Açıklaması:
Adana’da 2021’de dini nikahla yaşadığı kadını otel girişinde bıçakla yaralayıp cezaevine gönderilen Serkan Tacirlioğlu, Temmuz 2025’te firar ederek yine tehdit mesajları yağdırdı. “O askerleri, telleri geçer yine gelirim” diyen şahsın yeni saldırı planları ve yakalanma süreci detaylarıyla bu haberde.

Olayın Geçmişi ve İlk Saldırı

23 Aralık 2021 gecesi Adana Seyhan’daki bir otelde gerçekleşen olayda, dini nikahla birlikte yaşayıp daha sonra ayrıldığı Suriye uyruklu Sara B.’yi (29), takip eden ve takibe uğradığını anlayınca panikleyen Serkan Tacirlioğlu (45), otel lobisine girer girmez demir sopayla saldırıp, bıçakla yüzünden ağır şekilde yaralamıştı . Çevredekilerin ihbarıyla sevk edilen polis ve sağlık ekipleri, Sara B.’yi hastaneye kaldırırken Tacirlioğlu tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Firar ve Yeniden Tehdit Mesajları

Tacirlioğlu, Adana Açık Cezaevi’nden 21 Temmuz 2025 tarihinde firar etti. Firarının hemen ardından Sara B.’ye cep telefonundan bir dizi mesaj gönderen Tacirlioğlu, “İstersen Suriye’ye git. O askerleri, telleri geçer yine gelirim” diyerek kadını yeniden dehşete düşürdü  Bu tehditler, mağdur Sara B.’yi bir kez daha korku ve güvensizlik yaşamasına neden oldu.

Yakalama Süreci

Sara B.’nin İl Emniyet Müdürlüğü’ne yaptığı ihbar üzerine Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri alarma geçti. Tacirlioğlu’nun Seyhan ilçesi Karasoku Mahallesi’nde saklandığı belirlendi ve bölge ablukaya alındı . Kaçmaya çalışırken ara sokakta etkisiz hale getirilen firari, emniyetteki işlemlerinin ardından tekrar cezaevine gönderildi

Hukuki Süreç ve Şikayet Süreçleri

İlk saldırının ardından Tacirlioğlu hakkında açılan dava sürecinde, mağdur Sara B.’nin ailesi tarafından tehdit edilmesi sebebiyle şikayeti geri çekilmiş ve zanlı tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmişti. Ancak Tacirlioğlu’nun tehditleri kesilmediği için mağdur bir yıl sonra yeniden yargıya başvurmuş, mahkeme sonucunda tekrar tutuklanarak cezaevine gönderilmişti . Firar ve yeniden yakalanma dönemi, cezaevindeki denetimli sistemi ve tahliye koşullarının tartışılmasına yol açtı.

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Hukuki Düzenlemeler

Türkiye’de kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik 6284 sayılı Kanun ve İstanbul Sözleşmesi hükümleri uyarınca, bu tip tehdit ve saldırılar “konut dokunulmazlığının ihlali”, “kasten yaralama” ve “tehdit” suçları kapsamına giriyor. Uzmanlar, tahliye süreçlerinde mağdur güvenliğinin ön planda tutulması ve elektronik kelepçe gibi tedbirlerin yaygınlaştırılması gerektiğini vurguluyor.

Sonuç ve Değerlendirme

Adana’daki bu vaka, kadına yönelik şiddet suçlarında hem cezai yaptırımların hem de koruma tedbirlerinin etkinliğinin önemini bir kez daha ortaya koydu. Kent genelinde polis ve jandarma ekiplerinin iş birliğiyle firarilerin kısa sürede yakalanması takdir toplarken, mağdur haklarının korunması için yasal düzenlemelerin daha da güçlendirilmesi gerekiyor.

Açıklaması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 Ağustos 2025’te Yüksek Askerî Şûra üyeleriyle birlikte Anıtkabir’i ziyaret ederek, “Güvenlikten demokrasiye, ekonomiden teknolojiye kadar alanlarda milletimizin istikbalini güvence altına alacak tarihi adımlar atıyoruz” dedi

Giriş

5 Ağustos 2025 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) üyeleriyle birlikte Anıtkabir’i ziyaret ederek Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle andı ve Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı. Bu anlamlı ziyarette Erdoğan, Türkiye’nin bölgesel ve küresel alandaki konumunu güçlendirecek adımlara vurgu yaparak “tarihi nitelikte adımlar” atıldığını söyledi .

Ziyaretin Ayrıntıları

• Tarih ve Saat: 5 Ağustos 2025, saat 11:40

• Yer: Anıtkabir, Ankara

• Katılımcılar:

  • Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz

  • Adalet Bakanı Yılmaz Tunç

  • İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya

  • Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek

  • Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin

  • Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler

  • Dışişleri Bakanı Hakan Fidan

  • Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve kuvvet komutanları .

Erdoğan ve heyet, Aslanlı Yol’dan yürüyerek mozole önüne gelindi. Burada ay-yıldız motifli çelengi bıraktı, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Ardından toplu fotoğraf çekimi gerçekleştirildi ve Misak-ı Milli Kulesi’ne geçildi.

Erdoğan’ın Özel Defter Mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:

“Aziz Atatürk, yakın çevremizde krizlerin, çatışmaların ve gerilimlerin arttığı bir dönemde Yüksek Askerî Şûra üyeleri olarak bugün bir kez daha huzurunuzdayız.
Türkiye’yi yeniden şekillenen küresel sistemde, bölgesinin kutup başı ülkesi haline getirme mücadelemiz, kurulan tuzaklara, içeriden ve dışarıdan gelen saldırılara rağmen devam ediyor.
Güvenlikten demokrasiye, ekonomiden teknolojiye, savunma sanayiinden dış politikaya uzanan geniş bir alanda milletimizin istikbalini güvence altına alacak tarihi nitelikte adımlar atıyoruz.
Şûramızın 2025 yılı toplantısının Türkiye Yüzyılı hedefine giden yolda yeni bir kilometre taşı olacağına inanıyorum.
Zat-ı alinizi ve istiklalimiz uğruna can veren bütün şehitlerimizi rahmetle yâd ediyoruz. Ruhun şad olsun.”

Ziyaretin Stratejik Önemi

1. Güvenlik ve Savunma: TSK komuta yapısını ele alacak YAŞ toplantısı öncesinde birlik ve kararlılık mesajı verildi.

2. Milli Hedefler (Türkiye Yüzyılı): 2025 YAŞ toplantısının “Türkiye Yüzyılı” hedefine atılacak yeni adımlar için bir kilometre taşı olması bekleniyor.

3. Ekonomi ve Teknoloji: Erdoğan’ın vurguladığı “ekonomiden teknolojiye” geniş kapsamlı yaklaşım, yatırım ve AR-GE’ye odaklanan politikaların devam edeceğini gösteriyor.

4. Demokrasi ve Dış Politika: İç ve dış tehditlere karşı demokrasi ve dış politikada atılacak adımlar, bölgesel istikrarı güçlendirmeyi amaçlıyor .

Sonuç

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın YAŞ üyeleriyle Anıtkabir ziyareti, hem milli birlik hem de stratejik hedeflere olan kararlılığı bir kez daha ortaya koydu. Bu ziyaret, 2025 YAŞ toplantısında alınacak kararların, Türkiye’nin istikbalini güvence altına alacak “tarihi adımlar” olarak kayıtlara geçeceğinin işareti niteliğinde.

Açıklaması
Son gelişmelere göre sahte e-imza ve diploma çetesi, ÖSYM, YÖK ve MEB sistemlerine sızarak binlerce adayın başarı puanını değiştirdi. İddianameye göre 14 kurumun yöneticilerine ait e-imzalar kopyalanırken, 400’e yakın akademisyenin unvanına usulsüzlük karıştırıldı. Detaylar ve yetkili kurumların tepkileri bu makalede.

Giriş

4 Ağustos 2025 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma, sahte diploma ve e-imza çetesinin boyutlarını gözler önüne serdi. İddianameye göre, sanıklar TÜRKTRUST ve E-İMZATR gibi elektronik sertifika sağlayıcılarının ofislerini kullanarak kamu kurumlarının sistemlerine yetkisiz erişim sağladı; sınav sonuçlarını başarıya çevirdi ve binlerce kişiye sahte diplomalar düzenledi

İddianame Detayları

• E-İmza Kopyalama: Şüpheliler, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı ve Başkan Yardımcısı dâhil 14 kurum yöneticisinin e-imzalarını kopyaladı.

• Kuruma Yetkisiz Giriş: Oluşturulan sahte e-imzalarla YÖK’ün Yükseköğretim Bilgi Sistemi’ne (YÖKSİS), ÖSYM’nin sınav veri tabanına ve Milli Eğitim Bakanlığı kayıtlarına girildi .

• Puan ve Diploma Manipülasyonu: Başarısız adayların elektronik sınav sonuçları “başarılı” olarak güncellendi; 39 sahte üniversite diploması sisteme eklendi. Bazı mağdurlar, 6 Şubat 2023 depremlerinde hayatını kaybeden avukatların kayıtlarının yerine kaydedildi.

Sistem Nasıl Çalıştı?

1. Sahte Kimlik ve Sürücü Belgesi: Adana, Mersin, Hatay, Ankara ve İstanbul ofislerinde düzenlenen sahte T.C. kimlik kartı ve sürücü belgeleri kullanıldı.

2. E-İmza Başvurusu: Haksız şekilde üretilen belgelerle elektronik imza sertifikaları oluşturuldu.

3. Yetkisiz Erişim: Oluşturulan e-imzalarla kamu kurumlarına giriş yapılarak kayıt ve sonuçlar üst düzeyde değiştirildi .

YÖK ve BTK’nın Tepkisi

• YÖK: Başkan Prof. Dr. Erol Özvar, “400 akademisyenin doçent ve profesörlük atamalarında usulsüzlük yapıldığı” iddiasıyla iki koldan soruşturma başlatılacağını açıkladı. Ayrıca sahte diplomaların önüne geçmek için yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirtti .

• BTK Sessizliği: CHP’li vekiller, Siber Güvenlik Kurulu’nu bünyesinde barındıran BTK’nın yetkili imzalarının bile kopyalanmasına rağmen herhangi bir açıklama yapmamasını eleştirdi. “Ulusal güvenliğimiz tehdit altında, sorumlular istifa etmeli” denildi .

Hukuki Süreç ve Beklentiler

Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davada 65 şüpheli, 5–50 yıl hapis cezası istemiyle yargılanıyor. İddianame; usulsüz diploma düzenleme, kamu belgelerini tahrif, bilişim sistemlerine izinsiz giriş gibi suçlamaları kapsıyor .

Sonuç

Sahte diploma skandalı, yalnızca bireysel menfaatlerden ibaret kalmayıp Türkiye’nin eğitim ve dijital güvenliğine yönelik ciddi bir tehdit olarak tanımlanıyor. ÖSYM, YÖK, BTK ve MEB gibi kurumların sistem açıklarını kapatmak için acilen koordineli bir eylem planı hazırlaması ve yasal düzenlemeleri hızlandırması bekleniyor.