Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Cem Küçük’ün “Berkay Gezgin İBB’den 1 Milyon TL Aldı” İddiaları ve Genç Siyasetçinin Tepkileri

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

TGRT Haber’de Cem Küçük’ün MASAK raporuna dayanarak CHP PM üyesi Berkay Gezgin’in İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden parça parça 1 milyon TL aldığı iddiaları, Gezgin’in canlı yayındaki sert yanıtı, sosyal medya yalanlaması ve başlatılan hukuki süreç detayları.

Özet

TGRT Haber’de yayımlanan “Taksim Meydanı” programında gazeteci Cem Küçük, MASAK raporuna dayanarak CHP Parti Meclisi Üyesi Berkay Gezgin’in İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden parça parça 1 milyon TL aldığı iddiasını gündeme taşıdı . 21 yaşındaki Gezgin ise iddiaları “tamamen asılsız” diyerek sosyal medyada yalanladı ve canlı yayında “Babam yaşında birine iftira atmak ayıp değil mi, günah değil mi?” şeklinde tepki gösterdi H Ardından Cem Küçük hakkında İstanbul Adliyesi’ne suç duyurusunda bulunacağını açıkladı


İDDİALARIN  DETAYLARI

MASAK Raporu ve TGRT Yayını

Cem Küçük, TGRT Haber’de katıldığı “Taksim Meydanı” programında MASAK raporuna atıfta bulunarak “Berkay Gezgin’in hesabına her ay peyderpey 1 milyon liraya yakın paranın aktarıldığını” iddia etti . Bu iddiaları “Saraçhane’ye çıkan gençlere yüklü miktarda para aktarıldığı” şeklinde çerçeveleyerek tartışmaya sundu


Berkay Gezgin’in Yanıtı

Sosyal Medya Yalanlaması

Berkay Gezgin, gazeteci Barış Yarkadaş’a gönderdiği mesajda iddiaları “tamamen asılsız” olarak nitelendirerek “İBB’den hiçbir zaman böyle bir ödeme almadım” açıklaması yaptı

Canlı Yayın Tepkisi

Sözcü TV’de katıldığı canlı yayında Gezgin, Cem Küçük’ün sözlerini “zavallıca ifadeler” olarak tanımladı ve “Babam yaşında, 21 yaşındaki bir gence iftira atmak ayıp değil mi, günah değil mi?” diyerek sert tepki gösterdi


Hukuki Süreç: Suç Duyurusu

Berkay Gezgin, iftira ve hakaret iddiaları nedeniyle gazeteci Cem Küçük hakkında İstanbul Adliyesi’ne suç duyurusunda bulunacağını bildirdi  Resmi başvurusunu “gerekli yasal sürecin işletilmesi ve itibarının korunması” gerekçesiyle yapacağını açıkladı


Medya Etiği ve Kamuoyu Tartışması

Barış Yarkadaş, Cem Küçük’ün iddialarına “yok daha neler” diyerek tepki gösterdi ve belgelendirilmemiş sözlerin hızla yayılmasının hem gazetecilik ilkelerine hem de bireylerin haklarına zarar verebileceğini vurguladı Medya etiği uzmanları, MASAK raporuna dayanan iddiaların resmi kurumlarca teyit edilmeden gündeme taşınmaması gerektiğini belirtiyor.


Sonuç

Cem Küçük ile Berkay Gezgin arasındaki gerilim, medya ve siyaset arenasında “iftira ve yalan haber” üzerine yeni bir tartışma başlattı. İddiaların doğruluğu, MASAK raporunun muhatap kurumlarca açıklanmasına ve ilgili yasal sürecin sonucuna bağlı olarak netleşecek. Bu süreç, hem gazetecilik sorumluluklarını hem de siyasetçilerin itibarı koruma mücadelelerini yeniden gündeme taşıdı.

Gündem

MERSİN’DE “YAĞMA” PLANI: ÇALIŞTIĞI İŞ YERİNİ ANLAŞTIĞI KİŞİLERE SOYDURAN ŞÜPHELİ VE İŞBİRLİKÇİLERİ GÖZALTINDA

Yayımlandı

üzerinde

MERSİN’DE “YAĞMA” PLANI: ÇALIŞTIĞI İŞ YERİNİ ANLAŞTIĞI KİŞİLERE SOYDURAN ŞÜPHELİ VE İŞBİRLİKÇİLERİ GÖZALTINDA

Tarih.Saat: 09 Aralık 2025, 22:46 (yayınlanma / polis açıklaması zaman aralığına göre).
Okuma süresi: 1—2 dakika

Mersin’de bir iş yerinde “silahlı yağma” süsü verilerek gerçekleştirilen soygunun, içeriden bir çalışanın organize ettiği ortaya çıktı. Soruşturmayı yürüten ekipler, organize şekilde hareket eden 3 şüpheliyi gözaltına aldı; olayla bağlantılı yüklü miktarda döviz ve TL ele geçirildi


Olayın özeti

Mersin polisinin Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, kentte bir iş yerine silahlı ve maskeli iki kişinin girdiği, çalışanların etkisiz hale getirildiği ve iş yerinden yüksek miktarda döviz ile TL’nin çalındığı ihbarı üzerine çalışma başlattı. Yapılan teknik ve fiziki takip sonucu olayın içeriden desteklenerek planlandığı değerlendirildi; çalışanlardan biri (M.S.A. olarak geçiyor) “sözde mağdur” rolüyle eyleme yardım etmekle şüphelenildi.

Polis operasyonunda, örgütü planladığı tespit edilen E.K.K. ve A.Ş. isimli şüpheliler kiralık bir araçla kentten ayrılırken yakalandı; soruşturma kapsamında M.S.A. da gözaltına alındı. Şüphelilerin gözaltına alındığı anlar ve iş yeri çıkışı güvenlik kameralarına yansıdı

Ele geçirilenler ve deliller

Aramalarda ve araçta, suçtan elde edildiği belirlenen 801.153 ABD doları, 1.340 avro ve 462.395 TL ele geçirildiği bildirildi. Emniyet birimleri, ele geçen paranın, yağma suçu kapsamında önemli delil teşkil ettiğini açıkladı.

Soruşturmayı Gasp Büro Amirliği yürütüyor. Şüpheliler hakkında “nitelikli yağma” suçundan işlem başlatıldığı, soruşturmanın derinleştirilerek devam ettiği ve zanlıların emniyetteki işlemlerinin sürdüğü bildirildi. Zanlıların Adana’daki bir dinlenme tesisi yakınlarında, destek ekiplerle birlikte yakalandığı aktarıldı.

  • Şüphelilerin emniyetteki ifadeleri,knik takip kayıtları ve güvenlik kamerası görüntüleri soruşturmanın merkezinde bulunuyo

  • Savcılık talimatıyla soruşturma derinleştirildi; gözaltındaki zanlıların adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

ABD Elçisi Net Konuştu: F-35’ler İçin Kesin Şart “S-400’ler Artık Kullanılmayacak ve Bulundurulmayacak”

Yayımlandı

üzerinde

ABD Elçisi Net Konuştu: F-35’ler İçin Kesin Şart “S-400’ler Artık Kullanılmayacak ve Bulundurulmayacak”

Tarih: 10 Aralık 2025 | Saat: 00:38 | Okuma Süresi: 3 dk.

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, Türkiye’nin F-35 programına geri dönüşü için net ve kesin bir şartı resmen açıkladı. Barrack, “Amerikan yasalarına göre, Türkiye’nin F-35 programına geri dönmesi için S-400 sistemini artık kullanmaması ve sahip olmaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Büyükelçi Barrack, ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki olumlu ilişkinin, bu konuda yıllardır yapılan “en verimli görüşmelere” yol açtığını belirterek, önümüzdeki aylarda bir dönüm noktası yaşanacağı umudunu dile getirdi.

Görüşmelerde Kritik Eşik: 4-6 Ay İçinde Çözüm Bekleniyor

Barrack, daha önce Abu Dabi’de katıldığı bir zirvede de konuya ilişkin iyimser bir zaman çizelgesi paylaşmıştı. Buna göre, S-400’lerin kullanılmamasının “operasyonel uyumluluk” sorununu büyük ölçüde çözdüğünü, ancak sistemin Türkiye’de bulunmaya devam etmesinin temel sorun olduğunu vurgulayan Barrack, “Bu meselenin önümüzdeki dört ila altı ay içinde çözüleceğini düşünüyorum” demişti.

Barrack, Türkiye’nin Rus hava savunma sisteminden tamamen vazgeçmeye yakın olup olmadığı sorusuna da “Evet” yanıtını vermişti.

Trump-Erdoğan Görüşmesi Süreci Hızlandırdı

İki ülke arasındaki gerilimin çözümünde, liderler arasındaki doğrudan diyaloğun etkili olduğu gözleniyor.

· Beyaz Saray’daki Görüşme: Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Trump, Eylül ayında Beyaz Saray’da bir araya geldi ve görüşmelerinde S-400/F-35 dosyası ele alındı.
· Trump’ın Açık Kapı Sinyali: Görüşmenin ardından Trump, Türkiye’ye F-35 satışına sıcak baktığı yönünde sinyaller verdi. Amerikan medyası, Trump’ın, Türkiye’nin S-400’leri “çalışamaz hale getirecek bir anlaşmaya” varması halinde satışa açık olduğunu belirttiğini aktardı.
· Erdoğan’dan “Güzel Adımlar” Açıklaması: Cumhurbaşkanı Erdoğan da yaptığı açıklamada, “F-35 konusunda ABD Başkanı Sayın Trump’la yaptığımız son görüşmelerde güzel adımlar attık. Temenni ediyorum ki verilen sözler yerine getirilsin” ifadelerini kullanmıştı.

Arka Plan: Neden F-35’lerden Çıkarıldık?

Türkiye, 2017’de Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın alma kararı aldı. ABD, bu sistemlerin, F-35 gibi 5. nesil savaş uçaklarının gizlilik (stealth) kabiliyetini tehdit edebileceği ve NATO savunma sistemleriyle uyumlu olmadığı gerekçesiyle şiddetle karşı çıktı.

· Programdan Çıkarılma: Bu anlaşmazlık, 2019 yılında Türkiye’nin F-35 Ortak Üretim Programı’ndan çıkarılmasıyla sonuçlandı.
· CAATSA Yaptırımları: Aynı gerekçeyle, ABD, Türkiye’ye karşı CAATSA (ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası) kapsamında yaptırımlar uyguladı. Bu yaptırımlar, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve bazı Türk yetkilileri de kapsadı.
· Depodaki Uçaklar: Programdan çıkarılmadan önce Türkiye için üretilmiş 6 adet F-35A uçağı, yıllardır ABD’de bir depoda bekletiliyor.

Uzlaşı Yolu: F-16 Onayı ve Teknik Diyalog

Son dönemde ilişkileri yumuşatan adımlar da atıldı. Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine onay vermesinin ardından, ABD Kongresi, Ankara’nın 40 adet yeni F-16 Block 70 savaş uçağı ve 79 mevcut F-16’sının modernizasyonu talebini onayladı. Bu gelişme, savunma işbirliği kanalını canlı tuttu.

Büyükelçi Barrack’tan Türkiye’ye Övgü

Barrack, açıklamalarında Türkiye’nin bölgesel ve savunma sanayii kapasitesine de vurgu yaptı.

· Türkiye’yi “ABD’den sonra NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip müttefiki” olarak nitelendirdi.
· Güçlü savunma sanayisine dikkat çekerek, “Ankara, Ukrayna’nın drone tedarikçisi, kendi savaş uçakları var” dedi.
· Ayrıca, Gazze’de oluşturulması planlanan yabancı asker gücüne Türkiye’nin katılımının “harika” olacağını ifade etti.

SONUÇ: ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın yaptığı açıklamalar, F-35 krizinde somut ve çözüme yönelik bir sürecin aktif olarak işlediğini gösteriyor. ABD tarafının şartı net: S-400’lerin kullanılmaması ve nihai olarak elden çıkarılması. Liderler düzeyindeki olumlu hava ise, önümüzdeki 4-6 aylık periyotta bu on yıllık anlaşmazlığın giderilmesi ve Türk Hava Kuvvetleri’nin 5. nesil uçak filosuna kavuşması yönünde önemli bir umut ışığı yakıyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Filler İnsanlığın Yardımına Koştu: Aceh’deki Sel Felaketinin Yürek Burkan Hikayesi

Yayımlandı

üzerinde

Filler İnsanlığın Yardımına Koştu: Aceh’deki Sel Felaketinin Yürek Burkan Hikayesi

Yayın Tarihi: 10 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 4 DAKİKA| saat 02:00

Endonezya’nın Aceh eyaletinde haftalarca süren şiddetli yağmurların tetiklediği ölümcül seller ve toprak kaymaları, bölgeyi adeta bir enkaza çevirdi. Hayatını kaybedenlerin sayısı 950’ye ulaşırken, umutla beklenen bir destek geldi: Sumatra filleri, ulaşılması zor bölgelerdeki enkaz kaldırma çalışmalarına katılarak insanlığın yardımına koştu.

Felaketin Boyutları: 950 Can Kaybı ve 3 Milyar Dolarlık Yıkım

Endonezya Ulusal Afet Yönetim Ajansı’nın (BNPB) son açıklamaları, Sumatra Adası’ndaki felaketin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Kuzey Sumatra, Batı Sumatra ve Aceh’i vuran sel ve toprak kaymalarında hayatını kaybedenlerin sayısı 950’ye yükseldi. 5 bini aşkın kişi yaralanırken, 274 kişi için ise arama kurtarma çalışmaları umutla sürdürülüyor.

Afetten doğrudan etkilenen insan sayısı 1.1 milyonun üzerinde. 156 binden fazla bina hasar gördü ve yüz binlerce kişi geçici barınaklarda yaşam mücadelesi veriyor. BNPB Başkanı Suharyanto, sadece Sumatra’daki altyapı hasarlarını onarmak için yaklaşık 3.1 milyar dolar (51.82 trilyon Endonezya Rupisi) finansmana ihtiyaç duyulduğunu açıkladı.

Filler Doğal Afet Müdahalesine Dahil Edildi

Arama kurtarma ekiplerinin yanı sıra, felaket bölgesinde alışılmadık bir destek göze çarpıyor. Sumatra filleri, ağır iş makinelerinin ulaşamadığı engebeli ve çamurlu arazilerde, dev kütükleri ve enkaz parçalarını taşıyarak yolların açılmasına yardım ediyor. Bu uygulama, fillerin gücünden ve bölge coğrafyasına hakimiyetinden yararlanarak müdahale hızını artırmayı amaçlıyor.

İklim Değişikliği ve İnsan Eli: Felaketin Arkasındaki Çifte Darbe

Uzmanlar, bu kadar yıkıcı sonuçların ardında iklim değişikliği ve insan kaynaklı çevresel tahribatın iç içe geçtiğini vurguluyor. Felaketin tetikleyicisi, Kasım ayında Malakka Boğazı’nda oluşan Tropikal Siklon Senyar oldu. La Niña koşullarının güçlendirdiği muson yağmurlarıyla birleşen siklon, bölgeye tarihi seviyelerde yağış getirdi. Örneğin, Tayland’ın Hat Yai şehrinde bir günde 335 mm yağış kaydedilerek 300 yıllık bir rekor kırıldı.

Ancak, yağmurun şiddetini felakete dönüştüren asıl faktör, onlarca yıldır süren ormansızlaştırma oldu. Çevre örgütü WALHI’ye göre, sadece Aceh, Kuzey Sumatra ve Batı Sumatra’da 2016-2025 yılları arasında 1.4 milyon hektardan fazla orman alanı yok edildi. Palmiye yağı plantasyonları, madenler ve yasa dışı ağaç kesimi, suyu tutan ve toprağı sabitleyen doğal bariyerleri ortadan kaldırdı. Bu durum, yağmurun hızla yüzey akışına geçmesine ve ölümcül heyelanlara yol açtı. Aceh’deki 954 su havzasından çoğu bu tahribattan ciddi şekilde etkilendi.

Aceh Valisi’nden Çarpıcı İtiraf: “İnsanlar Selden Değil, Açlıktan Ölüyor”

Aceh Valisi Muzakir Manaf’ın açıklamaları, bölgedeki insani krizin boyutunu tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. Manaf, “İnsanlar selden değil, açlıktan ölüyor. Durum bu.” ifadesini kullandı. Temiz su, gıda ve tıbbi malzeme eksikliği, hayatta kalanlar için en büyük tehdit haline gelmiş durumda.

Bölge sakinleri, market raflarının boşaldığını ve fiyatların üç katına kadar çıktığını belirtiyor. Bir bölge sakini, “Çoğu fiyat zaten fırladı… Sadece kırmızı biberin kilosu 300 bin Rupiah (yaklaşık 570 TL) oldu” diyerek yaşanan zorluğu anlattı.

Yardım ve Yeniden İnşa Çalışmaları Hız Kesmeden Sürüyor

Endonezya hükümeti, acil yardım ve uzun vadeli iyileştirme için seferber oldu.

Acil Yardımlar:

· Devlet, olası suistimallerin önüne geçmek için nakit yardım yerine, doğrudan 40 metrekarelik geçici konutlar inşa etmeyi planlıyor.
· Yükseköğretim, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı, afetten etkilenen 60 üniversiteye destek için acil müdahale çalışmalarını 31 Aralık 2025 tarihine kadar tamamlamayı hedefliyor.

Uzun Vadeli Planlar:

· Ocak 2026’da başlaması planlanan rehabilitasyon sürecinde, altyapı onarımı, sürdürülebilir ekonomik programlar ve afet riskini azaltma eğitimleri ön planda olacak.
· Başkan Prabowo Subianto, 2026 yılında savunma ve afet hazırlığı için 200 helikopter satın alınacağını duyurdu.

Bu büyük felaket, iklim değişikliğinin yanı sıra doğal kaynakların hoyratça tüketilmesinin, toplumları afetler karşısında ne kadar savunmasız hale getirdiğini bir kez daha gösterdi. Aceh’de yaşam mücadelesi verenler için yol uzun, ancak fillerin de aralarında olduğu dayanışma, umudu ayakta tutuyor.

 

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar