Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

“Baronlar Hesaplaşmasının Kilit İsmi Tolga Hakan Ceyhan Tutuklandı: İlhan Ünğan Cinayetinden Noor One Operasyonuna Kritik Bağlantılar”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

“Uyuşturucu baronları arasındaki hesaplaşmanın kilit ismi Tolga Hakan Ceyhan, İlhan Ünğan cinayetindeki rolü ve Noor One operasyonuyla bağlantılarıyla gündemde. SEGBİS ifadesi sonrası tutuklanan Ceyhan’ın dava süreci.”

Özet

Uyuşturucu baronları arasındaki “Baronlar Hesaplaşması”nın kilit isimlerinden Tolga Hakan Ceyhan, 7 Nisan 2019’da Kadıköy’de öldürülen İlhan Ünğan cinayetindeki rolüyle de gündeme gelmişti Uzun süredir “Kırmızı Bülten”le aranan Ceyhan, 9 Mayıs 2024’te İran’da yakalandı ve iade işlemleri tamamlandıktan sonra Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde hakim karşısına çıkarıldı  İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nce SEGBİS üzerinden ifadesi alınan Ceyhan, suçlamaları reddetmesine karşın tutuklanarak cezaevine gönderildi


Noor One Operasyonu ve Baronlar Arası Hesaplaşma

2014 yılında Yunanistan’da Noor One gemisinde ele geçirilen 2,1 ton eroin, Türkiye’deki büyük uyuşturucu baronları arasında fiili bir savaş başlatmıştı . Bu operasyonda adı geçen İranlı baron Naci Şerifi Zindaşti’nin kızı Arzu Zindaşti ve şoförü 2014’te Büyükçekmece’de öldürülünce “hesaplaşma” cinayetleri zinciri başladı . Tolga Hakan Ceyhan, bu süreçte Zindaşti’ye yakınlığı ve “köstebek” lakabıyla suç örgütlerine ilişkin kritik bilgileri sağlamakla suçlanıyordu


İlhan Ünğan Cinayeti: Bir Mafya Hesaplaşmasının Parçası

7 Nisan 2019’da İstanbul Kadıköy’de, 12 yaşındaki çocuğunun gözleri önünde silahla katledilen iş insanı İlhan Ünğan cinayetinin ardından polis, Ceyhan’ın restoran çıkışında Ünğan’la yemek yediğini ve olay yerine tetikçi konum bilgisi attığını tespit etmişti  İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi, 1 Haziran 2021 tarihli yakalama kararıyla Ceyhan’ı “azmettirici” olarak nitelendirdi ve kırmızı bültenle aramaya başladı


Tolga Hakan Ceyhan’ın Yakalanması ve Hukuki Süreç

  • Yakalanma: Ceyhan, 9 Mayıs 2024’te İran emniyeti tarafından gözaltına alındı. Dönemin İçişleri Bakanlığı, derhal Adalet Bakanlığı’na iade talebini iletti

  • İade Süreci: İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi, 14 Mayıs 2024’te iade belgelerini onaylayarak dosyayı Adalet Bakanlığı’na gönderdi

  • Mahkeme Safhası: İlk ifadesini SEGBİS üzerinden veren Ceyhan, “azmettirme ve planlamayı” reddettiğini, olayın “ani geliştiğini” ve hiçbir iştirakinin olmadığını belirtti

  • Tutuklama: Savunmanın ardından hakimin talebiyle Ceyhan hakkında tutuklama kararı çıkartıldı ve cezaevine sevk edildi


Gelecek Aşama ve Yargı Süreci

Tolga Hakan Ceyhan’ın tutuklanması, Baronlar Hesaplaşması’nın kilit figürlerinden birinin adalet önüne çıkarılması açısından kritik öneme sahi. Önümüzdeki duruşmalarda Ceyhan’ın Zindaşti bağlantıları, kırmızı bülten süreci ve İlhan Ünğan cinayetindeki olası azmettirme rolü detaylı şekilde tartışılacak. Uzmanlar, bu dava sonuçlanana kadar Türkiye genelinde organize suçla mücadelede yeni operasyonların gündeme gelebileceğini öngörüyor .


Sonuç ve Değerlendirme

Tolga Hakan Ceyhan’ın tutuklanması, hem İlhan Ünğan cinayetinin aydınlatılması hem de 2014’ten bu yana süren baronlar arası çekişmenin kaderinin belirlenmesi bakımından dönüm noktası niteliğinde  Ceza yargılaması ilerledikçe, Türkiye’nin uluslararası iş birliğiyle organize suçları nasıl ele aldığına dair önemli mesajlar verileceği değerlendiriliyor.

Gündem

Gazze’de son durum: Abluka, açlık ve bombardıman — Açlık nedeniyle ölenler 422’ye yükseldi; 145’i çocuk

Yayımlandı

üzerinde

Tarih: 14 Eylül 2025
Saat (TSİ): 14:00
Okuma süresi: 3 dk
Kaynak: FatihDoganMedya — GÜNCEL HABER

İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi’nde yetersiz beslenme ve açlık nedeniyle ölü sayısı sağlık yetkililerine göre 422‘ye yükseldi; bunların 145’i çocuk. Sağlık kaynakları son 24 saatte açlık/malnütrisyon kaynaklı iki ölüm daha kaydedildiğini bildiriyor. Bölgedeki bombardıman ve insani yardıma erişim engelleri, insani krizi derinleştiriyor.


Detaylar — sayıların arkasındaki insani tablo

Gazze Sağlık Bakanlığı ve hastane kaynaklarının bildirdiğine göre, ablukayla ağırlaşan gıda yokluğu ve sağlık hizmetlerindeki çöküş sonucunda açlık/şiddetli malnütrisyona bağlı ölümler artıyor; son açıklamalara göre toplam 422 vaka (bunların 145’i çocuk) olarak raporlandı. Bu rakamlar, sahadaki hastanelerin ve sağlık yetkililerinin topladığı verilere dayanıyor.

Birleşmiş Milletler destekli değerlendirmeler ve sağlık kuruluşları, Gazze City ve çevresinde famine (kıtlık) durumunun tespit edildiğini ve yarım milyondan fazla kişinin açlık ve kıtlık koşullarında olduğunu duyurdu. WHO/IPC raporlarına göre kıtlık, mevcut ablukalar ve ulaşım-engelleri nedeniyle geniş alanlara yayılıyor

UNICEF ve ilgili insani ajanslar, özellikle 5 yaş altı çocuklar arasında akut malnütrisyon oranlarında keskin artış gözlemlendiğini; çocukların acil beslenme desteği ve tıbbi bakım olmadan yüksek risk altında olduğunu bildiriyor. UNICEF’in tarama verileri, bazı bölgelerde her 5 çocuktan 1’inin akut malnütrisyonla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.


Bombardıman ve güvenlik durumu

Aynı zamanda İsrail ordusunun Gazze Şehri merkezine yönelik hava ve topçu saldırıları sürüyor; kent merkezinde çok sayıda konut ve altyapı hedefi vurulurken binlerce kişi yerinden edildi. Uluslararası ajansların canlı raporları ve saha muhabirleri, saldırıların şiddetlendiğini ve insani koridorların güvenliğinin sağlanmadığını bildiriyor. Bu durum, yardım erişimini daha da zorlaştırıyor.


Sağlık hizmetleri ve insani yardım

  • Hastanelerde ilaç, yakıt ve temel besin sıkıntısı derin. Yoğun bakım ve pediatri servisleri kapasite sınırında.

  • Yardım kuruluşları ve BM organları insani erişim çağrıları yapıyor; ancak konvoyların girişine ilişkin engeller ve güvenlik riskleri sevkiyatları aksatıyor.
    Bu koşullar, açlık kaynaklı ölümlerin daha da artma riskini beraberinde getiriyor.


Ne söylüyor uluslararası kurumlar?

  • WHO/IPC: Gazze City’de kıtlık tespit edildi; durumun genişlemesi halinde Deir al-Balah ve Khan Yunis’e yayılabileceği uyarısı yapıldı.

  • UNICEF: Çocuklarda malnütrisyon oranlarının tehlikeli seviyelere ulaştığını ve acil müdahale gerektiğini belirtiyor.


Kısa arka plan

Ekim 2023’ten bu yana süren çatışmalarla bağlantılı olarak Gazze’ye uygulanan katı ablukalar, altyapı yıkımı ve hareket kısıtları gıda, yakıt ve tıbbi malzeme akışını engelledi. Uzun vadeli tedarik zinciri çöküşü ve sağlık sistemi baskısı, savunmasız grupları —özellikle çocukları— en ağır şekilde etkiliyor. (Konuyla ilgili çok sayıda saha raporu ve BM değerlendirmesi mevcut.)


Okuyucuya not — doğrulanmış bilgiler & kaynaklar

Bu haberde anılan açlık/ölüm sayıları Gazze Sağlık Bakanlığı / bölge hastane kaynaklarına dayanmaktadır; ayrıca AA, WAFA ve bölgesel/uluslararası kurumların güncel raporlarıyla çapraz teyit edilmiştir. Başlıca kaynaklar: Anadolu Ajansı, WAFA, WHO (IPC raporu), UNICEF, Reuters, Al Jazeera.

Okumaya Devam Et

Gündem

Avcılar’da kediyi kurtarmaya çalıştı, otomobil çarptı — TEM Otoyolu’nda tehlikeli anlar

Yayımlandı

üzerinde

İstanbul — 14 Eylül 2025, 15:00
Okuma süresi: 2 dakika

Avcılar TEM Otoyolu Yeşilkent mevkiinde bugün öğleden sonra viyadük tellerinde mahsur kalan bir kediyi kurtarmak isteyen bir kadın, aracından inerek viyadük teline doğru koştu. Bu sırada emniyet şeridinden ilerleyen bir otomobil kadına çarptı; kaza anı bazı araç içi kameralarına yansıdı.

Çarpmanın etkisiyle yola savrulan kadın hafif yaralandı. Olay yerine çağrılan sağlık ekipleri kısa müdahale yaptı; kadın bir süre şok yaşasa da kendi imkânlarıyla ayağa kalktı. Kazanın ardından, kazaya karışan sürücüyle diğer araçtaki kişiler arasında kısa süreli arbede yaşandığı, çevredekilerin araya girmesiyle tansiyonun düştüğü bildirildi. Mahsur kalan kedi ise olay sırasında tellerden atlayarak uzaklaştı; kedi daha sonra çevredeki vatandaşlar tarafından görülmediği yönünde bilgiler var.

Görgü tanıkları ve olay yerindeki görüntüler, kazanın ani geliştiğini ve otoyol gibi yüksek hızlı trafiğin olduğu yerlerde araçtan inmenin ne kadar tehlikeli olduğunu gösterdi. Trafik güvenliği uzmanları, böyle durumlarda aracın emniyetli bir alana çekilip yetkililere haber verilmesi gerektiğini; emniyet şeridine inmenin ve hareket halindeki şeride doğru koşmanın çok riskli olduğunu vurguluyor. (Uzman yorumları ve güvenlik uyarıları yerel haber kayıtlarına göre derlenmiştir.)

Trafik ekipleri olayla ilgili inceleme başlattı; kaza anına ait görüntüler delil olarak toplandı ve tarafların ifadeleri alınmaya başlandı. Şu ana kadar olayla ilgili ağır yaralanma veya can kaybına ilişkin bir bilgi paylaşılmadı. Soruşturmanın devam ettiği, kamera kayıtları ve görgü tanıklarının ifadelerinin olayın netleşmesinde kullanılacağı bildirildi.

Okumaya Devam Et

Gündem

DJ’den Devrimciye: Nepal’de Z Kuşağı Hükümeti Nasıl Kurdu?

Yayımlandı

üzerinde

 

14 Eylül 2025 — 21:30 (TSİ) · Okuma süresi: 4 dakika

Nepal’de sosyal medya yasağına karşı sokaklara dökülen Z kuşağı aktivistleri, kısa sürede ülke siyasetini sarsıp Başbakanı koltuğundan indirdi; hareketin öne çıkan ismi eski DJ ve sivil toplum aktivisti Sudan Gurung oldu. Geçici hükümet ataması, ordunun arabuluculuğu ve uluslararası endişe yeni dönemi başlattı.


Ne oldu? Kısa kronoloji

Nepal’de Eylül başında hükümetin 26 sosyal medya platformunu erişime kapatma kararı, gençler arasında hızla yaygın bir tepkiye dönüştü. Discord, Instagram ve diğer dijital kanallar üzerinden örgütlenen on binlerce gösterici sokaklara çıktı; gösteriler başkent Katmandu’da parlamento binalarına yürüme, belediye ve devlet dairelerinin hedef alınmasıyla tırmandı. Güvenlik güçlerinin müdahalesiyle çatışmalar, çok sayıda yaralanma ve can kaybına yol açtı; ardından Başbakan K.P. Sharma Oli istifa etti.

Z kuşağının lideri: Sudan Gurung — DJ’den aktiviste

Hami Nepal adlı gençlik odaklı sivil toplum kuruluşunun başındaki Sudan Gurung, protestoların sembolik yüzü haline geldi. Gurung’ün geçmişinde etkinlik organizatörlüğü, DJ’lik ve 2015 depremi sonrası kurduğu yardım ağları bulunuyor; bu deneyimler onu dijital çağda hızlı saha örgütlemeye yetkin bir isim yaptı. Gurung ve Hami Nepal gösterileri yönlendirirken açık oturum, rota ve güvenlik talimatlarını sosyal platformlarda paylaştı; fakat hareket merkeziyetçi bir partiden ziyade yatay örgütlenme örneği sundu.

Nasıl örgütlendiler? Dijital taktikler ve semboller

Genç protestocular çevrim içi uygulamalarda anlık ileti, rota paylaşımı ve güvenlik kurallarıyla mobilize oldu; Discord kanalları, Instagram paylaşımları ve kısa video ağları etkin rol oynadı. Katılımcılar bazen okul üniformalarıyla ve kitap taşıyarak “barışçıl öğrenci” imajı yaratmaya çalıştı; bazı gruplar ise popüler kültür sembollerini (ör. “One Piece” şapka simgesi) kullanarak moral ve görünürlük sağladı. Yetkililerin sosyal medya erişimini kısıtlaması, bilgiyi merkezileştirmek yerine daha hızlı ve dağıtık bir mobilizasyona yol açtı.

Sonuç: Hükümet devrildi, geçiş hükümeti atandı

Şiddetin yükselmesi ve kamu düzenindeki bozulma üzerine ordunun arabuluculuğu ile yürütülen müzakereler sonucu, eski Yargıtay üyelerinden Sushila Karki geçici başbakan olarak atandı — Nepal’in ilk kadın başbakanı olarak kayda geçti. Parlamento feshedildi ve yeni seçimlerin Mart 2026’da yapılacağı açıklandı. Bu süreçte ordu sokakta güvenlik sağlarken sivil-siyasal kurumlar arasında tartışmalar sürdü.

Gerçekleşen zarar ve insani bilanço

Protestolar sırasında hükümet binaları, bazı kamu kurumları ve seçkin mahallerde hasar meydana geldi; resmi ve basın raporları olaylarda onlarca kişinin hayatını kaybettiğini ve yüzlerce kişinin yaralandığını bildiriyor. Can kaybı ve yıkımın boyutu, hem iç politikada hem de komşu ülkeler ve uluslararası toplumda endişe yarattı.

Neden önemli? Kısa ve uzun vadeli etkiler

  • Gençliğin siyaset sahnesine doğrudan müdahalesi: Dijital organizasyonla sokak hareketi, geleneksel siyasi aktörleri zayıflattı ve yeni bir temsil modeli dayattı.

  • Dijital haklar ve sansür tartışması: Sosyal medya düzenlemeleri, yalnızca içerik kontrolü değil aynı zamanda siyasi meşruiyet krizine dönüşebileceğini gösterdi.

  • Güvenlik-otorite dengesi: Ordunun rolü ve geçici hükümet ataması, demokratik denetim ve askeri civar ilişkisi konusunda yeni gerilimler yaratabilir.

Ne bekleniyor?

Mart 2026’daki erken seçimler, Nepal’in siyasi haritasını yeniden şekillendirebilir; gençlerin sokak gücü seçim sandığına nasıl yansıyacak, yeni partiler/örgütlenmeler ne kadar kurumsallaşacak—bunlar belirleyici olacak. Ayrıca uluslararası toplum, insani yardım ve adli soruşturmalar için baskı yapmayı sürdürecek.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar