Gündem
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail apaçık soykırım uyguluyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya Diploması Forumu’nda konuştu.
Ortadoğu’da barışın ancak iki devletli çözümüyle mümkün olacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dikkat çekici ifadeler kullandı.
İsrail’in ateşkesi sabote ettiğini de sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok.” dedi.
Erdoğan, Türkiye’nin AB’ye tam üye olması gerektiğini de sözlerine ekledi.
“ADİL POLİTİKALAR GELİŞTİRMEKTE YETERSİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
Savaşların, çatışmaların ve ölümlerin acısını yüreklerinde taşıyan tüm mazlumları ülkem ve milletim adına selamlıyorum.
Dünyada dış politika ve uluslararası ilişkiler alanında önde gelen etjkinlikler arasında yer alan foruma gelen yoğun ilgiden memnuniyet duyuyoruz. Küresel diplomasinin kalbi 3 gün boyunca burada atacak. Tercihimiz çatışma değil diyalog. Antalya’da barış mesajı veriyoruz.
Terör, açlık, yoksulluk, ırkçılık, islam düşmanlığı, iklim krizi gibi tüm insanlığı etkileyen sorunlarla uğraştığımız dönemde daha adil daha vicdanı politikalar geliştirmekte yetersiz kaldığına şahit oluyoruz.
“DÜNYA 5’TEN BÜYÜKTÜR”
Türk ekonomisi şoklara dirençli.
Dünya 5’ten büyüktür. Uluslararası toplum vicdanlı politika üretemiyor.
Biz bu coğrafyanın sadece sakinleri değiliz. Aynı zamanda sahipleriyiz. Bin yıldır buradayız. Bu topraklardayız. Nice asırlar boyunca yine burada olacağız. Biz artık çatışmanın değil uzlaşmanın, kan gözyaşı acı ve gerilimin değil refahın ve istikrarın egemen olduğu bir bölge görmek istiyoruz. Barışın savaştan daha fazla emek istediğinin farkındayız. Biz kolayı değil her zaman zoru seçtik. Ülkemiz etrafında barış kuşağı istiyoruz.
Kimsenin toprağında, egemenliğinde, kaynaklarında gözümüz yok. Yerin altındakilerle değl, insanlarla ilgileniyoruz.
İSRAİL’IN GAZZE SALDIRILARI
Küresel vicdan ve adaleti en fazla yaralayan meselelerin başında Gazze’deki zulüm geliyor. İsrail apaçık boykırım uyguluyor. Bu zulme itiraz etmek bizim sadece kardeşlik değil aynı zamanda insanlık vazifemizdir.
İsrail 1,5 senedir en temel insan haklarını hiçe sayarak, uluslararası hukuku ayaklar altına alarak Filistin halkına karşı apaçık bir soykırım uyguluyor.
Katliamlara sessiz kalmak suça ortak olmaktır. İsrail son olarak gazetecileri hedef aldı. Bu saldırıda 3 gazeteci hayatını kaybetti.
İsrail 211 gazeteciyi katletti. İsrail Filistinlileri toprağından söküp atmaya çalışıyor. Sadece bu sabah aynı aileden 7’si çocuk 10 kişi şehit oldu. Şimdi bunun adı barbarlık değilse nedir? Ambulansın içindekileri öldürmek haydutluk değilse nedir? Çocukları, kadınları acımasızca katletmek korkalık değilse soruyorum bu nedir?
Savaşta dahi olsa meşru bir devlet böyle hareket eder mi? Bunun adı devlet terörü değil midir? Onun için İsrail terör devletidir. Bu zulme itiraz etmek, olabilecek en güçlü tepkiyi vermek bizim sadece kardeşlik değil aynı zamanda insanlık vazifemizdir. Filistin halkının işgal karşısındaki kahramanca mücadelesini kimse ‘terörizm’ yaftası vurarak karalayamaz
Komşularla iyi ilişkiler tesis ederek, çatışan taraflar arasında diyalog köprüleri kurarak ülkemiz etrafında barış ve güvenlik kuşağı oluşturma çabasındayız. Ortadoğu’da barış ancak iki devletli çözümle mümkündür. Bu da 1967 sınırları dahilinde başkenti Doğu Kudüs olan özgür, egemen, bir Filistin devletinin kurulmasına bağlıdır.
“İSRAİL SALDIRGAN BİR TAVIR İÇİNDE”
İsrail, saldırgan bir tavır içinde. Suriye ve Lübnan’a yönelik adımlar gerginliği artırıyor.
Suriye’de istirarsızlık isteyenlere izin vermeyiz. Suriye’de fırsatı heba ettirmeyiz. Soğuk kanlılığımızı, sabrımızı, meseleleri diyalog yoluyla çözme tavrımızı kimse yanlış anlamamalı, yanlış yorumlamamalı, sukünetimiz birilerini çok hatalı heveslere sürüklememelidir.
500 sene önce topraklarından kovulan İsrail halkını, Yahudileri bu topraklarda misafir ettik. O günkü Türkiye neyse bugünkü Türkiye’de aynısıdır. “Başta BM Güvenlik Konseyi olmak üzere uluslararası toplumun tüm üyelerini bir kez daha akan kanı durdurmaya, Filistin halkının yanında olmaya davet ediyorum.
“DİYALOG HALİNDEYİZ”
Suriye’nin toprak bütünlüğünün muhafazasında Trump ve Putin başta olmak üzere, bölgede nüfuz sahibi aktörlerle anlayış birliği ve yakın diyalog halindeyiz.
Suriye’nin bütünlüğü konusunda gerekli adımları atıyoruz. Suriye’de istikrarsızlık isteyenlere izin vermeyiz.
“TÜRKİYE ROL ALMAYA HAZIR”
Türkiye Avrupa’nın güvenliği için rol almaya hazır. Türkiyesiz Avrupa güvenliği olmaz. AB üyeliği hala stratejik hedef. Türkiye AB’deki sandalyesine bir an önce kavuşmalıdır. Biz üyelik sürecimizi ilerletme konusunda hazırız. AB’den de somut adımlar atmasını bekliyoruz.
Gündem
“Karaköprü’de ‘Diren Sırrı Abe’ Pankartına Zabıta Müdahalesi: ‘Reklam’ Gerekçesiyle Kaldırıldı!”
Açıklaması
Şanlıurfa Karaköprü’de vatandaşın Sırrı Süreyya Önder’e destek için astığı pankart, zabıta ekiplerince “reklam” gerekçesiyle söküldü. Olayın hukuki ve siyasi boyutları neler?
Özet
Şanlıurfa’nın Karaköprü ilçesinde, yoğun bakımda tedavisi süren DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’e destek amacıyla bir vatandaşın “Diren Sırrı abe, dualarımız seninle” yazılı pankart asması, Yeniden Refah Partili Karaköprü Belediyesi zabıta ekipleri tarafından “reklam içerdiği” gerekçesiyle söküldü. Olay, sosyal medyada ve yerel kamuoyunda tartışma yarattı; özellikle vatandaş ve siyasi çevreler belediye kararını eleştirdi, hukuki ve siyasi boyutları mercek altına alındı .
Pankartın Asılma Süreci
Şanlıurfa Atatürk Bulvarı’nda bir işyerinin önüne asılan pankartta “Diren Sırrı abe, dualarımız seninle” ifadeleri yer aldı .
Pankartı astığını açıklayan Ulaş Çoban, DEM Parti Karaköprü eski eş başkanı, yoğun bakımda tedavi gören milletvekiline desteğini göstermek istediğini belirtti .
Belediye Müdahalesi ve Gerekçe
Olay sabah saatlerinde Belediye zabıta ekiplerinin bölgeye gelmesiyle başladı; ekipler pankartı yerinden sökerek kaldırdı .
Belediye yetkilileri, pankartın kanuna göre “reklam” sayılabileceğini ve bu nedenle kaldırılması gerektiğini savundu .
Yerel kanal İhlas Haber Ajansı da zabıta müdahalesini doğrulayıp “pankartın reklam içerdiği” açıklamasını aktardı .
Kamuoyu Tepkileri
Sosyal medyada #DirenSırrı etiketiyle yapılan paylaşımlarda, vatandaşlar belediyenin kararı “siyasi baskı” olarak değerlendirdi .
Ulaş Çoban, X (formerly Twitter) üzerinden Karaköprü Belediye Başkanı Nihat Çiftçi’ye çağrı yaparak “Bu yanlıştan dönün” mesajı paylaştı .
Gazete İpekyol sunucularından Vejdi Uluç da olayı manşete taşıyarak tepkileri geniş kitlelere duyurdu .
Hukuki ve Siyasi Boyut
298 sayılı Karayolları Kanunu ve Belediye Zabıta Yönetmeliği, yol kenarlarına ilan asılmasını reklam kabul edebiliyor; ancak siyasi destek amaçlı mesajların nasıl değerlendirileceği tartışmalı .
Hukukçular, kamuya açık alanda siyasi içerikli pankartlara getirilen sınırlamaların ifade özgürlüğüyle çatışabileceğini ve içtihat eksikliği bulunduğunu belirtiyor .
Siyasi partiler, benzer uygulamaların “seçime gölge düşürme” ve “muhalefeti susturma” niyeti taşıyabileceği eleştirisinde bulundu.
Sonuç
Karaköprü’deki pankart tartışması, ifade özgürlüğü ve yerel yönetim uygulamalarının sınırlarını bir kez daha gündeme taşıdı.
Belediyenin “reklam” değerlendirmesiyle sembolik siyasi desteğe müdahale etmesi, gelecekte benzer vakalarda hukuki belirsizlikleri artırabilir.
Gündem
Dolmabahçe Tüneli’nde feci kaza: Motosiklet sürücüsü yaşamını yitirdi

İstanbul‘da Bomonti-Dolmabahçe Tüneli’nde saat 14.00 sıralarında Beşiktaş istikametinde süratli bir şekilde iki aracın arasından geçmeye çalıştığı iddia edilen motosiklet, sürücüsünün gidon hakimiyetini kaybetmesi sonucu iki araca çarptıktan sonra takla attı.
Kaza nedeniyle motosiklet sürücüsü Samet Sözkesen (21) yola savruldu. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine bölgeye polis ve acil sağlık ekipleri geldi.
Sağlık ekibinin ilk müdahalesinde ağır yaralandığı belirlenen motosiklet sürücüsü olay yerindeki ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Sözkesen, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kaldırıldığı hastanede kurtarılamadı.
Kaza nedeniyle tünel içerisinde trafik yoğunluğu oluştu. Kazaya karışan araçların yoldan kaldırılmasının ardından araç geçişleri normale döndü.
Gündem
Beren Su Bolat’ın Asansörde Hayatını Kaybettiği Davada 22 Yıl 6 Ay Hapis Talebi!
Açıklama:
23 Temmuz 2024’te Ankara Sincan’da asansörde mahsur kalan 13 yaşındaki Beren Su Bolat’ın kurtarma çalışması sırasında asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybettiği davada, itfaiye şefi Ercan Yıldız ile erler Bayram Babatürk ve Buğra Yalabık hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 22 yıl 6 ay hapis cezası talep ediliyor.
Özet
23 Temmuz 2024 tarihinde Ankara’nın Sincan ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi’nde asansör arızası sebebiyle 13 yaşındaki Beren Su Bolat ve arkadaşı Turan Efe Doğan, 5. ve 6. kat arasındaki boşlukta mahsur kaldı. İtfaiye ekibinin müdahalesi sırasında itfaiyecilerin gerekli güvenlik tedbirlerini almaması sonucu Beren Su, asansör boşluğuna düşerek yaşamını yitirdi, arkadaşı ise yaralandı. Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, itfaiye şefi Ercan Yıldız ile erler Bayram Babatürk ve Buğra Yalabık hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan her biri için 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi.
Olayın Gerçekleştiği Konum ve Süreç
Ankara’nın Sincan ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi 4. Cadde’deki bir apartmanın asansörü, 23 Temmuz 2024’te arıza yaparak 5. ve 6. kat arasında kaldı . 13 yaşındaki Beren Su Bolat, bir arkadaşını ziyareti sırasında asansörde sıkışan iki kişiden biriydi .
Olay yerine gelen itfaiye ekibi; şefi Ercan Yıldız, er Bayram Babatürk ve er Buğra Yalabık, asansörü “güvenli kat” seviyesine indirmeden müdehale etti . Kapı açıldıktan kısa süre sonra Beren Su, 5. kat boşluğundan zemine düşerek hayatını kaybetti; arkadaşı ise kurtarıldı ve yaralı olarak hastaneye kaldırıldı .
İddianame ve Talep Edilen Cezalar
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen iddianamede, üç itfaiye görevlisi “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan yargılanıyor . Her bir sanık için 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildiği açıklandı . İddianamede; itfaiyecilerin kanun ve yönetmeliklere aykırı şekilde hareket ederek asansörün ana kumanda merkezinden müdahalede bulunmadıkları vurgulandı .
Uzman Görüşleri ve Hukuki Değerlendirme
-
Bilinçli Taksir: Türk Ceza Kanunu’nda “bilinçli taksir”, kişinin tehlikeyi öngörüp önlem almaması hâlini ifade eder; cezaî sorumluluğun artırılmasına yol açar.
-
Kıyas Kararları: Geçmişte benzer ihmallerde mahkemeler, ölümlü iş kazalarında 15–20 yıl arası hapis cezalarını onaylamıştır. Bu bakımdan 22 yıl 6 aylık talep, taksir derecesinin ağır olduğunu gösterir.
-
Dava Süreci: İddianamenin kabulünü takiben Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşmalar başlayacak; tanık, bilirkişi ve teknik raporlar üzerinden deliller değerlendirilecek.
Olası Sonuçlar ve Toplumsal Etki
Davanın sonucuna göre, itfaiye tedbir standardının cezaî sorumluluğa etkisi netleşecek, kurtarma operasyonlarında yaşanan aksaklıkların önlenmesi için yönetmelik değişiklikleri gündeme gelebilir. Aile, sivil toplum kuruluşları ve meslek birlikleri, bu tür ihmallerin tekrarlanmaması adına ek güvenlik protokolleri oluşturulmasını talep ediyor.
Beren Su Bolat’ın trajik ölümü, hem hukuki hem de toplumsal boyutlarıyla ülke gündeminde yer almaya devam ediyor. Davanın seyrini tüm gelişmeleriyle takip edeceğiz.
-
Ekonomi3 gün önce
Eskişehir’de Ormanlık Alanda Yakılarak Öldürülen 30 Yaşındaki Kadın Dehşeti: Sadece Saç ve Kemik Kaldı
-
Gündem1 gün önce
Şanlıurfalı Genç İşçi 3 Günlük Korkunç İşkenceyle Yüzleşti: Dişleri Kırıldı, Hamam Böceği Yedirildi
-
Son Dakika1 hafta önce
Yasak Aşk Skandalında Yeni Gelişme: Kayınvalide ve Damat Esra Erol Programında Canlı Yayında Gözaltına Alındı!
-
Gündem1 hafta önce
Ünlü İsimlerden Sırrı Süreyya Önder’e Destek: “Sakın Ölme Sırrı Abi… Benimle Yine Dalga Geç!”
-
Son Dakika1 hafta önce
Son Dakika: Şakir Paşa Ailesi Konakta Yangın! 1 Ölü – Tüm Detaylar
-
Gündem1 hafta önce
Kayınvalidesini hamile bırakmıştı! Arsız damadın babası konuştu: Oğlum sapıktır
-
Gündem2 gün önce
“Silivri’de 6,2’lik Depremin Derinden Gelen Uğultusu: Sismik Kayıtların Ardındaki Gerçek”
-
Son Dakika6 gün önce
Oyuncu Sevil Akdağ Arkadaşını Öldürdü: Fatih İskenderpaşa’daki Cinayet Olayının Tüm Detayları