Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Bakan Tekin: YKS ile ilgili bir değişiklik gündemimizde yok

Yayımlandı

üzerinde

Bakan Tekin, bir televizyon kanalında soruları yanıtladı.

Öğrencilerden birinin eğitim alanında yapılan değişiklikleri sorması üzerine, eğitimde kılı kırk yararak karar almak gerektiğine dikkati çeken Tekin, “Aldığınız karar hep birileri tarafından eleştiri konusu olabiliyor, bir kısmı tasvip ediyor, bir kısım karşı çıkıyor. İki tane yolumuz var. Bir, doğru bildiklerinizi yapacaksınız. Ülkenin çocuklarını, gençlerini, ülkemizin geleceğini sağlam yetiştirmek için doğru adımlar atmak lazım. İkinci seçenek, kendi siyasi kariyerimizi düşünüp popülist adımlar atmak. Sizin beni seveceğiniz, ‘Çokça tatil yapın, gezin, okul önemli değil.’ tarzından… Biz birincisine talip olduk. İnanın gecemizi gündüzümüze katıp sizin için çaba sarf ediyoruz.” diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığının değişime en hızlı adapte olması gereken bakanlık olduğunu anlatan Tekin, şunları kaydetti:

“Dünyada çocuklar artık bilgiyi edinmekte sıkıntı yaşamıyorlar, bilgiye ulaşabiliyorlar. Yani çocuğa okulda verilen bilgi gündelik hayatta beceriye dönüşüyor mu, dönüşmüyor mu? İhtiyaç duyduğumuz şey bu. Biz de bunu yaptık. Şimdi bize diyorlar ki ‘Niye değiştiriyorsunuz?’ Ben de diyorum ki ‘Siz bu çocukların iyiliğini mi, kötülüğünü mü düşünüyorsunuz?’ Bizim kitaplarımız hala çocuğa bir tanımı ezberletiyor, bir bilgiyi veriyor. Nerede kullanacağını, ne işine yarayacağını söylemeden bunları onlara vermek içinde yaşadığımız çağda doğru değil.”

ÇOCUKLARIN TÜRKÇE’Yİ ÖĞRENMELERİ LAZIM

Bir öğrencinin, öğretmenlerin teknolojiye adaptasyonuyla ilgili soru yöneltmesi üzerine Bakan Tekin, Milli Eğitim Akademisinin önemine dikkati çekmek gerektiğini belirtti.

Bakan Tekin, sözlerine şöyle devam etti:

“Biz ‘Üniversiteler bilim insanı yetiştirsin.’ dedik. Yetiştirdiği kişilerden ‘Ben öğretmen olmak istiyorum.’ diyen kişi, Milli Eğitim Akademisinin sınavına girsin, 14 ay boyunca gerek teorik olarak gerekse uygulama olarak staja gönderelim. Bizde şu anda formasyon dersleri alırken 90 saat civarında uygulama eğitimi alıyorlar ama bu Batı ülkelerinde ortalama 400-500 saat. Milli Eğitim Akademisiyle diyoruz ki üniversiteler alanında uzman arkadaş yetiştirsinler, bunlar öğretmen olmak istiyorsa biz onlara bir miktar teorik ders, bir miktar da dünya ortalamalarına yakın, 400-500 saat uygulama yaptıralım, ondan sonra çocuklarımızın karşısına öğretmen olarak çıkartalım.”

İngilizce eğitiminde gösterilen konu başlıklarıyla alakalı bir ekleme ya da değişiklik planlanıp planlanmadığının sorulması üzerine de Tekin, yabancı dil mantığında bir problem olduğunu ifade etti.

Tekin, “Çocuklarımızın önce Türkçeyi, ana dillerini öğrenmeleri lazım. Çok trajikomik. Kendi ana dilini 100 kelimeyle konuşan bir çocuktan 500 kelimelik, 1000 kelimelik yabancı dilde konuşmasını beklemeniz mümkün mü? Çocuklarımızın ana dil becerilerinin gelişmesi, sadece ana dil açısından değil, diğer akademik branşlar için de çok önemli. Artık gramer değil, çocuklarımızın kendilerini ifade edebileceği bir yabancı dil bilgisi öğretmek istiyoruz.” dedi.

İLE İLGİLİ DEĞİŞİKLİK YAPILACAK MI

Bir öğrencinin YKS ile ilgili değişiklik yapılıp yapılmayacağını sorusuna Tekin, şöyle yanıt verdi:

“YKS ile ilgili bir değişiklik gündemimizde yok ancak bu YKS’deki şu andaki sorular mevcut müfredata göre. Şimdi 9’uncu sınıflarda Yüzyılı Maarif Modeli’yle başlayan arkadaşlarımızın soruları bu müfredata göre olacak. Bu müfredat yeni, dışarıda, merdiven altında kurs veren, öğretmen olduğunu iddia eden bir kişi bunu bilmiyor. Sizi kandırmasına müsaade etmeyin, neye ihtiyacınız varsa biz okulumuzda veriyoruz. Ders kitaplarını biz yeni yazıyoruz, adam Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne göre YKS kitabı yazmış. Bu kadar sahtekarlık olmaz, inanmayın.”

“HAFTALIK YÜKÜMÜZ HAFİFLEYECEK”

Bir başka öğrencinin de mülakatlarla ilgili yönelttiği soruya Bakan Tekin, “36 aydan itibaren çocuğunuzu emanet ettiğiniz kişinin mülakatla alınması en doğru yöntem. Öğretmenliği çok kutsal ve önemli bir meslek olarak gördüğümüz için, en önemlimizi emanet ettiğimiz kişi öğretmen olduğu için mülakata devam ettik.” karşılığını verdi.

“Mülakatlarda olası torpilin önüne nasıl geçileceğinin” sorulması üzerine Tekin, alacakları adayın 3 katı aday çağırdıklarını, bir kod numarasıyla mülakata gidildiğini, komisyondakilerin kişi hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadıklarını kaydetti.

Bakan Tekin, mülakata karşı olduğunu söyleyenlere seslenerek şunları dile getirdi:

“Siyasetçilere de söylüyorum, kendi partinize çaycı alıyorsunuz, mülakat yapıyorsunuz. Ben vatandaşın çocuğunu emanet edeceğim öğretmen yetiştireceğim, bana ‘Mülakat yapma.’ diyorsunuz, kusura bakmayın. Benim ödevim, adalete uygun, hak yemeden bir sınav yapmak ve buna göre vatandaşımızın çocuğunu emanet edebileceğimiz öğretmenler istihdam etmek. Ben dahil hiçbir kişi mülakatlara müdahale edemez.”
Devamsızlık affı gibi bir durumun söz konusu olmadığını kaydeden Tekin, öğrencilerin okula gitmelerini istediklerini belirtti. Ders saatlerinin uzunluğuna ilişkin yöneltilen eleştiriler konusunda da Tekin, müfredatın içeriğini 3’te 1 oranında hafiflettiklerini vurgulayarak, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli yerleştiğinde sizin haftalık yükünüz hafifleyecek.”

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Sıcaktan bunalan köpek, iki saatte bir oto yıkamacıda kendini yıkatıyor!

Yayımlandı

üzerinde

Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Cumhuriyet Mahallesi’nde yer alan eski Sanayi Sitesi’nde esnafın maskotu haline gelen bir , sıcaklardan serinlemenin yolunu oto yıkamacıda buldu.

Her iki saatte bir oto yıkamacıya giden köpek, işletme çalışanları tarafından tutulan tazyikli su ile serinliyor.

“HER İKİ SAATTE BİR YANIMIZA GELİYOR”

Oto yıkamacıda çalışan Selim Öner, köpeğin sanayinin maskotu haline geldiğini belirterek şunları söyledi:

“Sıcak havadan bunalınca her iki saatte bir yanımıza geliyor. Bizim de onu ıslatmak hoşumuza gidiyor. Bir aracı yıkıyoruz, bir onu. Hem yıkanıyor hem suyu içiyor. Yıkandıktan sonra çimlere gidip uzanıyor. Bir tane daha arkadaşı var, onu da yanında getiriyor. Arabayı yıkamaya başladığımızda suyun sesini duyunca o da geliyor. Boş oturduğumuzda gelmiyor. Gün boyunca altı defa geliyor. Biz sayıyoruz artık, saatlerini biliyoruz.”

Okumaya Devam Et

Gündem

Türkiye, Azerbaycan Üzerinden Cumartesi Günü Suriye’ye Günlük 6 Milyon m³ Doğalgaz Tedarikine Başlıyor

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Türkiye, Cumartesi (2 Ağustos 2025) gününden itibaren Azerbaycan üzerinden Suriye’ye günlük 6 milyon m³ doğal gaz tedarikine başlıyor. Kilis–Halep hattıyla elektrik üretimine destek sunacak bu işbirliği, bölgesel enerji güvenliğini güçlendiriyor.

Öne Çıkanlar

  • Başlangıç Tarihi: 2 Ağustos 2025 Cumartesi

  • Günlük Hacim: 6 milyon metreküp doğalgaz

  • Güzergâh: Azerbaycan – Türkiye – Kilis – Halep

  • Kullanım Alanı: Halep’teki doğal gaz santrallerinde elektrik üretimi


1. Tedarik Planı ve Başlangıç Tarihi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Cumartesi gününden itibaren Azerbaycan üzerinden Suriye’ye doğal gaz tedarikine başlayacağız” açıklamasını yaptı . Türkiye, üç ay içinde akışı planladığı Kilis–Halep boru hattını devreye alarak bölgedeki enerji ihtiyacına hızlı bir yanıt sunmayı amaçlıyor.

2. Altyapı ve Güzergâh

  • Azerbaycan’dan Nakil: Hazar’dan gelen doğalgaz, Güney Gaz Koridoru vasıtasıyla Türkiye’ye ulaşıyor.

  • Türkiye İçinde: İstanbul–Ankara–Gaziantep istikametinden sonra Kilis sınır noktasına yönlendiriliyor.

  • Suriye’ye Geçiş: Kilis’ten Halep’e uzanan mevcut boru hattı üzerinden günlük 6 milyon m³ gaz akışı sağlanaca.

3. Planlanan Hacim ve Zaman Çizelgesi

  • Günlük Teslimat: 6 milyon metreküp

  • Yıllık Hedef: Yaklaşık 2 milyar metrekü

  • Üç Aylık Ön Hazırlık: Altyapı tamamlama ve izin süreçleri, 3 ay içinde akışa geçişi mümkün kılacak.

4. Siyasi ve Ekonomik Etkiler

  • Türkiye-Suriye İlişkileri: Enerji alanındaki işbirliği, iki ülke arasındaki diplomatik temasları güçlendirecek.

  • Bölgesel Güvenlik: Enerji arzı, Suriye’nin kuzeyindeki elektrik santrallerinin çalışmasını sağlayarak altyapı güvenliğini destekleyecek.

  • Ekonomik Boyut: Türkiye, transit ekonomisine ek gelir getirirken, Suriye’nin enerji maliyetlerinde azalma hedefleniyor .

5. Bölgesel Enerji Güvenliği ve Gelecek Adımlar

  • Elektrik İhracatı: Halep’e şimdilik 200 MW elektrik sağlanıyor; kapasitenin 700–800 MW’a çıkarılması planlanıyor .

  • Ek Projeler: Kilis–İdlib arasında yeni elektrik hattı projeleri ve Harem bölgesine ilave enerji bağlantıları gündemde.

  • Uzun Vadeli Hedef: Yıllık 2 milyar m³’ü aşan tedarik kapasitesiyle Suriye’nin enerji ihtiyacının önemli bir kısmı Türkiye üzerinden karşılanacak.


Sonuç olarak, Türkiye’nin Cumartesi günü başlatacağı günlük 6 milyon m³ doğal gaz ihracatı, bölgesel işbirliğini güçlendirmenin yanı sıra Suriye’nin enerji altyapısının iyileştirilmesine katkı sunacak. Enerji projelerinin başarıyla işletilmesi, bölge barışına ve ekonomik kalkınmaya olumlu yansıyacaktır.

Okumaya Devam Et

Gündem

Türkiye Ayaklandı: Avukat Serhat Aslan’ın Minguzzi Ailesine Skandal Sözlerine Tepkiler Çığ Gibi!

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
Kadıköy’de 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin annesi Yasemin Minguzzi’ye yönelik “Evladı ilk ölen o değil, son da olmayacak” ifadeleriyle gündeme gelen İzmir Barosu avukatı Serhat Aslan’a; hukuk camiası, barolar ve halkın tepkisi büyüyor. Çocuk adalet sistemi ve vicdan tartışmalarını derinlemesine ele alan kapsamlı haber.

1. Skandal Paylaşımın Detayları

İzmir Barosu üyesi Av. Serhat Aslan, 30 Temmuz 2025 günü sosyal medya hesabından yayımladığı mesajında, Kadıköy’de bıçaklanarak yaşamını yitiren 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin annesi Yasemin Minguzzi’ye yönelik ağır ifadeler kullandı. “Valla kimse kusura bakmasın bir kadın evlat acısı çekiyor diye bu kadar saçmalamasına müsamaha göstermek zorunda değiliz. Evladı ilk ölen değil. Son da olmayacak…” diyerek tepki çeken Aslan, sözlerine devamla “Not: Tamam inşallah benim çocuğum da ölür de o zaman anlarım” ifadelerini ekledi .

Bu paylaşımın ardından kısa sürede #SerhatAslanİstifa etiketleri Twitter’da trend topic olurken, kullanıcılar “Vicdansızlık bu kadarına da pes” ve “Çocuk acısı üzerinden siyaset olmaz” yorumlarıyla çıkışı kınadı .


2. Hukuk Camiasından Sert Tepkiler

Olay sonrası İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Av. Kardelen Ateşci, yaptığı yazılı açıklamada “Suça sürüklenen çocuk mağdurdur” vurgusunu yaparak, çocuk adalet sisteminin “cezalandırma değil onarma esasına” dayandığını belirtti. Ateşci, Aslan’ın mesajının bağlamından koparıldığını ve toplumda linç kültürünü körüklediğini söyleyerek, baro olarak yas ve adalet süreçlerinin insan onuruna uygun yürütülmesi için çalışmayı sürdüreceklerini vurguladı.

Öte yandan, İzmir Barosu yönetimi de Av. Serhat Aslan hakkında soruşturma başlattı. Baro’dan yapılan açıklamada, “Mesleki ilke ve etik kurallarına aykırı olduğu değerlendirilen paylaşımlarla ilgili disiplin süreçleri işletilecektir.” denildi .


3. Kamuoyu ve Sosyal Medya Patlaması

Aslan’ın sert ifadeleri, sosyal medyada tepkileri büyüttü. Instagram’da @esitlikicin platformu, paylaşımda “Avukatlık görevi, toplum vicdanını savunmaktır; hakareti değil” yorumuyla dikkat çekerken, Ekşi Sözlük ve YouTube’da da kullanıcılar videolar ve başlıklarla durumu “skandal” olarak nitelendirdi . Twitter’da #AdaletİçinSusmayacağız etiketi altında paylaşılan mesajlarda, “Bu ülkenin çocukları suça itilmektense suç mağduru kabul edilmeli” talepleri öne çıktı .

Gelen tepkiler arasında siyasiler de yer aldı; CHP İstanbul Milletvekili Murat Emir “Çocukların haklarını savunmak asli görevimizdir. Afaki söylemlerle acıyı istismar etmek, adaletin doğasına aykırıdır” şeklinde tweet attı .


4. Çocuk Adalet Sistemi Üzerine Tartışma

Söz konusu skandal, tekrar çocuk adalet sistemi ve suça sürüklenen çocukların statüsü tartışmasını alevlendirdi. Hukukçular “SSÇ” (Suça Sürüklenen Çocuk) yerine mağduriyet vurgusu yapılması gerektiğini savunurken; toplumsal algının değişmesi için medyanın sorumlu dil kullanması gerektiğine dikkat çekildi. Yasemin Minguzzi’nin eylemi sırasında dile getirdiği “Suça sürüklenen çocuk mağdurdur” mesajı, bir kez daha ön plana çıktı .

Baro uzmanları, çocukların hem korunma ihtiyacına hem de adli süreçte rehabilitasyona yönlendirilmesine odaklanan düzenlemelerin iyileştirilmesi çağrısında bulundu.


5. Gelecek Adımlar ve Hukuki Süreç

Disiplin soruşturması ve baro açıklamaları sonrası gözler, Aslan’ın istifa edip etmeyeceğine ve olası mahkeme süreçlerine çevrildi. Avukatların meslek kurallarını ihlal ettikleri takdirde Adalet Bakanlığı nezdinde de yaptırımlarla karşılaşabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, “Sahte bir avukat değil gerçek bir hukukçu olarak topluma güven vermek adına bu süreç titizlikle izlenmeli” diyo.

Aile avukatları ise, yas süreci tamamlanana kadar baskı ve linç söylemlerine karşı hukuki koruma taleplerini sürdüreceklerini açıkladı .


Sonuç:
Ahmet Minguzzi aile davası, sadece bir suç dosyası olmanın ötesinde Türkiye’de çocuk adalet sisteminin ve toplumsal vicdanın sınavı haline geldi. Avukat Serhat Aslan’ın sözleri, hukuk camiasında ve kamuoyunda derin bir yara açarken, bu skandalın sonrasında atılacak adımlar, hem adaletin işleyişi hem de toplumsal barış açısından kritik öneme sahip.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar