Gündem
Bakan Tekin açıkladı: Bayramda öğretmenlere elektronik ortamda uzaktan eğitim

Bakan Tekin, “ÖğretmenİZ” YouTube kanalında canlı yayına katıldı. Tekin, Milli Eğitim Akademisi’nin eğitim planlamak isteyen bütün özel ve kamu kurum ile kuruluşlarına görev yapan öğretmenlere hizmet vereceğini söyledi.
Başka meslek gruplarının da Akademide eğitim verilebileceğini belirten Tekin, “Dolayısıyla özel okullara da bu anlamda hizmet etmiş olacağız. Artık yeni yasal düzenlemeyle özel okullarda Akademi eğitimi almış öğretmenler çalıştırmak durumda olacaklar.” dedi.
Bakan Tekin, Milli Eğitim Akademisinin nerelerde açılacağına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı ve kamuya ait atıl binaların kullanılabileceğini belirterek, “Milli Eğitim Akademisi olmaya uygun, onları dönüştüreceğiz. Bazı illerde tespitlerimizi yaptık, Ankara ve İstanbul’da mutlaka olacak. Bunun dışında elimizdeki bina yapı stokuna baktığımızda mutlaka bir çözüm üreteceğiz. Kamu kurumları tarafından tahsis edilen ve Milli Eğitim Akademisi olmaya uygun binaları belirledik. İzmir, Antalya, Gaziantep ve Malatya’da mevcut binalarımızı dönüştürme sürecini başlattık. Bunların büyük çoğunluğu aynı zamanda konaklama imkanı olan yerler. Oradaki öğretmen adayı arkadaşlarımız konaklayabilecekler. Buralar, yükseköğretim kurumlarından eğitim alma imkanı olan lokasyonlar ve uygulama için rahatlıkla erişim sağlayabileceği, her türlü okulumuzun olduğu iller. 1 Eylül’e kadar bu binaların tamamını hazır hale getirmiş olacağız.” diye konuştu.
“MESLEK ORTAOKULLARINA HAYATA GEÇİRECEĞİZ”
Bakan Tekin, bazı derslerin özellikle ilkokul çağındaki çocuklar için uygun bir metodolojiyle verilmesi gerektiğini belirtti.
Yabancı dil, beden eğitimi, resim, müzik, din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri için branş öğretmenlerin dersleri vermesini doğru bulduğunu vurgulayan Tekin, “Herhangi bir konuda düzenleme yaparken başka bir sıkıntı üretmemesine azami dikkat göstermek gerekiyor. Bunun hayata geçirilmesi durumunda sınıf öğretmeni arkadaşlarımızın ek derslerinin neredeyse tamamını elinden almış oluyoruz. Bu doğru bir uygulama olsa bile öğretmen arkadaşlarımızın kayıp yaşamasına sebebiyet verecek bir uygulama.” dedi.
Şu an için böyle bir gündemlerinin olmadığını aktaran Tekin, ancak bu yıl başlangıç olarak sınıf öğretmenleri arasında beden eğitimi, resim ve müzik konusunda kendilerini daha yetkin hissettikleri alanda dersin işlendiği saatte diğer sınıf öğretmeniyle şube değişimi yapabilme uygulamasını getirdiklerini hatırlattı.
İstanbul ve Ankara’da müzik ilkokulu, ortaokulu ve lisesi açtıklarını, spor alanında ise spor ortaokulu açtıklarını anımsatan Yusuf Tekin, “Aynısını mesleki ve teknik eğitimde, meslek ortaokulları olarak hayata geçirmeyi düşünüyoruz, pilot uygulamalarını başlattık. Yıl sonu itibarıyla ilgili genel müdürlüklerimiz izleme ve değerlendirme süreçlerini yürütüyorlar. En sağlıklı şekilde yaygınlaştırmak için tedbirleri alıp devam edeceğiz inşallah.” diye konuştu.
YAPAY ZEKA PROGRAMLARI
Bakan Tekin, yapay zeka destekli bireysel öğrenme platformu olan MEBİ’nin hep yaygınlaştırılacağını hem de zenginleştirileceğini söyledi. Yapay zeka uygulamalarının toplumsal hayatın her alanında kullanıldığına dikkat çeken Bakan Tekin, “Biz de yapay zeka uygulamalarının eğitimde nasıl kullanılabileceğine ilişkin yoğun çaba içerisindeyiz.” dedi.
MEBİ’yi dinamik hale getirmek istediklerini belirten Tekin, şunları kaydetti:
“Öğretmen arkadaşlarımızın bu anlamdaki katkılarını sürekli hale getirmek istiyoruz. Daha bugün Öğretmen Atama ve Yer Değişikliği Yönetmeliğimizi çalışıyorduk, orada bazı değişiklikler olacak. Öğretmen arkadaşlarımızın, MEBİ dahil olmak üzere EBA ve bütün platformlarımıza içerik katkılarının hizmet puanına dönüşmesini arzu ediyoruz. Bu öğretmen arkadaşlarımızın katkılarını almak açısından önemli bir şey. MEBİ, EBA ya da başka bir konuda öğretmen arkadaşlarımızın önerileri varsa bize ulaştırırlarsa ancak biz bu şekilde sağlıklı bir yönetim tarzı oluşturmuş oluruz diye düşünüyorum.”
EBA’DA DÜNYANIN EN ZENGİN İÇERİKLERİ VAR
Bakan Tekin, “Sadece okuldan alınan destekle, müfredata bağlı kalarak alınan üniversite hazırlığı ile Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda başarılı olunabilir mi?” sorusuna, “Kesinlikle” cevabını verdi.
Öğrencilerin Bakanlığın hazırladığı kitapları, eğitim materyallerini, kursları ve okuldaki öğretmenlerinden faydalanması durumunda başka hiçbir şeye ihtiyaçları olmadan başarılı olabileceklerine inandığını vurgulayan Tekin, şöyle konuştu:
“Zihinlerini çeldirmeye çalışan kişiler var. Bizim ders kitaplarımızı öğretmenlerimiz hazırlıyor, ilgili genel müdürlükler kontrol ediyor, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’na geliyor ve burada panelist havuzundaki öğretmen ve öğretim üyesi olmak üzere en az 5 kişi orada hazırlanan her bir ders kitabını okuyor. Bilimsel açıdan, pedagojik açıdan uygunluğunu denetliyor. Çocuklarımıza kimin hazırladığı belli olmayan, hangi yetkinliğe sahip olduğunu bilmediğimiz, ölçme değerlendirme açısından yetkinliğini bilmediğimiz birileri bir kitap hazırlıyor ve diyor ki ‘hazırlanan bu kitap MEB’de 25-30 yıl öğretmenlik yapmış kişilerin kitaplarından daha kaliteli.’ Ben bunu anlamıyorum, biz bunu bedava veriyoruz, bu kadar denetim mekanizmasından geçmiş kitaplar. Öbürü kimsenin denetlemediği, bilmediği, parayla satılan kitap. EBA’da dünyanın en zengin içerikleri var, eksik bir şey varsa bize söylesinler, EBA’ya o başlıkta içerikler yerleştirelim.”
ÖĞRETMENLERE ELEKTRONİK ORTAMDA UZAKTAN EĞİTİM
Okullarda istenilen başlıklarda Destekleme ve Yetiştirme Kursları (DYK) açtıklarını vurgulayan Tekin, bunları açmaya devam edeceklerini vurguladı.
“DYK’da kurs açan öğretmenler hizmet puanı olarak 0,5 puan alıyor. Bunun en azından yaz kurslarında 1 puana yükseltme gibi çalışma var mı?” sorusu üzerine Tekin, hizmet puanlarının revize edilmesiyle ilgili çalışmalarının olduğunu bildirdi.
Bakan Tekin, öğretmenlerin bu ara tatilde mesleki çalışma dönemlerini yüz yüze mi yoksa çevrim içi mi yapıp yapmayacağına ilişkin soruya, “Bu yıl öğretmen arkadaşlarımızın bayram tatillerinin bölünmesini istemiyoruz. Arkadaşlarımız bu bayramda aileleriyle güzel vakit geçirsinler diye elektronik ortamda uzaktan eğitimle mesleki çalışma sürecini tamamlamış olacaklar.” yanıtını verdi.
Gündem
Bahçeli’den Kritik Adım: “Terörsüz Türkiye Komisyonu” Üyelerini Açıkladı
Açıklaması
Devlet Bahçeli, Meclis’te kurulacak “Terörsüz Türkiye Komisyonu” için MHP’den Feti Yıldız, Muhammet Levent Bülbül, Halil Öztürk ve Yücel Bulut’u atadı. Komisyonun rolü, işleyişi ve sonraki adımlar bu makalede.
Giriş
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Terörsüz Türkiye Süreci” kapsamında Meclis’te oluşturulacak komisyona katılacak partiler arası heyetlerde MHP adına görev yapacak isimleri 26 Temmuz 2025 günü resmen duyurdu. Bu komisyon, PKK’nın silah bırakma sürecini muhatap alan “Terörsüz Türkiye” vizyonunun somut adımlarla hayata geçirilmesi amacıyla TBMM bünyesinde oluşturuluyor
Komisyonun Amacı ve Kapsamı
-
Amaç: PKK ve bağlantılı grupların silah bırakma çağrısının ardından, toplumsal barış ve terörün sonlandırılması yol haritasını hazırlamak.
-
Kapsam: Barış süreci adımları, toplumsal uzlaşı ve güvenlik politikalarının demokratik zeminde güçlendirilmesi.
-
Üye Sayısı: Toplam 51 milletvekilinden oluşacak; AKP 21, CHP 10, DEM Parti 4, MHP 4, İYİ Parti 3, Yeni Yol Grubu 3, grubu olmayan diğer partilerden 6 kontenjan.
MHP’den Görev Alacak Dört İsim
-
Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız
-
Sakarya Milletvekili Muhammet Levent Bülbül
-
Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk
-
Tokat Milletvekili Yücel Bulut
İsimlerin Yetkinlikleri ve Rolü
-
Feti Yıldız: Parti içi tecrübesi, stratejik planlama, komisyonun koordinasyon ve raporlama süreçlerinde kilit rol.
-
Levent Bülbül: Bölgesel barış girişimleri, STK ilişkileri ve toplumsal destek kanallarını güçlendirme.
-
Halil Öztürk: Güvenlik politikaları uzmanlığı, Meclis içi uzman komisyonlarla eşgüdümlü çalışma.
-
Yücel Bulut: Yerel dinamiklerin Meclis düzeyine taşınması, Tokat başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu temsilciliği.
Komisyonun İşleyiş Takvimi
-
Üye Bildirim Son Tarihi: 31 Temmuz 2025, 17:00’ye kadar TBMM Başkanlığı’na teslim edilmiş olacak.
-
İlk Toplantı: Ağustos başında planlanıyor; komisyon isminin kesinleşmesi ve çalışma usulü belirlenecek.
-
Rapor ve Öneriler: Eylül 2025 sonuna dek ara rapor; yıl sonuna dek nihai yol haritası TBMM Genel Kurulu’na sunulacak.
Süreçte Diğer Partilerin Yaklaşımları
-
İYİ Parti: Komisyona katılmama kararı alarak, yapının “TBMM İçtüzüğü’ne uygun uzman komisyon” statüsü taşımadığı eleştirisini yineledi.
-
Diğer Gruplar: AKP, CHP ve DEM Parti başta olmak üzere grubu bulunan partiler süreci destekleme ve katkı verme eğiliminde.
Değerlendirme ve Beklentiler
-
Toplumsal Barış: Silah bırakma çağrısının pratik adımlarla desteklenmesi, çözüm sürecine yeniden ivme kazandırabilir.
-
Güvenlik Ihlallerinin Azalması: Komisyonun kararları, bölgesel güvenlik politikalarını demokratik denetimle güçlendirebilir.
-
Siyasi Uzlaşma Kültürü: Farklı görüşlerin ortak metinlerde buluşması, TBMM’nin uzlaşma kapasitesini artıracak.
Sonuç
Devlet Bahçeli’nin açıkladığı MHP heyeti, “Terörsüz Türkiye” hedefinin Meclis zemininde işlenmesi sürecinde önemli bir aktör. Komisyonun başarısı, üye dağılımındaki denge, işleyiş mekanizmaları ve siyasiler arasındaki diyalog kalitesiyle doğrudan ilişkili olacak. Sürecin yakından izlenmesi, atılacak her adımda toplumsal güven ve barışın tesisine yönelik güçlü bir sinyal niteliği taşıyor.
Bu makale, “Terörsüz Türkiye Komisyonu” konusundaki en güncel gelişmelere dayanarak hazırlanmıştır.
Gündem
İmralı Cezaevi’nden Tahliye: Veysi Aktaş 31 Yıl 3 Ay Sonra Serbest Bırakıldı
“İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 31 yıl 3 ay tutuklu kalan Veysi Aktaş, infaz ertelemelerinin ardından 25 Temmuz 2025’te tahliye edildi. Tahliye süreci ve yasal dayanakları bu makalede detaylıca inceleyin.”
Makale İçeriği
1. Giriş
PKK hükümlüsü Veysi Aktaş, “Devletin egemenliği altındaki toprakların bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış ve 2015’ten beri İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuluyordu. 28 Nisan 2024’te yasal 30 yıllık infazını tamamlamasına rağmen, İdare ve Gözlem Kurulu kararıyla tahliyesi önce bir yıl, ardından üç ay ertelendi. Nihayet 25 Temmuz 2025’te tahliye kararı uygulandı
2. Ceza ve İnfaz Süreci
1994 yılında PKK yöneticiliği iddiasıyla tutuklanan Aktaş, 2015 yılında “çözüm süreci” kapsamında Mehmet Sait Yıldırım, Ömer Hayri Konar, Çetin Arkaş ve Nasrullah Kuran ile birlikte İmralı’ya sevk edilmişti 30 yıllık yasal infaz süresi 28 Nisan 2024’te tamamlandı; ancak İdare ve Gözlem Kurulu, iç denetim gerekçesiyle tahliyesini bir yıl erteledi. Bu erteleme, Aktaş’ın “umut hakkı” kapsamında değerlendirilmesini sağlayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına da paralel bir karardı.
3. Tahliye Ertelemelerinin Hukuki Dayanağı
AİHM içtihatlarına göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan mahkûmlar, belirli koşulları sağladıklarında topluma yeniden kazandırılma amacıyla salıverilme umuduna sahip olmalı; bu kapsamda pişmanlık, iyi hal ve toplumsal güvenlik unsurları dikkate alınıyor. İdare ve Gözlem Kurulu’nun erteleme kararları, infaz rejiminin titiz denetimini ve AİHM kriterlerine uyum arayışını yansıtıyo
4. Tahliye Tarihi ve Uygulama
Tahliyesi toplamda bir yıl üç ay ertelenen Veysi Aktaş, cezaevinde 31 yıl 3 ay geçirdikten sonra 25 Temmuz 2025 tarihinde serbest bırakıldı. Yargı kaynakları, sürecin tamamen infaz mevzuatı ve infaz hakimliklerinin onayı çerçevesinde yürütüldüğünü, hiçbir ayrıcalık veya istisna uygulanmadığını belirtti .
5. Toplumsal ve Siyasi Yansımalar
Tahliye haberi, başta HDP ve insan hakları örgütleri olmak üzere farklı kesimlerden “infaz adaleti” ve “insan hakları” vurgusuyla karşılandı. Bazı hukuk çevreleri, erteleme kararlarının AİHM içtihatlarına uygun yürütülmesinin pozitif tarafını öne çıkarırken; muhalif medya, “İmralı’dan ilk tahliye” diye manşetlerine taşıdı
Sonuç
İmralı Cezaevi’nin yüksek güvenlikli koşullarında 31 yılı aşkın süre geçiren Veysi Aktaş’ın tahliyesi, Türkiye’de ağırlaştırılmış müebbet infaz rejiminin işleyişine ilişkin tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Tahliye sürecinin hukuki zemini ve infaz ertelemeleri, AİHM içtihatlarıyla uyumlu yürütüldü. Bu gelişme, hem infaz sistemine hem de toplumsal adalet algısına dair önemli bir örnek teşkil ediyor.
Gündem
Alanya’da Skandal: Ünlü Doktor A.D. ve Hemşirenin Uygunsuz Görüntüleri, “Pes” Dedirten Yapay Zeka Savunması
Açıklaması
Alanya’nın tanınan doktoru A.D. ile hemşiresine ait olduğu iddia edilen uygunsuz görüntüler sosyal medyada yayıldı. Doktorun “Hesabım ele geçirildi, yapay zekâ” savunması büyük tepki topladı.
Olayın Perde Arkası
Antalya’nın Alanya ilçesinde Tanınan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. A.D.’ye ait olduğu iddia edilen uygunsuz görüntüler, doktorun kendi sosyal medya hesabından paylaşılınca ilçe gündemi kısa sürede çalkalandı . Görüntülerin yayılmasından sonra sosyal medyada “pes” dedirten tepkiler gelirken, olayın kaynağı hakkında birçok iddia ortaya atıldı.
Yapay Zekâ İddiası ve Doktorun Açıklaması
Dr. A.D., paylaşımın ardından hızlı bir şekilde yaptığı açıklamada, hesabının “kısa süreliğine ele geçirildiğini” öne sürerek söz konusu görüntülerin “yapay zekâ ile oluşturulmuş, gerçek dışı ve tamamen sahte” olduğunu savundu . Açıklamasında, “Gerekli tüm hukuki adımlar atılmıştır. Lütfen gördüğünüz her içeriğin gerçekliğinden emin olmadan inanmayın” ifadesini kullandı .
Hemşire İddiası
Yerel kaynaklar, görüntüleri önce yayımlayan kişinin Dr. A.D. ile arası bozuk olduğu iddia edilen hemşire olabileceğini öne sürdü . Diğer yandan, bazı medya organları da sosyal medya hesabının üçüncü kişiler tarafından ele geçirilme ihtimaline dikkat çekerek olayın “kişisel husumet”ten ziyade “siber saldırı” olabileceğini belirtti .
Hukuki Süreç ve Sonraki Adımlar
Doktor A.D.’nin avukatı aracılığıyla başlatılan ön soruşturma kapsamında, sosyal medya platformundan dijital delillerin toplanması ve görüntülerin kaynağının tespiti için bilirkişi incelemesi talep edildi . Ayrıca, “kişilik haklarının ihlali” ve “kişisel verilerin izinsiz kullanımı” gerekçesiyle hem hukuki hem de cezai yaptırımlar için savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.
Kamuoyunun ve Medyanın Tepkisi
Olay, hem Alanya’da hem de ulusal medyada sıcak gelişme olarak takip edilirken; sosyal medya kullanıcıları, derhal gerçeklerin ortaya çıkarılmasını ve sorumluların cezalandırılmasını talep etti . Uzmanlar ise “yapay zekâ kaynaklı derin sahte” içeriklerin artışına dikkat çekerek, dijital okuryazarlık ve sosyal medya güvenliği konusunda uyarılarda bulundu.
Sonuç
Alanya’da büyük yankı uyandıran bu skandal, dijital çağda “görsel manipülasyon” ve “siber güvenlik” konularının ne denli kritik olduğunu bir kez daha gösterdi. Hukuki süreç ilerledikçe, hem yerel halk hem de doktor-hasta güven ilişkisi açısından sonuçları takip edilmeye devam edecek.
-
Gündem6 gün önce
Sivas’ta Feci Kaza: Yolcu Otobüsü Dağın Yamacına Çarptı, 3 Ölü – 24 Yaralı
-
Gündem1 hafta önce
20 Yıllık Gizem Çözüldü: Pendik’te Gönül Çelen Cinayeti Dosyası Raftan İndi
-
Politika4 gün önce
Ahmed Şara’ya 7 Ayda 3 Suikast Girişimi: Her Defasında Türk İstihbaratı Devredeydi
-
Politika1 hafta önce
Avrupa’nın En Büyük Limanı Rotterdam, İsrail’e Kapanıyor: Silah Taşımacılığı Durdu!
-
Gündem6 gün önce
Kocaeli’de Kan Donduran Cinayet: “Sen Beni Aldatıyorsun” Diyen Eşi Tüfekle Vurdu – İlk İfadesi Ortaya Çıktı
-
Gündem6 gün önce
Ümraniye’de Özel Menzilli Havalı Tüfek Cinayeti: Mobilya Ustası 142 Metre Uzaklıktan Vurularak Hayatını Kaybetti
-
Gündem1 hafta önce
Dürziler İsrail Saldırılarıyla Gündemde: İnanç Sistemlerinde Namaz ve Oruç Neden Yok?
-
Gündem5 gün önce
Etçil Dev Çekirge Şaşırtıyor: Batman’da 20 cm’lik “Etcanavarı” Görüntülendi