Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump’la görüştü: Bölgesel ve küresel ilişkiler ele alındı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, Türkiye–ABD ilişkileri, F-35 ve F-16 süreçleri ile bölgesel ve küresel gelişmeler üzerine önemli konuları ele aldı. Detaylar makalemizde.


Giriş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin güçlendirilmesi ve bölgesel gelişmelerin yakından değerlendirilmesi hususunu gündeme taşıdı. Görüşmede, yalnızca ikili ilişkiler değil, aynı zamanda Türkiye’nin savunma sanayii hamleleri ve bölgedeki siyasi istikrar konuları da ele alındı.

Görüşmenin Genel Değerlendirmesi

Görüşme sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin “sonuç odaklı” ve “dayanışma içerisinde” ilerleyeceğine olan inancını vurguladı. İki liderin gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde;

  • İkili İlişkiler: Türkiye ve ABD arasındaki mevcut stratejik ortaklık, ticari işbirliği ve güvenlik alanında atılacak adımlar değerlendirildi.
  • Bölgesel Gelişmeler: Özellikle Suriye, Libya ve diğer Orta Doğu meselelerine ilişkin istişareler yapıldı.
  • Küresel Konular: Dünya genelinde yaşanan gelişmelerin, iki ülke ilişkilerine etkisi tartışıldı.

Stratejik Savunma Hamleleri: F-35 ve F-16 Süreçleri

Görüşmenin en dikkat çeken noktalarından biri, Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki hamleleri oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, F-16 tedarik sürecinin sonuçlandırılması ve F-35 programına Türkiye’nin yeniden katılımının sağlanmasının gerekliliğini belirtti.
Bu adımlar, Türkiye’nin modernizasyon sürecinin yanı sıra, NATO ve ABD ile savunma işbirliğinin de yeniden canlandırılması açısından kritik bir rol oynamaktadır.

Bölgesel ve Küresel İlişkilerde Ele Alınan Konular

Telefon görüşmesinde, iki liderin ele aldığı diğer önemli başlıklar şunlardı:

  • Güvenlik ve Terörle Mücadele: İkili görüşmede, terörle mücadele stratejileri ve bölgede istikrarın sağlanması konusundaki ortak taahhütler değerlendirildi.
  • Suriye ve Libya’da İstikrar: Bölgedeki çatışmaların sona erdirilmesi ve normalleşme sürecinin desteklenmesi hususunda karşılıklı görüş alışverişi yapıldı.
  • Küresel Ekonomik ve Politik Dinamikler: ABD ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin güçlendirilmesi ve küresel arenada işbirliğinin artırılması yönündeki beklentiler dile getirildi.

Sonuç ve Değerlendirme

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesi, iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemin sinyallerini verirken; bölgesel ve küresel politikalarda da önemli adımların atılacağına dair umutları artırdı.
Erdoğan, görüşmede, ikili ilişkilerin ilerlemesi ve Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki stratejik adımların hayata geçirilmesi konusunda kararlı olduklarını ifade etti. Bu doğrultuda, iki ülkenin de bölgede ve dünyada barış, istikrar ve güvenlik temelli işbirliğini artırması bekleniyor.

Gündem

Tarihi Satış: KAAN Milli Muharip Uçak İçin Endonezya ile 48 Adetlik İlk İmza Atıldı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Milli Muharip Uçak KAAN’ın ihracatında dönüm noktası: Türkiye, Endonezya ile 48 adetlik ilk satış sözleşmesini imzaladı. Teslimatlar 120 ayda tamamlanacak.

Giriş

Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayi hamlesinin en kritik projelerinden biri olan KAAN Milli Muharip Uçak Projesi’nde tarihi bir gün yaşandı. Türk Havacılık Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) ile Endonezya arasında 48 adet KAAN uçağının tedariğini kapsayan ilk satış sözleşmesi, 26 Temmuz 2025’te imzalandı.


Anlaşmanın Detayları

  • Konu: 48 adet KAAN Milli Muharip Uçak tedariği

  • Taraflar: TUSAŞ (Türkiye) ve Endonezya Savunma Bakanlığı

  • İmza Töreni: 26 Temmuz 2025, IDEF Savunma Sanayi Fuarı’nda gerçekleşti

  • Sözleşme Bedeli: Resmi olarak açıklanmasa da, Cumhuriyet tarihinin en büyük savunma ihracatı olarak kayıtlara geçti


Teslimat Takvimi ve Lojistik

Sözleşme uyarınca, KAAN’ların teslimatlarının 120 ay (10 yıl) içerisinde tamamlanması öngörülüyor.

  • Başlangıç Teslimatı: 2026 sonu

  • Kademeli Sevkiyat: Yıllık ortalama 4–5 uçak

  • Destek ve Bakım: TUSAŞ, eğitim ve teknik destek paketini de anlaşmaya dahil etti


Ekonomik ve Stratejik Etkiler

  1. Ekonomik Büyüme: Sözleşme, savunma sanayii ihracatında yeni bir rekora imza attırırken, yan sanayi ve istihdamda önemli artış sağlayacak.

  2. Uluslararası İş Birliği: Endonezya ile kurulan bu ortaklık, Türkiye’nin Asya pazarındaki güvenilirliğini pekiştiriyor.

  3. Teknoloji Transferi: Proje kapsamında ASELSAN ve TÜBİTAK gibi yerli teknoloji kuruluşlarının geliştirdiği sistemler dünya pazarına açılmış oldu


KAAN Projesi Hakkında Kısa Bilgi

  • Geliştirici: Türk Havacılık Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ)

  • İlk Uçuş: 21 Şubat 2024

  • Ana Özellikler:

    • Gizli yapılı, çift motorlu

    • Çok rollü hava üstünlüğü ve saldırı yeteneği

    • İleri seviye aviyonik ve silah entegrasyonu


Sonuç

Türkiye’nin millî savunma sanayii vizyonunda bir kilometre taşı olan KAAN Milli Muharip Uçak Projesi, Endonezya ile imzalanan 48 adetlik ihracat sözleşmesiyle uluslararası arenada prestijini perçinledi. Bu anlaşma, hem savunma teknolojilerinde yerli kabiliyetlerimizi öne çıkardı hem de Türkiye’yi savunma ihracatında dünya ligine taşıdı.


Yayın Tarihi: 26 Temmuz 2025

Okumaya Devam Et

Gündem

Şok İddia: Amerika’da Ölü Bulunan Yağmur Taktaş, Aç Bırakılıp Uyuşturucu Verilerek Zehirlendi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Adanalı sosyal medya fenomeni Yağmur Taktaş’ın ABD’deki ani ölümüyle ilgili otopsi raporu dehşet verici iddiaları gün yüzüne çıkardı: Aç bırakıldığı, işkence gördüğü ve vücuduna uyuşturucu ile uyarıcı maddeler enjekte edildiği belirlendi.

Giriş

Adanalı sosyal medya fenomeni Yağmur Taktaş (28), 3 Nisan 2025’te Amerika’da fenalaşarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Ölümü başta “ani kalp krizi” şüphesiyle değerlendirilirken, ailenin Türkiye’de talep ettiği ikinci otopsi sonucu ortaya çıkan bulgular, olayın ardındaki karanlık tabloyu gözler önüne serdi .

Otopsi Bulguları ve İddialar

  • Aç Bırakılma ve İşkence İzleri: İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopside, genç kadının uzun süreli aç bırakıldığı ve vücudunda darp izlerine rastlandığı kaydedildi.

  • Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Tespiti: Kan ve doku örneklerinde farklı türde uyuşturucu ile uyarıcı maddeler bulunduğu, bu maddelerin ölümüne doğrudan katkı sağladığı belirtildi

  • Zehirlenme İddiası: Ailesi, Yağmur’un sevgilisi A.C.F. tarafından alıkonularak hem psikolojik hem de fiziksel işkenceye maruz bırakıldığını ve “zehirlenme” maksadıyla uyuşturucu enjekte edildiğini öne sürüyor .

Olayın Seyri ve Hukuki Süreç

  1. Ölüm ve İlk Otopsi: 3 Nisan’da hayatını kaybeden Yağmur’un cenazesi, 20 Nisan’da Adana Kabasakal Mezarlığı’nda defnedildi.

  2. Ailenin Başvurusu: “Şüpheli ölüm” iddiasıyla aile, cenazenin çıkarılıp Türkiye’de yeniden otopsi yapılması için Adana Adli Tıp Kurumu’na başvurdu.

  3. Uluslararası Soruşturma: İstanbul Adli Tıp’taki incelemeden sonra savcılık, Yağmur’un Türk asıllı ABD vatandaşı ressam sevgilisi A.C.F. hakkında “kasten adam öldürme” şüphesiyle yakalama kararı çıkardı. İade talebi için Amerikan makamlarıyla temas sağlanıyor.

Kamuoyu ve Aile Tepkisi

  • Aile Avukatı Fethi Öksüz: “Otopside Yağmur’un aç bırakıldığı ve uyuşturucu verilerek zehirlendiği açıkça ortaya kondu. Sevgilisi A.C.F.’nin yargı önüne çıkarılması için tüm hukuki yolları kullanacağız.”

  • Sosyal Medya Yankıları: Fenomenin ölümüne dair çıkan her yeni bilgi, takipçiler tarafından “adalet” çağrıları eşliğinde paylaşılıyor. #Adaletİstiyoruz etiketi trend listesine girdi.

Okumaya Devam Et

Gündem

Sivas Deliler Fayı’nda Deprem Gerçeği: 7.0 Büyüklük Teorisi Çürüdü mü?

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fikret Koçbulut liderliğindeki paleosismolojik kazılar, Deliler Fayı’nın sahada 7.0 büyüklüğünde deprem üretemeyeceğini gösterdi. Bölgedeki yüz binlerce nüfusun geleceğini şekillendirecek bu araştırmanın ayrıntıları ve deprem riskine dair uzman görüşleri makalemizde.

1. Giriş

Türkiye, “Deprem Kuşağı” üzerinde yer alması sebebiyle sürekli gündemdeki en kritik meselelerden birini çözümsüz bırakıyor. Son dönemde Sivas ve çevresindeki aktif fay hatlarına yönelik yürütülen paleosismolojik çalışmalar, bölgedeki gerçek risk profilini bilimsel verilere dayalı olarak ortaya koyuyor. Bu çalışmanın en dikkat çeken sonucu ise, uzun zamandır “7.0 büyüklüğüne kadar deprem üretebilir” denilen Deliler Fayı hakkında oldu

2. Araştırmanın Kapsamı ve Yöntem

  • Yürütücü Kurum: Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü

  • Proje: “Türkiye’nin Diri Faylarının Paleosismolojisi” (AFAD, Belediyeler Birliği ve MTA destekli)

  • Hedef Fay Hattı: Sivas–Kayseri hattını oluşturan Deliler Fayı’nın üç segmenti (Bünyan, Sarıoğlan‑Gemerek, Dökmetaş)

  • Yöntem: Fay hattı boyunca açılan hendeklerden alınan stratigrafik örneklerin laboratuvarda tarihlendirilmesi ve geçmiş sismik etkinliklerin belirlenmesi

3. Deliler Fayı İncelemesinin Ana Bulguları

  1. Hendek Çalışmaları:

    • Geçen yıl Bünyan, Sarıoğlan‑Gemerek segmentlerinde üç hendek

    • Bu yıl Şarkışla (Hacıyusuf ve Samankaya köyleri) ile Altınyayla‑Başyayla’daki hendekler

  2. Stratigrafik Veriler:

    • Hendek kesitlerinde, yüzey kırığı oluşturan büyük ölçekli paleo-deprem belirtilerini doğrulayacak belirgin katman yokluğu

  3. Tarihlendirme Sonuçları:

    • Henüz kesin tarih çalışmaları tamamlanmamış olsa da, fayın son büyük hareketinin birkaç bin yıl öncesine kadar uzanmadığı izlenimi

4. “7 Büyüklüğü” Tartışması

Prof. Dr. Fikret Koçbulut’un arazi gözlemleri ve hendek incelemeleri sonucunda vardığı kanaat şöyle özetleniyor:

“Teorik hesaplamalar, fay uzunluğuna dayalı formüllerle 7.0’a kadar deprem üretebileceğini söylüyor. Ancak sahada açtığımız altı hendek ve katman analizlerimiz, Deliler Fayı’nın hareket potansiyelinin bu denli yüksek olmadığını gösteriyor.”

Bu açıklama, hem yerel yönetimlerin hem de afet planlamacılarının risk değerlendirmelerini yeniden gözden geçirmesini zorunlu kılıyor.

5. Sonuç ve Öneriler

  • Risk Yönetimi: Bölgesel planlamalarda, “7+” senaryoları birincil risk olarak değil, daha düşük büyüklük olasılıklarına göre hazırlık yapmak daha gerçekçi.

  • Hızlı Yayılım: Proje tamamlandığında, fayın paleosismolojik tarihçesi netleşecek; bu da bina kodları ve acil durum senaryolarına temel oluşturacak.

  • Sürekli İzleme: Yerel istasyon ve jeoteknik donanım takviyesi ile fay hattının gerçek zamanlı takibi sağlanmalı.

Bölgedeki yüz binlerce kişi için güvenli gelecek, bilimsel veriler ile planlanmış önlemlerle mümkün olacaktır.


Hazırlayan: [FATİH DOGAN ]
Yayın Tarihi: 26 Temmuz 2025

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar