Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Bilkent Üniversitesi Öğrencileri, Gözaltı Kararına Karşı Sarsıcı Protesto Etti

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
Bilkent Üniversitesi öğrencileri, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 106 kişinin gözaltı kararına tepki göstererek “Halkın iradesine geçit vermeyeceğiz” diyerek protesto eylemi düzenledi. Olayın detayları ve siyasi yansımaları haberimizde.


Olayın Arka Planı

Türkiye genelinde son günlerde yaşanan gelişmeler çerçevesinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da dahil olduğu 106 kişinin gözaltına alınması, ülke gündeminde büyük yankı uyandırdı. Bu karar, kamuoyunda ve siyasi arenada tartışma yaratırken, özellikle üniversite öğrencileri arasında adalet, demokrasi ve özgürlük konularında endişeleri artırdı.

Gözaltı kararının gerekçesi olarak, çeşitli soruşturmalar ve iddialar öne sürülürken, olayın siyasi boyutunun da göz ardı edilemeyeceği vurgulandı. İmamoğlu’nun ve diğer ilgili şahısların, eleştirmenlerce siyasi baskı ve hukukun kötüye kullanılması kapsamında değerlendirilen bu uygulama, demokratik sisteme yönelik önemli bir müdahale olarak yorumlandı.


Bilkent Üniversitesi Öğrencilerinin Tepkisi

Bilkent Üniversitesi öğrencileri, gözaltı kararına yönelik kamuoyunun sessiz kalmayacağını göstermek amacıyla organize ettikleri protesto eylemiyle dikkat çekti. Öğrenciler, “Halkın iradesine yönelik saldırılara geçit vermeyeceğiz” ifadeleriyle seslerini duyururken, demokratik değerlerin ve hukukun üstünlüğünün savunulması gerektiğini bir kez daha ortaya koydular.

Protestonun Ana Hatları

  • Özgürlük ve Adalet Talebi:
    Öğrenciler, gözaltı kararının hukuki dayanağının sorgulanması ve siyasi müdahalenin önüne geçilmesi çağrısında bulundu.
  • Slogan ve Mesajlar:
    Protesto sırasında öğrenciler, pankartlarda “Halkın iradesine geçit vermeyeceğiz”, “Adalet için sesimizi yükseltiyoruz” gibi sloganlar kullanarak taleplerini net bir şekilde ifade etti.
  • Barışçıl Eylem:
    Eylemin barışçıl bir biçimde gerçekleştiği, polis müdahalesine rağmen öğrencilerin soğukkanlılıklarını koruyarak haklarını savunduğu bildirildi.

Öğrenciler, sadece Bilkent Üniversitesi’nde değil, ülkenin farklı bölgelerindeki üniversiteler arasında da benzer tepkilerin yükseldiğine dikkat çekti. Bu durum, genç neslin demokrasiye ve özgürlüklerine verdiği önemi ortaya koyarken, aynı zamanda kamuoyunda geniş çaplı bir dayanışma havası yarattı.


Siyasi ve Hukuki Boyut

Gözaltı kararının ardındaki soruşturmanın detayları henüz tam olarak açıklanmasa da, siyasi çevrelerden gelen eleştiriler olayın hukuki tarafına da gölge düşürdü.
CHP ve diğer muhalefet partileri, bu uygulamayı “politik darbe” olarak nitelendirirken; yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü konusunda endişelerini dile getirdi.

Hukuki Değerlendirme

  • Adil Yargılanma İlkesi:
    Öğrenciler ve muhalefet, gözaltı kararının hukuki prosedürlere uygun olarak alınmadığını ve adil yargılanma ilkesinin ihlal edildiğini savundu.
  • Siyasi Baskı İddiaları:
    İmamoğlu ve diğer gözaltına alınan isimlerin, siyasi rakipler ve eleştirmenler tarafından baskı altında tutulduğu iddiaları, yargı sürecine olan güveni zedeledi.
  • Uluslararası Tepkiler:
    Gözaltı kararına uluslararası kamuoyunun ve insan hakları örgütlerinin de tepkileri geldiği; Avrupa ve dünya genelinde demokratik değerlerin savunulmasının önemine vurgu yapıldığı bildiriliyor.

Üniversite Öğrencilerinin Rolü ve Geleceğe Yönelik Beklentiler

Üniversiteler, tarih boyunca toplumsal değişimin ve siyasi uyanışın merkezinde yer aldı. Bilkent Üniversitesi öğrencilerinin gerçekleştirdiği bu protesto, genç neslin ülke yönetimindeki politikaların şekillenmesinde ne kadar etkili olabileceğinin altını çiziyor.

Gençliğin Demokratik Gücü

  • Aktif Vatandaşlık:
    Üniversite öğrencileri, demokratik haklarını savunmak için harekete geçerek, sadece kendi geleceğini değil, toplumun tamamının özgürlük ve adalet arzusunu temsil ediyor.
  • Sosyal Medyanın Rolü:
    Eylemin sosyal medya üzerinden de geniş yankı bulması, gençlerin dijital platformlarda örgütlenme gücünü ve kamuoyunu etkileme potansiyelini gösteriyor.
  • Gelecek Vizyonu:
    Öğrencilerin, bu tür eylemler aracılığıyla gelecekte daha adil, şeffaf ve demokratik bir yönetim anlayışının temellerini atmayı hedefledikleri ifade ediliyor.

Sonuç ve Değerlendirme

Bilkent Üniversitesi öğrencilerinin, İBB gözaltı kararına karşı düzenlediği protesto, sadece bir üniversite eylemi olmanın ötesine geçerek, Türkiye genelinde hak ve özgürlükler konusunda geniş çaplı bir tartışma başlattı.
Öğrenciler, “Halkın iradesine geçit vermeyeceğiz” sloganıyla seslerini duyururken, siyasi baskıya ve hukukun kötüye kullanılmasına karşı verdikleri mücadeleyi tüm kamuoyuna örnek teşkil edecek nitelikte gerçekleştirdi.

Bu olay, ülkenin dört bir yanındaki gençlerin, demokratik değerleri savunma ve adil bir yargı sistemi için mücadele etme iradesinin bir göstergesi olarak kayıtlara geçti. Siyasi arenada yaşanan bu gelişmeler, ilerleyen günlerde daha geniş çaplı protesto ve tartışmalara zemin hazırlayabilir.
Öğrencilerin bu hareketi, aynı zamanda demokratik sürecin ve hukukun üstünlüğünün korunması gerektiğini bir kez daha hatırlatırken, ülkenin geleceği için umut veren bir dayanışma örneği olarak da değerlendiriliyo

Gündem

Uçuşlar iptal edildi, mahkumlar kaçtı! Nepal’de gösteriler büyüdü — Medya binası ateşe verildi

Yayımlandı

üzerinde

Tarih: 10 Eylül 2025 · Saat: 15:30 TSİ · Okuma süresi: 4 dk

Özet: Nepal’in başkenti Katmandu merkezli Gen Z kaynaklı protestolar kısa sürede ülke çapına yayıldı. Gösteriler sırasında bazı hükümet ve medya binaları ateşe verildi, başkent havaalanı kapatıldı ve birçok havayolu uçuşlarını iptal etti. Ayrıca protestocuların bazı cezaevi kampüslerini basması sonucunda yüzlerce mahkumun kaçtığı bildirilirken, Türk Dışişleri Bakanlığı vatandaşlarını “zorunlu değilse gitmeyin” uyarısıyla bilgilendirdi.


Olayın kısa kronolojisi

  • 8–9 Eylül 2025: Hükümetin sosyal medya düzenlemesi ve kısa süreli platform engellemeleri üzerine başlayan gençlik protestoları Katmandu’da kitlesel gösterilere dönüştü; polisle çatışmalar ve yaralanmalar rapor edildi.

  • 9 Eylül: Gösteriler sırasında Singha Durbar (hükümet binaları), parlamento çevresi ve bazı siyasi liderlerin konutları ile medya kuruluşlarına ait binalarda yangın ve tahribatlar yaşandı; bazı medya çalışanları kendilerini korumak için binayı terk etmek zorunda kaldı.

  • Aynı gün hava sahası operasyonları aksadı — Tribhuvan Uluslararası Havalimanı başta olmak üzere bazı uçuşlar iptal edildi veya ertelendi; birçok büyük havayolu seferlerini durdurdu.

  • Protestoların etkisiyle birden fazla cezaevi kampüsünde isyan ve kapıların kırılması rapor edildi; yerel kaynaklara göre ülke genelinde yüzlerce mahkumun kaçtığı bildirildi (kaçış sayıları il bazında değişiyor ve yetkililer doğrulama yapıyor)


Detaylar — Nerede, ne oldu?

Gösteriler gençlerin sosyal medya yasağına karşı sokaklara dökülmesiyle başladı; engellemeye tepki gösteren protestolar hızla öfkeye dönüştü. Reuters ve AP gibi uluslararası medya, parlamentonun çevresinde yoğun çatışma ve bazı kamu binalarının tahrip edildiğini aktarıyor. Göstericilerin bazı medya binasını hedef alıp ateşe verdiğine dair görüntüler yayıldı; yetkililer hasarı ve can kayıplarını tespit etmeye çalışıyor.

Ulaşım ve havacılık durumu

Tribhuvan Uluslararası Havalimanı’ndaki (Katmandu) operasyonlar güvenlik gerekçesiyle kısıtlandı; Hindistan merkezli ve bölgesel hava yolları Katmandu seferlerini askıya aldı. Yolcuların çoğu alternatif düzenlemeler, iade veya başka güzergâh seçenekleri için havayollarıyla iletişime yönlendirildi. Seyahat edenlerin güncel sefer bilgilerini havayollarından ve havalimanı duyurularından takip etmeleri gerekiyo

Cezaevleri ve mahkum kaçışları

Protestoların sektirdiği kaos sırasında Pokhra, Nakhu ve bazı diğer cezaevlerinin basıldığı, birçok mahkumun kaçtığı haberleri geldi. Yerel emniyet raporlarında kaçış sayıları farklılık gösterse de — bazı kaynaklar yüzlerce, başka raporlar binlere varan rakamlar veriyor — olayın geniş çaplı olduğu ortak görüş. Yetkililer şu anda kaçak mahkumların takibi ve güvenliğin yeniden sağlanması için çalışıyor.


Türkiye — Dışişleri uyarısı

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Nepal’deki güvenlik durumu nedeniyle vatandaşlarını uyardı: “Zorunlu değilse seyahat etmeyin, tedbirli olun.” Bakanlık ayrıca orada bulunan Türk vatandaşlarına yerel güvenlik talimatlarına uymalarını ve acil durum halinde diplomatik kanallarla irtibata geçmelerini önerdi.


Ne yapılmalı? (Kısa rehber)

  • Nepal’e seyahat planı olanlar, uçuş ve konaklama iptalleri nedeniyle esnek olun; acilen gitmeyin.

  • Halen Nepal’de bulunan vatandaşlar: yerel yetkililerin talimatlarına uyun, toplu gösteri alanlarından uzak durun, büyükelçilik/konsölosluk ile irtibata geçin.

  • Yolcular havayolu ve sigorta şirketleriyle iletişime geçsin; bilet değişikliği, iade veya iptal prosedürlerini öğrenin.

Okumaya Devam Et

Gündem

Boşanan kadınlar için 300 gün yasağı kalkıyor mu? Gözler AYM’de

Yayımlandı

üzerinde

Türk Medeni Kanunu’nun 132. maddesine göre; kadın, boşanmanın ardından 300 gün geçmeden evlenemiyor. Erkekler için ise böyle bir süre sınırı yok.

İstanbul 8. Aile Mahkemesi, önüne gelen bir davada söz konusu düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğu kanaatine vardı.

Mahkeme, iptal istemiyle dosyayı ‘ne (AYM) gönderdi.

Başvuruda, “bekleme süresinin yalnızca kadınlara özgü tutulmasının kadın-erkek eşitliğini zedelediği, özel hayat ve aile kurma hakkını gereksiz şekilde kısıtladığı” vurgulandı.

AYM Genel Kurulu, başvuruyu bugün ele alıyor.

Eğer iptal kararı çıkarsa bu durumda kadınların da boşandıktan sonra yeniden evlenmeleri için 300 gün bekleme şartı ortadan kalkacak, onlar da erkekler gibi boşandıktan sonra isterse hemen evlenebilecek.

TÜRK MEDENİ KANUNU’NUN 132. MADDESİ NE İÇERİYOR?

Türk Medeni Kanunu’nun 132. maddesi; veya eşin ölümü sonrası kadınların yeniden evlenebilmesi için 300 gün beklemesini öngörüyor.

MEVCUT MADDE İLE SOYBAĞINDA KARIŞIKLIĞIN ÖNLENMESİ AMAÇLANIYOR

Mevcut düzenlemeye göre kadın, boşanmanın ardından 300 gün geçmeden evlenemiyor. Ancak doğumla sürenin sona ermesi, gebelik bulunmadığının sağlık raporuyla tespit edilmesi veya boşanan eşlerin yeniden evlenmek istemesi hallerinde bu süre mahkeme kararıyla kaldırılabiliyor. Hükmün amacı, soybağında karışıklığın önlenmesi olarak açıklanıyor.

132. maddede şu ifadeler yer alıyor:

sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak 300 gün geçmedikçe evlenemez. Doğurmakla süre biter. Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hâllerinde mahkeme bu süreyi kaldırır.”

Okumaya Devam Et

Gündem

Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne rüşvet operasyonu: 17 gözaltı

Yayımlandı

üzerinde

Yayın Tarihi: 10 Eylül 2025 | Saat: 09:30 (TSİ)
Okuma süresi: 3 dakika,,

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen rüşvet soruşturması kapsamında sabah saatlerinde düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda hakkında yakalama kararı çıkarılan 20 kişiden 17’si gözaltına alındı. Operasyonda belediye bürokratları, bazı iş insanları ve daha önce soruşturma kapsamında adı geçen kişiler yer alıyor.


Operasyonun ayrıntıları

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda sabah saatlerinde birçok adrese eş zamanlı operasyon yapıldı. Soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı verilen 20 şüpheliden 17’sinin yakalanarak emniyete götürüldüğü belirtildi. Operasyonun rüşvet ve yolsuzluk iddiaları üzerine yürütüldüğü bildirildi.

Bazı kaynaklar operasyon kapsamında Antalya merkezli yayın yapan Kanal V televizyonu ile bazı şirket ve iş insanlarının da hedef alındığını; Kanal V’ye kayyum atandığını aktarıyor.


Gözaltına alınanlar — kimler hakkında bilgi var?

Resmi kaynaklar henüz tüm isim listesini açıklamadı. Ancak haber kaynaklarına göre gözaltına alınanlar arasında belediye bürokratları, bazı iş insanları ve soruşturma dosyasında adı geçen kişiler bulunuyor. Bazı haberlerde Muhittin Böcek’in eski gelini Zeynep Kerimoğlu’nun da gözaltına alınanlar arasında yer aldığı aktarılıyor.

(Not: Kesin isim listesi ve sorgu/mahkeme süreçleriyle ilgili resmi açıklamalar geldikçe güncelleme yapılacaktır.)


Soruşturmaya kısa bakış: neden önemli?

Bu operasyon, Antalya’daki rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının yeni dalgası olarak değerlendiriliyor. Soruşturma daha önce belediye başkanı Muhittin Böcek’in de tutuklanmasıyla gündeme gelmişti; yeni gözaltı kararları dosyanın genişlediğine işaret ediyor.


Resmi açıklamalar ve sürecin bundan sonrası

  • Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı yürütüyor; adli süreç ve ifadeler sonrası gözaltındakiler için emniyet ve savcılık işlemleri devam edecek.

  • Kayyum atanan kurumlar ve şirketlerle ilgili yasal işlemler sürüyor; mahkeme kararları ve savcılık açıklamaları takip edilmelidir.


Ne bekleniyor?

Gözaltına alınanların emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa sevk edilmesi ve adli makamlarca karar verilmesi bekleniyor. Ayrıca soruşturmaya ilişkin ek gözaltı veya arama kararları ile resmi açıklamalar gündemi belirleyecektir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar