Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ve Yardımcısı Ömer Kazancı Tutuklandı: CHP’li Belediyelere Yönelik Operasyonda Yeni Dalga

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Son dakika: İstanbul’da CHP’li belediyelere yönelik yolsuzluk soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ve Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Kazancı, “rüşvet almak” ve “icbar suretiyle irtikap” suçlarından tutuklandı. Soruşturmanın detayları, iddialar ve hukuki süreç hakkında güncel bilgi.

1. Olayın Özeti

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü CHP’li belediyelere yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında, 31 Mayıs 2025’te gözaltına alınan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ile Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Kazancı, “rüşvet almak” ve “icbar suretiyle irtikap” suçlamalarıyla tutuklandı . Soruşturmanın beşinci dalgası olarak anılan operasyonda Akgün ve Kazancı’nın yanı sıra birçok belediye çalışanı ve yönetici hakkında da gözaltı ve tutuklama talepleri oluşturuldu .


2. Soruşturmanın Arka Planı

İstanbul’da belediyelere yönelik başlatılan yolsuzluk soruşturması, 2023’ten bu yana farklı dalgalar halinde CHP’li ilçe belediyelerini hedef alıyor. Beşinci dalga operasyonunda, Büyükçekmece’nin yanı sıra Beylikdüzü ve diğer ilçelerdeki belediye yöneticileri ile bazı eski CHP milletvekilleri de gözaltına alındı. Operasyonun gerekçesi, imar izinlerini ve inşaat ruhsat süreçlerini etkileyerek firmalardan rüşvet toplandığı iddiaları olarak açıklandı . Bu kapsamda, toplamda 47 kişiye gözaltı kararı verilirken, 30 kişi tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi .


3. İddialar ve Suçlamalar

3.1 “Rüşvet Almak” ve “İcbar Suretiyle İrtikap” Suçlamaları

Savcılık, Hasan Akgün ile Ömer Kazancı için “rüşvet almak” ve “icbar suretiyle irtikap” suçlarından tutuklama talebinde bulundu . Buna göre iddialar özetle şunları içeriyor:

  • Büyükçekmece Belediyesi sınırlarında inşaat yapan firmaların, imar ve iskan izni süreçlerinde villa, daire veya Büyükçekmece Basketbol Takımı’na bağışta bulunmaya zorlandığı, talepleri kabul etmeyenlerin ruhsat işlemlerinin geciktirildiği veya engellendiği .

  • Belediye Başkanı ve yardımcılarının yakınlarının, ilçede hafriyat çalışmalarını yönettiği, hafriyatların kaçak sahalara dökümünü sağlayarak yasadışı kazanç elde ettikleri ve nüfuz kullandıkları öne sürüldü .

  • Hakimlik, suç şüphelileri Akgün ve Kazancı hakkında tutuklama kararı verirken, soruşturmada adı geçen diğer şüphelilerden Halil Satı’ya adli kontrol uyguladı .


4. Hukuki Süreç ve Hakimlik Kararı

Savcılık işlemleri tamamlanan Akgün, Kazancı ve Halil Satı, İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Nöbetçi sulh ceza hakimliği, Akgün ve Kazancı için tutuklama, Satı için ise adli kontrol tedbiri kararı verdi . Tutuklanan ikili, Anadolu Adliyesi’ndeki ifade işlemlerinin ardından cezaevine gönderildi. Yargılama, İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararıyla resmen başlamış oldu.


5. Büyükçekmece Belediye Başkanı ve Yardımcısının Savunması

ANKA Haber Ajansı’nın yayınladığı bilgilere göre, emniyetteki ifadelerinde Hasan Akgün, ne kendisinin ne de yakınlarının belediye kaynaklı herhangi bir maddi menfaat sağlamadıklarını belirttiğini açıkladı . Akgün’ün ifadesinde, imar izinlerinde keyfi uygulama yapmadığını ve tüm işlemlerin yasal prosedürlere uygun gerçekleştiğini savunduğu kaydedildi. Ancak savcılık, kolluk kuvvetleri ve bilirkişi incelemeleri neticesinde, “nüfuz suistimali” ve “rüşvet” iddialarını kuvvetli görerek tutuklama talebinde bulundu.


6. Operasyonun Geniş Kapsamı ve CHP’li Belediyelere Yansımaları

31 Mayıs’ta başlayan beşinci dalga operasyonu, İstanbul genelinde CHP’li birçok ilçe belediyesini kapsıyor. Büyükçekmece’nin yanında Beylikdüzü, Esenyurt ve diğer bazı ilçelerde de belediye başkan ve yöneticileri gözaltına alındı. Örneğin, eski CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu ile Beylikdüzü Belediye Başkan Yardımcısı Veysel Erçevik’in de aralarında bulunduğu çok sayıda isim tutuklandı . Bu kapsamda, İBB projeleri başta olmak üzere, imar planlarında usulsüzlük ve rüşvet trafiğine odaklanan kumpas algısı, CHP cephesinde siyasi tartışmalara yol açtı. Operasyonun, 2024 seçimleri öncesi CHP’nin belediye altyapısını zayıflatmaya yönelik siyasi bir hamle olduğu iddiaları konuşuluyor.


7. İlerleyen Süreç ve Beklentiler

  • Yargılama Takvimi: Akgün ve Kazancı hakkında yürütülen dosyanın İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği’nde görülmeye başlaması bekleniyor. İlk duruşma tarihleri henüz açıklanmadı.

  • Belediye Yönetimi: Tutuklamanın ardından Büyükçekmece Belediyesi’nde geçici olarak yetki devri ve encümen kararları öne çıkacak. Belediye Meclisi, vekâleten yönetim ataması yapabilir.

  • Siyasi Yansımalar: CHP Genel Merkezi ve İstanbul İl Teşkilatı’nın konuya dair resmi açıklamaları gün içinde beklendiği bildiriliyor.

  • Hukuki Savunma: Akgün ve Kazancı’nın avukatları, iddiaların ispatlanabilir delillerden yoksun olduğunu, keyfî uygulamalara dayandığını savunuyor. Ek bilirkişi incelemesi talebi gündeme gelebilir.


8. Sonuç ve Değerlendirme

Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ile Yardımcısı Ömer Kazancı’nın tutuklanması, CHP’li belediyelere yönelik yolsuzluk soruşturmalarının beşinci dalgasının en kritik halkasını oluşturuyor. “Rüşvet almak” ve “icbar suretiyle irtikap” suçlamalarının somut delillere dayanıp dayanmadığı, yargı sürecinin şeffaflığı ve adil muhakeme ilkeleri çerçevesinde netlik kazanacak. Siyasi cephede tartışmalar sürerken, hukuki süreç her iki taraf açısından da belirleyici olacak. İstanbul genelindeki diğer CHP’li belediyelere yönelik soruşturmalar devam ederken, Ankara’da yaşanan siyasi gerilimlerin yerel yönetimlere yansıması yakından takip ediliyor.

Gündem

Resmi Gazete’de bugün (26 Ekim 2025 Resmi Gazete kararları)

Yayımlandı

üzerinde

YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ

YÖNETMELİK

– Trakya Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliği

TEBLİĞ

– Ulusal Meslek Standartlarına Dair Tebliğ (No: 2025/5)

İLÂN BÖLÜMÜ

a – Yargı İlanları
b – Artırma, Eksiltme ve İhale İlânları
c – Çeşitli İlânlar

– T.C. Merkez Bankasınca Belirlenen Devlet İç Borçlanma Senetlerinin Günlük Değerleri

Okumaya Devam Et

Gündem

“Eşim ve ben bir ağaçtan kopmuş dallar gibiyiz. Dayanılmaz acılarla yaşıyoruz.”

Yayımlandı

üzerinde

“Eşim ve ben bir ağaçtan kopmuş dallar gibiyiz. Dayanılmaz acılarla yaşıyoruz.”

hazırlayan: Fatih Doğan

Gazze’ye dönen bir aile, buldozerlerle yıkılmış mezarlar ve çok az umutla karşılaşır.
Hiba ve Muhammed, İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşında çok acı çekmişlerdir ve geleceğe dair pek bir beklentileri yoktur.

Gazze Şehri – Hiba el-Yazji ve eşi Muhammed, son iki yıldır cehennem azabı çektiler ve geri döndüler. İsrail saldırılarında onlarca aile üyesini kaybettiler. Evleri yok oldu. Birçok kez yerlerinden edildiler. Ve şimdi, geleceğin kendilerine ve 10 yaşındaki kızları İman’a ne getireceğinden emin olmadan bekliyorlar.

Aile, Gazze ateşkesinin başlamasından birkaç gün sonra, ancak İsrail saldırılarının anlaşmayı çökertmekle tehdit etmesinden sadece bir gün önce, geçen Cumartesi günü Kuzey Gazze’ye geri döndü.

Hiba, çadırının yanında dağınık eşyalarını düzenlerken uzaktan gelen patlamaları duyduğunu ve savaşın geri dönüp dönmediğini merak ettiğini söyledi. Bu durum, aileyi muhtemelen güneye geri dönmeye ve savaş sırasında defalarca yaptıkları bir yolculuğu tekrarlamaya zorlayacaktı.

Hiba, günler sonra Al Jazeera’ya, ailesinin çadırının kurulu olduğu kum yığınının üzerine bir sandalye çekip otururken, “Dürüst olmak gerekirse artık hiçbir şey anlamıyoruz,” dedi.

Aile öldürüldü
İsrail’in geçen Pazar günü en az 42 kişiyi öldürdüğü şiddetli şiddet olaylarının ardından ateşkes büyük ölçüde sürdürüldü.

Ancak Hiba ve Muhammed son iki yılda o kadar çok acı çektiler ki, gelecekleri konusundaki belirsizlikleri anlaşılabilir.

Çift, savaş başladığında Kuzey Gazze’de kalmıştı. Ancak savaşın başlamasından iki aydan kısa bir süre sonra bu karar onlara pahalıya mal oldu.

“Bütün ailemi kaybettim: Babamı, annemi, tüm kardeşlerimi. Aynı zamanda kuzenim olan kocam da tüm ailesini kaybetti,” dedi. Gözleri yaşlarla doluyken, Mohammad sessizce yanında oturuyordu ve kendi gözleri kıpkırmızıydı.

3 Aralık 2023’te, Gazze Şehri’nin Şeyh Rıdvan semtindeki dört katlı aile evleri bombalandı. Bu ev, diğer bölgelerden gelen birkaç akrabanın da sığındığı evdi.

Hiba, Mohammad, kızları İman ve Hiba’nın küçük erkek kardeşi, enkazın altından hafif yaralı olarak çıkarılan tek kurtulanlardı.

Saldırıda, geniş ailelerinden 60 kişi hayatını kaybetti.

“Neredeyse tüm ailem yok oldu: annem, babam, altı kardeşim, eşleri ve çocukları. Eşimin ailesi de -anne babası, kardeşleri ve çocukları. Amcalarım ve ailelerinin hepsi öldürüldü,” dedi Mohammad.

Mohammad, anne babası, altı kardeşi, çocukları ve eşleri de dahil olmak üzere toplam 36 akrabasını kaybetti.

Hiba aynı grevde anne babasını, dört kardeşini ve iki yeğenini kaybetti.

 

Buldozerle yıkılmış mezarlar
Dışarıdan bakan biri için Hiba ve Muhammed’in yaşadığı kayıplar neredeyse akıl almaz. Savaş sona ermiş olsa bile, bu öylece geçip gidebilecekleri bir şey değil.

“Ölmek istiyordum,” dedi. “Kocam ve ben bir ağaçtan koparılmış dallar gibiyiz. Dayanılmaz bir acıyla yaşıyoruz. Keşke bir saldırı bizi de alsaydı. Hayatta kalmak bir ceza gibi.”

Eylül ayında, İsrail tankları yaklaşırken çift, güneye gitmek üzere Gazze Şehri’nden ayrıldı. Ancak bildikleri her şeyden uzakta, mülteci kamplarındaki hayatın dayanılmaz olduğunu gördüler.

Ateşkes nedeniyle İsrail’in Gazze Şehri’ne ilerlemesi durdurulunca geri dönmeye karar verdiler.

Ama hiçbir şey onları bulacakları şeye hazırlamamıştı.

Gazze’de emlak işleriyle tanınan ailesinden Muhammed, “Tüm aile evlerimiz yıkıldı, hatta yakın zamanda taşındığımız ev, eşimin ailesinin evi bile yok oldu. Arabalarımız, düğün salonu işletmemiz, hepsi yerle bir oldu,” dedi.

FatihDoganMedya

 

 

Okumaya Devam Et

Gündem

Donald Trump’tan Hamas’a 48 saatlik uyarı: “Esir cenazelerini geri verin, aksi halde diğer ülkeler harekete geçecek”

Yayımlandı

üzerinde

Tarih: 26 Ekim 2025
Saat: 03:10 
Okuma süresi: ~4 dakika

Eski ABD Başkanı ve o günkü yetkili açıklamalarında etkin rol oynayan isim Donald Trump, Truth Social üzerinden paylaştığı mesajda Hamas’a 48 saatlik bir süre vererek elinde tuttuğu “ölü esir cenazelerini” iade etmesi gerektiğini; aksi hâlde “barış anlaşmasına taraf diğer ülkelerin harekete geçeceğini” söyledi. Trump, açıklamasında aralarında iki Amerikan vatandaşının cenazelerinin de bulunduğunu belirtti.

PALM BEACH, FLORIDA – DECEMBER 16: U.S. President-elect Donald Trump speaks at a news conference at Trump’s Mar-a-Lago resort on December 16, 2024 in Palm Beach, Florida. In a news conference that went over an hour, Trump announced that SoftBank will invest over $100 billion in projects in the United States including 100,000 artificial intelligence related jobs and then took questions on Syria, Israel, Ukraine, the economy, cabinet picks, and many other topics. (Photo by Andrew Harnik/Getty Images)


Başlık altı (lead)

Trump, Gazze-İsrail hattında sağlanan barış/ateşkes mutabakatının işlemesi için Hamas’ın kalan ölü esir cenazelerini derhal iade etmesini talep etti ve “48 saat içinde somut bir ilerleme” beklediğini vurguladı; aksi durumda anlaşmaya taraf ülkelerin adımlar atacağını belirtti.


Haber Detayı

Trump’ın mesajı ve platformu

Trump, söz konusu uyarıyı Truth Social hesabından yaptı; mesajında “Hamas, ölü esir cenazelerini hemen iade etmeye başlayacak; bazı cenazeler ulaşılması zor yerlerde olabilir ama birçoğunu hemen verebilirler” ifadelerini kullandı ve sürecin yakın takibinde olduğunu yazdı.

Neden bu talep önemli?

Son dönemde yürütülen ateşkes/ceasefire görüşmeleri kapsamında karşılıklılık esasına dayanan bir protokol üzerinde anlaşma sağlanmıştı: canlı esirlerin ve ölü cenazelerin iadesi, karşılığında belirli sayıda mahkûmun serbest bırakılması ve kademeli tavizler öngörülüyordu. Trump’ın açıklaması, bu takvimin aksaması halinde anlaşmanın işlemez hâle gelme riskine işaret ediyor.

“Diğer ülkeler harekete geçecek” iddiası

Trump, mesajında anlaşmaya taraf diğer ülkelerin—özellikle sürece arabuluculuk eden veya garantör pozisyonundaki ülkelerin—Hamas’ın işbirliği yapmaması hâlinde müdahaleye veya yaptırımlara yönelebileceğini ima etti. Haber ajansları ve bölge medyası, Trump’ın bu ifadelerini “uyarı/ultimatom” olarak değerlendirdi.

Sürecin mevcut durumu ve belirsizlikler

Bazı haber kaynaklarına göre (resmî kaynak açıklamaları ile karşılaştırıldığında), Gazze içindeki kaotik durum ve farklı silahlı grupların varlığı nedeniyle tüm cenazelerin hemen iade edilmesi lojistik ve güvenlik sorunları doğuruyor; buna rağmen Trump ve anlaşma ortakları geri dönüş bekliyor. Uzmanlar, zaman baskısının hem siyasi gerilimi tırmandırabileceği hem de tanımlama ve adli süreçleri zorlayabileceği uyarısında bulunuyo


Olası sonuçlar

  • Hamas’ın iade talimatına uyması: Ateşkes hattında güvenin güçlenmesi; esir aileleri için hızlı bir sonuç; anlaşma mekanizmalarının devreye girmesi.

  • Hamas’ın isteksiz veya gecikmeli yanıtı: Anlaşma ortaklarının yaptırım veya daha geniş diplomatik/askeri baskı araçlarını konuşmaya başlaması; bölgesel gerilimin tırmanması.


Bölge uzmanları, “48 saatlik baskının pratikte kısa” olduğunu; ancak siyaseten bir hareketlilik yaratma amacı taşıdığını belirtiyor. Uzmanlar ayrıca tespit, adli inceleme ve kimliklendirme süreçlerinin aceleye getirilmemesi gerektiğini; aksi hâlde insani ve hukuki problemlerin derinleşebileceğini vurguluyor.


Trump’ın 48 saatlik uyarısı, hem sahadaki insani drama hem de diplomatik sürecin kırılganlığını bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Önümüzdeki 48 saat içinde Hamas’tan somut bir iade adımı gelirse süreç rahatlayabilir; gelmezse bölgesel aktörlerin devreye girme ihtimali güçlenecektir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar