Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Bakan Tekin: “Yaz tatilini öne çekmek gündemimizde yok”

Yayımlandı

üzerinde

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TRT Haber canlı yayınında eğitim gündemine ilişkin soruları yanıtladı.

Okulların erken kapanıp kapanmayacağına ilişkin konuşan Tekin, bunun hukuken mümkün olmadığını, okulların 180 iş günü açık olması gerektiğini vurguladı.

Tekin, “Bizim de öyle bir planlamamız yok. Zaten hem temel eğitimden orta öğretime geçiş kapsamındaki sınavlar hem de yüksek öğretime geçiş kapsamındaki sınavlarda bu takvime göre planlanmış durumda. Bizim öyle bir hesabımız yok. Zaten bayram sonrası da 2 hafta. Yani tek birkaç gün olsa bu tartışılabiliriz ama 2 haftalık bir süreç söz konusu. Dolayısıyla bizim gündemimizde böyle bir şey yok.” dedi.

“ÖĞRETMEN ADAYLARI İÇİN KPSS SINAVI YAPILMAYACAK”

Bakan Tekin, “Öğretmenlerin belirlenmesi süreci nasıl olacak? Milli Eğitim Akademisi yöntemi de devreye girecek. Ona ilişkin bir detayları da paylaşabilir misiniz?” sorusu üzerine, geçen yıl öğretmen istihdam süreci ile ilgili köklü bir değişiklik yaptıklarını hatırlattı.

Geçen yıl Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (KPSS) girenlerin mağduriyet yaşamaması için bu yıl son kez bu sınav ile öğretmen atamasının yapılacağını belirten Tekin, “Önümüzdeki temmuz ayında ÖSYM tarafından yapılacak Akademiye Giriş Sınavı’yla (AGS) da öğretmen ataması yapacağız ve bu yıl öğretmen adayı arkadaşlarımız için KPSS yapılmayacak dedik. Yani son öğretmen adayı arkadaşlarımız için söylüyorum. Son KPSS geçtiğimiz yıl yapıldı ve artık öğretmen adayı arkadaşlarımız için KPSS sınavı yapılmayacak.” dedi.

“MÜLAKAT MEKANİZMASI TAMAMEN KALKIYOR”

Tekin, bu yıl Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile yaptıkları görüşmeler sonucu Milli Eğitim Bakanlığına 25 bin kadro ayrıldığını hatırlatarak, “2024 yılında KPSS’ye giren öğretmen adayı arkadaşlarımız için 15 bin kadro tahsisi yaptık. Temmuz ayında yapılacak AGS ile aramıza katılacak arkadaşlarımız için ise 10 bin.” dedi.
Şu anda iki farklı hukuki işlem yürüttüklerini dile getiren Tekin, şunları kaydetti:

“Bunlardan bir tanesi 2024 KPSS’sine göre istihdam edeceğimiz arkadaşlarımız. Onların prosedürü belli. Branş dağılımlarını açıkladık, buna göre başvuruları alacağız ve kanuna göre her bir aday için 3 katı adayı mülakata davet edeceğiz. Yani 15 bin öğretmen arkadaşımız için 45 bin öğretmen adayı arkadaşımız mülakata davet edilecek. KPSS puanındaki puan üstünlüğüne göre ve kendilerine tanımladığımız bölgelerde veya sınav alanlarında mülakat sınavlarına girecekler. Mülakat sınavından sonra da başarılı olanların atamasını yapacağız.”
Bu sürecin ardından akademi ile ilgili sürecin başlayacağını bildiren Tekin, “Şu anda bu yıl yapacağımız uygulamayla öğretmenlerin istihdamında mülakat mekanizması tamamen kalkıyor. Önümüzdeki dönemde AGS ile beraber artık öğretmen adayı arkadaşlarımızın çoklu değerlendirmeye tabi tutulduğu başka bir sistem başlıyor, o ayrı bir mekanizma.” diye konuştu.

EĞİTİM SİSTEMİ DEĞİŞECEK Mİ?

Bakan Tekin, “4 artı 4 artı 4 eğitim sisteminin sonlanacağı ve liselerde eğitimin 3 yıla düşeceği” iddialarına ilişkin soru üzerine, bu konunun kamuoyunda tartışıldığını söyledi.

Bu konuda, mesleki ve teknik eğitim anlamında sanayi, ticaret ve hizmet sektörünün kendilerini nitelikle eleman bulamama konusunda eleştirdiğine dikkati çeken Tekin, şunları kaydetti:

“Ortaya çıkan formüller var. Yani lise eğitimi totalde 12 yıllık, eğitimle ilgili bir karar söz konusu değil. Ama bazı öğrenciler için önerilen modeller arasında 4 artı 4 artı üçüncü 4 ile ilgili 2 yıl olsun, 3 yıl olsun, yani mesleki eğitime yönlendirilsin çocuklar gibi tartışmalar var. Biz, bakanlık olarak bütün bu tartışmaları titizlikle takip ediyoruz. Bunların içerisinden süzülecek, üzerinde uzlaşılmış konular olursa, bunları alıp siyasi mekanizmalarla, Sayın Cumhurbaşkanımızla Kabinede istişare ederiz ve ondan sonra bir karar almamız gerekirse alırız. Şu an alınmış bir kararımız yok. Sadece bu konudaki tartışmaları takip ediyoruz diyelim.”

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Resmi Gazete’de bugün (26 Ekim 2025 Resmi Gazete kararları)

Yayımlandı

üzerinde

YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ

YÖNETMELİK

– Trakya Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliği

TEBLİĞ

– Ulusal Meslek Standartlarına Dair Tebliğ (No: 2025/5)

İLÂN BÖLÜMÜ

a – Yargı İlanları
b – Artırma, Eksiltme ve İhale İlânları
c – Çeşitli İlânlar

– T.C. Merkez Bankasınca Belirlenen Devlet İç Borçlanma Senetlerinin Günlük Değerleri

Okumaya Devam Et

Gündem

“Eşim ve ben bir ağaçtan kopmuş dallar gibiyiz. Dayanılmaz acılarla yaşıyoruz.”

Yayımlandı

üzerinde

“Eşim ve ben bir ağaçtan kopmuş dallar gibiyiz. Dayanılmaz acılarla yaşıyoruz.”

hazırlayan: Fatih Doğan

Gazze’ye dönen bir aile, buldozerlerle yıkılmış mezarlar ve çok az umutla karşılaşır.
Hiba ve Muhammed, İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşında çok acı çekmişlerdir ve geleceğe dair pek bir beklentileri yoktur.

Gazze Şehri – Hiba el-Yazji ve eşi Muhammed, son iki yıldır cehennem azabı çektiler ve geri döndüler. İsrail saldırılarında onlarca aile üyesini kaybettiler. Evleri yok oldu. Birçok kez yerlerinden edildiler. Ve şimdi, geleceğin kendilerine ve 10 yaşındaki kızları İman’a ne getireceğinden emin olmadan bekliyorlar.

Aile, Gazze ateşkesinin başlamasından birkaç gün sonra, ancak İsrail saldırılarının anlaşmayı çökertmekle tehdit etmesinden sadece bir gün önce, geçen Cumartesi günü Kuzey Gazze’ye geri döndü.

Hiba, çadırının yanında dağınık eşyalarını düzenlerken uzaktan gelen patlamaları duyduğunu ve savaşın geri dönüp dönmediğini merak ettiğini söyledi. Bu durum, aileyi muhtemelen güneye geri dönmeye ve savaş sırasında defalarca yaptıkları bir yolculuğu tekrarlamaya zorlayacaktı.

Hiba, günler sonra Al Jazeera’ya, ailesinin çadırının kurulu olduğu kum yığınının üzerine bir sandalye çekip otururken, “Dürüst olmak gerekirse artık hiçbir şey anlamıyoruz,” dedi.

Aile öldürüldü
İsrail’in geçen Pazar günü en az 42 kişiyi öldürdüğü şiddetli şiddet olaylarının ardından ateşkes büyük ölçüde sürdürüldü.

Ancak Hiba ve Muhammed son iki yılda o kadar çok acı çektiler ki, gelecekleri konusundaki belirsizlikleri anlaşılabilir.

Çift, savaş başladığında Kuzey Gazze’de kalmıştı. Ancak savaşın başlamasından iki aydan kısa bir süre sonra bu karar onlara pahalıya mal oldu.

“Bütün ailemi kaybettim: Babamı, annemi, tüm kardeşlerimi. Aynı zamanda kuzenim olan kocam da tüm ailesini kaybetti,” dedi. Gözleri yaşlarla doluyken, Mohammad sessizce yanında oturuyordu ve kendi gözleri kıpkırmızıydı.

3 Aralık 2023’te, Gazze Şehri’nin Şeyh Rıdvan semtindeki dört katlı aile evleri bombalandı. Bu ev, diğer bölgelerden gelen birkaç akrabanın da sığındığı evdi.

Hiba, Mohammad, kızları İman ve Hiba’nın küçük erkek kardeşi, enkazın altından hafif yaralı olarak çıkarılan tek kurtulanlardı.

Saldırıda, geniş ailelerinden 60 kişi hayatını kaybetti.

“Neredeyse tüm ailem yok oldu: annem, babam, altı kardeşim, eşleri ve çocukları. Eşimin ailesi de -anne babası, kardeşleri ve çocukları. Amcalarım ve ailelerinin hepsi öldürüldü,” dedi Mohammad.

Mohammad, anne babası, altı kardeşi, çocukları ve eşleri de dahil olmak üzere toplam 36 akrabasını kaybetti.

Hiba aynı grevde anne babasını, dört kardeşini ve iki yeğenini kaybetti.

 

Buldozerle yıkılmış mezarlar
Dışarıdan bakan biri için Hiba ve Muhammed’in yaşadığı kayıplar neredeyse akıl almaz. Savaş sona ermiş olsa bile, bu öylece geçip gidebilecekleri bir şey değil.

“Ölmek istiyordum,” dedi. “Kocam ve ben bir ağaçtan koparılmış dallar gibiyiz. Dayanılmaz bir acıyla yaşıyoruz. Keşke bir saldırı bizi de alsaydı. Hayatta kalmak bir ceza gibi.”

Eylül ayında, İsrail tankları yaklaşırken çift, güneye gitmek üzere Gazze Şehri’nden ayrıldı. Ancak bildikleri her şeyden uzakta, mülteci kamplarındaki hayatın dayanılmaz olduğunu gördüler.

Ateşkes nedeniyle İsrail’in Gazze Şehri’ne ilerlemesi durdurulunca geri dönmeye karar verdiler.

Ama hiçbir şey onları bulacakları şeye hazırlamamıştı.

Gazze’de emlak işleriyle tanınan ailesinden Muhammed, “Tüm aile evlerimiz yıkıldı, hatta yakın zamanda taşındığımız ev, eşimin ailesinin evi bile yok oldu. Arabalarımız, düğün salonu işletmemiz, hepsi yerle bir oldu,” dedi.

FatihDoganMedya

 

 

Okumaya Devam Et

Gündem

Donald Trump’tan Hamas’a 48 saatlik uyarı: “Esir cenazelerini geri verin, aksi halde diğer ülkeler harekete geçecek”

Yayımlandı

üzerinde

Tarih: 26 Ekim 2025
Saat: 03:10 
Okuma süresi: ~4 dakika

Eski ABD Başkanı ve o günkü yetkili açıklamalarında etkin rol oynayan isim Donald Trump, Truth Social üzerinden paylaştığı mesajda Hamas’a 48 saatlik bir süre vererek elinde tuttuğu “ölü esir cenazelerini” iade etmesi gerektiğini; aksi hâlde “barış anlaşmasına taraf diğer ülkelerin harekete geçeceğini” söyledi. Trump, açıklamasında aralarında iki Amerikan vatandaşının cenazelerinin de bulunduğunu belirtti.

PALM BEACH, FLORIDA – DECEMBER 16: U.S. President-elect Donald Trump speaks at a news conference at Trump’s Mar-a-Lago resort on December 16, 2024 in Palm Beach, Florida. In a news conference that went over an hour, Trump announced that SoftBank will invest over $100 billion in projects in the United States including 100,000 artificial intelligence related jobs and then took questions on Syria, Israel, Ukraine, the economy, cabinet picks, and many other topics. (Photo by Andrew Harnik/Getty Images)


Başlık altı (lead)

Trump, Gazze-İsrail hattında sağlanan barış/ateşkes mutabakatının işlemesi için Hamas’ın kalan ölü esir cenazelerini derhal iade etmesini talep etti ve “48 saat içinde somut bir ilerleme” beklediğini vurguladı; aksi durumda anlaşmaya taraf ülkelerin adımlar atacağını belirtti.


Haber Detayı

Trump’ın mesajı ve platformu

Trump, söz konusu uyarıyı Truth Social hesabından yaptı; mesajında “Hamas, ölü esir cenazelerini hemen iade etmeye başlayacak; bazı cenazeler ulaşılması zor yerlerde olabilir ama birçoğunu hemen verebilirler” ifadelerini kullandı ve sürecin yakın takibinde olduğunu yazdı.

Neden bu talep önemli?

Son dönemde yürütülen ateşkes/ceasefire görüşmeleri kapsamında karşılıklılık esasına dayanan bir protokol üzerinde anlaşma sağlanmıştı: canlı esirlerin ve ölü cenazelerin iadesi, karşılığında belirli sayıda mahkûmun serbest bırakılması ve kademeli tavizler öngörülüyordu. Trump’ın açıklaması, bu takvimin aksaması halinde anlaşmanın işlemez hâle gelme riskine işaret ediyor.

“Diğer ülkeler harekete geçecek” iddiası

Trump, mesajında anlaşmaya taraf diğer ülkelerin—özellikle sürece arabuluculuk eden veya garantör pozisyonundaki ülkelerin—Hamas’ın işbirliği yapmaması hâlinde müdahaleye veya yaptırımlara yönelebileceğini ima etti. Haber ajansları ve bölge medyası, Trump’ın bu ifadelerini “uyarı/ultimatom” olarak değerlendirdi.

Sürecin mevcut durumu ve belirsizlikler

Bazı haber kaynaklarına göre (resmî kaynak açıklamaları ile karşılaştırıldığında), Gazze içindeki kaotik durum ve farklı silahlı grupların varlığı nedeniyle tüm cenazelerin hemen iade edilmesi lojistik ve güvenlik sorunları doğuruyor; buna rağmen Trump ve anlaşma ortakları geri dönüş bekliyor. Uzmanlar, zaman baskısının hem siyasi gerilimi tırmandırabileceği hem de tanımlama ve adli süreçleri zorlayabileceği uyarısında bulunuyo


Olası sonuçlar

  • Hamas’ın iade talimatına uyması: Ateşkes hattında güvenin güçlenmesi; esir aileleri için hızlı bir sonuç; anlaşma mekanizmalarının devreye girmesi.

  • Hamas’ın isteksiz veya gecikmeli yanıtı: Anlaşma ortaklarının yaptırım veya daha geniş diplomatik/askeri baskı araçlarını konuşmaya başlaması; bölgesel gerilimin tırmanması.


Bölge uzmanları, “48 saatlik baskının pratikte kısa” olduğunu; ancak siyaseten bir hareketlilik yaratma amacı taşıdığını belirtiyor. Uzmanlar ayrıca tespit, adli inceleme ve kimliklendirme süreçlerinin aceleye getirilmemesi gerektiğini; aksi hâlde insani ve hukuki problemlerin derinleşebileceğini vurguluyor.


Trump’ın 48 saatlik uyarısı, hem sahadaki insani drama hem de diplomatik sürecin kırılganlığını bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Önümüzdeki 48 saat içinde Hamas’tan somut bir iade adımı gelirse süreç rahatlayabilir; gelmezse bölgesel aktörlerin devreye girme ihtimali güçlenecektir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar