Açıklama:
Sosyal medyadaki sahte Forex reklamına inanan Ozan Doğulu, 12 milyon TL kaybetti. Dolandırıcılık yöntemi, soruşturma süreci ve benzer tuzaklardan korunma rehberi bu haberde.

Olayın Özeti

Ünlü DJ ve aranjör Ozan Doğulu, 12 Temmuz 2025 akşamı sosyal medyada karşılaştığı bir “Forex yatırımı” reklamına inanarak dolandırıcıların tuzağına düştü. Toplamda 12 milyon TL değerindeki yatırımını şüphelilere kaptıran Doğulu, durumu fark eder etmez karakola giderek şikayette bulundu

Sahte Yatırım Reklamının Detayları

• Reklamın platformu: Instagram ve Facebook gibi popüler sosyal medya kanalları

• Vaad edilen kazanç: “Günde %5-10 sabit getiri” ve “hızlı para çekme garantisi” ifadeleri

• İletişim yöntemi: WhatsApp üzerinden müşteri temsilcisi kılığındaki dolandırıcılarla doğrudan temas

• Para transfer süreci: Yatırım adı altında gönderilen tutarlar, beş farklı yabancı borsa hesabına aktarıldı .

Polis Soruşturması ve Paranın İzini Sürme

İstanbul Emniyeti Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, şikayetin ardından kapsamlı bir operasyon başlattı. Elde edilen dijital veriler ve banka kayıtları incelenerek paranın akıbeti araştırılıyor. Şüphelilerin yurt dışına kaçması ihtimaline karşı Interpol düzeyinde iş birliği yapılabileceği belirtiliyor .

Dolandırıcılardan Korunma Yöntemleri

1. Resmi kaynakları kontrol edin: Herhangi bir yatırım teklifi öncesinde SPK ve BDDK’nın resmi web sitelerinden lisans sorgulaması yapın.

2. Aşırı kazanç vaatlerine şüpheyle yaklaşın: “Garantili yüksek getiri” ve “kaybetme riski yok” türündeki iddialar genellikle dolandırıcılığın işaretidir.

3. İletişimi belgeleyin: WhatsApp, e‑posta veya SMS üzerinden gelen reklam ve görüşme kayıtlarını saklayın; gerektiğinde delil olarak kullanabilirsiniz.

4. Küçük tutarlarla test edin: Büyük meblağları tek seferde transfer etmek yerine önce makul bir tutarla sistemin gerçekliğini deneyin.

5. Uzman görüşü alın: Finans danışmanınız veya tanıdığınız bir yatırım uzmanı ile konuşmadan büyük miktar göndermeyin.

Sonuç

Ozan Doğulu’nun başına gelen bu olay, sosyal medyada yayılan sahte yatırım reklamlarının ne kadar tehlikeli olduğunu gözler önüne serdi. Benzer tuzaklardan korunmak için yukarıdaki adımları takip ederek, gönül rahatlığıyla yatırım yapabilir ve şüpheli teklifler karşısında daha dikkatli olabilirsiniz.

Manisa’nın Salihli ilçesinde yer alan Sardes Antik Kenti ve Bin Tepeler Lidya Tümülüsleri, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edildi.

Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Büyük Taşlık köyündeki Uşaklı Höyük’teki kazılarda eski dönemlere ait yemek kültürü ve tarımsal ürünler araştırılıyor.

Uşaklı Höyük kazılarında, eski dönemlere ait mimari yapıların yanı sıra yemek kültürü ve tarımsal ürünler araştırılıyor. Kentte 2008’de yüzey araştırmaları, 2012’de de kazı çalışmaları başlayan Uşaklı Höyük, 3 bin 147 taştan oluşan, dünyada bilinen en eski mozaiği bünyesinde barındırıyor.

Kazı ekibi, höyükte tarihi bulguların yanında antik çağlarda ekilen tohumları araştırarak Hititlerin yemek kültürünün de izini sürüyor.

İtalya Pisa Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Anacleto D’agostino, Uşaklı Höyük’te 18’inci kazı sezonunun sürdüğünü söyledi.

Tarihi alanın, geçmişi milattan önce 3 bine uzanan önemli bir yerleşim yeri olduğuna dikkati çeken D’agostino, “Roma ve geç Roma dönemine kadar burada sürekli olan bir yerleşim var. O yüzden bu yerleşimlerin birbiri ardını izlemesi bizim için önemli. Bunun yanında Hitit dönemine ait bildiğimize göre, Yakın Doğu’da veya Akdeniz havzasını da içine alacak bir bölgede en erken desenli bir mozaik zemin bulundu. Yine Hitit döneminden törensel bir öneminin olduğunu düşündüğümüz yuvarlak bir yapıya rastlandı” diye konuştu.

Kazılarda mezarlarda bulunan kalıntıların DNA analizlerinin de yapıldığını anlatan D’agostino, “Geçmişte insanlar nasıl yaşamışlar, zaman içinde iklim veya çevre koşulları değiştikçe bunlara nasıl adapte olmuşlar, neler yiyip içmişler, yetiştirmişler, tarım ürünleri nasıl değişmiş, bunları görebiliyoruz” dedi.

University College London Öğretim Üyesi ve Kazı Başkan Yardımcısı Dr. Yağmur Heffron da kazı alanında 60 gün çalıştıklarını dile getirdi. Kazılarda bulunan yanmış tohumların suda yüzdürme tekniğiyle tespit edilmeye çalışıldığını belirten Heffron, şunları kaydetti: “Bu teknikle kazıda toprak içindeki organik madde, genellikle yanmış tohum veya bitki kalıntıları olabilir. Yangın geçirince karbonlaşan organik madde ortaya çıkarılıyor. Suda yüzdürme tekniğiyle yüzeye çıkan tohumları toplayıp kuruttuktan sonra laboratuvarda mikroskop altında analize gönderiyoruz. Böylece geçmiş dönemlerde burada tarımsal faaliyetler nasıl gelişmiş, neler yetiştirilmiş, neler yenilmiş ve içilmiş bunları anlayabiliyoruz.”

“HİTİT MUTFAĞINDA HAMUR İŞLERİ ÖNEMLİ BİR YER TUTUYOR”

Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi Seramik Çalışmalar Sorumlusu Dr. Valentina Orsi de kazılarda, yerleşimlerdeki değişikliklerin yanı sıra insanların gündelik yaşamları, yeme içme alışkanlıkları, yemek pişirme adetlerini araştırdıklarını söyledi. Yörede neler yetiştiği ve nasıl tarım yapıldığı konusunda önemli bilgiler elde edildiğini anlatan Orsi, şunları kaydetti: “Çivi yazılı Hitit metinlerinden bildiğimiz üzere, Hitit mutfağında ekmek ve hamur işi çok önemli bir yer tutuyor. Günümüzde de benzer bir alışkanlık var. Hitit metinlerinde çok çeşitli ekmekler veya hamur işi yiyeceklerden bahsediliyor. Esmer ekmek, beyaz ekmek, meyvelisi, fındıklı, fıstıklısı gibi metinlerden bildiğimiz yiyecekler arkeolojik kalıntılarla ortaya çıkıyor. Ayrıca deneysel arkeoloji çalışmaları çerçevesinde Hitit döneminde kullanılmış geniş ekmek tepsilerinde Hitit tarifleri üzerine ekmek pişirdik, gayet güzel oldu. Aslında Hititlerin bizden çok farklı bir şekilde beslenmediğini anlayabiliyoruz.”