Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Çağrı Sonrası DEM Parti Kulislerinde Demirtaş’ın Tahliyesi ve Kayyum Yönetimlerine Son Verme İddiaları

Yayımlandı

üzerinde

Çağrı Sonrası DEM Parti Kulislerinde Demirtaş’ın Tahliyesi ve Kayyum Yönetimlerine Son Verme İddiaları

Abdullah Öcalan’ın çağrısının yankıları, DEM Parti’nin kulislerinde radikal adımları gündeme taşıdı. Parti içi toplantılarda, tutuklu siyasetçi Selahattin Demirtaş’ın tahliyesi ve kayyum olarak atanan belediye başkanlarının görevlerine son verilmesi gibi önemli konular masaya yatırılıyor.

Siyasi Arenada Yeni Bir Dönem Mi Başlıyor?

Abdullah Öcalan’ın yaptığı silah bırakma çağrısının ardından, Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi, DEM Parti kulislerinde de önemli değişim sinyalleri alındığı bildiriliyor. Parti içinde yürütülen toplantılarda, Meclis’te özel yetkili bir komisyon kurulması, hasta tutukluların siyasi irade ile serbest bırakılması ve özellikle tutuklu siyasetçi Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesine yönelik adımların değerlendirildiği öğrenildi. Bu adımların, barış ve demokratikleşme sürecini hızlandırma amacı taşıdığı ifade ediliyor.

Anayasa Değişikliği ve Vatandaşlık Tartışmaları

DEM Parti kulislerinde gündeme gelen bir diğer önemli konu ise anayasa değişikliği. Parti yetkililerinin, “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür” ifadesini içeren 66’ncı madde üzerinden ‘eşit vatandaşlık’ tartışmalarını yeniden ele alma ihtimaline işaret ettiği bildiriliyor. İlk dört madde konusunda bir uzlaşı sağlanırken, 66’ncı maddenin farklı yorumlara açık olması, parti içindeki tartışmaların odak noktası haline geldi. Böylece, anayasal düzenlemeler yoluyla toplumsal barış ve eşitlik hedeflerinin desteklenmesi amaçlanıyor.

Parti İçi Diyalog ve Liderler Arası Görüşmeler

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, parti içi diyalog ve liderler arası görüşmelerin devam ettiğini ve bu sürecin, demokratik siyaset kanallarının açılması açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Doğan, “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın hayata geçmesi için en hızlı adımları atacağımızı” sözleriyle, partinin bu konuda inisiyatif almaktan kaçınmayacağını ifade etti. Ayrıca, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yapılan telefon görüşmelerinin teyidi de, partiler arası diyalogun ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor.

Kayyum Yönetimlerine Son Verme Çabaları

Bir diğer gündem maddesi ise, görevden alınarak yerine kayyum atılan belediye başkanlarının tekrar demokratik usullerle göreve dönmesi yönünde değerlendiriliyor. DEM Parti kaynakları, düzenli aralıklarla yapılan incelemeler neticesinde, kayyum yönetimlerinin son bulmasının mümkün olacağına dair umut verici açıklamalarda bulunduğunu belirtiyor. Bu adım, yerel yönetimlerde halk iradesinin yeniden tesis edilmesi ve demokratik yönetim biçimine dönüşün sağlanması açısından kritik bir hamle olarak görülüyor.

Geleceğe Yönelik Beklentiler ve Siyasi Yansımalar

Özetle, Öcalan’ın çağrısının ardından DEM Parti kulislerinde gündeme gelen bu iddiaların, Türkiye’nin siyasi dönüşüm sürecinde yeni bir dönemin habercisi olabileceği düşünülüyor. Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesi ve kayyum yönetimlerinin sona erdirilmesiyle birlikte, siyasi arenada barışa ve demokratikleşmeye yönelik ciddi adımların atılması hedefleniyor.

Eleştirmenler, bu tür radikal adımların siyasi gerilimi artırabileceği yönünde uyarılarda bulunurken, destekçiler ise, bu hamlelerin uzun vadede toplumsal barış ve demokratikleşme açısından olumlu sonuçlar doğurabileceğini savunuyor. Önümüzdeki günlerde alınacak somut kararlar, Türkiye’nin siyaset dinamiklerinde önemli değişikliklere işaret edebilir.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Macron duyurdu: Fransa Filistin’i resmen tanıdı

Yayımlandı

üzerinde

Yayın: 22 Eylül 2025, 22:10 (TSİ)
Okuma süresi: ~5 dakika
Haber / FatihDoganMedya

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler zirvesinde Fransa’nın Filistin Devleti’ni resmen tanıdığını açıkladı. Karar, Batılı bazı ülkelerin Filistin’i tanıma hamlesinin bir parçası olarak değerlendiriliyor ve İsrail ile ABD’den güçlü tepki çekti


Kritik gelişme: Ne açıklandı, nerede yapıldı?

Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron, BM Genel Kurulu toplantılarına paralel düzenlenen iki devletli çözüm zirvesinde, “Filistin’in meşru devlet kurma hakkını” tanıma kararı alındığını duyurdu. Macron’un açıklaması, Fransa Dışişleri Bakanlığı’nın resmi duyurusu ile uyumlu olarak “eylül ayında resmî tanıma” sürecinin başlatıldığını teyit etti.

Macron’un gerekçesi

Macron, yapılan röportajlarda ve konuşmasında tanımayı şu gerekçelerle savundu: Filistin halkına siyasi bir perspektif sunmak; iki devletli çözümü canlandırmak; aşırı gruplara destek veren “sokak siyasetinin” önüne siyasi bir alternatif koymak. Macron’a göre tanıma, Gazze’deki şiddet ve insani dram karşısında barışçıl bir çözümün yeniden canlandırılması için gerekli adımlardan biri.

Uluslararası tepkiler — anlık ve sert

  • İsrail: Başbakan Benjamin Netanyahu ve hükümet yetkilileri kararı “terörizme ödül vermek” ve “barışa zarar verici” bir adım olarak nitelendirerek Fransa’yı kınadı. İsrail’den bazı sesler tanımaya misilleme olarak Batı Şeria’da ilhak adımlarını veya diplomatik karşı adımları gündeme getirebileceklerini söyledi

  • ABD: Fransa planına Washington yönetiminden eleştiri geldi; ABD yönetimi zirveyi boykot edenler arasında yer aldı ve bazı üst düzey Amerikalı siyasetçiler tanımayı “zamansız” ve “sorunlu” buldu. (ABD’deki resmi tepki ve yorumlarda sert ifadeler yer aldı.)

  • Diğer ülkeler: İngiltere, Kanada, Avustralya ve Portekiz gibi ülkeler de kısa süre önce Filistin’i tanıma kararları almış ya da alacaklarını açıklamıştı; Fransa’nın hamlesi bu dalganın bir devamı olarak görülüyor.

Filistin tarafının açıklamaları

Filistin Yönetimi’nden gelen açıklamalar genel olarak kararı memnuniyetle karşıladı; liderlik, bu adımı “uluslararası hukuk ve Filistin halkının meşru taleplerinin tanınması” şeklinde değerlendirdi. Ancak Filistin içindeki siyasi bölünmeler (Fetih ve Hamas) ve Gazze’deki insani durum, tanımanın pratik sonuçları konusunda soru işaretleri yaratıyor.

Ne değişecek? Diplomatik ve pratik etkiler

  • Sembolik ve politik ağırlık: Birçok analiste göre G7 ülkelerinden birinin Filistin’i resmen tanıması sembolik ama güçlü bir mesaj. Bu hamle, Filistin’in uluslararası statüsünü güçlendirebilir ve uluslararası kuruluşlarda temsil gücünü artırabilir.

  • İsrail ile ilişkilere etkisi: Diplomatik ilişkilerde gerilim, askeri ve istihbarî iş birliğinde sıkıntılar ya da ekonomik yaptırım tartışmaları gündeme gelebilir; ancak somut yaptırımların uygulanıp uygulanmayacağı belirsiz.

  • Barış sürecine etkisi: Tanıma, iki devletli çözüm için yeni bir siyasi ivme yaratmayı hedefliyor. Ancak birçok uzman, tek başına tanımanın sahadaki çatışmayı çözmeyeceğini; siyasi, ekonomik ve güvenlik temelli kalıcı adımlar gerektiğini vurguluyor.

Uzman yorumu (kısa)

Siyasi analistler, Fransa’nın adımını “stratejik bir baskı aracı” olarak değerlendiriyor: Amaç, hem İsrail’i hem de ABD’yi kalıcı müzakerelere zorlamak ve bölgesel aktörleri (Suudi Arabistan başta olmak üzere) barış planlarına dahil etmek. Öte yandan uzmanlar, bunun kısa vadede güvenlik risklerine yol açabileceğini ve diplomatik izolasyon riskleri barındırdığını belirtiyor.


Kısa not: Bu gelişme hızla değişen diplomatik bir sürecin parçasıdır; ilerleyen saatlerde veya günlerde yeni açıklamalar, ek ülkelerin tanıma kararları veya karşı adımlar gelebilir. (En yük taşıyan kaynaklar: France24, Reuters, AP, Politico, Fransa Dışişleri Bakanlığı.)

Okumaya Devam Et

Gündem

PLO’nun 1988 Bildirisi ve Bugün: Filistin Devleti Hangi Noktada?

Yayımlandı

üzerinde

Yayın Tarihi: 22 Eylül 2025 — Saat: 14:30 (TSİ) — Okuma Süresi: ~5 dakika

YAZAR: FATİHDOGAN

15 Kasım 1988’de Cezayir’de (Cezayir, Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti) Filistin Kurtuluş Örgütü (PLO) tarafından ilan edilen Filistin Devleti, kurulduğu günden bu yana dünya çapında yaygın tanınma aldı. Bugün, BM üyesi 193 ülkenin çok büyük bir çoğunluğu Filistin’i resmi veya fiili olarak tanımış durumda; farklı sayımlarda 144 ile 151 arasında değişen rakamlar telaffuz ediliyor. Son dönemde bazı Batılı ülkelerin de tanıma adımlarıyla bu sayı yeniden gündemde.


Tarihçe: 15 Kasım 1988 ve Bir İlanın Uluslararası Yankıları

PLO, 15 Kasım 1988’de Cezayir’deki Filistin Ulusal Konseyi oturumunda Filistin Devleti’nin bağımsızlığını ilan etti; bu ilan, PLO’nun uluslararası siyasette daha geniş meşruiyet kazanmasına zemin hazırladı. Aynı yılın Aralık ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 43/177 sayılı kararla (1988) bu ilanın tanınmasını ve Filistin halkının 1967 sınırları içindeki haklarına vurgu yaptı.


Bugünkü Durum: Kaç Ülke Tanıyor? (Farklı Sayaçlar ve Nedenleri)

Uluslararası sayımlar değişmekle birlikte, güvenilir haber ajansları ve kaynaklara göre BM üyesi 193 ülkenin yaklaşık 144–151’i Filistin devletini tanımış durumda. AFP ve diğer ajansların güncel sayımları genelde 144–147 aralığını verirken; bazı kurumların ve Filistin makamlarının açıkladığı rakamlar 150+’ye ulaşabiliyor. Son haftalarda İngiltere, Kanada, Avustralya ve Portekiz gibi ülkelerin tanıma kararlarıyla verilen rakamlar daha da yükseldi. Bu farklılık, bazı ülkelerin tanımayı yeni resmi belgelerle teyit etmesi veya önceki siyasi pozisyonlarını yeniden tanımlaması gibi nedenlerden kaynaklanıyor.


Tanımanın Uluslararası ve Hukuki Boyutu

Devlet tanıma pratiği hem siyasi hem de hukuki sonuçlar doğurur; ancak BM Genel Kurulu’nda tanınmış olmak, otomatik olarak üye statüsü veya BM Güvenlik Konseyi onayı anlamına gelmez. Filistin, 2012’den beri BM Genel Kurulu’nda “gözlemci devlet” statüsünde bulunuyor; tam üyelik için Güvenlik Konseyi’nden onay gerekmektedir ki bu da siyasi engellere tabidir.


Bölgesel ve Küresel Etkiler — Küresel Güney’in Rolü

Soğuk Savaş sonrası dönemde özellikle Afrika, Asya ve Latin Amerika’daki pek çok ülke Filistin’i tanıdı; bu durum “küresel Güney” ülkelerinin Filistin meselesinde tarihsel olarak güçlü bir dayanışma çizgisi oluşturduğunu gösteriyor. Son yıllardaki diplomatik hamleler, çatışma ve insani krizin tırmanmasıyla birlikte yeni siyasi dengelerle birleşince Batılı bazı başkentler de tanıma yoluna gitmeye başladı.


Ne Değişir? Ne Değişmez?

  • Sembolik ve siyasi ağırlık artar: Çok sayıda ülkenin tanıması Filistin’in uluslararası meşruiyetini güçlendirir; barış müzakerelerinde ve uluslararası platformlarda siyasi bir argüman olarak kullanılabilir.

  • BM üyeliği hâlâ siyasi bir süreç: Tam üyelik Güvenlik Konseyi onayı gerektirir; burada veto yetkisi olan üyelerin tavrı belirleyici olmaya devam edecektir.

  • Fiili sonuçlar karmaşıktır: Tanıma, münhasır hukukî sonuçlar doğurmazken diplomatik, ekonomik ve sembolik etkileri olabilir; iki devletli çözüm tartışmalarını yeniden canlandırabilir.


Uzman Görüşleri ve Diplomasinin Kırılganlığı

Uluslararası hukukçular ve bölge analistleri, tanımanın çatışmanın çözümünü hızlandırmayabileceğini ancak diplomatik zemini genişletebileceğini belirtiyor. Aynı zamanda bazı ülkelerin tanımayı, insani krize ve diplomatik çıkmaza tepki olarak kullandığı yorumları yapılıyor.


Sonuç

15 Kasım 1988’de PLO tarafından yapılan Filistin Devleti ilanı, uluslararası tanınma sürecini başlatan dönüm noktasıydı. Bugün, farklı kaynaklara göre yaklaşık 144–151 BM üyesi ülke Filistin’i tanımış durumda; sayı zaman içinde diplomatik adımlarla dalgalanabiliyor. Bu süreç, hem hukuki hem de siyasî yönleriyle bölge barışı ve uluslararası ilişkiler için belirleyici olmaya devam ediyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Ankara Sincan’da Pompalı Tüfek Dehşeti: 14 Yaşındaki Hiranur Ağır Yaralandı

Yayımlandı

üzerinde

Yayın Tarihi: 22 Eylül 2025 — Saat: 17:24 (kaynak: İHA / yerel haber ajansları)
Okuma süresi: ~3 dakika

Ankara Sincan’daki bir sitede, 60 yaşındaki bir kişinin bahçede oyun oynayan çocuklara gürültü yaptıkları iddiasıyla balkondan pompalı tüfekle ateş açması sonucu 14 yaşındaki Hiranur Şimşek ağır yaralandı. Olay sonrası şüpheli gözaltına alındı; yaralı çocuk ileri müdahale için Etlik Şehir Hastanesi’ne sevk edildi ve yoğun bakımda entübe edildi.


Olayın ayrıntıları

Olay, Sincan ilçesi Fatih Mahallesi’ndeki bir sitenin bahçesinde dün akşam saatlerinde meydana geldi. İddialara göre 60 yaşındaki Hasan P. adlı komşu, çocukların yüksek sesle konuştukları ve oyun oynadıkları gerekçesiyle sözlü uyarıda bulundu. Uyarıların ardından öfkelenen zanlının, evinin balkonundan pompalı tüfekle çocuklara rastgele ateş açtığı; tüfekten çıkan saçmaların bir kısmının Hiranur Şimşek’e isabet ettiği belirtildi.

Yaralının durumu ve müdahale

Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan 14 yaşındaki Hiranur, ilk müdahalenin ardından Sincan Devlet Hastanesi’ne götürüldü; ardından durumunun ciddiyeti nedeniyle Ankara Etlik Şehir Hastanesi’ne sevk edildi ve yoğun bakım servisinde entübe edildiği bildirildi. Aile kaynakları saçmaların kalp ve akciğer bölgesine isabet ettiğini belirtiyor; Hiranur’un hayati tehlikesinin devam ettiği aktarılıyor.

Şüphelinin yakalanması ve soruşturma

Olayı gerçekleştirdiği iddia edilen zanlı, olay yerinde suç aletiyle birlikte yakalanarak gözaltına alındı. Emniyet kaynakları zanlının sabıkalı olduğunu ve işlemlerinin sürdüğünü bildirdi; adli sürecin başladığı, savcılık tarafından soruşturmanın yürütüleceği kaydedildi. Polis ekipleri olayla ilgili delil toplama ve tanık ifadeleri çalışmalarını sürdürdü.

Ailenin tepkisi

Hiranur’un babası Recep Şimşek, basına yaptığı açıklamada kızının bankta otururken saldırıya uğradığını, “saçmaların kalbine ve akciğerine isabet ettiğini” ve bu acının tarif edilemez olduğunu söyledi. Baba, zanlının en ağır cezayı almasını istediğini belirt

Hukuki ve toplumsal boyut

Olay, silah taşıma, silahla tehdit/yaralama ve çocuk güvenliği konularını tekrar gündeme getirdi. Uzmanlar ve hak savunucuları, toplu yaşam alanlarında silah bulundurmanın risklerine dikkat çekiyor; benzer olayların önlenmesi için yerel yönetimler, apartman yönetimleri ve emniyetin ortak çalışmasının önemine vurgu yapıyor. (Yerel yetkililerden resmi açıklamalar geldikçe haber güncellenecektir.)

Not: Haber, yerel haber ajanslarının verdiği bilgiler ve polis/hasta bilgilerine dayanmaktadır; resmi adli süreç ve hastane açıklamaları geldikçe içerik güncellenecektir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar