Sağlık
Aile Hekimleri, Ebe ve Hemşireler Yeniden İş Bırakıyor: İş Güvencemizi Tehdit Eden Dayatmaları Kabul Etmiyoruz
Açıklama:
Aile hekimleri, ebe ve hemşireler, Sağlık Bakanlığı’nın uyguladığı dayatmalar ve yeni yönetmelik değişiklikleri nedeniyle yeniden iş bırakma eylemi gerçekleştiriyor. İş güvencesi ve adil çalışma koşulları talepleri ön planda.
Türkiye’de sağlık sisteminin temel taşlarından biri olan aile hekimliği, ebe ve hemşirelik meslek grupları, artan iş yükü, yetersiz çalışma koşulları ve uygulanan dayatmalar nedeniyle yeniden iş bırakma eylemine gidiyor. Bu protesto, özellikle 14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle gündeme gelirken, sağlık çalışanlarının mesleki haklarına sahip çıkma iradesinin en son göstergesi olarak yorumlanıyor.
Eylemin Arka Planı ve Sebepleri
Sağlık Bakanlığı’nın uygulamaya koyduğu yeni yönetmelik değişiklikleri ve dayatmalar, aile hekimlerinin, ebelerin ve hemşirelerin iş güvencesini tehdit ediyor. Sağlık çalışanları;
- Kamu binası ve iş güvencesi eksikliği
- Yetersiz maddi destek ve kaynak dağılımı
- Performansa dayalı, haksız ücret kesintileri
gibi sorunlar nedeniyle uzun süredir protesto veriyorlar. Sendika yetkilileri, “İnsanüstü özverimizi ve emeğimizi yok sayan, iş güvencemizi tehdit eden dayatmaları kabul etmiyoruz” diyerek tepkilerini açıkça ortaya koyuyorlar.
Dayatmalar ve Yönetmelik Eleştirileri
Yeni yönetmelik kapsamında getirilen düzenlemeler, aile sağlığı merkezlerinde çalışan sağlık emekçilerini çeşitli zorluklarla karşı karşıya bırakıyor. Eleştirilen uygulamalar arasında:
- Hastaların Belirli Sürelerle Takip Edilmemesi Durumunda Ücret Kesintisi:
Hekimlerin, hastaların son altı ay içerisinde merkezlerine başvurmaması halinde ücretlerinde kesinti yapılması, meslek onurunu zedeleyici olarak görülüyor. - İlaç Yazma Kotaları:
Antibiyotik, ağrı kesici ve mide koruyucu ilaç yazımında getirilen kısıtlamalar, hastaların tedavi hakkını kısıtlayıp, hekimlerin mesleki bağımsızlığına müdahale ediyor. - Performans ve Puanlama Sistemi:
Bilimsel temelden yoksun ölçütlerle hastaların tedavi sürecinin değerlendirilmesi, aile hekimliğini sadece sayısal verilere indirgemeye çalışıyor.
Bu tür uygulamalar, hem sağlık çalışanlarının hem de hastaların mağduriyetine yol açtığı gerekçesiyle geniş çaplı tepkiye neden oluyor.
Talepler ve Çözüm Önerileri
Protestocular, iş bırakma eylemleriyle taleplerini kamuoyuna duyururken;
- Kamu hizmeti niteliğinde bir sağlık sistemi:
Birinci basamak sağlık hizmetlerinin donanım ve fiziki altyapısının kamu tarafından sağlanması ve sürdürülebilir hale getirilmesi, - Adil ücretlendirme ve iş güvencesi:
Sağlık çalışanlarının özlük haklarının korunması, teşvik ödeme kriterlerinin yeniden düzenlenmesi ve iş güvencesinin temin edilmesi, - Nitelikli ve yeterli zaman tanınması:
Her hastaya en az 10 dakikalık muayene süresi gibi, hastaların kaliteli sağlık hizmeti alabilmesi için gerekli olanakların sağlanması
gibi talep ve çözüm önerileri gündeme getiriliyor.
Ayrıca, meslek örgütleri ve sendikalar, yönetmeliğin ilgili paydaşlarla (hekimler, ebeler, hemşireler ve diğer sağlık çalışanları) birlikte yeniden gözden geçirilerek hazırlanmasını istiyorlar.
Eylemin Önemi ve Beklentiler
Yeniden düzenlenen iş bırakma eylemi;
- Sağlık çalışanlarının toplumsal direnişini simgeliyor.
- Hastaların kaliteli ve erişilebilir sağlık hizmetine ulaşabilmesi için sistemde köklü değişikliklerin gerekliliğini ortaya koyuyor.
- Sağlık Bakanlığı’nın, bütçe ve kaynak dağılımında daha adil bir politika benimsemesi bekleniyor.
Bu protesto, sadece bir iş bırakma eylemi olmanın ötesinde, sağlık sisteminin sürdürülebilirliği ve mesleki hakların korunması açısından da büyük önem taşıyor. Sağlık çalışanları, taleplerinin gerçekleştirilmediği takdirde benzer eylemlerin devam edeceğini ve sistemde radikal değişiklikler yapılması gerektiğini belirtiyorlar.
Sonuç
Aile hekimleri, ebe ve hemşirelerin yeniden iş bırakma eylemi, sağlık sektöründe yaşanan yapısal sorunların ve dayatmaların boyutunu gözler önüne seriyor. Sağlık çalışanları, mesleki özverilerini ve insan sağlığını koruma gayretlerini, iş güvencesi ve adil çalışma koşulları ile desteklenmeyen uygulamalara karşı savunuyor. Bu eylem, toplumun tüm kesimlerine kaliteli sağlık hizmeti sunulabilmesi için gerekli reformların acilen hayata geçirilmesi çağrısını da beraberinde getiriyor.
Sağlık
Yuttuğu salatalık akılalmaz gerçeği ortaya çıkardı: 5,5 saatte çıkarıldı, tam 18 santimetre!

Diyarbakır’daki Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Ek Binası’na sevk edilen Aram, 5,5 saat süren riskli bir ameliyata alınarak 18 santimetre uzunluğundaki kateter çıkarıldı.
Ameliyat sonrası yapılan incelemelerde kateterin kalp kapakçığına ve ciğerlerine zarar verdiği belirlendi.
Sağlık
Uzmanlar uyarıyor: Uçuş sonrası sıcak duş tehlikesi

Uçuş sırasında kabin içindeki düşük nem, cildin kurumasına neden oluyor. İngiliz gazetesi Daily Mail’in haberine göre, sıcak duş bu kuruluğu artırarak cildin doğal yağlarını da yok ediyor.
Uzmanlar, “Uçaktan indiğimizde cildimiz zaten nemsiz kalıyor. Sıcak su ise bu kuruluğu daha da artırıyor ve cildin doğal koruma bariyerini bozuyor” diyor.
“ŞİŞLİK ARTAR, DOLAŞIM SORUNLARI OLUR”
Bunun yanı sıra, yüksek sıcaklığın kan dolaşımını da olumsuz etkileyebileceğini vurgulayan uzman Andy Ellis, “Sıcak duş, kan damarlarını genişletir. Bu durum uçuş sırasında oluşan şişlikleri artırabilir ve dolaşım sorunlarına yol açabilir” uyarısında bulundu.
Uzman, yolculara uçuş sonrası sıcak yerine serin ya da ılık duş almalarını önerdi.
UÇAKTA BACAK BACAK ÜSTÜNE ATMAYIN
Öte yandan fizyoterapist Bethany Tomlinson da uçak yolculuklarında sık yapılan bir hataya dikkat çekti. Tomlinson, “Uçakta bacak bacak üstüne atmak kan akışını engeller ve damar tıkanıklığı riskini artırır” dedi.
Sağlıklı bir oturuş için yolculara bacaklarını hafifçe yükseltmelerini, omuzlarını rahat bırakmalarını ve koltuğa yaslanarak oturmalarını tavsiye etti.
Sağlık
Bangladeş’te dang humması son 24 saatte 3 can aldı

Bangladeş’te sivrisinekler aracılığıyla bulaşan dang humması vakalarındaki artış, ülke genelinde halk sağlığı sorunu olmaya devam ediyor.
Dhaka Tribune’ün haberine göre, Bangladeş Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, dang humması hastalığı nedeniyle bu yıl yaşamını yitiren kişi sayısının 135’e yükseldiğini açıkladı.
Açıklamada, son 24 saatte dang humması tespit edilen 580 hastanın yüksek ateş şikayetiyle hastaneye kaldırıldığı, 3 kişinin hayatını kaybettiği duyuruldu.
Yıl başından bu yana toplam 34 bin 411 kişinin dang hummasına yakalandığı belirtilen açıklamada, 1571 kişinin de hastalık nedeniyle tedavi gördüğü kaydedildi.
Bangladeş’te 2024’de 575 kişi dang humması nedeniyle ölmüştü.
DANG HUMMASI NEDİR?
Tropikal ve subtropikal bölgelerde görülen dang humması virüsü, insanlara sivrisinekler aracılığıyla bulaşıyor. Kuluçka döneminden sonra genel olarak hafif ateşe sebebiyet veren hastalık, bazı vakalarda ölüme neden olabiliyor.
Vakalar, genellikle “yağış dönemleri” olarak bilinen mart, haziran, eylül ve aralıkta artış gösteriyor.
Bilim insanları, yüksek sıcaklık ve uzun süren yağışların sıtma ve dang humması taşıyan sivrisineklerin artmasına sebep olduğu uyarısında bulunuyor.
Hastalığa yol açan sivrisinek türünün su birikintilerinde larva oluşturması nedeniyle, özellikle sanayi çevrelerindeki çöp birikintilerinin sürekli ilaçlanması gerekiyor.
-
Gündem2 gün önce
“Kafa kesme videoları” detayı kan dondurdu: Türkiye’nin konuştuğu Eren Bigül olayı — Ailenin sözleri şok etti
-
Gündem1 hafta önce
EVLİLİK YILDÖNÜMÜ KABUSA DÖNDÜ: FİTNESS EĞİTMENİ İREM KARATUTLU TIR’IN ÇARPMAĞI SONUCU İKİ BACAKLARINI KAYBETTİ
-
Teknoloji1 hafta önce
Instagram’da yeni dönem başlıyor: Abonelik ücreti belli OLDU!
-
Teknoloji6 gün önce
SON DAKİKA | Küresel çapta Google krizi — erişim kesintisi
-
Spor1 hafta önce
Samsunspor taraftar kafilesine silahlı saldırı: 1 ölü, 1 yaralı
-
Sağlık1 hafta önce
Konuşmayı unutturan tümörden kurtuldu… “Çocuklarımın ismini bile unutuyordum”
-
Sağlık1 hafta önce
En mutsuz yaş grubu belirlendi
-
Sanat1 hafta önce
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Romanya’ya gidiyor