Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

Beynine çip takılan ALS hastası, şarkı söylemeye başladı

Yayımlandı

üzerinde

Yapay zeka destekli bir beyin–bilgisayar arayüzü (BCI) ile çalışan cihaz, adamın beyin sinyallerini neredeyse anında sözcüklere çeviriyor, soru sorma gibi anlar için ses tonunu değiştirebiliyor, istediği kelimeleri vurgulayabiliyor ve üç farklı perdede mırıldanmasına olanak tanıyor.

Sistem, kullanıcının konuşma girişimine karşılık oluşan elektriksel beyin aktivitelerini analiz ederek, gerçek zamanlı olarak sesi yeniden oluşturuyor. Bu tür bir cihaz ilk kez sadece kelimeleri değil, aynı zamanda doğal konuşmadaki tonlama, vurgu ve ses perdesi gibi duygusal ve anlamsal öğeleri de başarılı şekilde taklit ediyor.

Nature dergisinde yayımlanan çalışmada, cihaz kullanıcının söylemeyi amaçladığı kelimeleri beyin sinyallerinden yalnızca 10 milisaniye sonra yapay bir sesle dile getiriyor. Bu, önceki BCI sistemlerine kıyasla büyük bir ilerleme; çünkü eski sistemler ya yanıtı 3 saniye gecikmeyle veriyordu ya da kullanıcının tüm cümleyi tamamlamasını bekliyordu.

Maastricht Üniversitesi’nden, çalışmada yer almayan hesaplamalı sinirbilimci Christian Herff bu gelişmeyi “Konuşmaya yönelik beyin–bilgisayar arayüzlerinde bu, kutsal kaseydi. Artık gerçek, kendiliğinden ve kesintisiz konuşma mümkün” ifadeleriyle yorumladı.

GERÇEK ZAMANLI SES KODLAMA

Çalışmaya katılan 45 yaşındaki adam, kas hareketlerini kontrol eden sinirleri etkileyen bir motor nöron hastalığı olan ALS (Amiyotrofik Lateral Skleroz) nedeniyle konuşma yetisini büyük ölçüde kaybetmişti. Ses çıkarabiliyor ve kelimeleri ağzıyla şekillendirebiliyordu ama konuşması oldukça yavaştı ve anlaşılmazdı.

Hastalığın başlamasından beş yıl sonra, beyninin hareket kontrolüyle ilgili bölgesine 256 adet silikon elektrot yerleştiren bir ameliyat geçirdi. Kaliforniya Üniversitesi Davis’ten sinirbilimci Maitreyee Wairagkar ve ekibi, beynindeki sinyalleri her 10 milisaniyede bir yakalayacak şekilde derin öğrenme algoritmaları geliştirdi. Bu sistem, adamın ne demek istediğini değil, üretmeye çalıştığı sesleri doğrudan çözümlüyor. Bu da önceden tanımlanmış bir kelime dağarcığına bağlı kalmadan, daha doğal ve özgür bir iletişim sağlıyor.

Wairagkar, “Her zaman kelimelerle iletişim kurmayız. Ünlemlerimiz, sözcük dışı sesli ifadelerimiz vardır. Bu yüzden tamamen sınırsız bir yaklaşımı benimsedik” dedi.

Ekip, hastalığın başlangıcından önce adamın verdiği röportajlardan elde edilen kayıtlarla yapay sesi kişiselleştirerek, kendi sesi gibi duyulmasını sağladı.

KISITLAMASIZ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ

Hasta, cihaz sayesinde kelimeleri heceleyebildi, açık uçlu sorulara cevap verebildi ve daha önce algoritmanın eğitilmediği bazı yeni kelimeleri dahi kullanabildi. Adam, yapay sesin kendi konuşmalarını seslendirmesinin “mutlu hissettirdiğini” ve bunun “gerçek sesi gibi” olduğunu söyledi.

Başka deneylerde ise sistem, adamın cümle kurarken soru mu yoksa düz bir ifade mi söylediğini ayırt edebildi. Ayrıca aynı cümle içinde hangi kelimeyi vurguladığını anlayarak ses tonunu buna göre ayarladı. 

Cenevre Üniversitesi’nden nöromühendis Silvia Marchesotti ise, “Bu sistem, gerçek yaşamda kullanılabilecek bir araca dönüşme potansiyeli taşıyor” diyerek teknolojinin günlük kullanım için uygun hale gelmeye başladığını vurguladı.

BEYİN-BİLGİSAYAR ARAYÜZÜ (BBA) NEDİR?

Medyada beyin çipi diye anılan bu teknolojiye “beyin-bilgisayar arayüzü” (BBA) adı veriliyor.

-bilgisayar arayüzü nedir, nasıl çalışır?

Araştırmacılar ve şirketler insan beynini harici cihazlara bağlamak için yaratıcı çözümler geliştirdikçe BAA alanında da sıradışı ilerlemeler kaydediliyor. Kısacası bu teknoloji alanı, insan beynini bilgisayara bağlamak için geliştirilen tüm yöntemleri kapsıyor.

Teknolojiye ilişkin araştırmalar 1970’lerde Kaliforniya Üniversitesi Beyin Araştırma Enstitüsü’nden nörolog Dr. Jacques J. Vidal’ın gözetiminde başladı. Araştırmacıların hayvan modellerinden ilerlemek için gereken temel teknolojik altyapıyı oluşturması 20 yıldan fazla zaman aldı. 1990’ların ortalarına gelindiğindeyse ilk BBA prototipleri insan kafatasına yerleştirilmeye başlamıştı.

İnsanların daha iyi iletişim kurması ve bilişsel yeteneklerinin artırılması amacıyla çalışan araştırmacılar, yıllar içinde hem invaziv hem de invaziv olmayan BBA teknikleri geliştirildi.

Cerrahi operasyonla beyne müdahale edilerek yerleştirilen çipler invaziv diye nitelenirken, ameliyat gerektirmeyen teknolojilere de invaziv olmayan yöntemler deniyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

NEXT SOSYAL nasıl üye olunur? Next Sosyal iOS / Android kayıt ve giriş

Yayımlandı

üzerinde

Uygulama iOS, Android ve Web üzerinden kolaylıkla kullanılabiliyor. Kullanıcılar uygulamayı Google Play Store ve App Store üzerinden ücretsi olarak indirebiliyor.

Next Sosyal indikten sonra ve Web üzerinden girişte ”Giriş Yap” seçeneği tıklanır ve Teknofest Sosyal sunucusu seçilir ”T3 SSO ile Devam Et” tercihi tıklanır.

Gelen ekranda ”Kayıt Ol” butonu seçilir, formu doldurup ”Hesap Oluştur” denir. Telefone gelen SMS kodu ile doğrulama yapılır.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

4 astronot 1 yıl gecikmeyle uzayda

Yayımlandı

üzerinde

’in Starliner uzay aracındaki sorunlar nedeniyle görevi aylarca ertelenen dört kişilik uluslararası astronot ekibi, dün günü SpaceX kapsülüyle Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) gönderildi.

Amerikalı, Japon ve Rus astronotlardan oluşan mürettebat, ’nın Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nden Crew Dragon kapsülüyle fırlatıldı.

Fırlatma, hava koşulları nedeniyle bir gün ertelenmişti.

Kapsülün, hafta sonu istasyona ulaşması bekleniyor.

EN AZ 6 AY UZAYDA KALACAKLAR

NASA’nın bu uçuşu başta Boeing’in Starliner aracıyla yapmayı planladığı ancak aracın pervane sistemlerinde yaşanan teknik arızalar ve helyum sızıntısı nedeniyle görev defalarca ertelenmişti.

Starliner’ın ne zaman tekrar insanlı görev gerçekleştirebileceği ise belirsizliğini koruyor.

Göreve katılan astronotlardan Zena Cardman ilk uzay yolculuğunu yapıyor. Cardman biyolog ve kutup araştırmacısı.

Mike Fincke ise NASA’nın en deneyimli astronotlarından, daha önce üç kez uzay uçuşu yaptı.

Japonya’dan daha önce 2015’te ISS görevine katılmıştı.

Rus Oleg Platonov da ilk uçuşunu gerçekleştiriyor.

Ekip, istasyonda bulunan mürettebatın yerini alacak ve en az altı ay boyunca uzayda kalacak.

NASA, görev süresini muhtemelen sekiz aya kadar uzatmayı planlıyor.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Bilim dünyasını ikiye bölen cisim yaklaşıyor: “Ziyaretçi arka bahçemizde”

Yayımlandı

üzerinde

Harvardlı bir astrofizikçi, Dünya’ya doğru hızla yaklaşan yıldızlararası bir cisim konusunda alarm vererek, bunun uzaylı teknolojisi çıkması durumunda insanlığın hazırlıksız yakalanacağını söyledi.

Uzaylı zekası üzerine tartışmalı teorileriyle tanınan Profesör Avi Loeb’e göre bu cisim, tipik yıldızlararası kalıntılardan çok daha büyük, kuyrukluyıldız gazı belirtisi göstermiyor ve Venüs, Mars ve Jüpiter’e alışılmadık şekilde yakın geçecek bir yörüngede ilerliyor.

Loeb, “Eğer 3I/ATLAS 20 kilometrelik bir uzay aracıysa, niyetinden endişe duymalıyız” dedi.

29 Ekim 2025’te Güneş’e en yakın konumuna geldiğinde, uzaylı istilası korkularının artması durumunda borsaların çökebileceğini öne süren Loeb,  “Böyle bir senaryoda vatandaşlar, hükümetlerin kendilerini koruyacağına olan güvenini yitirir” diye uyardı.

DÜNYASI HEMFİKİR DEĞİL

Ancak herkes aynı fikirde değil. Oxford Üniversitesi’nden astronom Chris Lintott, Live Science’a yaptığı açıklamada, “Bu cismin yapay olduğunu öne sürmek, saçmalığın dik alası” diyerek Loeb’ün iddialarını reddetti.

Ancak Loeb, bu anormalliklerin alaya alınmak yerine araştırılması gerektiğini savundu.

Profesör ayrıca, “Eğer 3I/ATLAS Dünya’ya ulaşmak istiyorsa, bunu Kasım sonu veya Aralık başında yapması en verimli zamanlama olur” öngörüsünde bulundu.

DÜNYA’YA KEŞİF ARAÇLARI GÖNDEREBİLİR

Loeb’e göre 3I/ATLAS’i bu kadar sıra dışı kılan şey, yörüngesinin Dünya perspektifinden Güneş’in arkasından geçmesi. Bu durum, eğer bu bir yapay cisimse, Dünya’ya küçük keşif araçları göndermek için ideal bir örtü sağlayabilir.

Bu nesneyi “ana gemi” olarak niteleyen Loeb, bu pozisyonun yaşanabilir gezegenlere keşif araçları göndermek açısından verimli bir yöntem olduğunu belirtti.

“ZİYARETÇİ ARKA BAHÇEMİZE GİRMİŞ DURUMDA”

Loeb uyarıyor: Eğer 3I/ATLAS doğal bir kuyrukluyıldız ya da asteroit değil de çalışan bir uzay aracıysa, “ziyaretçi çoktan arka bahçemize girmiş durumda” ve Dünya hazırlıksız.

Loeb her ne kadar 3I/ATLAS’in ne olabileceğine dair alternatif görüşler sunsa da, 200’den fazla araştırmacının oluşturduğu bir ekip, bu cismin büyük olasılıkla bir kuyrukluyıldız olduğunu söylüyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar