Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

CHP Lideri Özgür Özel’den Büyük Çıkış: Vatandaşlara Yarın İçin Tüketimi Durdurma Çağrısı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması: CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 2 Nisan 2025 tarihinde uygulanacak tüketim boykotu çağrısıyla, üniversite öğrencilerinin zulmüne ve ailelerin yaşadığı ayrılığa tepki gösteriyor. Özgür Özel’in açıklamaları ve boykotun potansiyel etkileri bu makalede ayrıntılarıyla inceleniyor.

Olayın Arka Planı ve Gelişmeler

Son günlerde Türk siyasetinde yankı uyandıran açıklamalardan biri, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in sosyal medyada yaptığı ve 2 Nisan 2025 tarihinde geçerli olacak “tüketimi durdurma” boykot çağrısı oldu. Bu çağrı; üniversite öğrencilerinin ve ailelerin maruz kaldığı zulmü, özellikle de 19 Mart’taki olaylar neticesinde 301 öğrencinin hukuksuz tutuklanması ve bayramın ailelerinden ayrı geçirilmesi gibi gelişmeleri tepki olarak hedef alıyor.

Özgür Özel, “Millet, devletin gerçek sahibidir” ifadesiyle; mevcut siyasi sistemin ve ekonomik yapıdaki adaletsizliklere karşı tüketim gücünün kullanılması gerektiğini savunuyor. Siyasi arenada boykot, son dönem protestolar ve Ekrem İmamoğlu gibi önemli isimlerin yaşadığı gelişmeler ışığında, halkın tepkisini göstermek amacıyla yeniden gündeme getirildi.


Özgür Özel’in Boykot Çağrısı ve İfadeleri

CHP lideri, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, üniversite öğrencileri başta olmak üzere toplumsal grupların yaşadığı zulme dikkat çekti. Özgür Özel;;

  • “Tüketimi durduruyoruz” sloganıyla, vatandaşların alışveriş yaparak devlete ve mevcut düzene karşı durmaları gerektiğini belirtti.

  • Açıklamasında, “Devleti milletin karşısına diken bir avuç cuntacı kaybedecek, millet kazanacak” ifadesini kullanarak, boykotun sembolik ve ekonomik gücünü vurguladı.

Bu sözler, çağrının hem duygusal hem de stratejik bir hamle olduğunu ortaya koyuyor. Vatandaşların, tüketim üzerinden yapacakları eylemin; mevcut siyasi ve ekonomik yapıya karşı bir tepki olduğunu ifade eden Özgür Özel, özellikle öğrencilerin ve ailelerin yaşadığı mağduriyete dikkat çekiyor.


Sosyal Medya ve Kamuoyu Tepkileri

Özgür Özel’in çağrısı, sosyal medyada geniş yankı buldu. Milyonlarca kullanıcı, paylaşımlar ve destek mesajlarıyla boykot kampanyasına katılacaklarını duyurdu. Sosyal medya üzerinden yayılan bu boykot çağrısı, özellikle gençlerin ve muhalefet destekçilerinin dikkatini çekti.

  • Destek Mesajları: Vatandaşlar, boykot çağrısını “tüketimden gelen gücün” kullanılmasının, toplumsal adalet ve demokrasi mücadelesine katkı sağlayacağı şeklinde yorumladı.

  • Eleştiriler: Öte yandan, bazı kesimler bu tür siyasi boykotların ekonomik zararlar doğurabileceğini ve toplumsal bölünmeleri derinleştirebileceğini dile getirdi.

Bu geniş tepkiler, boykot çağrısının sadece siyasi değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik bir hareket olarak algılandığını göstermektedir.


Boykotun Ekonomik ve Sosyal Etkileri

Boykot eylemi, tüketim alışkanlıkları üzerinden ekonomik baskı oluşturma amacı taşıyor. Özgür Özel, çağrısında;

  • Yerel Markaların ve Medya Kuruluşlarının Hedef Alınması: Özellikle Doğuş Grubu, NTV, Nusret gibi hükümet yanlısı şirketlerin ürün ve hizmetlerine yönelik boykot listesi oluşturuldu. Bu şirketlerin, reklam verenleri de boykot kapsamına alınarak, tüketim gücü siyasi bir silah olarak kullanılmaya çalışılıyor.

  • Ekonomiye Yansımalar: Ekonomik anlamda boykot çağrısının uygulanması, kısa vadede hedef şirketlerde satışlarda düşüşe neden olabilir. Ancak uzun vadeli etkiler, toplumsal hareketin seyrine ve kamuoyunun desteğine bağlı olarak şekillenecektir.

Tüketim üzerinden yapılan bu eylemin, demokrasi ve halk iradesi adına sembolik bir adım olduğu kadar, ekonomik anlamda da dikkatle izlenecek bir süreç olduğu görülüyor.


Gelecek Beklentileri ve Siyasi Yansımalar

2 Nisan 2025 tarihine yönelik yapılan tüketim boykotunun, siyasi arenada ve günlük hayatta nasıl bir etki yaratacağı merak konusu. Uzmanlar, bu tür boykot çağrılarının;

  • Halkın Gücünü Gösterme: Tüketim alışkanlıkları üzerinden yapılan eylemin, halkın mevcut siyasi düzene karşı duruşunu sembolize edebileceğini öne sürüyor.

  • Siyasi Hesaplaşmalar: Boykot çağrısının, muhalefetin ve hükümet yanlısı kesimler arasındaki gerilimi artırabileceği, bazı şirketlerin ve reklam verenlerin itibar kaybı yaşayabileceği belirtiliyor.

  • Toplumsal Hareketin Genişlemesi: Öğrenciler, aileler ve diğer toplumsal kesimlerin bu tür eylemlere destek vermesi, daha geniş çaplı bir toplumsal hareketin habercisi olabilir.

Özgür Özel’in bu çağrısı, siyasi arenada yeni bir protesto ve boykot hareketinin başlangıcını işaret edebilir. Vatandaşların gelecek günlerde vereceği tepkiler, Türkiye’nin demokratik ve ekonomik yapısında belirleyici rol oynayabilir.


Sonuç

CHP lideri Özgür Özel’in yarın için yaptığı “tüketimi durdurma” çağrısı, siyasi ve ekonomik adaletsizliklere karşı halkın tepkisini simgeliyor. Sosyal medya ve kamuoyu desteğiyle büyüyen bu boykot hareketi, Türkiye’de tüketim gücünün siyasi bir araç olarak kullanılabileceğini gösteriyor.
Bu gelişmeler, önümüzdeki günlerde hem ekonomi hem de siyaset gündeminde önemli tartışmalara yol açacaktır. Vatandaşların bu çağrıya vereceği yanıt ve hareketin uzun vadeli etkileri, Türkiye’nin mevcut demokratik mücadele sürecinde belirleyici olacaktır.

Gündem

Uçuşlar iptal edildi, mahkumlar kaçtı! Nepal’de gösteriler büyüdü — Medya binası ateşe verildi

Yayımlandı

üzerinde

Tarih: 10 Eylül 2025 · Saat: 15:30 TSİ · Okuma süresi: 4 dk

Özet: Nepal’in başkenti Katmandu merkezli Gen Z kaynaklı protestolar kısa sürede ülke çapına yayıldı. Gösteriler sırasında bazı hükümet ve medya binaları ateşe verildi, başkent havaalanı kapatıldı ve birçok havayolu uçuşlarını iptal etti. Ayrıca protestocuların bazı cezaevi kampüslerini basması sonucunda yüzlerce mahkumun kaçtığı bildirilirken, Türk Dışişleri Bakanlığı vatandaşlarını “zorunlu değilse gitmeyin” uyarısıyla bilgilendirdi.


Olayın kısa kronolojisi

  • 8–9 Eylül 2025: Hükümetin sosyal medya düzenlemesi ve kısa süreli platform engellemeleri üzerine başlayan gençlik protestoları Katmandu’da kitlesel gösterilere dönüştü; polisle çatışmalar ve yaralanmalar rapor edildi.

  • 9 Eylül: Gösteriler sırasında Singha Durbar (hükümet binaları), parlamento çevresi ve bazı siyasi liderlerin konutları ile medya kuruluşlarına ait binalarda yangın ve tahribatlar yaşandı; bazı medya çalışanları kendilerini korumak için binayı terk etmek zorunda kaldı.

  • Aynı gün hava sahası operasyonları aksadı — Tribhuvan Uluslararası Havalimanı başta olmak üzere bazı uçuşlar iptal edildi veya ertelendi; birçok büyük havayolu seferlerini durdurdu.

  • Protestoların etkisiyle birden fazla cezaevi kampüsünde isyan ve kapıların kırılması rapor edildi; yerel kaynaklara göre ülke genelinde yüzlerce mahkumun kaçtığı bildirildi (kaçış sayıları il bazında değişiyor ve yetkililer doğrulama yapıyor)


Detaylar — Nerede, ne oldu?

Gösteriler gençlerin sosyal medya yasağına karşı sokaklara dökülmesiyle başladı; engellemeye tepki gösteren protestolar hızla öfkeye dönüştü. Reuters ve AP gibi uluslararası medya, parlamentonun çevresinde yoğun çatışma ve bazı kamu binalarının tahrip edildiğini aktarıyor. Göstericilerin bazı medya binasını hedef alıp ateşe verdiğine dair görüntüler yayıldı; yetkililer hasarı ve can kayıplarını tespit etmeye çalışıyor.

Ulaşım ve havacılık durumu

Tribhuvan Uluslararası Havalimanı’ndaki (Katmandu) operasyonlar güvenlik gerekçesiyle kısıtlandı; Hindistan merkezli ve bölgesel hava yolları Katmandu seferlerini askıya aldı. Yolcuların çoğu alternatif düzenlemeler, iade veya başka güzergâh seçenekleri için havayollarıyla iletişime yönlendirildi. Seyahat edenlerin güncel sefer bilgilerini havayollarından ve havalimanı duyurularından takip etmeleri gerekiyo

Cezaevleri ve mahkum kaçışları

Protestoların sektirdiği kaos sırasında Pokhra, Nakhu ve bazı diğer cezaevlerinin basıldığı, birçok mahkumun kaçtığı haberleri geldi. Yerel emniyet raporlarında kaçış sayıları farklılık gösterse de — bazı kaynaklar yüzlerce, başka raporlar binlere varan rakamlar veriyor — olayın geniş çaplı olduğu ortak görüş. Yetkililer şu anda kaçak mahkumların takibi ve güvenliğin yeniden sağlanması için çalışıyor.


Türkiye — Dışişleri uyarısı

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Nepal’deki güvenlik durumu nedeniyle vatandaşlarını uyardı: “Zorunlu değilse seyahat etmeyin, tedbirli olun.” Bakanlık ayrıca orada bulunan Türk vatandaşlarına yerel güvenlik talimatlarına uymalarını ve acil durum halinde diplomatik kanallarla irtibata geçmelerini önerdi.


Ne yapılmalı? (Kısa rehber)

  • Nepal’e seyahat planı olanlar, uçuş ve konaklama iptalleri nedeniyle esnek olun; acilen gitmeyin.

  • Halen Nepal’de bulunan vatandaşlar: yerel yetkililerin talimatlarına uyun, toplu gösteri alanlarından uzak durun, büyükelçilik/konsölosluk ile irtibata geçin.

  • Yolcular havayolu ve sigorta şirketleriyle iletişime geçsin; bilet değişikliği, iade veya iptal prosedürlerini öğrenin.

Okumaya Devam Et

Gündem

Boşanan kadınlar için 300 gün yasağı kalkıyor mu? Gözler AYM’de

Yayımlandı

üzerinde

Türk Medeni Kanunu’nun 132. maddesine göre; kadın, boşanmanın ardından 300 gün geçmeden evlenemiyor. Erkekler için ise böyle bir süre sınırı yok.

İstanbul 8. Aile Mahkemesi, önüne gelen bir davada söz konusu düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğu kanaatine vardı.

Mahkeme, iptal istemiyle dosyayı ‘ne (AYM) gönderdi.

Başvuruda, “bekleme süresinin yalnızca kadınlara özgü tutulmasının kadın-erkek eşitliğini zedelediği, özel hayat ve aile kurma hakkını gereksiz şekilde kısıtladığı” vurgulandı.

AYM Genel Kurulu, başvuruyu bugün ele alıyor.

Eğer iptal kararı çıkarsa bu durumda kadınların da boşandıktan sonra yeniden evlenmeleri için 300 gün bekleme şartı ortadan kalkacak, onlar da erkekler gibi boşandıktan sonra isterse hemen evlenebilecek.

TÜRK MEDENİ KANUNU’NUN 132. MADDESİ NE İÇERİYOR?

Türk Medeni Kanunu’nun 132. maddesi; veya eşin ölümü sonrası kadınların yeniden evlenebilmesi için 300 gün beklemesini öngörüyor.

MEVCUT MADDE İLE SOYBAĞINDA KARIŞIKLIĞIN ÖNLENMESİ AMAÇLANIYOR

Mevcut düzenlemeye göre kadın, boşanmanın ardından 300 gün geçmeden evlenemiyor. Ancak doğumla sürenin sona ermesi, gebelik bulunmadığının sağlık raporuyla tespit edilmesi veya boşanan eşlerin yeniden evlenmek istemesi hallerinde bu süre mahkeme kararıyla kaldırılabiliyor. Hükmün amacı, soybağında karışıklığın önlenmesi olarak açıklanıyor.

132. maddede şu ifadeler yer alıyor:

sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak 300 gün geçmedikçe evlenemez. Doğurmakla süre biter. Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hâllerinde mahkeme bu süreyi kaldırır.”

Okumaya Devam Et

Gündem

Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne rüşvet operasyonu: 17 gözaltı

Yayımlandı

üzerinde

Yayın Tarihi: 10 Eylül 2025 | Saat: 09:30 (TSİ)
Okuma süresi: 3 dakika,,

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen rüşvet soruşturması kapsamında sabah saatlerinde düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda hakkında yakalama kararı çıkarılan 20 kişiden 17’si gözaltına alındı. Operasyonda belediye bürokratları, bazı iş insanları ve daha önce soruşturma kapsamında adı geçen kişiler yer alıyor.


Operasyonun ayrıntıları

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda sabah saatlerinde birçok adrese eş zamanlı operasyon yapıldı. Soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı verilen 20 şüpheliden 17’sinin yakalanarak emniyete götürüldüğü belirtildi. Operasyonun rüşvet ve yolsuzluk iddiaları üzerine yürütüldüğü bildirildi.

Bazı kaynaklar operasyon kapsamında Antalya merkezli yayın yapan Kanal V televizyonu ile bazı şirket ve iş insanlarının da hedef alındığını; Kanal V’ye kayyum atandığını aktarıyor.


Gözaltına alınanlar — kimler hakkında bilgi var?

Resmi kaynaklar henüz tüm isim listesini açıklamadı. Ancak haber kaynaklarına göre gözaltına alınanlar arasında belediye bürokratları, bazı iş insanları ve soruşturma dosyasında adı geçen kişiler bulunuyor. Bazı haberlerde Muhittin Böcek’in eski gelini Zeynep Kerimoğlu’nun da gözaltına alınanlar arasında yer aldığı aktarılıyor.

(Not: Kesin isim listesi ve sorgu/mahkeme süreçleriyle ilgili resmi açıklamalar geldikçe güncelleme yapılacaktır.)


Soruşturmaya kısa bakış: neden önemli?

Bu operasyon, Antalya’daki rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının yeni dalgası olarak değerlendiriliyor. Soruşturma daha önce belediye başkanı Muhittin Böcek’in de tutuklanmasıyla gündeme gelmişti; yeni gözaltı kararları dosyanın genişlediğine işaret ediyor.


Resmi açıklamalar ve sürecin bundan sonrası

  • Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı yürütüyor; adli süreç ve ifadeler sonrası gözaltındakiler için emniyet ve savcılık işlemleri devam edecek.

  • Kayyum atanan kurumlar ve şirketlerle ilgili yasal işlemler sürüyor; mahkeme kararları ve savcılık açıklamaları takip edilmelidir.


Ne bekleniyor?

Gözaltına alınanların emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa sevk edilmesi ve adli makamlarca karar verilmesi bekleniyor. Ayrıca soruşturmaya ilişkin ek gözaltı veya arama kararları ile resmi açıklamalar gündemi belirleyecektir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar