Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Bakan Tekin açıkladı: Bayramda öğretmenlere elektronik ortamda uzaktan eğitim

Yayımlandı

üzerinde

Bakan Tekin, “ÖğretmenİZ” YouTube kanalında canlı yayına katıldı. Tekin, Milli Eğitim Akademisi’nin eğitim planlamak isteyen bütün özel ve kamu kurum ile kuruluşlarına görev yapan öğretmenlere hizmet vereceğini söyledi.

Başka meslek gruplarının da Akademide eğitim verilebileceğini belirten Tekin, “Dolayısıyla özel okullara da bu anlamda hizmet etmiş olacağız. Artık yeni yasal düzenlemeyle özel okullarda Akademi eğitimi almış öğretmenler çalıştırmak durumda olacaklar.” dedi.

Bakan Tekin, Milli Eğitim Akademisinin nerelerde açılacağına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı ve kamuya ait atıl binaların kullanılabileceğini belirterek, “Milli Eğitim Akademisi olmaya uygun, onları dönüştüreceğiz. Bazı illerde tespitlerimizi yaptık, Ankara ve İstanbul’da mutlaka olacak. Bunun dışında elimizdeki bina yapı stokuna baktığımızda mutlaka bir çözüm üreteceğiz. Kamu kurumları tarafından tahsis edilen ve Milli Eğitim Akademisi olmaya uygun binaları belirledik. İzmir, Antalya, Gaziantep ve Malatya’da mevcut binalarımızı dönüştürme sürecini başlattık. Bunların büyük çoğunluğu aynı zamanda konaklama imkanı olan yerler. Oradaki öğretmen adayı arkadaşlarımız konaklayabilecekler. Buralar, yükseköğretim kurumlarından eğitim alma imkanı olan lokasyonlar ve uygulama için rahatlıkla erişim sağlayabileceği, her türlü okulumuzun olduğu iller. 1 Eylül’e kadar bu binaların tamamını hazır hale getirmiş olacağız.” diye konuştu.

“MESLEK ORTAOKULLARINA HAYATA GEÇİRECEĞİZ”

Bakan Tekin, bazı derslerin özellikle ilkokul çağındaki çocuklar için uygun bir metodolojiyle verilmesi gerektiğini belirtti.

Yabancı dil, beden eğitimi, resim, müzik, din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri için branş öğretmenlerin dersleri vermesini doğru bulduğunu vurgulayan Tekin, “Herhangi bir konuda düzenleme yaparken başka bir sıkıntı üretmemesine azami dikkat göstermek gerekiyor. Bunun hayata geçirilmesi durumunda sınıf öğretmeni arkadaşlarımızın ek derslerinin neredeyse tamamını elinden almış oluyoruz. Bu doğru bir uygulama olsa bile öğretmen arkadaşlarımızın kayıp yaşamasına sebebiyet verecek bir uygulama.” dedi.

Şu an için böyle bir gündemlerinin olmadığını aktaran Tekin, ancak bu yıl başlangıç olarak sınıf öğretmenleri arasında beden eğitimi, resim ve müzik konusunda kendilerini daha yetkin hissettikleri alanda dersin işlendiği saatte diğer sınıf öğretmeniyle şube değişimi yapabilme uygulamasını getirdiklerini hatırlattı.

İstanbul ve Ankara’da müzik ilkokulu, ortaokulu ve lisesi açtıklarını, spor alanında ise spor ortaokulu açtıklarını anımsatan Yusuf Tekin, “Aynısını mesleki ve teknik eğitimde, meslek ortaokulları olarak hayata geçirmeyi düşünüyoruz, pilot uygulamalarını başlattık. Yıl sonu itibarıyla ilgili genel müdürlüklerimiz izleme ve değerlendirme süreçlerini yürütüyorlar. En sağlıklı şekilde yaygınlaştırmak için tedbirleri alıp devam edeceğiz inşallah.” diye konuştu.

YAPAY ZEKA PROGRAMLARI

Bakan Tekin, yapay zeka destekli bireysel öğrenme platformu olan MEBİ’nin hep yaygınlaştırılacağını hem de zenginleştirileceğini söyledi. Yapay zeka uygulamalarının toplumsal hayatın her alanında kullanıldığına dikkat çeken Bakan Tekin, “Biz de yapay zeka uygulamalarının eğitimde nasıl kullanılabileceğine ilişkin yoğun çaba içerisindeyiz.” dedi.

MEBİ’yi dinamik hale getirmek istediklerini belirten Tekin, şunları kaydetti:

“Öğretmen arkadaşlarımızın bu anlamdaki katkılarını sürekli hale getirmek istiyoruz. Daha bugün Öğretmen Atama ve Yer Değişikliği Yönetmeliğimizi çalışıyorduk, orada bazı değişiklikler olacak. Öğretmen arkadaşlarımızın, MEBİ dahil olmak üzere EBA ve bütün platformlarımıza içerik katkılarının hizmet puanına dönüşmesini arzu ediyoruz. Bu öğretmen arkadaşlarımızın katkılarını almak açısından önemli bir şey. MEBİ, EBA ya da başka bir konuda öğretmen arkadaşlarımızın önerileri varsa bize ulaştırırlarsa ancak biz bu şekilde sağlıklı bir yönetim tarzı oluşturmuş oluruz diye düşünüyorum.”

EBA’DA DÜNYANIN EN ZENGİN İÇERİKLERİ VAR

Bakan Tekin, “Sadece okuldan alınan destekle, müfredata bağlı kalarak alınan üniversite hazırlığı ile Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda başarılı olunabilir mi?” sorusuna, “Kesinlikle” cevabını verdi.

Öğrencilerin Bakanlığın hazırladığı kitapları, eğitim materyallerini, kursları ve okuldaki öğretmenlerinden faydalanması durumunda başka hiçbir şeye ihtiyaçları olmadan başarılı olabileceklerine inandığını vurgulayan Tekin, şöyle konuştu:

“Zihinlerini çeldirmeye çalışan kişiler var. Bizim ders kitaplarımızı öğretmenlerimiz hazırlıyor, ilgili genel müdürlükler kontrol ediyor, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’na geliyor ve burada panelist havuzundaki öğretmen ve öğretim üyesi olmak üzere en az 5 kişi orada hazırlanan her bir ders kitabını okuyor. Bilimsel açıdan, pedagojik açıdan uygunluğunu denetliyor. Çocuklarımıza kimin hazırladığı belli olmayan, hangi yetkinliğe sahip olduğunu bilmediğimiz, ölçme değerlendirme açısından yetkinliğini bilmediğimiz birileri bir kitap hazırlıyor ve diyor ki ‘hazırlanan bu kitap MEB’de 25-30 yıl öğretmenlik yapmış kişilerin kitaplarından daha kaliteli.’ Ben bunu anlamıyorum, biz bunu bedava veriyoruz, bu kadar denetim mekanizmasından geçmiş kitaplar. Öbürü kimsenin denetlemediği, bilmediği, parayla satılan kitap. EBA’da dünyanın en zengin içerikleri var, eksik bir şey varsa bize söylesinler, EBA’ya o başlıkta içerikler yerleştirelim.”

ÖĞRETMENLERE ELEKTRONİK ORTAMDA UZAKTAN EĞİTİM

Okullarda istenilen başlıklarda Destekleme ve Yetiştirme Kursları (DYK) açtıklarını vurgulayan Tekin, bunları açmaya devam edeceklerini vurguladı.

“DYK’da kurs açan öğretmenler hizmet puanı olarak 0,5 puan alıyor. Bunun en azından yaz kurslarında 1 puana yükseltme gibi çalışma var mı?” sorusu üzerine Tekin, hizmet puanlarının revize edilmesiyle ilgili çalışmalarının olduğunu bildirdi.

Bakan Tekin, öğretmenlerin bu ara tatilde mesleki çalışma dönemlerini yüz yüze mi yoksa çevrim içi mi yapıp yapmayacağına ilişkin soruya, “Bu yıl öğretmen arkadaşlarımızın bayram tatillerinin bölünmesini istemiyoruz. Arkadaşlarımız bu bayramda aileleriyle güzel vakit geçirsinler diye elektronik ortamda uzaktan eğitimle mesleki çalışma sürecini tamamlamış olacaklar.” yanıtını verdi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Bursa’da Tarihi Kapalıçarşı’da 120 Milyon Liralık Dolandırıcılık İddiası: Mağdurlar Arasında Savcı da Var!

Yayımlandı

üzerinde

Bursa’da Tarihi Kapalıçarşı’da 120 Milyon Liralık Dolandırıcılık İddiası: Mağdurlar Arasında Savcı da Var!

14 Aralık 2025 Pazar – 10:38 | Okuma Süresi: 3 dakika

Bursa’nın gözbebeği Tarihi Kapalıçarşı’da yaşanan ve 120 milyon lirayı bulduğu iddia edilen büyük bir dolandırıcılık skandalı, kentte şok etkisi yarattı. ‘Altın işletme’ ve yüksek kâr payı vaatleriyle çok sayıda kişiden para ve altın toplandığı öne sürülen dosyada, mağdurlar arasında bir cumhuriyet savcısının da yer alması dikkatleri üzerine çekti.

İddianın Detayları: “Altınlarınızı İşletip Kâr Payı Ödeyeceğiz” Vaadi

Olay, Kapalıçarşı’da faaliyet gösteren bir kuyumcuya yönelik iddialarla patlak verdi. İddialara göre; M.B.A., H.Ç.A. ve E.B. isimli şüpheliler, müşterilerine güven sağlayarak, kendilerine teslim edilecek altınları işleteceklerini ve belirli dönemlerde düzenli kâr payı ödemesi yapacaklarını vaat etti.

Bu cazip vaade inanan yaklaşık 40 kişi, kimisi düğün için biriktirdiği parayı, kimisi ticari sermayesini, kimisi de satın aldığı ürünlerin bedelini söz konusu kuyumcuya teslim etti. Ancak iddialara göre, bir süre sonra kâr payı ödemeleri durdu ve peşinden ana paralar da iade edilmedi. Toplam mağduriyetin 120 milyon Türk Lirası’na ulaştığı öne sürülüyor.

Mağdurlar Dükkan Önünde Toplandı: “Vaatlerinize Artık İnanmıyoruz”

İddiaların kamuoyuna yansımasının ardından çok sayıda mağdur, kuyumcunun dükkanı önünde bir araya gelerek tepkisini gösterdi. Zaman zaman gergin anların yaşandığı protestoda mağdurlar, kendilerini oyalayan vaatlere artık inanmadıklarını haykırdı.

Protesto sırasında bazı mağdurlar, şüphelilerin topladıkları paralarla yasa dışı bahis faaliyetlerinde bulunduğu yönünde de iddialar ortaya attı. Şüpheliler ise savunmalarında, yaşananların bir dolandırıcılık değil, ticari bir anlaşmazlık olduğunu iddia etti.

Şüphelilerin Savunması ve Süreç

· Şüphelilerin İddiası: Olayın bir dolandırıcılık değil, ticari bir anlaşmazlık olduğu yönünde.
· Mağdurların Geçici Geri Adımı: Şüphelilerin ödeme sözü vermesi üzerine bazı mağdurlar şikayetlerini geçici olarak geri çekti.
· Yeniden Suç Duyurusu: Verilen sözler tutulmayınca mağdurlar yeniden suç duyurusunda bulundu.

Kuyumcular Odası Devrede: “Somut Sonuç Alınamadı”

Konuya ilişkin açıklama yapan Bursa Kuyumcular Odası Başkanı İsa Altıkardeş, çok sayıda mağdurun odalarına başvurduğunu doğruladı. Altıkardeş, “Sorunun çözümü için girişimlerde bulunduk ancak şu ana kadar somut bir sonuç alınamadı” ifadelerini kullandı.

Olayla ilgili soruşturmanın, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından geniş kapsamlı bir şekilde sürdürüldüğü öğrenildi.

Tarihi Kapalıçarşı’da Güvenlik Endişeleri

Bu olay, Bursa Kapalıçarşı’da son aylarda yaşanan ikinci önemli güvenlik vakası. Daha önce, Eylül 2025’te, aynı çarşıda başka bir kuyumcuya, suç örgütü üyeleri tarafından 10 milyon avro haraç istendiği ve tehdit edildiği iddia edilmişti. Bu iddia üzerine, Özel Harekat polisleri çarşıda önlem almış ve devriye gezmeye başlamıştı.

Uzmanından Yatırımcılara Uyarılar

Finansal dolandırıcılıklara karşı uyarılarda bulunan uzmanlar, vatandaşları yüksek getiri vaat eden, kontrol edilemeyen ve denetlenmeyen yatırım araçları konusunda dikkatli olmaya çağırıyor. Özellikle “altın işletme”, “komisyon karşılığı değerli maden yönetimi” gibi klasik dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olunması gerektiğinin altını çiziyorlar. Yatırım yapılacak kurumun yetkili kurumlara kayıtlı olup olmadığı mutlaka teyit edilmeli.

Son Dakika Gelişmesi: Soruşturma kapsamında şüphelilerin mal varlıklarına tedbir konulması için savcılık nezdinde girişimde bulunulduğu öğrenildi.

Okumaya Devam Et

Gündem

ABD’de kanlı üniversite saldırısı: Brown Üniversitesi’nde silahlı saldırıdan 2 ölü, 8 yaralı; şüpheli kaçtı

Yayımlandı

üzerinde

ABD’de kanlı üniversite saldırısı: Brown Üniversitesi’nde silahlı saldırıdan 2 ölü, 8 yaralı; şüpheli kaçtı

Tarih: 14 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 3 DAKİKA SAAT: 03:00

ABD’nin gözde eğitim kurumlarından Brown Üniversitesi, silahlı şiddetin pençesine düştü. Saldırganın kampüste terör estirdiği olayda 2 kişi hayatını kaybetti, 8 kişi ağır yaralandı. Tamamen siyah giyinmiş şüpheli, polise ve FBI’a rağmen hâlâ bulunamadı.

ABD’nin Rhode Island eyaletinin Providence şehrinde bulunan seçkin Brown Üniversitesi’nde silahlı bir saldırı meydana geldi. Saldırıda en az 2 kişi öldü, 8 kişi ağır yaralandı. Saldırganın kampüsten kaçtığı ve polisin geniş çaplı bir arama başlattığı bildirildi. Olay, ABD’deki silahlı şiddet salgınına bir yenisi daha eklerken, ülkedeki güvenlik ve silah kontrol tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

 Son Dakika Gelişmeleri ve Olay Yerinden Görüntüler

Providence Polis Teşkilatı Müdür Yardımcısı Tim O’Hara, şüpheliyi tamamen siyah giyinmiş bir erkek olarak tanımladı. Üniversite yetkilileri, öğrencilere ve personelde acil durum uyarısı göndererek, bulundukları yerlerde kalmalarını ve güvenli alanlara sığınmalarını istedi. Bazı öğrenciler kampüsten tahliye edildi.

Olayın ardından bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, FBI’ın olay yerine gönderildiğini duyurdu. Saldırının nedeni ve hedefi henüz netlik kazanmadı. Polis, şüphelinin yakalanması için kampüs ve çevresinde yoğun çalışma yürütüyor.

Brown Üniversitesi’nde silahlı saldırı sonrası polis ekipleri kampüs çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı. Öğrenciler güvenli bölgelere yönlendirildi.

 ABD’de Silahlı Şiddet: Bitmeyen Bir Kâbus

Bu saldırı, ABD’de giderek kronikleşen bir halk sağlığı krizi haline gelen silahlı şiddetin en son örneği. Independent Türkçe’de yer alan bir analize göre, Amerikalıların silahlı şiddeti azaltmaya yönelik çaresizlik duyguları artıyor ve toplumda bir “teslimiyet” havası hâkim. Sadece geçtiğimiz 4 Temmuz hafta sonunda ülke genelinde en az 22 kitlesel silahlı saldırı meydana geldi ve 20 kişi hayatını kaybetti.

Silahlı şiddet, beyzbol ve elmalı turta kadar “Amerikan” bir olgu haline gelmiş durumda. Uzmanlar, bu durumun arkasında güçlü silah lobilerinin ve siyasi sistemdeki düğümlenmenin yattığını belirtiyor. Bir aktivistin ifadesiyle, “Amerikalıların çoğunluğu silah güvenliği ve silah reformuna inanırken, Cumhuriyetçi Parti onların ölümünde, hayatlarının kurtulmasındakinden daha fazla kâr görüyor”.

Tarihten Yansımalar: Columbine ve Diğerleri

Brown Üniversitesi’ndeki bu saldırı, akıllara ABD’nin en karanlık okul saldırılarını getirdi. Bunların en sembolik olanı, 1999’da Colorado’daki Columbine Lisesi’nde yaşandı. Eric Harris ve Dylan Klebold isimli iki öğrenci, 12 öğrenci ve 1 öğretmeni öldürdü, 24 kişiyi yaraladı. Bu saldırı, ABD’de okul güvenliği konusunda büyük değişikliklere yol açtı ve “aktif saldırgan” durumlarında polis müdahale taktiklerini kökten değiştirdi.

 Brown Üniversitesi: Seçkin Bir Kurumda Travma

Brown Üniversitesi, Ivy League olarak bilinen seçkin üniversiteler liginin bir üyesi. Dünyanın dört bir yanından gelen parlak öğrencilere ev sahipliği yapan üniversite, şimdi derin bir travma yaşıyor. Olayın, akademik takvimi ve öğrencilerin psikolojik sağlığını nasıl etkileyeceği merak konusu.

Üniversite yönetiminin, kriz danışmanlığı ve psikolojik destek hizmetlerini devreye aldığı bildiriliyor. Saldırının, üniversitelerdeki güvenlik protokolleri üzerine ulusal düzeyde bir tartışma başlatması bekleniyor.

 Soruşturma ve Politika Etkileri

FBI ve yerel kolluk kuvvetlerinin ortak soruşturması devam ederken, saldırının siyasi yankıları da büyüyor. Başkan Trump’ın müdahalesi, olayın ulusal güvenlik boyutunu gösteriyor. Her büyük silahlı saldırıdan sonra olduğu gibi, bu olay da silah kontrol yasaları ve ruh sağlığı hizmetlerine erişim konusundaki tartışmaları alevlendirecek.

Ancak numaralı analizde belirtildiği gibi, geçmişte Sandy Hook ve Parkland gibi büyük trajediler bile kalıcı ve etkili federal yasaların çıkmasını sağlayamadı. Ulusal Tüfek Birliği (NRA) gibi lobi gruplarının etkisi ve politik kutuplaşma, her seferinde reform çabalarını baltaladı.

Brown Üniversitesi’ndeki bu trajik olay, ABD’nin silahlı şiddet epidemisiyle mücadelede ne kadar yol kat etmesi gerektiğinin acı bir göstergesi. Öğrenciler, aileler ve tüm toplum, bir kez daha güvenlik ve özgürlükler arasındaki dengeyi düşünmeye zorlanırken, soruşturmanın sonuçları ve şüphelinin yakalanması tüm dünyanın merakla beklediği bir gelişme olmaya devam ediyor.

Brown Üniversitesi’nde Silahlı Saldırı Paniği:  Öğrenciler Kilit Altında

Okumaya Devam Et

Gündem

Dilovası Yangınında İddianame Hazır: istenen cezalar belli oldu

Yayımlandı

üzerinde

Dilovası Yangınında İddianame Hazır: istenen cezalar belli oldu

Dilovası’ndaki kozmetik fabrikası yangını faciasında hayatını kaybeden 7 işçi için adalet yolunda önemli bir adım atıldı. Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı, 16 sanık hakkında hazırladığı iddianameyi mahkemeye sundu. Şirket yetkilisi 4 sanık için en ağır suçlama olan “olası kastla öldürme” talebinde bulunuldu.

📍 Tarih: 13 Aralık 2025 | ⏳ Okuma Süresi: 4 dakika |Saat: 19:30

İddianamede Yer Alan Suçlamalar ve Talepler

Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, sanıkları üç farklı suç kategorisinde sorumlu tutuyor.

1. “Olası Kastla Öldürme” Suçlaması (En Ağır Cezayı Gerektiren Suç)

· Sanıklar: İsmail Oransal, Altay Ali Oransal, Aleyna Oransal, Gökberk Güngör.
· Kimdir: Yangının çıktığı Ravive Kozmetik San. ve Dış Tic. A.Ş. ile LYKKE Kozmetik firmalarının yetkili ortakları.
· Talep: 7 kişinin ölümünden dolayı “olası kastla öldürme” suçundan cezalandırılmaları.

2. “Bilinçli Taksirle Ölüme Neden Olma” Suçlaması

· Sanıklar: 8 sanık.
· Talep: “Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan yargılanmaları.

3. “Suçluyu Kayırma” Suçlaması

· Sanıklar: 4 sanık.
· Talep: Delil karartma veya soruşturmayı engelleme şüphesiyle “suçluyu kayırma” suçundan dava açılması.

Dava: Gebze Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan davanın, işçi sağlığı ve güvenliği alanında emsal teşkil etmesi bekleniyor.

🔥 Facianın Başlangıcı: Ne Olmuştu?

Tarihe bir iş cinayeti olarak geçen facia, 8 Kasım 2025 Cumartesi sabahı Kocaeli’nin Dilovası ilçesi Mimar Sinan Mahallesi’nde bulunan bir kozmetik fabrikasında yaşandı.

· Yangın, sabah saat 09.00 sıralarında, üretim sırasında alkolün kazana aktarımı sırasında statik elektrik boşalması veya elektriksel kontak kaynaklı tutuşma neticesinde çıktı.
· İlk belirlemelere göre 6 kişi hayatını kaybetti. Ancak ağır yaralı olarak kaldırılan Tuncay Yıldız’ın daha sonra vefat etmesiyle can kaybı 7’ye yükseldi. Olayda 7 kişi de yaralandı.
· Hayatını Kaybedenler: Esma Dikan (3 çocuk annesi), Hanım Gülek (65), Şengül Yılmaz (55), Nisa Taşdemir (17), Tuğba Taşdemir (18) ve Cansu Esatoğlu (16). Mağdurların arasında iki çocuk işçinin bulunması toplumda büyük üzüntü ve tepkiye neden oldu.

⚖️ Soruşturma Süreci ve Gözaltılar

Facia sonrası başlatılan soruşturma hızla genişledi.

· Gözaltılar: Yangından sonraki günlerde, aralarında fabrika sahibi ve vardiya amirlerinin de bulunduğu 11 kişi gözaltına alındı.
· Tutuklamalar: Gözaltına alınanlardan 7’si tutuklanırken, 4’ü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tutuklananlar arasında fabrika sahibi Kurtuluş Oransal ve ailesi de yer aldı.
· Kaçma Girişimi: Fabrika sahibi Kurtuluş Oransal’ın, yangından hemen sonra içi para dolu bir çantayla Yalova’da kaçmaya hazırlanırken yakalandığı belirlendi. Ayrıca oğlu ve yeğeninin de yurt dışına kaçma hazırlığı yaptıkları sırada yakalandığı ifade edildi.

 Kurumsal Sorumluluk ve Görevden Almalar

Facia, denetim mekanizmalarına dair ciddi soru işaretlerini de beraberinde getirdi. İlgili kurumlarda geniş çaplı görevden almalar yaşandı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda 7 kişi açığa alındı:

· SGK Kocaeli İl Müdürü ve Yardımcısı
· Gebze Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü
· İŞKUR Kocaeli İl Müdürü
· İŞKUR Dilovası Hizmet Merkezi Müdürü
· İŞKUR CİMER’den Sorumlu Şube Müdürü
· Bir personel

Dilovası Belediyesi’nde 5 kişi görevden uzaklaştırıldı:

· Belediye Başkan Yardımcısı Necati Temiz
· Zabıta Müdürü Nizamettin Balcı
· 3 zabıta memuru

Bakanlık, olayla ilgili iki başmüfettiş ve bir müfettiş görevlendirdiğini açıkladı.

 Tepkiler ve Siyasi Sorumluluk Çağrıları

CHP Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, yangının nedeni olarak “açgözlülük, denetimsizlik ve beceriksizlik” olduğunu belirtti. Avşar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Dilovası Belediye Başkanı’na seslenerek, “biraz onurunuz varsa derhal istifa edin” ifadelerini kullandı.

 Sosyal Medyadan İlginç ve Üzücü Gelişme

Olayla ilgili bir başka gelişme de sosyal medyadan geldi. Yangında hayatını kaybedenlere yönelik Telegram platformunda hakaret içerikli paylaşımlar yapıldığı tespit edildi. Paylaşım yapan iki şüpheli, Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yakalanarak tutuklandı.

İddianamenin kabul edilerek davanın başlamasıyla birlikte, Türkiye’nin kanayan yarası haline gelen iş cinayetlerinde hukuki sorumluluğun sınırları da netleşmeye başlayacak. Süreç, hem mağdur aileler hem de tüm kamuoyu tarafından titizlikle takip ediliyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar