Gündem
Binali Yıldırım: Erdoğan’ın tekrar cumhurbaşkanı adaylığının yolu açılmalı

İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla Hukuki Araştırmalar Derneği tarafından hazırlanan ‘Türkiye‘nin Sivil Anayasa Yolculuğu Projesi’ kapsamında Yeni Anayasa İzmir Buluşması Bakırçay Üniversitesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. TBMM eski Başkanı Binali Yıldırım, programın onur konuğu oldu. Buluşmaya, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış, İzmir Vali Yardımcısı Mehmet Sadık Tunç, AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı İdris Kizir, İzmir Adli Yargı Komisyonu Başkanı Gökberk Sunal, İzmir Bakırçay Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Mustafa Berktaş, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, İl Kültür ve Turizm Müdürü Sadık Doğruer, Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Genel Başkanı Hasan Oymak, HUDER İzmir Şube Başkanı Halit Aydın Kayacan, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ GEREKİYOR”
Programda konuşan Binali Yıldırım, halen yürürlükte olan 1982 yasasında, bugüne kadar 23 kez değişiklik olduğunu, 177 maddesinin 135’inin değiştiğini dile getirerek, “Türkiye’nin önceliği birçok konu var. Uygulanan ekonomik model, sabit gelirlilerin sıkıntıları, hayat pahalılığı, bölgemizde olan gelişmelerin Türkiye üzerinde oluşturduğu tehditler önemli. Bunlar arasında anayasa değişikliği göz ardı edilmeyecek bir iş. Anayasa değişikliği bir anlamda kuşaklar arasındaki değişim ile doğru orantılı. 25 yaşındakilerden sonra gelen ikinci 25, birinci 25 yaşın yaşadığı şartlarda yaşamıyor. Dünya, ülke ve beklentiler değişiyor. Kuşakların ihtiyacını karşılamak için bile tek başına anayasa değişikliği gerekiyor. Vesayet unsurları, darbe izlerinin silinmesi bu işin artıları. Ne kadar değişiklik yaparsak yapalım 82 anayasasının üzerinde darbe izi var. Darbe izinin kalkması lazım. Bunun yolu yeni baştan sivil anayasa yapmak” ifadelerini kullandı.
“ANAYASININ İLK 4 MADDESİNİ KİMSE TARTIŞMAYA AÇAMAZ”
“Sivil anayasa yapılsın, herkes katkısını koysun” diyen Yıldırım, “Anayasa ile iki firmanın aralarında yaptıkları sözleşmeden farkı yok. Sözleşme şirketle çalışan arasında, burada da milletle o milleti yönetecek devlet ve onun kurumları arasında anlaşma yapılıyor. Bazen, ‘Anayasanın değişmez maddeleri neden var?’ deniyor. Bu dünden bugüne olan bir şey değil. Türkiye ne badirelerden geçti, Türkiye’nin ilk 4 değiştirilemez maddesi 100 yıllık bir birikimin sonucudur. Dünden bugüne konmuş bir şey değil. Üniter devlet yapısı, demokratik laik Cumhuriyet bunlar bize Atatürk ve silah arkadaşlarını emanetidir. Bunun üzerine hiç kimse iş yapamaz, bunları tartışmaya açamaz. Ama başka yapılacak işler var. Yargıyı daha iyi çalıştıracağız. Yargıdaki güven düşük, davalar geç karara bağlanıyor. Bunun için çalışmalar yapılıyor, yeni sivil anayasada bunlara biraz daha fazla ehemmiyet vermemiz gerekecek” dedi.
“VATANDAŞLIK TANIMI YENİ ANAYASADA GÖZDEN GEÇİRİLEBİLİR”
Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Terörle mücadele ederken, terör örgütlerine destek verenler, ‘Anadil konusu hallolsun’ diyor. Devletimizin adı Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve bu ülkeye vatandaşlık bağıyla bağlı herkes Türk’tür. ‘Türklerden başkasına yaşam hakkı yok’ diyorlar. Böyle bir şey yok, bu bir millet tanımı. Bu milletin unsurları var. 1000 yıldır bu topraklarda Kürtler, Türkler, Süryani, Abaza, Çerkez var. Vatandaşlık tanımı yeni anayasada gözden geçirilebilir. Bir etnik kimliği tanımlamak, öne çıkartmak değil de etnik kimliğinin kim olduğuna bakmaksızın vatandaşlığı önceleyen bir güncelleme yapılabilir. Bu bazı etnik grupların kendilerini ihmal edilmiş düşüncesinden kurtarabilir. Buna mani yok, şovenizme gerek yok, bizi bağlayan bayrağımız, toprağımız, milletimizdir. Kürdü, Türkü, diğer etnik gruplarıyla milletimizdir. Bunu esas alan bir güncelleme yapılabilir. Yeni yapılacak anayasada yapılması gereken önemli konulardan bir tanesi, yerel yönetimlere ademi merkeziyetçilik. Her şeyi Ankara’dan kontrol etmek yerine, yetki devrinin yapılması.”
“HERKESİN GÖZÜ TÜRKİYE’DE”
Sadece Türkiye’nin değil, bütün dünyanın zor bir süreçten geçtiğini söyleyen Yıldırım, “Amerika’da başkan seçildi her gün gündem. Bir gün Gazze’ye, bir gün Ukrayna’ya, Kanada’ya dalıyor. Avrupalıları fırçalıyor, Allah sonunu hayretsin. Bu, gelişmekte olan ülkelere zarar veriyor. Döviz artıyor, doğal kaynakları sınırlı olan ülkeler halen dış paraya bağlı olan ülkeler bundan zarar görüyor. Bulunduğumuz konum her zaman bir tehdidin, belanın çıkmasına müsait bir konum. Etrafımız istikrarsızlık ve tehlikelerle sarılmış durumda. Bütün bu şartlar altında Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlü olarak ayakta kalma mecburiyetinde, başka seçeneğimiz yok. Onun için istikrara, güvene, en önemlisi güçlü lidere ihtiyaç var. Onun için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın tekrar cumhurbaşkanı adaylığının yolu açılmalı, yeni anayasa bunu öngörmeli” diye konuştu.
Gündem
“Karaköprü’de ‘Diren Sırrı Abe’ Pankartına Zabıta Müdahalesi: ‘Reklam’ Gerekçesiyle Kaldırıldı!”
Açıklaması
Şanlıurfa Karaköprü’de vatandaşın Sırrı Süreyya Önder’e destek için astığı pankart, zabıta ekiplerince “reklam” gerekçesiyle söküldü. Olayın hukuki ve siyasi boyutları neler?
Özet
Şanlıurfa’nın Karaköprü ilçesinde, yoğun bakımda tedavisi süren DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’e destek amacıyla bir vatandaşın “Diren Sırrı abe, dualarımız seninle” yazılı pankart asması, Yeniden Refah Partili Karaköprü Belediyesi zabıta ekipleri tarafından “reklam içerdiği” gerekçesiyle söküldü. Olay, sosyal medyada ve yerel kamuoyunda tartışma yarattı; özellikle vatandaş ve siyasi çevreler belediye kararını eleştirdi, hukuki ve siyasi boyutları mercek altına alındı .
Pankartın Asılma Süreci
Şanlıurfa Atatürk Bulvarı’nda bir işyerinin önüne asılan pankartta “Diren Sırrı abe, dualarımız seninle” ifadeleri yer aldı .
Pankartı astığını açıklayan Ulaş Çoban, DEM Parti Karaköprü eski eş başkanı, yoğun bakımda tedavi gören milletvekiline desteğini göstermek istediğini belirtti .
Belediye Müdahalesi ve Gerekçe
Olay sabah saatlerinde Belediye zabıta ekiplerinin bölgeye gelmesiyle başladı; ekipler pankartı yerinden sökerek kaldırdı .
Belediye yetkilileri, pankartın kanuna göre “reklam” sayılabileceğini ve bu nedenle kaldırılması gerektiğini savundu .
Yerel kanal İhlas Haber Ajansı da zabıta müdahalesini doğrulayıp “pankartın reklam içerdiği” açıklamasını aktardı .
Kamuoyu Tepkileri
Sosyal medyada #DirenSırrı etiketiyle yapılan paylaşımlarda, vatandaşlar belediyenin kararı “siyasi baskı” olarak değerlendirdi .
Ulaş Çoban, X (formerly Twitter) üzerinden Karaköprü Belediye Başkanı Nihat Çiftçi’ye çağrı yaparak “Bu yanlıştan dönün” mesajı paylaştı .
Gazete İpekyol sunucularından Vejdi Uluç da olayı manşete taşıyarak tepkileri geniş kitlelere duyurdu .
Hukuki ve Siyasi Boyut
298 sayılı Karayolları Kanunu ve Belediye Zabıta Yönetmeliği, yol kenarlarına ilan asılmasını reklam kabul edebiliyor; ancak siyasi destek amaçlı mesajların nasıl değerlendirileceği tartışmalı .
Hukukçular, kamuya açık alanda siyasi içerikli pankartlara getirilen sınırlamaların ifade özgürlüğüyle çatışabileceğini ve içtihat eksikliği bulunduğunu belirtiyor .
Siyasi partiler, benzer uygulamaların “seçime gölge düşürme” ve “muhalefeti susturma” niyeti taşıyabileceği eleştirisinde bulundu.
Sonuç
Karaköprü’deki pankart tartışması, ifade özgürlüğü ve yerel yönetim uygulamalarının sınırlarını bir kez daha gündeme taşıdı.
Belediyenin “reklam” değerlendirmesiyle sembolik siyasi desteğe müdahale etmesi, gelecekte benzer vakalarda hukuki belirsizlikleri artırabilir.
Gündem
Dolmabahçe Tüneli’nde feci kaza: Motosiklet sürücüsü yaşamını yitirdi

İstanbul‘da Bomonti-Dolmabahçe Tüneli’nde saat 14.00 sıralarında Beşiktaş istikametinde süratli bir şekilde iki aracın arasından geçmeye çalıştığı iddia edilen motosiklet, sürücüsünün gidon hakimiyetini kaybetmesi sonucu iki araca çarptıktan sonra takla attı.
Kaza nedeniyle motosiklet sürücüsü Samet Sözkesen (21) yola savruldu. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine bölgeye polis ve acil sağlık ekipleri geldi.
Sağlık ekibinin ilk müdahalesinde ağır yaralandığı belirlenen motosiklet sürücüsü olay yerindeki ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Sözkesen, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kaldırıldığı hastanede kurtarılamadı.
Kaza nedeniyle tünel içerisinde trafik yoğunluğu oluştu. Kazaya karışan araçların yoldan kaldırılmasının ardından araç geçişleri normale döndü.
Gündem
Beren Su Bolat’ın Asansörde Hayatını Kaybettiği Davada 22 Yıl 6 Ay Hapis Talebi!
Açıklama:
23 Temmuz 2024’te Ankara Sincan’da asansörde mahsur kalan 13 yaşındaki Beren Su Bolat’ın kurtarma çalışması sırasında asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybettiği davada, itfaiye şefi Ercan Yıldız ile erler Bayram Babatürk ve Buğra Yalabık hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 22 yıl 6 ay hapis cezası talep ediliyor.
Özet
23 Temmuz 2024 tarihinde Ankara’nın Sincan ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi’nde asansör arızası sebebiyle 13 yaşındaki Beren Su Bolat ve arkadaşı Turan Efe Doğan, 5. ve 6. kat arasındaki boşlukta mahsur kaldı. İtfaiye ekibinin müdahalesi sırasında itfaiyecilerin gerekli güvenlik tedbirlerini almaması sonucu Beren Su, asansör boşluğuna düşerek yaşamını yitirdi, arkadaşı ise yaralandı. Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, itfaiye şefi Ercan Yıldız ile erler Bayram Babatürk ve Buğra Yalabık hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan her biri için 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi.
Olayın Gerçekleştiği Konum ve Süreç
Ankara’nın Sincan ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi 4. Cadde’deki bir apartmanın asansörü, 23 Temmuz 2024’te arıza yaparak 5. ve 6. kat arasında kaldı . 13 yaşındaki Beren Su Bolat, bir arkadaşını ziyareti sırasında asansörde sıkışan iki kişiden biriydi .
Olay yerine gelen itfaiye ekibi; şefi Ercan Yıldız, er Bayram Babatürk ve er Buğra Yalabık, asansörü “güvenli kat” seviyesine indirmeden müdehale etti . Kapı açıldıktan kısa süre sonra Beren Su, 5. kat boşluğundan zemine düşerek hayatını kaybetti; arkadaşı ise kurtarıldı ve yaralı olarak hastaneye kaldırıldı .
İddianame ve Talep Edilen Cezalar
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen iddianamede, üç itfaiye görevlisi “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan yargılanıyor . Her bir sanık için 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildiği açıklandı . İddianamede; itfaiyecilerin kanun ve yönetmeliklere aykırı şekilde hareket ederek asansörün ana kumanda merkezinden müdahalede bulunmadıkları vurgulandı .
Uzman Görüşleri ve Hukuki Değerlendirme
-
Bilinçli Taksir: Türk Ceza Kanunu’nda “bilinçli taksir”, kişinin tehlikeyi öngörüp önlem almaması hâlini ifade eder; cezaî sorumluluğun artırılmasına yol açar.
-
Kıyas Kararları: Geçmişte benzer ihmallerde mahkemeler, ölümlü iş kazalarında 15–20 yıl arası hapis cezalarını onaylamıştır. Bu bakımdan 22 yıl 6 aylık talep, taksir derecesinin ağır olduğunu gösterir.
-
Dava Süreci: İddianamenin kabulünü takiben Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşmalar başlayacak; tanık, bilirkişi ve teknik raporlar üzerinden deliller değerlendirilecek.
Olası Sonuçlar ve Toplumsal Etki
Davanın sonucuna göre, itfaiye tedbir standardının cezaî sorumluluğa etkisi netleşecek, kurtarma operasyonlarında yaşanan aksaklıkların önlenmesi için yönetmelik değişiklikleri gündeme gelebilir. Aile, sivil toplum kuruluşları ve meslek birlikleri, bu tür ihmallerin tekrarlanmaması adına ek güvenlik protokolleri oluşturulmasını talep ediyor.
Beren Su Bolat’ın trajik ölümü, hem hukuki hem de toplumsal boyutlarıyla ülke gündeminde yer almaya devam ediyor. Davanın seyrini tüm gelişmeleriyle takip edeceğiz.
-
Ekonomi3 gün önce
Eskişehir’de Ormanlık Alanda Yakılarak Öldürülen 30 Yaşındaki Kadın Dehşeti: Sadece Saç ve Kemik Kaldı
-
Gündem1 gün önce
Şanlıurfalı Genç İşçi 3 Günlük Korkunç İşkenceyle Yüzleşti: Dişleri Kırıldı, Hamam Böceği Yedirildi
-
Son Dakika1 hafta önce
Yasak Aşk Skandalında Yeni Gelişme: Kayınvalide ve Damat Esra Erol Programında Canlı Yayında Gözaltına Alındı!
-
Gündem1 hafta önce
Ünlü İsimlerden Sırrı Süreyya Önder’e Destek: “Sakın Ölme Sırrı Abi… Benimle Yine Dalga Geç!”
-
Son Dakika1 hafta önce
Son Dakika: Şakir Paşa Ailesi Konakta Yangın! 1 Ölü – Tüm Detaylar
-
Gündem1 hafta önce
Kayınvalidesini hamile bırakmıştı! Arsız damadın babası konuştu: Oğlum sapıktır
-
Gündem2 gün önce
“Silivri’de 6,2’lik Depremin Derinden Gelen Uğultusu: Sismik Kayıtların Ardındaki Gerçek”
-
Son Dakika6 gün önce
Oyuncu Sevil Akdağ Arkadaşını Öldürdü: Fatih İskenderpaşa’daki Cinayet Olayının Tüm Detayları