Gündem
Cumhurbaşkanı Erdoğan: En az zayiatla atlatacağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de Dünya Çiftçiler Günü nedeniyle ziraat odası başkanları ve çiftçilerle bir araya geldi.
“BAKANLIĞIMIZ SÜRECİ İLK GÜNDEN BERİ TAKİP EDİYOR”
Erdoğan, geçen ay bazı şehirlerde sıcaklıkların son 30 yılın en düşük seviyelerini gördüğünü, bu nedenle belli bölgelerde zirai don, kar yağışı ve dolu olaylarıyla karşılaşıldığını anımsattı.
“Özellikle belli ürün gruplarında bu sene sıkıntı yaşayacağımız anlaşılıyor.” diye konuşan Erdoğan, “Şimdiye kadarki tespitlerimiz kayısı, üzüm, elma, şeftali, nektarin gibi bazı meyve gruplarında farklı derecelerde hasar meydana geldiğini gösteriyor.” dedi.
Stratejik ürünlerle ilgili olarak gıda arz güvenliği açısından bir tehlikenin söz konusu olmadığına değinen Erdoğan, “Tarım Bakanlığımız süreci ilk günden beri yakından takip etmekte, biz de düzenli olarak bakanımızdan gerekli bilgileri alıyoruz.” diye konuştu.
Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bu süreçte tarım sigortası ile Çiftçi Kayıt Sistemi’nin önemini bir kez daha gördük. Prim bedelinin yüzde 70’e kadarı devletimiz tarafından ödenen TARSİM konusunda maalesef halen arzu edilen seviyenin çok uzağındayız. Çiftçilerimizin kayıt ve sigorta yaptırmasının teşvik edilmesi noktasında sizlerin desteğine güveniyorum.” diye konuştu.
“ÇİFTÇİLERİMİZİ 23 YIL BOYUNCA ASLA YALNIZ BIRAKMADIK”
Erdoğan, çiftçilerin her daim yanlarında olmaya devam edeceklerini belirterek, “23 yıl boyunca çiftçilerimizi asla yalnız bırakmadığımızın en yakın şahidi Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak sizlersiniz. Bundan sonra da çiftçilerimizin, üreticilerimizin her daim yanlarında olmaya devam edeceğiz. Tarım sektörümüzün gelişmesine, güçlenmesine, ilerlemesine verdiğiniz katkılar için sizlere teşekkür ediyorum. Sizlerin vasıtasıyla ülkemizdeki tüm çiftçilerimize olan minnettarlığımızı ifade etmek istiyorum.” dedi.
Gündem
Mavi Çarşı Katliamı Sanığı Azime Işık 26 Yıl Sonra Beraat Etti!
Açıklaması:
13 Mart 1999’daki Mavi Çarşı katliamında müebbet hapis cezası alan Azime Işık, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve AYM sürecinin ardından yeniden yargılandı ve 14 Mayıs 2025’te beraat etti. Olayın detayları, dava süreci ve hukuki değerlendirme bu makalede.
Mavi Çarşı Katliamı, 13 Mart 1999 tarihinde İstanbul Kadıköy’de düzenlenen molotoflu saldırıda 13 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan bir terör eylemidir Olayda zarar görenlerin aileleri yıllarca adalet ararken, dönemin İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi 7 Mayıs 2007’de sanık Azime Işık’a müebbet hapis cezası hükmederek kararı Yargıtay 9. Ceza Dairesi onayladı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin “adil yargılanma hakkı” ihlali tespitinin ardından dosya Anayasa Mahkemesi’ne taşındı ve nihayet yerel mahkemeye iade edildi . Yeniden yargılama sonucu İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 14 Mayıs 2025’te Azime Işık’ın beraatine hükmetti .
Olayın Özeti
Saldırının Gelişimi
-
13 Mart 1999’da saat 16:25’te molotofkokteylli saldırganlar Mavi Çarşı’ya girerek önce içeride, sonra da dış vitrinde kundaklama eylemi gerçekleştirdi .
-
Benzin ve parfüm reyonundaki yanıcı maddelerin tutuşmasıyla yangın merdiveni bulunmayan çarşı hızla alevlere teslim oldu; 13 kişi yaşamını yitirdi, 5 kişi yaralandı .
Kurbanların Anısı
-
Mağaza çalışanı ve ziyaretçi konumundaki 13 kişinin isimleri tek tek tazelenirken, geride kalan aileler yıllarca adalet mücadelesi verdi .
Dava Süreci
İlk Yargılama ve Müebbet Hapis
-
7 Mayıs 2007’de İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, “devletin egemenliğine aykırı eylem” suçundan Azime Işık’a müebbet hapis kararı verdi; diğer sanıklara ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi .
-
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2008 yılında bu kararı onayladı.
AİHM ve AYM Safhası
-
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Işık’ın adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verdi ve yeniden yargılama talep etti
-
Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararının ardından dosya yeniden yerel mahkemeye sevk edildi.
Azime Işık’ın Yeniden Yargılanması ve Beraat Kararı
-
14 Mayıs 2025’te İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada mahkeme, delillerin yeterince somut olmadığı değerlendirmesiyle Azime Işık’ın beraatine hükmetti .
-
Kararın açıklanmasının ardından Işık, Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nden tahliye edildi .
Tepkiler ve Kamuoyu
-
Katliamın mağdur yakınları, ilk tepki olarak kararın “adaleti zedelediğini” ifade etti.
-
İnsan hakları savunucuları, AİHM’in bağlayıcılığını vurgulayarak yerel mahkemelerin içtihat uyumuna dikkat çekti.
-
Hukuk çevrelerinde, benzer davalar için emsal oluşturacağı tartışılıyor.
Hukuki Değerlendirme
-
AİHM içtihadı gereği “adil yargılanma” standartlarının önemi bir kez daha ortaya çıktı.
-
Beraat kararının, Türkiye’de terör davalarında usul yönünden açılan boşlukları doldurmaya yönelik güçlü bir mesaja dönüştüğü belirtiliyor.
Sonuç
26 yıllık cezaevinden sonra beraat eden Azime Işık’ın dosyası, Türkiye’de terör ve insan hakları davası süreçlerinin kritik bir kesiti olarak hafızalara kazındı. Adaletin hem usul hem de esas boyutuyla yeniden değerlendirilmesi, benzer yargılamalar için yol gösterici olacaktır.
Gündem
Papa 14. Leo Kayserili Mi? Gerçek Kökleri ve Setrak Parsehyan İddiası
Açıklaması
Papa 14. Leo’nun soy kütüğü iddiaları Kayseri’ye nasıl dayandırıldı? Ermeni araştırmacı Nurhan Çetinkaya’nın paylaşımlarından, yerel arşiv iddialarına ve uluslararası medyanın ortaya koyduğu gerçek köken analizlerine kadar tüm detayları öğrenin.
Özet
Papa 14. Leo’nun Kayserili olduğuna dair iddialar, sosyal medyada ve yerel basında gündeme oturdu. İddiayı ilk dile getiren Ermeni tarih araştırmacısı Nurhan Çetinkaya, kendi akrabalık bağına dayandırdığı sözde soy kütüğü verilerini paylaştı . Kayseri’nin Develi ilçesindeki bazı ailelerin, “Prevost” soyadına benzeyen Osmanlı arşiv kayıtları üzerinden bu iddiayı güçlendirmeye çalıştığı öne sürüldü Ancak uluslararası medya ve akademik çevreler, Papa Leo’nun kökeninin Louisiana’daki Kreol topluluklarına dayandığını ve Kayseri bağlantısının somut tarihi veya genetik delillere dayanmadığını belirtti.
İddianın Kaynağı ve Sosyal Medya
Nurhan Çetinkaya’nın Paylaşımı
-
İstanbul’da yaşayan Ermeni kökenli tarih araştırmacısı Nurhan Çetinkaya, sosyal medya hesabından Papa 14. Leo’nun atalarının Kayseri’den göç ettiğini ve kendisinin akrabası olduğunu iddia etti .
-
Çetinkaya’ya göre, Papa’nın ataları “Francis Parses Prebis” adıyla da bilinen Faruk Parsehyan Pars soyadlı bir aileye ait ve annesinin dayısı vasıtasıyla akrabalık bağı kurulabiliyor .
Yerel Basındaki Yankılar
-
Kayseri’nin Develi ilçesindeki bazı aileler, eski Osmanlı arşivlerinde “Prevost” veya benzeri isim benzerlikleri tespit ettiklerini savundu .
-
Haber7’nin haberine göre, Reşadiye Mahallesi Muhtarı Yusuf Çelik, “Papa’nın dedelerinin bu mahallede yaşadığı söyleniyor, ‘hayırlısı olsun’ diyoruz” ifadelerini kullandı .
Akademik ve Tarihsel Değerlendirmeler
-
Erciyes Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Dr. Ahmet Karaca, Osmanlı döneminde Kayseri’nin ticaret merkezi olması nedeniyle pek çok yabancı ailenin bölgede yaşamış olabileceğini ancak Papa’nın somut bir Kayseri bağı olmadığını vurguladı .
-
Tarihçiler, benzer soyadlarının varlığıyla tarihsel bağlantı kurulamayacağını, kesin sonuç için arşiv taramaları ve genetik incelemeler gerektiğini belirtiyor .
ABD Medyasının Gözüyle Gerçek Kökler
-
The New York Times ve diğer Amerikan yayın organları, Papa Leo’nun anne tarafından New Orleans’taki Kreol topluluklarına, baba tarafından ise Fransa kökenine dayanan melez bir aileden geldiğini ortaya koydu.
-
New Orleans’ta “mulatto” olarak kayıtlara geçen büyükanne ve büyükbabasının Seventh Ward bölgesinden gelmesi, Papa’nın kökeninin Karayipler ve Avrupa karışımı olduğunu doğruluyor .
Sonuç
Papa 14. Leo’nun Kayserili olduğu iddiası, sosyal medya ve yerel medyada hızla yayılsa da, ne tarihsel belgeler ne de genetik veya akademik araştırmalar bu iddiayı destekliyor. Uluslararası medya organları, Papa’nın gerçek kökeninin Louisiana ve Fransa’ya dayandığını net biçimde ortaya koyuyor. Kayseri bağlantısı ise şu an için sadece benzer soyadlarına dayalı bir söylemden ibaret.
Gündem
İzmir’de su alarmı: Baraj doluluk oranı yüzde 15’e düştü

“SORUN, YANLIŞ SU YÖNETİMİ”
İzmir’in su krizine ilişkin Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çalışma Kurulu Üyesi, Çevre Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, şunları söyledi:
“İzmir’in ana su kaynağı Tahtalı Barajı yüzde 15,19 seviyesine düştü, bu son yılların en düşük oranı. Bu düşüş, Eylül ayında yüzde 3-5 seviyelerine kadar inebilir. Barajların dolum dönemi Kasım-Nisan arasıdır; yazın seviyeler hep düşer. Sorun, yanlış su yönetimidir, kuraklık değil.”
-
Gündem2 gün önce
“Ay Yapım Adıyla Dolandırıcılık: Sahte Yapımcılar Onlarca Kişiyi Mağdur Etti”
-
Gündem2 gün önce
Mersin Bozyazı’da Kan Donduran Olay: “Herkes Namuslu Olacak” Diyerek Darp ve Bıçaklama
-
Gündem4 gün önce
Kan Donduran Cinayet: Kütahya’da 1 Yıldır Kayıp Nagihan, Dayısı Tarafından Öldürülüp Betona Gömüldü
-
Gündem1 hafta önce
“Eski Sevgilisini Barışmak İçin Çağırdı, Duşta 2 Erkeği Görünce Dehşete Düştü: ‘Videoyu Aileme Göndeririz!’ Tehdidiyle Kâbus Gecesi”
-
Gündem7 gün önce
“İzmir Bergama’da Çifte Trajedi: Murat Paçalı ve Sevgilisi Ağaçta Asılı Bulundu”
-
Gündem4 gün önce
“Anneler Günü 2025: 11 Mayıs’ta Annelerinize Sevgi Dolu Sürprizler Hazırlayın”
-
Gündem2 gün önce
PKK’nın 47 Yıllık Kanlı Tarihi: Lice’den Eruh’a İlk Kurşun, Öcalan’dan Dağılma Kararına Kritik Adımlar
-
Ekonomi1 hafta önce
“Nureddin Nebati’nin Gözde Mağazaları Kapanıyor: B&G Store 11 Şubesini Neden Yitirdi?”