Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Bakan Tunç: Hükümlüler tahliyelerine 1 ay kala İŞKUR’dan destek alabilecek

Yayımlandı

üzerinde

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ankara Hakimevi’nde ‘Hükümlü ve Yükümlülerin İstihdamına Yönelik İş Birliği Protokolü İmza Töreni’ne katıldı.

Protokol ile hükümlü ve yükümlülerin mesleki becerilerinin geliştirilmesi, istihdama katkı sağlaması, tahliye sonrası hayata uyumlarının kolaylaştırılması amaçlandı.

Adalet Bakanı Tunç, “Bugün imzalayacağımız iş birliği protokolüyle; hükümlüler, tahliyelerine 1 ay kala iş ve meslek danışmanlarıyla bire bir görüşebilecek, ceza infaz kurumlarında ve denetimli serbestlik müdürlüklerinde danışmanlık hizmeti alabilecekler. Ayrıca; hükümlü ve yükümlüler için iş arama becerileri ve mülakat hazırlıkları konularında seminerler düzenlenecek. Protokolde ayrıca; kendi işini kurma arzusu taşıyan eski hükümlüler için hibe destekleri hakkında rehberlik sağlanması ve girişimcilik seminerlerinin düzenlenmesi de yer almaktadır.” diye konuştu.

1700 ATÖLYE VE TESİS

Bakan Tunç, genelinde 396 ceza ve infaz kurumunda, toplam 372 işyurdu müdürlüğünde, 200’den fazla iş kolunda, 1700 atölye ve tesis bulunduğunu belirtti. İş Yurtları Kurumu’na bağlı 54 işyurdu müdürlüğünde mobilya üretimi gerçekleştiğini ifade eden Tunç, “78 işyurdu müdürlüğünde tekstil ve konfeksiyon, 69 işyurdu müdürlüğünde metal işleri, 59 işyurdu müdürlüğünde el işi ürünleri, temizlik ve kozmetik ürünleri, 151 işyurdu müdürlüğünde inşaat ve onarım malzemeleri, 127 işyurdu müdürlüğünde gıda, tarım ve hayvancılık ürünleri, 36 işyurdu müdürlüğünde sosyal tesis işletmeciliği faaliyeti yürütüyoruz. Bu tesislerde her yıl ortalama 60 bin hükümlü ve tutuklu çalışıyor. Ceza infaz kurumlarımızda; 957 öğretmen görev yaparken, 75 bin 219 hükümlü ve tutuklu da eğitim görüyor.” ifadelerini kullandı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ise ‘İşgücü Uyum Programı’ ile bir yılda 200 binden fazla vatandaşa destek sağlandığına dikkat çekerek, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak ceza infaz kurumu yerleşkelerinde ve denetimli serbestlik müdürlüklerinde tahsis edilecek yerlerde, İŞKUR’da görevli iş ve meslek danışmanlarımız aracılığıyla hükümlü, tutuklu ve yükümlülere danışmanlık hizmeti vermeyi, ayrıca bu kişilerle işe yerleştirme, İŞKUR’un sağladığı kendi işini kurma hibe desteğine nasıl başvurulacağı ve benzeri faaliyetler konusunda da bilgiler paylaşmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

“YAKLAŞIK 168 MİLYON TL HİBE DESTEĞİ TAHSİS ETTİK”

Işıkhan, eski hükümlü vatandaşlara kendi işlerini kurmaları için verilen hibe desteğinin 435 bin TL’ye çıkarıldığını söyleyerek, “2014 yılından bu yana Engelli ve Eski Hükümlü Çalıştırmayan İşverenlerden Tahsil Edilen İdari Para Cezalarını Kullanmaya Yetkili Komisyona Dair Yönetmelik kapsamında eski hükümlülerin kendi işlerini kurmalarına destek oluyoruz. Belirli şartları sağlayan eski hükümlü vatandaşlarımıza kendi işlerini kurmaları için verdiğimiz hibe desteğini 300 bin Türk lirasından 435 bin Türk lirasına çıkardık. Bu bağlamda 2014 yılından bu yana 2 bin 969 eski hükümlü vatandaşımızın kendi işini kurma projesine yaklaşık 168 milyon TL hibe desteği tahsis ettik.” açıklamasında bulundu.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Ceyhan Devlet Hastanesi’ndeki ‘Bıçak Parası’ Skandalı: Ortopedi Doktoru A.E. Gözaltında

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

Adana Ceyhan Devlet Hastanesi’nde hastalarından usulsüz ücret talep eden ortopedi uzmanı A.E. gözaltına alındı, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı ve görevden uzaklaştırıldı

.

Adana’nın Ceyhan İlçesi’ndeki Ceyhan Devlet Hastanesi’nde görevli ortopedi uzmanı A.E.’nin, hastalarından tedavi karşılığında usulsüz ücret talep ettiği iddiasıyla gözaltına alınması, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılması ve görevden uzaklaştırılması süreci ayrıntılı şekilde ele alınacaktır. Olayın hukuki boyutları, soruşturmanın seyrine ilişkin bilgiler ve sağlık hizmetlerinde etik çerçeve üzerinde durulacaktır.

Olayın Detayları

13 Mayıs 2025 saat 16:26’da Adana’nın Ceyhan İlçesi’ndeki Ceyhan Devlet Hastanesi’nde görevli ortopedi doktoru A.E., hastalarından “tedavi ücreti” adı altında para aldığı yönündeki şikâyetler üzerine Adana Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı . İddiaya göre, doktor A.E. bazı ameliyat ve tedavi hizmetleri için hastalarından usulsüz maddi çıkar talep ett.

Soruşturma ve Hukuki Süreç

  • Gözaltı ve Açığa Alma: Şikâyetler doğrultusunda başlatılan idari ve adli soruşturma kapsamında A.E., gözaltına alındıktan sonra Ceyhan Devlet Hastanesi’ndeki görevinden geçici olarak uzaklaştırıldı .

  • Adliyeye Sevk ve Serbest Bırakılma: Sorgusunun ardından nöbetçi hakimliğe sevk edilen A.E., “tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı” kararı verildi. Doktorun yargılanma süreci devam ederken, hakkında hem adli hem de idari soruşturmanın sürdüğü belirtildi .

Sağlık Hizmetlerinde Etik ve Hukuki Boyut

Özellikle kamu hastanelerinde “ek ödeme” veya halk arasında bilinen adıyla “bıçak parası” uygulamaları, hem Türk Ceza Kanunu’nda hem de Sağlık Bakanlığı mevzuatında suç olarak tanımlanmıştır. Sağlık hizmetlerinin eşit, ücret ve prosedürlere uygun olarak sunulması esastır. Herhangi bir sağlık personelinin rüşvet ya da irtikap suçlarına karışması, mesleki sorumluluk ve güvenin zedelenmesi anlamına gelir.

Toplumsal Tepki ve Önlemler

Bu tür skandallar, kamu sağlık sistemine duyulan güveni sarsmakta; hasta hakları savunucuları, denetim mekanizmalarının sıkılaştırılmasını ve şeffaflık artışını talep etmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın, personel hakkında yürüttüğü idari soruşturma sonuçlanana kadar görevlendirme ve ücret yönetimi kontrollerini güçlendirmesi beklenmektedir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Kırklareli’de Dehşet Zinciri: Evini Yaktı, Aracını Yaktı, Kadın Cinayeti ve İntihar”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

“Kırklareli’de 13 Mayıs 2025’te gerçekleşen dehşet olayında Hacı Türkmen’in evini ve otomobilini ateşe verip birlikte yaşadığı Aysel S.’yi öldürüp intihar etmesinin detayları, soruşturma süreci ve toplumsal yansımaları.

Özet

13 Mayıs 2025 sabahı Kırklareli’de yaşanan dehşet verici olayda 60 yaşındaki Hacı Türkmen, önce bağlı olduğu Karakaş Mahallesi’ndeki evini ateşe verdikten sonra Demircihalil köyü yakınlarında otomobilini yaktı. Yangına müdahale eden ekipler, araçtan yaklaşık 15 metre uzakta hareketsiz yatan Türkmen ile birlikte yaşadığı 53 yaşındaki Aysel S.’yi buldu. Yapılan incelemede Hacı Türkmen’in Aysel S.’yi tabancayla vurarak öldürdüğü, ardından aynı silahla yaşamına son verdiği belirlendi. Olayla ilgili jandarma soruşturması sürüyor.


Olayın Kronolojisi

1. Gece Yarısı Ev Yangını

  • 12 Mayıs 2025 gecesi, Karakaş Mahallesi’nde yaşayan Hacı Türkmen (60), evini bilinmeyen bir nedenle ateşe verdi. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen itfaiye ekipleri yangını kontrol altına aldı ancak ev kullanılamaz hale geldi.

2. Sabah Saatlerinde Araç Yangını

  • Ertesi sabah Demircihalil köyü yakınlarında bir otomobilin yandığı ihbarı alındı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiyenin müdahalesiyle yangın söndürüldü.

3. İki Cesedin Bulunması

  • Araçtan 15 metre uzaklıktaki toprak yolda sağlık ekipleri iki kişinin hareketsiz yattığını tespit etti. Yapılan kontrolde her iki kişinin de yaşamını yitirdiği belirlendi


Fail ve Kurban Profili

  • Fail: Hacı Türkmen (60), daha önce eşinden boşanmış, üç çocuk sahibi

  • Kurban: Aysel S. (53), birlikte yaşadığı partneri

  • Türkmen’in, önce uzun süredir birlikte yaşadığı Aysel S.’yi tabancayla öldürdükten sonra aynı silahla intihar ettiği tespit edildi.


Olay Yeri ve Soruşturma

  • Olay yeri incelemesini jandarma ekipleri gerçekleştirdi.

  • İki ceset, Kırklareli Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı.

  • Jandarma, yangın ve cinayet-intihar eylemlerinin arka planını aydınlatmak için geniş çaplı soruşturma başlattı.


Sosyal ve Hukuki Boyut

  • Ülke genelinde kadına yönelik şiddet tartışmalarını yeniden alevlendiren bu olay, “kadınlar nerede güvende?” sorusunu yeniden gündeme taşıdı

  • Adli süreçte, yangın çıkarma, kundaklama, kasten öldürme ve intihar vakasının bir arada değerlendirildiği karma bir dosya oluşturulacak.

  • Uzmanlar, bu tür aile içi şiddet olaylarında erken müdahalenin önemine dikkat çekiyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Ankara’da Feci Kaza: Kontrolden Çıkan Otomobil Sondaj Makinesine Çarptı – Anne ve Oğlu Hayatını Kaybetti

Yayımlandı

üzerinde

📝  Açıklaması

“Ankara Etimesgut’ta 13 Mayıs 2025’te meydana gelen trafik kazasında 06 GA 8590 plakalı araç, sondaj makinesine çarparak sürücü Merve Ü. ve 9 yaşındaki oğlunun ölümüne yol açtı. Olay yeri incelemesi ve soruşturma sürüyor.”

Özeti

Ankara’nın Etimesgut ilçesinde 13 Mayıs 2025 günü saat 16:00 sularında meydana gelen kazada, 06 GA 8590 plakalı otomobilin sürücüsü Merve Ü. kontrolü kaybederek yol kenarındaki paletli sondaj makinesine çarptı ve araçta bulunan 9 yaşındaki oğlu ile birlikte olay yerinde hayatını kaybetti. Olay yerine sevk edilen sağlık, polis ve itfaiye ekiplerinin ilk belirlemelerine göre cenazeler otopsi için Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.


1. Kaza Anı ve Yer Bilgisi

Ankara’nın Etimesgut ilçesi Yılmaz Büyükerşen Bulvarı üzerinde seyreden 06 GA 8590 plakalı otomobil, sürücü Merve Ü. idaresinde iken henüz belirlenemeyen bir nedenle kontrolden çıktı ve bulvar kenarına park edilmiş paletli sondaj makinesine çarptı .
Kaza, 13 Mayıs 2025 Çarşamba günü saat 16:00 sıralarında meydana geldi .


2. Olay Yerine Gelen Ekiplerin Müdahalesi

Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi .
Ekiplerin yaptığı ilk kontrollerde sürücü Merve Ü. ile araçta bulunan 9 yaşındaki oğlunun olay yerinde yaşamını yitirdiği tespit edildi .


3. Kurumsal İşlemler ve Soruşturma

Anne ve oğlunun cenazeleri, Adli Tıp Kurumu’nda otopsi işlemleri için morga kaldırıldı .
Emniyet ve savcılık makamları, kazayla ilgili soruşturma başlattı; kazanın kesin nedenini belirlemek üzere yol ve makine üzerinde incelemeler sürüyor .


4. Trafik Güvenliği ve Önleyici Tedbirler

4.1. Yol ve Donanım Faktörleri

  • Bulvar kenarına park edilen sondaj makinesinin koruyucu bariyerlerle çevrilmemiş olması, kazanın şiddetini artırmış olabilir.

  • Yol çizgileri ve trafik işaretlemelerinin yeterliliği tekrar gözden geçirilmeli.

4.2. Sürücü Davranışları

  • Ani hız değişimi ve direksiyon hakimiyeti kaybı, güncel trafik kazalarının en yaygın nedenlerinden biridir.

  • Etimesgut gibi yoğun trafik akışı olan caddelerde hız limitlerine ve trafik levhalarına uyumun önemi büyüktür.


5. Benzer Vakalar ve İstatistikler

  • Türkiye’de her yıl trafik kazalarında ortalama 6 bin civarında kişi hayatını kaybediyor.

  • Kazaların büyük bölümü direksiyon hakimiyeti kaybı ve yol kenarındaki sabit nesnelere çarpma sonucunda gerçekleşiyor.


6. Sonuç ve Toplumsal Mesaj

Bu üzücü kaza, şehir içi trafikte hem sürücü hem de yolcu güvenliğinin ne denli hayati olduğunu bir kez daha gösterdi.
Trafik kurallarına uymak, hız limitlerini aşmamak ve yol kenarındaki ekipmanların güvenliğini sağlamak, benzer trajedilerin önüne geçebilir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar