Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Bakan Yerlikaya Duyurdu: Mattia Ahmet Minguzzi’nin Ailesini Tehdit Edenler Yakalandı!

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
İstanbul Kadıköy’de yaşanan elim hadise sonrası, 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin ailesini sosyal medyada tehdit eden şahıslar gözaltına alındı. Bakan Yerlikaya’nın yaptığı açıklama, güvenlik operasyonları ve duruşma süreciyle ilgili tüm detaylar makalemizde.

Giriş

İstanbul Kadıköy’de meydana gelen üzücü olay, ülkemizi derinden sarsmış durumda. 24 Ocak 2025 tarihinde, tarihi Salı Pazarı’nda bıçaklı saldırıya uğrayan 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin hayatını kaybetmesi sonrası, failleri öven ve ailesine ölüm tehdidinde bulunan sosyal medya paylaşımları, kamuoyunda tartışma yarattı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yaptığı açıklamada, söz konusu tehdit mesajlarını gönderen 5 şahsın güvenlik güçlerimizce yakalandığı bildirildi. Bu makalede, olayın ayrıntıları, hukuki süreç ve aileye yönelik tehditlerin etkileri ele alınmaktadır.


Olayın Özeti

Mattia Ahmet Minguzzi’nin Hayatı ve Olayın Gerçekleşme Anı

15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi, İstanbul Kadıköy’de, ailesinin sevilen üyesi olarak ön plana çıkmıştı. Ne yazık ki, 24 Ocak’ta gerçekleşen pazardaki saldırı sonucu, genç Minguzzi ciddi yaralanmalar aldı. Yapılan iddialara göre;

  • İlk aşamada, 15 yaşındaki sanık B.A. tarafından beş kez bıçaklanarak yaralandı.

  • Ardından, olay yerinde 16 yaşındaki sanık U.B.’nin attığı tekmelerle yaraları ağırlaştı.

Hastaneye kaldırılan Mattia, yoğun bakımda geçirdiği 14 günlük yaşam mücadelesinin ardından 9 Şubat’ta yaşamını yitirdi. Bu trajik olay, ülke genelinde ve sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.


Ailenin Tehdit Altında Olduğu İddiaları

Sosyal Medyada Yaygın Olarak Gözlemlenen Tehdit Mesajları

Minguzzi’nin ölümünün ardından, sosyal medya üzerinden ailesini öven ve aynı zamanda tehdit içeren mesajlar paylaşılmaya başlandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın resmi X (eski Twitter) hesabından yaptığı açıklamada, bu paylaşımların failleri öven ve aileye yönelik ölüm tehditleri barındırdığı belirtildi. Bakan yerli ifade etti:

“15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi, İstanbul Kadıköy’de bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Bu elim hadise sonrası sosyal medya hesaplarından failleri öven ve aileye tehdit içerikli mesajları veren 5 şüpheli şahıs, güvenlik güçlerimizce yakalandı.”

Paylaşımlarda, şahısların kullandığı dil ve gönderilen görseller, ailenin yaşadığı acının üzerine ek bir zulüm olarak görülürken; bu tür davranışlar, kamu vicdanı tarafından şiddetle kınandı.


Güvenlik Operasyonu ve Gözaltı İşlemleri

Operasyonun Yürütülmesi ve Yakalanan Şahıslar

Olayın hemen ardından, emniyet güçleri ve jandarma birimleri devreye girerek sosyal medya platformlarında yayılan tehdit mesajlarının izini sürdü. Yapılan operasyon sonucunda toplam 5 şüpheli gözaltına alındı. Açıklamalara göre, bu şahıslar arasında 4’ü “Suça Sürüklenen Çocuk” (SSÇ) kategorisine giriyor; isimleri B.A., H.E.A., K.G., E.K. ve A.S.D. olarak belirlendi. Operasyon, sosyal medya üzerinden yapılan bu paylaşımların izini sürme ve ilgili şüphelilerin tespiti konusunda örnek teşkil eden bir çalışma olarak değerlendirildi.

Siber Suç Operasyonları ile İlgili Gelişmeler

Bunun yanı sıra, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın açıklamalarına paralel olarak, ülke genelinde siber suç operasyonları kapsamında 27 ilde gerçekleştirilen operasyonlar sonucu 118 şüphelinin tutuklanması da kamuoyuna duyuruldu. Bu bilgiler, dijital ortamda işlenen suçların ne denli geniş kapsamlı ve örgütlü bir hal aldığını gözler önüne seriyor.


Hukuki Süreç ve Duruşma Gelişmeleri

Davanın Görülmeye Başlanması

Minguzzi cinayetiyle ilgili dava kapsamında, 15 ve 16 yaşındaki sanıkların yargılandığı duruşmanın ilk aşamaları başladı. İstanbul Anadolu 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen ilk duruşma, sanıkların savunmalarının alınması ve tanık ifadelerinin dinlenmesiyle devam etti. Ancak, önemli bir noktada mahkeme heyeti, ek tanık ifadelerinin alınması amacıyla duruşmayı 8 Mayıs’a erteledi.

Ailenin Hukuki Mücadele Süreci

Minguzzi ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, duruşma sırasında yaptığı açıklamalarda; “Mezarı yıkarak bize verilmek istenen mesajı aldık. Ancak, ailemizi ve adalet talebimizi hiçbir şekilde korkutamayacaklar. Hukuk devleti gereği hakkımızı sonuna kadar arayacağız” ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, ailenin yaşadığı travmanın yanı sıra, adaletin tecellisi için yürütülen hukuki sürecin ne kadar hassas ve kritik olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.


Toplumsal ve Kamuoyu Tepkileri

Aileye Destek ve Ünlü İsimlerin Müdahalesi

Olayın duyulmasının ardından, ünlü isimlerden ve kamuoyundan gelen destek mesajları da yaşandı. Hem sosyal medyada hem de çeşitli platformlarda, “Adalet” ve “Hukuk Devleti” vurgusu yapılarak, benzer acıların tekrarlanmaması için güçlü adımlar atılması çağrısı yapıldı. Bazı ünlü sanatçıların ve siyasetçilerin adliyeye gelerek aileye destek mesajlarında bulunması, kamuoyunun olayın ciddiyetine verdiği önemi yansıtıyor.

Hukuki Düzenlemeler ve Meclis Tartışmaları

Olayın etkisi sadece bireysel acı ile sınırlı kalmayıp, meclis gündemine kadar taşındı. Bazı milletvekilleri ve siyasi partiler, çocuk suçluluğu ve suç işleyen çocukların cezaları konusunda kapsamlı bir yasal düzenlemenin gerekliliğini dile getirirken; özellikle Minguzzi cinayeti örneği üzerinden mevcut yasalarda yaş küçüklüğü nedeniyle indirim uygulanmasının eleştirildiği belirtildi. Bu bağlamda, adaletin tecellisi ve benzer vakaların önüne geçilmesi için somut değişikliklerin yapılması yönünde çağrılar yapıldı.


Gelecek Adımlar ve Sonuç

Adalet Beklentisi

Minguzzi ailesi, acı kayıplarının yerine adaletin tecelli etmesini beklerken; yaşanan bu olay, ülkemizdeki dijital ortam suçlarının ve çocuk suçluluğunun boyutunu da gözler önüne seriyor. Aile, tehdit mesajlarına ve mezarın tahrip edilmesi gibi olaylara rağmen, hukuki mücadelesini sürdürme kararlılığını defalarca dile getirmiştir. “Mesajı aldık, korkmuyoruz” ifadesi, ailenin adalete olan inancını ve kararlılığını simgeliyor.

Toplumsal Hassasiyetin Artırılması

Bu tür olaylar, sadece bireysel aile acısı değil, aynı zamanda toplumun genelinde yarattığı derin endişe ve hassasiyet nedeniyle, hukuki ve sosyal düzen açısından önemli bir dönemeçtir. Yetkililerin siber suç operasyonlarını artırması, güvenlik önlemlerini sıkılaştırması ve yargı sürecinde adaleti sağlama yönündeki çabaları, benzer vakaların tekrarının önlenmesi için elzemdir.


Sonuç

Bakan Ali Yerlikaya’nın açıklamaları, Minguzzi ailesine yönelik tehditlerin ve sosyal medyada yayılan nefret içerikli paylaşımların ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını gösteriyor. Operasyonlarla yakalanan 5 şahsın gözaltına alınması, hem siber suçların hem de toplumsal huzursuzluğun giderilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirilirken; davanın hukuki süreçleri, adaletin tecellisi için kritik önem taşımaktadır. Minguzzi ailesi ve kamuoyu, adaletin tecelli etmesi için atılacak her adımı yakından takip ediyor.

Bu makale, olayın detaylarına ışık tutarken, kamuoyunun bilinçlenmesi ve benzer acıların tekrar yaşanmaması için alınacak önlemlerin önemine vurgu yapmaktadır.

Gündem

Su Kanalında Kayıp İz: Antalya’da 2 Gündür Haber Alınamayan 13 Yaşındaki Sefa İçin Seferberlik

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Antalya’nın Serik ilçesinde 22 Nisan’dan bu yana kayıp olan 13 yaşındaki Sefa Çağlar Glavuz’u bulmak için polis, Su Altı Arama ve Kurtarma ekipleri ile vatandaşlar seferber oldu. Bisikleti su kanalında bulunan Sefa’nın bulunması için baraj kapakları kapatıldı.

Antalya’nın Serik ilçesinde 22 Nisan Salı günü okul çıkışı bir daha evine dönmeyen 13 yaşındaki Sefa Çağlar Glavuz’un bulunması için arama çalışmaları su kanalı çevresinde yoğunlaştı.

Olayın Detayları

Antalya’nın Serik ilçesi Kökez Mahallesi’nde oturan 13 yaşındaki Sefa Çağlar Glavuz, 22 Nisan Salı günü arkadaşlarıyla okuldan çıktıktan sonra evine dönmedi . Ailesi, çocuklarından haber alamayınca aynı gün polis merkezine başvurarak kayıp ihbarında bulundu

Güvenlik Kameraları ve İlk Bulgular

Polis ekipleri, bölgedeki güvenlik kameralarını inceleyerek Glavuz’un en son Burmahancı Mahallesi yakınlarındaki bir su kanalında görüldüğünü tespit etti . Arama kurtarma ekiplerinin kanalda yaptığı incelemede, Sefa’ya ait olduğu değerlendirilen bisiklet su içinde bulundu .

Arama ve Kurtarma Çalışmaları

Antalya Emniyet Müdürlüğü Su Altı Arama ve Kurtarma ekipleri, bölgeye sevk edilerek kanal boyunca dalış ve yüzey taramaları gerçekleştirdi . Kanalın su seviyesinin yüksek olması nedeniyle baraj kapakları kapatıldı ve su seviyesi düşürülerek arama çalışmaları hızlandırıldı . Ekipler, su seviyesinin düşmesinin ardından çalışmaları daha kapsamlı biçimde derinleştirmeyi planlıyor .

Yetkililerden Açıklama

Yetkililer, şu ana kadar Sefa Çağlar Glavuz’a ulaşılamadığını, arama çalışmalarının hem kara hem de hava unsurlarıyla devam ettiğini bildirdi . Ayrıca, vatandaşlardan bölgede gören ya da işitenlerin 155 Polis İmdat hattına bilgi vermeleri istendi .

Toplum Desteği ve Çağrı

Serik halkı ve çevre köylerden gelen gönüllüler de çalışmalara destek veriyor; tedirginlik her geçen dakika artarken, herkes Sefa’nın sağ salim bulunması için dua ediyor . Baraj kapakları kapatıldıktan sonra suyun çekilmesiyle, vatandaşlar ve ekipler birlikte kanalı didik didik aramaya devam ediyor .


Yukarıdaki bilgiler ışığında, Sefa Çağlar Glavuz’un biran önce bulunması için hem yetkililer hem de yerel halk arama ve kurtarma çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Bir gelişme olması durumunda yetkililer ve basın kurumları yeni bir açıklama yapacak. Kayıp ihbarı ya da bilgi paylaşımı için 155 Polis İmdat hattı aktif olarak hizmet vermektedir.

Okumaya Devam Et

Gündem

“Kayseri’de 35 Yıl Sonra Şok Beraat: ‘Elini Ayağını Öpeyim Başkanım’ Diyerek Yargıdan Aklandı”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması :

“Kayseri’de tandıra gömülen iki cinayet sanığı Yusuf Turhan, kız kardeşini 35 yıl önce öldürdüğü ileri sürülürken delil yetersizliğinden beraat etti. Detaylar ve mahkeme süreci burada.”

Öne Çıkanlar

Kayseri’de 19 Mayıs 2021 tarihinde ağabeyi Mehmet Turhan ve eski eşi Firdevs Öztürk’ü öldürüp cesetlerini tandıra gömdüğü gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Yusuf Turhan’ın, 35 yıl önce kaybolan kız kardeşi Havva Turhan’ı öldürdüğü iddiasıyla yargılandığı davada “delil yetersizliği” gerekçesiyle beraatine karar verildi . Mahkeme kararının ardından “Bu mahkeme böyle bitmesin. Elini ayağını öpeyim başkanım” diyen sanık Yusuf Turhan’ın sözleri sosyal medyada geniş yankı buldu


Olayın Geçmişi

  • Tandır Cinayeti: 19 Mayıs 2021 tarihinde Faydevs Öztürk (52) ve Mehmet Turhan (55), Kayseri’nin Kocasinan ilçesi Emmiler Mahallesi’nde kayboldu. Polis, Mehmet Turhan’ın kardeşi Yusuf Turhan’ın çelişkili ifadeleri üzerine takibe aldı ve evinin bahçesindeki tandırda kadavra köpeğiyle arama yaptı; betonla kaplı tandırdan Ürkütücü manzarayla Firdevs ve Mehmet Turhan’ın cesetleri çıkarıldı

  • İlk Mahkeme Kararı: 22 Kasım 2021’de Kayseri 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanık Yusuf Turhan’a ‘kardeşi kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘yengesine yönelik eylem’ suçundan da müebbet hapis cezası verildi; oğlu Bedirhan Turhan’a iki kez müebbet hapis, eşi Nejla Turhan ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı ve beraat etti

  • Yargıtay Onayı: Yerel mahkemenin beraat kararını içeren hükmü, yapılan itirazlar üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından hukuka uygun bulunarak onandı


Havva Turhan Davası ve Beraat Kararı

  • Yeni İddianame: Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı, en son 1990 yılında görülen ve o tarihten beri kendisinden haber alınamayan Havva Turhan’ın ölümüyle ilgili olarak ağabey Yusuf Turhan hakkında ‘yakın akrabayı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açtı

  • Mektup ve Deliller: İddianamede, Yusuf Turhan’ın ağabeyi Mehmet Turhan’ın, ‘ihanet ve intikam’ duygularını anlattığı mektubu ile tanık beyanları yer aldı; ancak maktulün cesedi bulunamadı, resmi kayıtlarda izine rastlanmadı

  • Üçüncü Duruşma ve Savunma: ️Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen üçüncü duruşmada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları müdahil oldu, savcı mütalaasında ‘delil yetersizliği’ vurgusu yaptı; Yusuf Turhan ise “Ben beraatimi değil, suçlu kimse onun ortaya çıkmasını istiyorum. Bunun böyle bitmemesi lazım. Adil yargılama istiyorum” dedi

  • Beraat Kararı: Mahkeme heyeti, Bakanlık avukatının yeniden keşif talebini reddederek delil yetersizliğinden dolayı sanığın beraatine karar verdi; karar sonrası Yusuf Turhan, “Bu mahkeme böyle bitmesin. Elini ayağını öpeyim başkanım” sözleriyle kararı değerlendird


Hukuki Değerlendirme

  • Delil Yetersizliği: Cesedin bulunamaması ve zaman aşımı süresinin olayın üzerinden 35 yıl geçmesi, ceza muhakemesinde “somut kanıt” gerekliliğini ön plana çıkardı

  • Zaman Aşımı ve Usul: Türk Ceza Kanunu’nda aile içi öldürme eylemleri için özel hükümler olsa da, maktulün bulunamaması ve resmi belgelerde ölüm kaydının yer almaması, ‘kesin ve kuşkuya yer bırakmayacak’ usuli şartları sağlayamadı

  • Bakanlık’ın Rolü: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın davanın tarafı olarak yeniden keşif talebi, sosyal hizmet uzmanlarının delil toplama sürecine katılımının önemini gösterdi

Okumaya Devam Et

Gündem

Yenidoğan Çetesi’nde dördüncü duruşma: Mahkeme başkanından deprem uyarısı

Yayımlandı

üzerinde

Bakırköy Adalet Sarayı’nda 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma saat 11.00 sıralarında başladı. Tanıkların dinlendiği duruşma kimlik tespitiyle başladı. İstanbul’da Silivri açıklarında dün meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem mahkemenin de gündemindeydi.

“OLASI BİR DURUMDA PANİK YAPMAYIN”

Tanıkların dinlendiği duruşma öncesi, mahkeme başkanından artçı sarsıntı uyarısı geldi. Duruşma öncesi mahkeme başkanı, “23 Nisan’da yaşanan deprem sonrası bir uyarı yapmak istiyorum. Artçılar devam ediyor olası bir durumda panik yapmayın. Hengame olmasın sandalye ve masaların altına saklanabilirsiniz. Lütfen kaçmaya çalışırken birbirinize zarar vermeyin.” dedi.

“DOKTOR SÖYLER EPİKRİZİ SEKRETER YAZAR”

Tanıkların dinlendiği duruşmada, ilk tanık olarak Avcılar Hospital Hastanesi’nde hemşire olarak çalışan tanık Fulya Fulya Akbal dinlendi. Akbal, “Ben Avcılar Hospital’da çalışıyordum. Hemşire olarak yenidoğan yoğun bakım ünitesinde çalıştım 2 yıl boyunca. Çalıştığım dönemde, hemşire Serenay Şenkalay, doktor olarak Dursun Hoca, Zeki Hoca ve sekreter Gözde Hanım’ı tanırım. 14 Ağustos’ta Tokluoğlu doğduğunda hastanede değildim izinliydim. Ayrıca epikrizi doktor yazardı sekreteriyle. Ben hiç görmedim başka birisinin epikriz yazdığını. Doktor söyler sekreter epikrizi yazardı. Sekreterin doktorun söylediğinin dışında birşey yazması mümkün değildi.” dedi.

Yenidoğan Çetesi'nde dördüncü duruşma: Mahkeme başkanından deprem uyarısı - 1 Bakırköy Adalet Sarayı’nda 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma saat 11.00 sıralarında başladı.

“CİMER’E ŞİKAYET ETTİM”

Bir diğer tanık Sezgin Demirci ise, “Reyap Hastanesi’nde Mart 2023 ile Eylül 2023 arasında acil hekimi olarak çalıştım. Eylül ayında yönetim tarafından ayrılmam istendi. Çalıştığım dönemde 112 ekipleri, 28 günlükten büyük bebekleri getirirdi. CİMER’e şikayet ettim. Bu bebekleri yenidoğan yoğun bakıma aldığımda bir şey olursa sorumlu ben olurdum. Çünkü Yenidoğan yoğun bakımı vardı ama çocuk yoğun bakım yoktu. 28 günlükten büyük bebekleri çocuk yoğun bakıma koymalıyız yenidoğana koymak diğer hastaları risk altına alırdı. Halbuki bize yakın bölgelerde çocuk yoğun bakım odası olan hastaneler vardı. Yönetime şikayet ettiğim zaman ‘Bu konuyu kapat’ dediler. Bana mobbing uyguladılar. Ben de istifa ettim.” dedi.

“BU HASTA SIRADIŞI BİR DURUMDU”

Avcılar Hospital’da çalışan nöbetçi hemşire Meryem Akyürek ise, “Tokluoğlu hakkında bir bilgim yok. O dönemde yıllık izindeydim. Ben bebek odasında çalışıyordum. Sonrasında da hiçbirşey duymadım. Zeki doktor ile çalıştığım sürece blr ihmaline rastlamadım. Çağırdığım zaman hemen gelirdi” dedi. Duruşma saat 15.00 sıralarında verilen aranın ardından 16.00’da yeniden başladı.

Aranın ardından Beylikdüzü Medilife Hastanesi’nde çalışan doktor Raşit Çaparoğlu söz aldı. Çaparoğlu, “Opara bebekle ilgili, bir gün iş yerine geldiğimde 6 aylık bir bebeğin yattığını gördüm. 28 günlükten büyük bebekler burada yatmazdı. Şaşırdım ‘Burada yatması yasal değil’ dedim hemşireye. Birkaç gün önce, acile geldiğini ama sevk alamadığını bu nedenle burada yattığını söyledi. Yönetim ve işletmeci işbirliğinde yatışına karar verildiğini söyledi. Bu bebekle ilgilenen kişi Fırat Sarı’ydı. Bu hasta sıradışı bir durumdu. Ben orada bulunduğum sürece mesleğimin niteliği gereği ilgilenmedim.” dedi.

Yenidoğan Çetesi'nde dördüncü duruşma: Mahkeme başkanından deprem uyarısı - 2

“BİZE MÜDAHALE YAPILMAMASI SÖYLENDİ”

Birinci Hastanesi’nde Paramedik olarak çalışan Yaren Sena Kayır ise, “Opara bebeğin sevki yapıldı. Küveze aldık bakımlarını yaptık. Doğukan Bey geldi Fırat Sarı ile konuştu ve tedavisi için order aldık. Akşam oldu ve bebeğin bakımlarını akşam sorumlusuna teslim ettik. Ertesi gün 18.00 gibi hastaneye gittim. Direkt onun başına gittim sağlıklıydı bir problemi yoktu. Teslim saatine yakın kötüleşti. Monitör uyarı verdi kalbini hissetmedik. Doğukan Bey’i aradık ‘Sorun olmaz büyük bebekte duyamayabilirsiniz’ dedi. Bizim monitörler eskiydi prob lazımdı ama yeterli prob hastanede yoktu. Tuğçe hemşire kalp masajı yaptı. Hepimiz bebeğin başında müdahale ettik. Biz teslim ettiğimizde bebek yaşıyordu. Daha sonra bebeğin öldüğünü öğrendik. Bize herhangi bir müdahale yapılmaması gerektiği söylendi ama biz kızlar yine de tüm müdahaleleri yaptık. Aileden para alınmış ama ‘Ertesi gün para aileye teslim edilsin’ denildi. Konuyla ilgili başka bir bilgim yok. Doktorlar genelde düzenli olarak viziteye çıkmazdı.” dedi.

“BEBEK EKS OLDUĞU SIRADA BEN AŞAĞIDAYDIM”

Güney Hastanesi’nde çalışan hemşire Yağmur Acıyan’a ölen Kaya bebek hakkında soru soruldu. Acıyan savunmasında, “ bize geldiğinde zaten kötü durumdaydı. Bebeğin eks olduğu sırada ben aşağıdaydım. Batuhan Çelik beni arayıp, ‘Bebeğin eks olduğu alana gel’ dedi. Ben de oraya gittim. Bebeğin babası geldi. Babası ‘Doktor bana bilgi vermişti zaten’ dedi. Bunun dışında bir bilgim yok” ifadesini kullandı.

DURUŞMA ERTELENDİ

Duruşma, yarın saat 10.00’a ertelendi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar