Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Aynadaki Yabancı dizisinin 1. bölüm tarihi belli oldu (Aynadaki Yabancı dizisi oyuncu kadrosu ve konusu)

Yayımlandı

üzerinde

Aynadaki Yabancı dizisinin 1. bölüm tarihi açıklandı: (Aynadaki Yabancı dizisi oyuncu kadrosu ve konusu)

Simay Barlas ve Caner Topçu’yu buluşturan Aynadaki Yabancı dizisini 1.bölüm tarihi belli oldu. Yönetmen koltuğunda Eda Teksöz’ün oturduğu, senaryosunu ise Pelin Gülcan, Lara Bulut Tecim, Batuhan Özbay ve Berşan Tan’ın kaleme aldığı, Aynadaki Yabancı dizisi cumartesi günleri yayımlanacak.

Aynadaki Yabancı dizisinin yayın tarihi belli oldu. Dizi bu cumartesi ekrana gelecek. 28. bölümde ekrana veda edecek olan Can Borcu’nun kalan son 2 bölümü çarşamba akşamları yayınlanacak.
Geçirdiği estetik operasyon sonrası beklenmedik bir komplikasyon yaşayan Azra, hafızasının bir bölümünü kaybeder. Yüzünü neden değiştirdiğini, geçmişinde hangi yaraları sakladığını hatırlayamaz.Aynaya her baktığında karşısına çıkan yabancı, kendi içindeki boşlukla birleşir. Bir yanda kimliğini kaybetmiş bir kadın, diğer yanda onu her yerde arayan bir adam.
Emirhan, karısı Azra’yı bulabilmek için her kapıyı çalmaktadır. Ama bilmediği bir şey vardır: Azra artık eski Azra değildir. O şimdi, bambaşka bir hayata adım atmış Defne’dir. Ve kader, onları bir akşam bir restoranda yeniden karşı karşıya getirir.
Yönetmen koltuğunda Eda Teksöz’ün oturduğu, senaryosunu ise Pelin Gülcan, Lara Bulut Tecim, Batuhan Özbay ve Berşan Tan’ın kaleme aldığı, Başrollerinde Onur Tuna, Simay Barlas ve Caner Topçu’nun yer aldığı dizinin güçlü kadrosunda Asuman Dabak, Kerem Arslanoğlu, Nazlı Senem Ünal, Emre Taşkıran, Ayten Soykök, Ecem Sena Bayır, Sema Gültekin, Soner Türker, Seher Terzi, Mümin Karaçil, Cemre Melis Çınar, Sara Yılmaz gibi başarılı isimler de bulunuyor.
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Kısa süre önce evlendiler: Mutluluğu bulan ünlü isimler

Yayımlandı

üzerinde

Kısa süre önce dünyaevine giren ünlü çiftler

Magazin dünyasının ünlü isimleri, aşklarını evlilikle taçlandırdı. Mutluluğu birbirlerinde bulan çiftler, kısa süre önce dünyaevine girdi.

Bu yaz birçok ünlü isim dünyaevine girdi. İşte hayatlarını birleştiren ve mutluluğa adım atan ünlü isimler…
Yaklaşık 5 yıldır aşk yaşayan oyuncu çift Serdar Orçin ve Ece Dizdar, 20 Haziran’da dünyaevine girdi.
Oyuncu Sitare Akbaş ile meslektaşı Cengiz Orhonlu, İstanbul’da evlendi. Arkadaşlıklarının aşka dönüştüğü açıklayan ünlü çift, “Böyle güzel değişik bir hikaye hediye etti hayat bize, çok mutluyuz” demişti.
Survivor yarışmasıyla tanınan Berkan Karabulut, uzun süredir birlikte olduğu sosyal medya fenomeni sevgilisi Lale Onuk ile 15 Ağustos’ta İstanbul’da dünyaevine girdi.
Oyuncu Bestemsu Özdemir, bir süredir aşk yaşadığı basketbolcu Ersin Görkem ile geçtiğimiz ay dünyaevine girdi.Fethiye’de evlenen ve bebek heyecanı yaşayan ünlü çift, bir erkek bebek bekliyor.
Ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil, kendisinden yaşça küçük sevgilisi Gülseren Ceylan’la nikah masasına oturdu.
Oyuncu İpek Karapınar, yönetmen Ali Balcı ile Sedef Adası’nda evlendi.
Oyuncu Ezgi Şenler, çocukluk aşkı Ömer Gürgen ile 29 Ağustos’ta Beykoz’da dünyaevine girdi.
Oyuncu Sevda Erginci, bir süredir aşk yaşadığı mimar Efe Saydut ile İzmir’de nikah masasına oturdu. Ünlü çift, düğünlerini de Sakız Adası’nda yaptı.
Oyuncu Seda Türkmen ile Tomris Giritlioğlu’nun yönetmen oğlu Ilgaz Giritlioğlu ile evlendi. Kadıköy’de nikah masasına oturan ünlü çiftten Seda Türkmen, mutluluk pozlarını “İyi bir şeyler olsun artık! Biz evlendik” diye paylaştı.
Okumaya Devam Et

Magazin

Selena Gomez ile evlenen Benny Blanco’dan düğün sonrası ilk paylaşım

Yayımlandı

üzerinde

Selena Gomez'le evlenen Benny Blanco'dan düğün pozları

Selena Gomez, iki yıldır birlikte olduğu Benny Blanco ile dünyaevine girdi. Detayları gizli tutulan düğün sonrası Blanco’dan ilk paylaşım geldi.

Yer aldığı filmler, seslendirdiği şarkılar ve güzellik markası ile adından sık sık söz ettiren Selena Gomez, aradığı aşkı müzik yapımcısı Benny Blanco’da buldu.
İki yıldır aşk yaşayan Selena Gomez ile Benny Blanco, 27 Eylül’de Santa Barbara’da dünyaevine girdi.
Hollywood yıldızlarıyla müzik dünyasını buluşturan düğüne basın alınmadı.
Sıkı güvenlik önlemleri altında gerçekleşen düğünde Selena Gomez, özel tasarım Ralph Lauren bir gelinlik tercih etti.
Paul Rudd, Martin Short, Steve Martin, Taylor Swift, Ed Sheeran ve Paris Hilton gibi birçok ünlü ismin katıldığı törenin ardından ilk paylaşım Selena Gomez’den geldi.
Ünlü şarkıcıdan saatler sonra Benny Blanco da düğünden birkaç kareyi takipçileriyle paylaştı.
37 yaşındaki ünlü isim, paylaşımına “Ben gerçek bir Disney prensesi ile evlendim” notunu düştü.
Benny Blanco’nun paylaştığı karelere binlerce beğeni ve tebrik yorumu geldi.
Öte yandan 170 kişinin konuk olduğu düğünde; sıkı güvenlik önlemleri alınırken; gece boyunca yemek yemek, dans etmek ve kutlama yapmak için alana büyük beyaz çadırlar kuruldu.
Okumaya Devam Et

Magazin

İş hayatındaki sessiz tehdit: Yetişkin zorbalığı

Yayımlandı

üzerinde

İş hayatındaki sessiz tehdit

Gün içinde iş yerinde insanların anlamlandıramadığı huzurluk günlük hayatın akışını etkileyebilir. Klinik Psikolog Yasemin Meriç Kazdal, sanıldığından daha yaygın olan yetişkin zorbalığına veya iş yeri mobbingi için yapılacakları paylaştı.

Zorbalık; bir kişiye kasıtlı olarak, psikolojik veya fiziksel zarar vermek amacıyla yapılan, sıklıkla da tekrarlayan davranışları içeren bir kavramdır. Genellikle çocuklarla ilişkilendirilse de yetişkinlikte de oldukça yaygındır ve sistematik olarak zorbalığa maruz kalmak; çocukluk dönemine benzer düzeyde travmatik etkiler yaratabilir. Ancak, yetişkinlikte maruz kalınan zorbalığın gözlemlenmesi daha zor bir durum olabilir.

Bunun nedeni, yetişkin zorbalığının karşımıza fiziksel zorbalık değil, daha çok psikolojik zorbalık şeklinde çıkıyor olmasıdır. Çoğunlukla şaka yollu kişiye hissettirilen psikolojik ve duygusal baskılar, bireyin motivasyonunu düşürmenin ötesinde, uzun vadede anksiyete, depresyon ve özgüven kaybı gibi işlevselliğini etkileyen problemlere yol açabilir. Peki, bu tür bir zorbalığa maruz kalan birey genellikle nasıl bir tutumla karşılaşır ve bu tür yıpratıcı davranışları yönetmek için iş yerinde ne gibi önlemler alınabilir?

Dr. Yasemin Meriç Kazdalİş yerinde maruz kalınan bu baskı, zorbalığı uygulayan kişi tarafından şu davranışlarla pekiştirilebiliyor: Devamlı Eleştiri ve Onu Takip Eden Küçümseyici Tavırlar: Bu eleştiriler kişinin iş yerindeki performansıyla ilgili olduğu gibi onun kişisel özellikleriyle de ilgili olabilir. Abartılı İş Yükü: İş yükü dağılımı yapılırken kişiye adil olmayan biçimde iş yükü verilebilir ve gereğinden çok çalışması beklenebilir. Sosyal İzolasyon: Kurumun gerçekleştirdiği sosyal etkinlikler veya toplantılar haber verilmeyip kişi, yalnızlaştırılmaya çalışılabilir. Görmezden Gelme: Kişinin fikirleri hatta başarıları göz ardı edilebilir ve bu genel iş ortamına yayılarak kişinin yok sayılmasıyla sonuçlanabilir. Hedef Gösterilme: Kişi, devamlı olumsuz olayların sorumlusu gibi gösterilip kurum içinde zan altında bırakılabilir. Peki, kurumlar bu tür zorbalıkların yaşanmaması için ne gibi önlemler alabilirler? Etik kuralların yanı sıra, kurum içi psikolojik destek mekanizmaları ve danışmanlık süreçleri oluşturulabilir. Kurumlar yapılarına bir klinik veya endüstri psikoloğu dahil etmeyi değerlendirebilir, böylece ihtiyaç halinde çalışanların profesyonel destek alması için alan açılmış olur. Ayrıca kurumsal eğitimler verilirken bu eğitimlerin içine siber, fiziksel ve psikolojik zorbalığa farkındalık amaçlı içerikler de eklenebilir. Son olarak kurumun içinde her zaman ulaşılabilir ve güvenilir bir şikâyet birimi oluşturulabilir. Yaptırımların çalışan ayırmadan, herkese aynı biçimde ve kararlılıkla uygulanması önemlidir çünkü zorbalık yapmanın bir sonucu olduğunu görmek, caydırıcılık açısından önemli olabilecektir. Zorbalık her yaşta maruz kalınabilecek bir olaydır ve bunun önüne geçebilmek bireyin sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da kendini güvende hissedebileceği ortamlarda mümkündür. Dolayısıyla, çalışanların psikolojik açıdan dengede olabilmesi, ruh sağlığını koruyabilmesi için kurumların bu önlemleri alması önemlidir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar