Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Ekonomi

Avrupa’da elektrikli otobüslerin sayısında artış: Yasalar etkisini gösterdi

Yayımlandı

üzerinde

Yıl boyunca satılan şehir içi toplu taşıma otobüslerinin yüzde 49’u sıfır emisyonlu araçlardan oluştu. Bunların büyük bir kısmını, yüzde 46’lık bir oranla, elektrikli otobüsler oluştururken, hidrojen yakıt hücreli otobüsler yüzde 3 gibi daha küçük bir pay elde etti. 

YASALAR ETKİSİNİ GÖSTERDİ

Bu dönüşümün arkasında, Yeşil Mutabakatı ve şehir düzeyindeki sıfır emisyon bölgeleri gibi politika girişimleri bulunuyor. Şehirlerde dizel ve benzinli araçların sınırlandırılması, belediyeleri ve ulaşım operatörlerini dostu çözümlere yöneltti. Uzmanlara göre, bu büyüme oranı sürdürülebilir şekilde devam ederse, 2027 yılına kadar şehir otobüslerinin tamamının sıfır emisyonlu olması mümkün. Daha şüpheci yaklaşan analistler dahi AB’nin, 2030 yılına kadar toplu taşımada sıfır emisyon hedefini yakalayabileceğini vurguluyor.

ÜLKE BAZLI FARKLILIKLAR MEVCUT

İtalya ve İspanya gibi ülkeler bu değişimi daha yavaş benimserken; Hollanda, Finlandiya, Danimarka ve Norveç, sıfır emisyonlu toplu ulaşım hedeflerine daha hızlı ulaştı.

Polonya, Macaristan, Litvanya, Yunanistan gibi ülkelerde dönüşümün çok yavaş ilerlediği görülüyor. Buna finansal kısıtlamalar ve altyapı yetersizliklerinin neden olduğu düşünülüyor. Uzmanlar, bu üyelerin de AB fonlarından faydalanarak gelecekte dönüşüm sürecini hızlandıracağını öngörüyor.

DAHA TEMİZ VE SESSİZ ŞEHİRLER

Sıfır emisyonlu otobüslerin yaygınlaşması, sadece karbon emisyonlarını azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda şehirlerde daha sessiz ve daha temiz bir hava ortamının yaratılmasına da yardımcı oluyor. Elektrikli otobüslerin sessiz çalışması ve fosil yakıt kullanılmaması, hem çevresel hem de sosyal faydaları artırıyor.

Bu gelişmeler, Avrupa’nın ulaşımda sürdürülebilirliği önceliklendiren politikalarının başarılı bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Sıfır emisyonlu otobüslerin maliyetinin giderek düşmesi ve şarj altyapısındaki iyileştirmelerle birlikte, bu dönüşümün daha da hızlanması bekleniyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

5 jeotermal kaynak arama ruhsat sahası ihale edilecek

Yayımlandı

üzerinde

İl Özel Encümeni Başkanlığının konuya ilişkin ilanı, ‘de yayımlandı.

Buna göre, Bolu’nun Gerede ilçesinde jeotermal kökenli gaz arama ve jeotermal kaynak arama ruhsatları verilmesi için açık teklif artırma usulüyle ihale yapılacak.

Muhammen bedelleri 1 milyon 265 bin lira ile 1 milyon 310 bin lira olan ve geçici teminat bedelleri 37 bin 950 lira ile 39 bin 300 lira olan sahaların ihaleleri, 13 Mayıs Salı günü saat 14.00’te Bolu İl Encümeni Toplantı Salonu’nda yapılacak.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Demir ağlarda yurt dışına bağımlılık azaldı

Yayımlandı

üzerinde

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, demir yolu projelerindeki yerlilik oranlarının yükseltilmesi için yapılan çalışmalara ilişkin değerlendirmede bulundu.

Türkiye Yüzyılı’nda demir yolu sektörüne yapılan yatırımlarla bu alanda gelişmiş bir altyapı inşa etmeyi hedeflediklerini bildiren Uraloğlu, doğu-batı ve kuzey-güney ulaşım koridorlarında daha hızlı, güvenli ve ekonomik demir yolu taşımacılığı yaparak ülkenin ekonomisine daha fazla katkı sağlanmaya çalıştıklarını anlattı.

Uraloğlu, Türkiye’nin, Asya ve Avrupa arasında 760 milyar dolarlık ticari ve ekonomik hareketliliğin merkezinde yer aldığına işaret ederek, ülkenin, gelişmeye devam eden demir yolları ve kara yolu ağı, üç tarafını çevreleyen denizleri ve limanları, havacılık sektörü ve lojistik altyapısıyla “hub” konumunda olduğunu söyledi.

Ülkedeki demir yolu serüveninin 1856 yılında İzmir-Aydın hattının inşasıyla başladığını anımsatan Uraloğlu, o günlerde tamamı yabancı sermaye ve yüklenicilerle inşa edilen demir yollarının, 2003 yılında başlayan kalkınma hamlesiyle yerli ve milli bir yapıya kavuştuğunu ifade etti.

“YERLİ DEMİR YOLU SANAYİNİN GELİŞTİRİLMESİ HEDEFLENDİ”

Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde 2003 yılında demir yollarının yeniden ülke politikası haline gelmesiyle beraber belirlenen en önemli hedeflerden birinin yerli demir yolu sanayinin geliştirilmesi olduğunu söyledi.

Ülkenin bu potansiyelini hayata geçirmek için son 23 yılda 63 milyar doları demir yolu sektörüne olmak üzere ulaştırma alanına 280 milyar dolar tutarında yatırım yapıldığını bildiren Uraloğlu, demir yolu sektörüne yapılan yatırımın yüzde 60’ının TCDD tarafından gerçekleştirildiğini aktardı.

Uraloğlu, demir yolu taşımacılığında elektrik enerjisinin kullanılmasının, taşıma maliyetlerini düşürmek ve çevreye duyarlı bir işletmecilik sağlamak adına büyük önem taşıdığını belirterek, bu çerçevede 915 kilometrelik hat kesiminde elektrifikasyon sistemlerinin yapımına, 2 bin 926 kilometrelik hat kesiminde de proje ve planlama çalışmalarına devam ettiklerini söyledi.

Emniyet ve kapasite artışına büyük katkı sağlayan sinyalizasyon projelerinde de önemli ilerlemeler sağladıklarına dikkati çeken Uraloğlu, 1460 kilometrelik hatta sinyalizasyon yapım çalışmalarına, 1157 kilometresi yerli sinyal olmak üzere 2 bin 558 kilometrelik hatta da proje ve planlama çalışmalarına devam edildiğini bildirdi.

“ÖNEMLİ NOKTAYA GELDİK”

Uraloğlu, yerli demir yolu sanayinin oluşturulması hedefi doğrultusunda atılan adımlara işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:

“Bu süreçte, yeni teknolojilerin ülkemize kazandırılması, yurt dışına bağımlılığın azaltılması, cari açığın düşürülmesi için milli-yerli üretim politikaları ön plana çıkarılmıştır. Bu politikalar çerçevesinde inşa ettiğimiz yüksek hızlı tren, hızlı tren ve konvansiyonel tren hatlarıyla yerlilik oranımız, elektrifikasyonda yüzde 10’dan yüzde 95’lere, sinyalizasyonda yüzde 17’den yüzde 35’lere, üstyapıda yüzde 11’den yüzde 95’lere, altyapıda yüzde 96’dan yüzde 100’lere yükseldi.”

Bakan Uraloğlu, demir yolu araçlarının üretiminde de önemli noktaya geldiklerini bildirerek, “Saatte 160 kilometre hız altyapısına sahip tren ve banliyö setlerini, hafif raylı sistem araçları kendi imkanlarımızla ve yüzde 70’lere varan yerlilik oranlarıyla üretilir hale geldik.” diye konuştu.

Sektördeki lojistik taşımacılık miktarının 14 milyon tondan 35 milyon tonlara yükseltildiğine dikkati çeken Uraloğlu, sektör temsilcilerinin sadece yurt içine değil, dünyaya da mal ve hizmet üretir hale geldiğini kaydetti.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Şimşek’ten ABD temasları açıklaması: Türkiye’ye ilgi yoğun

Yayımlandı

üzerinde

Bakan Şimşek, IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları kapsamında gittiği ‘deki görüşmelerine ilişkin bilgi verdi.

2 binden fazla yatırımcı, çok taraflı kalkınma bankaları, kredi derecelendirme kuruluşları, ABD’li teknoloji şirketleri, düşünce ve sivil toplum kuruluşlarıyla biraraya geldiğini bir haftada 60’tan fazla toplantı yaptığını söyledi ve “Türkiye’ye ilgi çok yoğun.” dedi. 

Dünya Bankası, Uluslararası Finans Kurumu, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Asya Altyapı Yatırım Bankası, İslam Kalkınma Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası ile de görüştüğünü söyleyen Şimşek, “3 yıllık dönemde uzun vadeli ve düşük maliyetli yaklaşık 41 milyar dolar proje finansmanı sağlamayı öngörüyoruz, kaynaklar yeşil ve dijital dönüşüm, afet dayanıklılığı projeleri için kullanılacak.” açıklamasını yaptı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar