştiriler ve Tartışmalar

Her yenilik gibi, Nevruz’un resmi bayram ilanı süreci de tartışmalara yol açtı.

  • Eleştirel Yaklaşımlar:
    İYİ Parti Türk Dünyası ve Yurt Dışı Teşkilatlanma Başkanı Dr. Ayyüce Türkeş Taş, Nevruz’un zaten kutlanan bir bahar bayramı olduğunu, Türkiye’de yeteri kadar tatil ve resmi bayram bulunduğunu ifade ederek, bu hamlenin gereksiz olduğunu dile getirdi. Türkeş, “Terörist PKK’lıların bu bayramı sahiplenmeye çalışması, ayrılıkçı söylemlere zemin hazırlıyor” diyerek, sürecin arkasındaki niyetleri sorguladı.

  • Siyasi ve Toplumsal Yansımalar:
    Bazı çevreler, bu adımın siyasi bir hamle olarak değerlendirilebileceğini ve toplumsal kutlamalara ek bir yük getireceğini öne sürdü. Ancak, savunucuları bu girişimi; milli ve kültürel değerlerin korunması, Türk Dünyası’nın birliğinin pekiştirilmesi olarak yorumluyor.

Sonuç ve Geleceğe Yönelik Beklentiler

Nevruz’un resmi bayram ilan edilmesi, Türkiye’deki kültürel mirasın ve Türk Dünyası ile olan bağların güçlendirilmesi açısından önemli bir adım olarak görülüyor.

  • Kültürel Mirasın Korunması:
    Nevruz, tarih boyunca hep birlik ve beraberlik sembolü olmuştur. Resmi bayram haline gelmesi, bu kültürel değerin gelecek nesillere aktarılmasında da rol oynayacaktır.

  • Bölgesel İş Birliği:
    Bu adımın, Türk Dünyası arasındaki diplomatik ve kültürel iş birliğini artırarak, bölgesel barış ve dayanışmaya katkı sağlaması bekleniyor.

  • Yasal Sürecin Takibi:
    Çalışmaların Ramazan Bayramı sonrasında hız kazanacağı bildiriliyor. Meclis’te yapılacak yasal düzenleme çalışmaları, sürecin nihai sonucunu belirleyecek önemli adımlardan biri olacak.

Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Nevruz’un resmi bayram ilanı önerisiyle başlayan süreç, AK Parti’nin titiz hazırlıkları ve lider Kürşad Zorlu’nun öncülüğünde yeni bir resmi tatil düzenlemesine doğru emin adımlarla ilerliyor. Bu gelişme, hem kültürel hem de diplomatik anlamda Türkiye’nin ve Türk Dünyası’nın ortak değerlerini pekiştirecek stratejik bir hamle olarak değerlendiriliyor.

Gündem

“Kayseri’de 35 Yıl Sonra Şok Beraat: ‘Elini Ayağını Öpeyim Başkanım’ Diyerek Yargıdan Aklandı”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması :

“Kayseri’de tandıra gömülen iki cinayet sanığı Yusuf Turhan, kız kardeşini 35 yıl önce öldürdüğü ileri sürülürken delil yetersizliğinden beraat etti. Detaylar ve mahkeme süreci burada.”

Öne Çıkanlar

Kayseri’de 19 Mayıs 2021 tarihinde ağabeyi Mehmet Turhan ve eski eşi Firdevs Öztürk’ü öldürüp cesetlerini tandıra gömdüğü gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Yusuf Turhan’ın, 35 yıl önce kaybolan kız kardeşi Havva Turhan’ı öldürdüğü iddiasıyla yargılandığı davada “delil yetersizliği” gerekçesiyle beraatine karar verildi . Mahkeme kararının ardından “Bu mahkeme böyle bitmesin. Elini ayağını öpeyim başkanım” diyen sanık Yusuf Turhan’ın sözleri sosyal medyada geniş yankı buldu


Olayın Geçmişi

  • Tandır Cinayeti: 19 Mayıs 2021 tarihinde Faydevs Öztürk (52) ve Mehmet Turhan (55), Kayseri’nin Kocasinan ilçesi Emmiler Mahallesi’nde kayboldu. Polis, Mehmet Turhan’ın kardeşi Yusuf Turhan’ın çelişkili ifadeleri üzerine takibe aldı ve evinin bahçesindeki tandırda kadavra köpeğiyle arama yaptı; betonla kaplı tandırdan Ürkütücü manzarayla Firdevs ve Mehmet Turhan’ın cesetleri çıkarıldı

  • İlk Mahkeme Kararı: 22 Kasım 2021’de Kayseri 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanık Yusuf Turhan’a ‘kardeşi kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘yengesine yönelik eylem’ suçundan da müebbet hapis cezası verildi; oğlu Bedirhan Turhan’a iki kez müebbet hapis, eşi Nejla Turhan ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı ve beraat etti

  • Yargıtay Onayı: Yerel mahkemenin beraat kararını içeren hükmü, yapılan itirazlar üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından hukuka uygun bulunarak onandı


Havva Turhan Davası ve Beraat Kararı

  • Yeni İddianame: Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı, en son 1990 yılında görülen ve o tarihten beri kendisinden haber alınamayan Havva Turhan’ın ölümüyle ilgili olarak ağabey Yusuf Turhan hakkında ‘yakın akrabayı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açtı

  • Mektup ve Deliller: İddianamede, Yusuf Turhan’ın ağabeyi Mehmet Turhan’ın, ‘ihanet ve intikam’ duygularını anlattığı mektubu ile tanık beyanları yer aldı; ancak maktulün cesedi bulunamadı, resmi kayıtlarda izine rastlanmadı

  • Üçüncü Duruşma ve Savunma: ️Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen üçüncü duruşmada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları müdahil oldu, savcı mütalaasında ‘delil yetersizliği’ vurgusu yaptı; Yusuf Turhan ise “Ben beraatimi değil, suçlu kimse onun ortaya çıkmasını istiyorum. Bunun böyle bitmemesi lazım. Adil yargılama istiyorum” dedi

  • Beraat Kararı: Mahkeme heyeti, Bakanlık avukatının yeniden keşif talebini reddederek delil yetersizliğinden dolayı sanığın beraatine karar verdi; karar sonrası Yusuf Turhan, “Bu mahkeme böyle bitmesin. Elini ayağını öpeyim başkanım” sözleriyle kararı değerlendird


Hukuki Değerlendirme

  • Delil Yetersizliği: Cesedin bulunamaması ve zaman aşımı süresinin olayın üzerinden 35 yıl geçmesi, ceza muhakemesinde “somut kanıt” gerekliliğini ön plana çıkardı

  • Zaman Aşımı ve Usul: Türk Ceza Kanunu’nda aile içi öldürme eylemleri için özel hükümler olsa da, maktulün bulunamaması ve resmi belgelerde ölüm kaydının yer almaması, ‘kesin ve kuşkuya yer bırakmayacak’ usuli şartları sağlayamadı

  • Bakanlık’ın Rolü: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın davanın tarafı olarak yeniden keşif talebi, sosyal hizmet uzmanlarının delil toplama sürecine katılımının önemini gösterdi

Okumaya Devam Et

Gündem

Yenidoğan Çetesi’nde dördüncü duruşma: Mahkeme başkanından deprem uyarısı

Yayımlandı

üzerinde

Bakırköy Adalet Sarayı’nda 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma saat 11.00 sıralarında başladı. Tanıkların dinlendiği duruşma kimlik tespitiyle başladı. İstanbul’da Silivri açıklarında dün meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem mahkemenin de gündemindeydi.

“OLASI BİR DURUMDA PANİK YAPMAYIN”

Tanıkların dinlendiği duruşma öncesi, mahkeme başkanından artçı sarsıntı uyarısı geldi. Duruşma öncesi mahkeme başkanı, “23 Nisan’da yaşanan deprem sonrası bir uyarı yapmak istiyorum. Artçılar devam ediyor olası bir durumda panik yapmayın. Hengame olmasın sandalye ve masaların altına saklanabilirsiniz. Lütfen kaçmaya çalışırken birbirinize zarar vermeyin.” dedi.

“DOKTOR SÖYLER EPİKRİZİ SEKRETER YAZAR”

Tanıkların dinlendiği duruşmada, ilk tanık olarak Avcılar Hospital Hastanesi’nde hemşire olarak çalışan tanık Fulya Fulya Akbal dinlendi. Akbal, “Ben Avcılar Hospital’da çalışıyordum. Hemşire olarak yenidoğan yoğun bakım ünitesinde çalıştım 2 yıl boyunca. Çalıştığım dönemde, hemşire Serenay Şenkalay, doktor olarak Dursun Hoca, Zeki Hoca ve sekreter Gözde Hanım’ı tanırım. 14 Ağustos’ta Tokluoğlu doğduğunda hastanede değildim izinliydim. Ayrıca epikrizi doktor yazardı sekreteriyle. Ben hiç görmedim başka birisinin epikriz yazdığını. Doktor söyler sekreter epikrizi yazardı. Sekreterin doktorun söylediğinin dışında birşey yazması mümkün değildi.” dedi.

Yenidoğan Çetesi'nde dördüncü duruşma: Mahkeme başkanından deprem uyarısı - 1 Bakırköy Adalet Sarayı’nda 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma saat 11.00 sıralarında başladı.

“CİMER’E ŞİKAYET ETTİM”

Bir diğer tanık Sezgin Demirci ise, “Reyap Hastanesi’nde Mart 2023 ile Eylül 2023 arasında acil hekimi olarak çalıştım. Eylül ayında yönetim tarafından ayrılmam istendi. Çalıştığım dönemde 112 ekipleri, 28 günlükten büyük bebekleri getirirdi. CİMER’e şikayet ettim. Bu bebekleri yenidoğan yoğun bakıma aldığımda bir şey olursa sorumlu ben olurdum. Çünkü Yenidoğan yoğun bakımı vardı ama çocuk yoğun bakım yoktu. 28 günlükten büyük bebekleri çocuk yoğun bakıma koymalıyız yenidoğana koymak diğer hastaları risk altına alırdı. Halbuki bize yakın bölgelerde çocuk yoğun bakım odası olan hastaneler vardı. Yönetime şikayet ettiğim zaman ‘Bu konuyu kapat’ dediler. Bana mobbing uyguladılar. Ben de istifa ettim.” dedi.

“BU HASTA SIRADIŞI BİR DURUMDU”

Avcılar Hospital’da çalışan nöbetçi hemşire Meryem Akyürek ise, “Tokluoğlu hakkında bir bilgim yok. O dönemde yıllık izindeydim. Ben bebek odasında çalışıyordum. Sonrasında da hiçbirşey duymadım. Zeki doktor ile çalıştığım sürece blr ihmaline rastlamadım. Çağırdığım zaman hemen gelirdi” dedi. Duruşma saat 15.00 sıralarında verilen aranın ardından 16.00’da yeniden başladı.

Aranın ardından Beylikdüzü Medilife Hastanesi’nde çalışan doktor Raşit Çaparoğlu söz aldı. Çaparoğlu, “Opara bebekle ilgili, bir gün iş yerine geldiğimde 6 aylık bir bebeğin yattığını gördüm. 28 günlükten büyük bebekler burada yatmazdı. Şaşırdım ‘Burada yatması yasal değil’ dedim hemşireye. Birkaç gün önce, acile geldiğini ama sevk alamadığını bu nedenle burada yattığını söyledi. Yönetim ve işletmeci işbirliğinde yatışına karar verildiğini söyledi. Bu bebekle ilgilenen kişi Fırat Sarı’ydı. Bu hasta sıradışı bir durumdu. Ben orada bulunduğum sürece mesleğimin niteliği gereği ilgilenmedim.” dedi.

Yenidoğan Çetesi'nde dördüncü duruşma: Mahkeme başkanından deprem uyarısı - 2

“BİZE MÜDAHALE YAPILMAMASI SÖYLENDİ”

Birinci Hastanesi’nde Paramedik olarak çalışan Yaren Sena Kayır ise, “Opara bebeğin sevki yapıldı. Küveze aldık bakımlarını yaptık. Doğukan Bey geldi Fırat Sarı ile konuştu ve tedavisi için order aldık. Akşam oldu ve bebeğin bakımlarını akşam sorumlusuna teslim ettik. Ertesi gün 18.00 gibi hastaneye gittim. Direkt onun başına gittim sağlıklıydı bir problemi yoktu. Teslim saatine yakın kötüleşti. Monitör uyarı verdi kalbini hissetmedik. Doğukan Bey’i aradık ‘Sorun olmaz büyük bebekte duyamayabilirsiniz’ dedi. Bizim monitörler eskiydi prob lazımdı ama yeterli prob hastanede yoktu. Tuğçe hemşire kalp masajı yaptı. Hepimiz bebeğin başında müdahale ettik. Biz teslim ettiğimizde bebek yaşıyordu. Daha sonra bebeğin öldüğünü öğrendik. Bize herhangi bir müdahale yapılmaması gerektiği söylendi ama biz kızlar yine de tüm müdahaleleri yaptık. Aileden para alınmış ama ‘Ertesi gün para aileye teslim edilsin’ denildi. Konuyla ilgili başka bir bilgim yok. Doktorlar genelde düzenli olarak viziteye çıkmazdı.” dedi.

“BEBEK EKS OLDUĞU SIRADA BEN AŞAĞIDAYDIM”

Güney Hastanesi’nde çalışan hemşire Yağmur Acıyan’a ölen Kaya bebek hakkında soru soruldu. Acıyan savunmasında, “ bize geldiğinde zaten kötü durumdaydı. Bebeğin eks olduğu sırada ben aşağıdaydım. Batuhan Çelik beni arayıp, ‘Bebeğin eks olduğu alana gel’ dedi. Ben de oraya gittim. Bebeğin babası geldi. Babası ‘Doktor bana bilgi vermişti zaten’ dedi. Bunun dışında bir bilgim yok” ifadesini kullandı.

DURUŞMA ERTELENDİ

Duruşma, yarın saat 10.00’a ertelendi.

Okumaya Devam Et

Gündem

Tuzla’da arıtma tesisinde patlama

Yayımlandı

üzerinde

24.04.2025 – 18:30

Son Güncelleme : 24.04.2025 – 18:33

DHA

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar