Açıklaması
CHP’li 61 milletvekili hakkında düzenlenen dokunulmazlık fezlekelerinde 33 ayrı suçlama yer alıyor. Hakaret, kamu görevlisine direnme, silahlı yağma gibi başlıklardan oluşan suçlamalar ve sürecin aşamaları bu makalede…

1. Fezlekenin Ana Hatları

• Kaç vekile ilişkin? CHP’nin 135 milletvekilinden 61’i hakkında dokunulmazlıklarının kaldırılması talebiyle fezleke hazırlandı

• Toplam dosya sayısı: 240 ayrı fezleke hazırlandı .

• Suçlama başlıkları: Fezlekelerde toplam 33 ayrı suçlama konusu işleniyor .

2. 33 Ayrı Suçlamanın Dağılımı

Fezlekelerde öne çıkan bazı başlıklar şunlar:

• Cumhurbaşkanına hakaret

• Kamu görevlisine hakaret, direnmeme ve engelleme

• Toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına muhalefet

• Tehdit, hakaret, iftira

• Örgüt propagandası ve halkı kin/düşmanlığa tahrik

• Suçu ve suçluyu övme

• Gizliliği ihlal, resmi belgede sahtecilik

• Basit yaralama, silahla yağma .

3. Fezleke “Şampiyonları”

En çok fezleke düzenlenen isimler:

1. Özgür Özel (Çoğunlukla hakaret suçlamaları)

2. Sezgin Tanrıkulu

3. Mahmut Tanal

4. Veli Ağbaba

4. Dokunulmazlık Kaldırma Süreci

1. Soruşturma ve istem: Savcılıktan gelen dokunulmazlığın kaldırılması talebi, Adalet Bakanlığı’na iletilir.

2. Cumhurbaşkanlığı tezkeresi: Bakanlığın gerekçeli yazısı Cumhurbaşkanlığı’na, oradan da TBMM Başkanlığı’na gönderilir.

3. TBMM’de görüşme: İlgili komisyonda ve Genel Kurul’da tartışılır; nihai oylama yapılır.

4. Karar: Milletvekili dokunulmazlığı kaldırılır veya korunur .

5. CHP’den Sert Tepkiler

• Gökhan Günaydın (CHP Grup Başkanvekili): “Türkiye’nin birinci partisi CHP’nin 61 milletvekilinin dokunulmazlığı aynı anda kaldırılmaya çalışılıyor. Müesses nizam şahane, öyle değil mi?” .

Sonuç
CHP’li vekillere yönelik 33 ayrı suç isnadı taşıyan fezleke başvurusu, TBMM’nin bu yasama yılı gündeminin en kritik maddelerinden biri. Sürecin Adalet Bakanlığı’ndan çıkıp TBMM Genel Kurulu’na gelmesiyle, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılıp kaldırılmayacağı netlik kazanacak. Bu kararla CHP iç dengeleri ve Meclis’teki siyaset yörüngesi de şekillenecek.

Açıklaması
Eski AK Parti milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, 6 Temmuz 2025’te sosyal medyada yaptığı “hesaplaşma” paylaşımıyla Cumhuriyet gazetesini hedef aldı. Paylaşımın içeriği, siyasi ve toplumsal yankıları bu makalede detaylı olarak ele alınıyor.

Giriş: Olayın Özeti

6 Temmuz 2025 akşamı eski AK Parti milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, Twitter hesabı üzerinden açtığı anket ve “hesaplaşma” temalı paylaşımıyla Cumhuriyet gazetesini hedef aldı. “Kadim bir geçmişe sahip Aziz Millet ve Büyük Devlet, kanlı 1923 darbesiyle hesaplaşmadan ve helalleşmeden, Yeni, Terörsüz ve Büyük Devlet yolunda ilerleyemez..! Bir düdük çalıp, yeni, onurlu ve beyaz bir sayfa açılmalıdır..!” ifadelerini kullanan Çamlı’nın bu çıkışı, sosyal medyada sert tepkilere yol açtı .

Ahmet Hamdi Çamlı Kimdir?

• Siyasi Geçmişi: 2015-2018 yılları arasında AK Parti İstanbul Milletvekilliği yapan Çamlı, Meclis’te “Yeliz” lakaplı hesap üzerinden canlı yayın yapmasıyla da biliniyor .

• Tartışmalı Paylaşımları: Geçmişte de çeşitli paylaşımlarıyla gündeme gelen Çamlı, bu kez de “kanlı 1923 darbesi” vurgusuyla Cumhuriyet’i hedef alan bir söylemde bulundu.

Paylaşımın İçeriği ve Sözcük Seçimi

Çamlı’nın paylaşımdaki temel vurgu noktaları şunlar:

1. “Hesaplaşma” Teması: 1923’ün “kanlı darbe” olarak nitelenmesi, Cumhuriyet’in kuruluş sürecine yönelik sert bir eleştiri olarak algılandı.

2. “Beyaz Bir Sayfa” Çağrısı: Siyasi anlamda “yeni ve temiz bir başlangıç” vurgusu, muhalif yayın organı olarak bilinen Cumhuriyet’e yönelik dolaylı bir hedef gösterme olarak yorumlandı.

“Bir düdük çalıp, yeni, onurlu ve beyaz bir sayfa açılmalıdır..!

Sosyal Medyada ve Medya Dünyasında Tepkiler

• Kullanıcı Tepkileri: Pek çok sosyal medya kullanıcısı, Çamlı’nın “darbe” ve “hesaplaşma” söylemini provokatif bulup eleştirdi.

• Gazeteci ve Yazarların Yorumları: Henüz geniş kapsamlı basın açıklamaları çıkmamış olsa da özellikle muhalif köşe yazarları “basın özgürlüğüne yönelik dolaylı tehdit” olarak nitelendirdi.

• Cumhuriyet’in Konumu: 7 Mayıs 1924’te kurulmuş, Kemalizm ve laiklik savunucusu bir gazete olarak bilinen Cumhuriyet, Türkiye’nin en köklü ulusal yayın organlarından biridir .

Siyasi ve Toplumsal Yansımalar

• Basın Özgürlüğü Açısından: Türkiye’de basın organlarına yönelik eleştiriler, zaman zaman “sansür” ve “baskı” tartışmalarını alevlendiriyor. Çamlı’nın çıkışı, bu tartışmayı yeniden gündeme taşıdı.

• Siyasi Kutuplaşma: “Hesaplaşma” söylemi, iktidar-muhalefet arasındaki gerilimi daha da derinleştirme potansiyeli taşıyor.

• Cumhuriyet Okurları ve Destekçileri: Gazetenin okur grubu, paylaşımı “nefret söylemi” olarak değerlendirerek sosyal medya üzerinden dayanışma mesajları yayımladı.

Sonuç

Ahmet Hamdi Çamlı’nın 6 Temmuz 2025 tarihli “hesaplaşma” paylaşımı, basın özgürlüğü, siyasi söylem ve toplumsal kutuplaşma bağlamında önemli tartışmalar başlattı. Bu makalede, paylaşımın içeriği, Çamlı’nın geçmişi, Cumhuriyet gazetesinin tarihi konumu ve sosyal medyadaki tepkiler detaylı olarak ele alındı.

Açıklaması
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, yeni anayasa tartışmaları bağlamında “Referandumsuz anayasa yapma senaryolarının hiçbir demokratik ve hukuki kıymeti yoktur” açıklamasıyla Beştepe’den net mesaj gönderdi.

Giriş: Beştepe’den Yeni Anayasa Tartışmalarına Net Mesaj

6 Temmuz 2025 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili ve Başdanışmanı Mehmet Uçum, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda “Referandumsuz yeni anayasa yapma senaryolarının hiçbir demokratik ve hukuki kıymeti yoktur” ifadesini kullanarak Beştepe’den referandum sinyali verdi .

Arka Plan: Anayasa Değişikliği ve Referandum Zorunluluğu

Türkiye’de yeni anayasa tartışmaları uzun süredir gündemde. Bir kesim, TBMM çoğunluğuyla doğrudan anayasa çıkarılabileceğini savursa da; Uçum’a göre anayasa yapma yetkisi halkın asli kurucu iradesinden doğduğundan, kabul edilen metnin mutlaka millete sunulması gerekiyor .

Uçum’un Açıklamasının Özeti

• Demokratik ve hukuki kıymet sorunu: “Referandumsuz anayasa yapma senaryolarının ne demokratik ne de hukuki bir karşılığı vardır” vurgusu, TBMM çoğunluğunun dahi tek başına anayasa yapamayacağını belirtiyor .

• Asli kurucu irade: Halk, anayasa yapma hakkının asli sahibidir; TBMM temsil yetkisini halktan aldığı için, kabul ettiği metni onaya sunma zorunluluğu vardır.

• Üniter yapı vurgusu: Yeni anayasa sürecinin Türkiye’nin üniter yapısını tartışmaya açma iddialarını asılsız sayan Uçum, bu konunun pazarlık konusu yapılamayacağını belirtiyor .

İtibar ve Politika Boyutu

Bu açıklama:

1. Siyasi mesaj olarak muhalefete ve medya çevrelerine “referandumsuz senaryolara” itibar edilmemesi çağrısı yapıyor.

2. Hukuki zemini netleştirerek, anayasa değişikliğinin meşruiyetinin ancak halk oylamasıyla sağlanacağını teyit ediyor.

Sonuç ve Beklentiler

Mehmet Uçum’un beyanı, Beştepe’nin yeni anayasa sürecini referanduma endeksleyeceği sinyalini veriyor. Bu açıklama, hem TBMM hem de kamuoyuna yol haritası sunarken, anayasa değişikliklerinin demokratik ve hukuki meşruiyetinin korunacağını ortaya koyuyor.

Yayın Bilgileri ve Kaynaklar

• Yayın Tarihi: 06.07.2025

• Güncelleme: 06.07.2025, 11:29