Gündem
Ahmet Minguzzi’nin Mezarına Çirkin Saldırı! Fotoğraflar Tahribatı Ortaya Koydu: “Mesajı Aldık, Korkmuyoruz”
İstanbul Kadıköy’de, 24 Ocak 2025 tarihinde yaşanan üzücü cinayet davası öncesi, ünlü aşçı Andrea Minguzzi ve Türk çellist Yasemin Akıncılar’ın oğlu Mattia Ahmet Minguzzi’nin mezarına yönelik gerçekleştirilen saldırı, ülke gündeminde büyük yankı uyandırdı. Ailenin avukatı Rezan Epözdemir’in sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalara göre, mezara yapılan bu saldırı ile saldırganlardan ve onların arkadaş çevresinden gelen ölüm tehdit mesajlarının amacı açıkça ortaya kondu.
Olayın Gelişimi ve Mezar Tahribatı
Duruşma günü sabahı, Bahçelievler’de bulunan Mattia Ahmet Minguzzi’nin mezarı üzerinde meydana gelen tahribat, ilgili makamların harekete geçmesine neden oldu. Polis ekipleri, mezarlık alanında detaylı incelemelerde bulunurken, sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar mezarın ne denli zarar gördüğünü gözler önüne serdi.
Avukat Rezan Epözdemir, yaptığı açıklamada;
“Müvekkillerimizin biricik evladı Ahmet Minguzzi’nin mezarına bu sabah saldırı olmuş. Emniyet mensupları ile görüştüm. Kendileri mezarlıkta gerekli incelemeleri yapıyor. Yaklaşık iki aydır aile ölüm tehditleri alıyor. Biz şu an duruşmaya gidiyoruz.”
ifadesiyle, saldırının sadece fiziksel tahribattan ibaret olmadığını, aynı zamanda aileye yönelik mesaj niteliğinde tehdit unsurlarının bulunduğunu vurguladı.
Olayın Arka Planı ve Cinayet Davası
15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi, Kadıköy’deki tarihi Salı Pazarı’nda arkadaşlarıyla alışveriş yaparken, tartışma ve ardından yaşanan bıçaklı saldırı sonucu ağır yaralandı.
-
İddiaya göre, olay sırasında, aynı yaş grubundan B.B. adlı şüpheli tarafından beş yerinden bıçaklanan Mattia, yanında bulunan U.B.’nin attığı tekmeler sonucu yaşam mücadelesi vermesine rağmen, 14 gün süren yoğun bakım sürecinin ardından hayatını kaybetti.
-
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, cinayet şüphelileri hakkında “çocuğu kasten öldürmek” suçundan 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası talep eden iddianame düzenledi.
-
İlk duruşma, bugün İstanbul Anadolu 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştiriliyor.
Bu gelişmeler, toplumsal hafızada derin izler bırakırken, özellikle gençlerin suça sürüklenmesi ve ceza hukukundaki uygulamalar konusunda önemli tartışmaları da beraberinde getirdi.
Aileye Yönelik Tehdit Mesajları
Cinayetin ardından Minguzzi ailesi, sosyal medya üzerinden gelen ölüm ve hakaret içerikli tehdit mesajlarıyla da karşı karşıya kaldı.
-
Aile, yaklaşık iki aydır saldırganlar ve onların arkadaş çevresinden çeşitli ölüm tehditleri alıyor.
-
Avukat Epözdemir, bu durumun duruşma öncesinde de kendilerine verilmek istenen mesajın bir parçası olduğunu belirterek, “Mesajı aldık, korkmuyoruz, sonuna kadar mücadelemiz devam edecek” ifadelerini kullandı.
-
Ailenin, tehdit mesajları nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğu ve adli sürecin titizlikle yürütülmesi talep edildiği de bildirildi.
Dava Süreci ve Hukuki Gelişmeler
Mattia Ahmet Minguzzi cinayetiyle ilgili dava, iki sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet istemli yargılama gerektiren bir süreç olarak dikkat çekiyor.
-
Davada, sanıkların yaşları (15 ve 16) nedeniyle iddianamedeki ceza talebinin 18 yıldan 24 yıla kadar hapis şeklinde öngörülmesi, toplumda geniş yankı uyandırdı.
-
Minguzzi ailesi, özellikle saldırganların yaşlarının küçük olmasına rağmen ceza indirimi yapılmaması için adli mercilerden maksimum cezanın uygulanmasını talep ediyor.
Bu durum, hem mağdur ailesinin hem de kamuoyunun adalet beklentilerini yeniden gündeme getirirken, Türkiye’de çocuk suçluluğu ve ceza indirimlerinin uygulanması hususunda tartışmalara yol açtı.
Güvenlik Önlemleri ve Sosyal Medya Paylaşımları
Mezarın tahrip edilmiş olması, sadece olay yerinde değil, aynı zamanda sosyal medya platformlarında da geniş yer buldu.
-
Paylaşılan fotoğraflar, mezarın ne denli zarar gördüğünü ve saldırının boyutunu gözler önüne serdi.
-
Yetkililer, olayla ilgili soruşturmayı derinleştirirken, mezarlıkta gerekli güvenlik önlemlerinin alınması için çalışmaların sürdüğünü açıkladı.
Bu duruma karşı aile ve avukat, kamuoyunu bilgilendirirken, adli sürecin en kısa sürede adaletle sonuçlanacağını ifade etti.
Sonuç ve Beklentiler
Ahmet Mattia Minguzzi’nin mezarına yönelik saldırı, sadece fiziksel bir tahribat olmanın ötesinde, mağdur ailenin üzerine psikolojik baskı ve tehdit unsurlarını da barındırıyor.
-
Aile, aldığı tehdit mesajlarına rağmen “Mesajı aldık, korkmuyoruz” diyerek mücadeleye kararlı olduklarını belirtiyor.
-
İlk duruşmanın gerçekleşeceği gün, adli sürecin seyrine yönelik olarak kamuoyu dikkatle takip ediliyor.
-
Toplumsal güvenlik, adalet ve çocuk suçluluğu konularındaki tartışmaların da bu gelişmeler ışığında yeniden alevleneceği öngörülüyor.
Yetkililer ve ilgili kurumlar tarafından yapılacak kapsamlı soruşturma, benzer olayların tekrarlanmaması için emsal teşkil edecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Gündem
AYM Kararı: “Boşanan kadınlar için 300 gün yasağı” Kaldırıldı mı?
Tarih/Saat: 10 Eylül 2025, 14:04 (İstanbul) · Okuma süresi: 3 dk
Anayasa Mahkemesi (AYM), Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 132. maddesinde yer alan, boşanmış kadının evliliğin sona ermesinden itibaren 300 gün geçmedikçe evlenemeyeceğine dair düzenlemenin iptali talebini esastan görüştü ve itirazı oy çokluğuyla reddetti. Yani 300 günlük bekleme kuralı AYM kararıyla bugünkü durumda kaldırılmadı.
Ne oldu? (Kısa ve net)
-
İstanbul 8. Aile Mahkemesi, TMK 132. maddenin kadın-erkek eşitliği ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal talebinde bulundu; başvuru AYM Genel Kurulu’nda görüşüldü.
-
AYM, başvurunun itiraz edilen kısmını (özellikle “eski eşlerin yeniden birbirleriyle evlenmek istemeleri hâllerinde” ibaresine ilişkin talebi) oy çokluğuyla reddetti — dolayısıyla düzenleme aynen yürürlükte kalmaya devam ediyor.
TMK 132 ne diyor? (kısaca)
TMK Madde 132’ye göre: “Evlilik sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün geçmedikçe evlenemez. Doğurmakla süre biter. Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hâllerinde mahkeme bu süreyi kaldırır.” Bu hüküm bugün de kanun metninde yer almaktadır.
Kararın anlamı — kim nasıl etkilenir?
-
Boşanmış kadınlar: Genel kural olarak boşanma kesinleştiği tarihten itibaren 300 gün dolmadan yeniden evlenemiyorlar; AYM’nin reddi nedeniyle bu kural hemen değişmedi. Ancak kadının doğum yapması veya gebe olmadığını yetkili sağlık raporuyla ispatlaması veya eski eşle yeniden evlenme isteği gibi istisnalar hâlâ mevcut.
-
Hukuki süreç: İddet müddetinin kaldırılması hâlinde aile mahkemesine başvuru ve karar gerekmektedir; pratikte kadınların gebe olmadığını tıbbi belgeyle ispat etmesi veya tarafların yeniden evlenme talebi hâlinde mahkeme kararı zorunlu.
Neden tartışılıyor?
Eleştiriler, kuralın modern tıp ve DNA testleriyle soy bağının kısa sürede netleştirilebildiği bir dönemde cinsiyet temelli ayrımcılık oluşturduğu yönünde. AİHM geçmişte benzer düzenlemeler hakkında ayrımcılık değerlendirmeleri yapmış; Türkiye’de de bu konu yıllardır hem akademide hem uygulamada tartışma konusu. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin bugünkü kararıyla tartışma hukuki alanda bir değişim getirmedi.
Öne çıkan madde — pratik bilgi (okurlar için)
-
Eğer kadın gebe değilse: Sağlık raporu ile aile mahkemesine başvurarak 300 günlük sürenin kaldırılmasını talep edebilirsiniz.
-
Eğer eski eşle yeniden evlenilecekse: Mahkeme bu talebi kabul edip süreyi kaldırabilir.
Gündem
Uçuşlar iptal edildi, mahkumlar kaçtı! Nepal’de gösteriler büyüdü — Medya binası ateşe verildi
Tarih: 10 Eylül 2025 · Saat: 15:30 TSİ · Okuma süresi: 4 dk
Özet: Nepal’in başkenti Katmandu merkezli Gen Z kaynaklı protestolar kısa sürede ülke çapına yayıldı. Gösteriler sırasında bazı hükümet ve medya binaları ateşe verildi, başkent havaalanı kapatıldı ve birçok havayolu uçuşlarını iptal etti. Ayrıca protestocuların bazı cezaevi kampüslerini basması sonucunda yüzlerce mahkumun kaçtığı bildirilirken, Türk Dışişleri Bakanlığı vatandaşlarını “zorunlu değilse gitmeyin” uyarısıyla bilgilendirdi.
Olayın kısa kronolojisi
-
8–9 Eylül 2025: Hükümetin sosyal medya düzenlemesi ve kısa süreli platform engellemeleri üzerine başlayan gençlik protestoları Katmandu’da kitlesel gösterilere dönüştü; polisle çatışmalar ve yaralanmalar rapor edildi.
-
9 Eylül: Gösteriler sırasında Singha Durbar (hükümet binaları), parlamento çevresi ve bazı siyasi liderlerin konutları ile medya kuruluşlarına ait binalarda yangın ve tahribatlar yaşandı; bazı medya çalışanları kendilerini korumak için binayı terk etmek zorunda kaldı.
-
Aynı gün hava sahası operasyonları aksadı — Tribhuvan Uluslararası Havalimanı başta olmak üzere bazı uçuşlar iptal edildi veya ertelendi; birçok büyük havayolu seferlerini durdurdu.
-
Protestoların etkisiyle birden fazla cezaevi kampüsünde isyan ve kapıların kırılması rapor edildi; yerel kaynaklara göre ülke genelinde yüzlerce mahkumun kaçtığı bildirildi (kaçış sayıları il bazında değişiyor ve yetkililer doğrulama yapıyor)
Detaylar — Nerede, ne oldu?
Gösteriler gençlerin sosyal medya yasağına karşı sokaklara dökülmesiyle başladı; engellemeye tepki gösteren protestolar hızla öfkeye dönüştü. Reuters ve AP gibi uluslararası medya, parlamentonun çevresinde yoğun çatışma ve bazı kamu binalarının tahrip edildiğini aktarıyor. Göstericilerin bazı medya binasını hedef alıp ateşe verdiğine dair görüntüler yayıldı; yetkililer hasarı ve can kayıplarını tespit etmeye çalışıyor.
Ulaşım ve havacılık durumu
Tribhuvan Uluslararası Havalimanı’ndaki (Katmandu) operasyonlar güvenlik gerekçesiyle kısıtlandı; Hindistan merkezli ve bölgesel hava yolları Katmandu seferlerini askıya aldı. Yolcuların çoğu alternatif düzenlemeler, iade veya başka güzergâh seçenekleri için havayollarıyla iletişime yönlendirildi. Seyahat edenlerin güncel sefer bilgilerini havayollarından ve havalimanı duyurularından takip etmeleri gerekiyo
Cezaevleri ve mahkum kaçışları
Protestoların sektirdiği kaos sırasında Pokhra, Nakhu ve bazı diğer cezaevlerinin basıldığı, birçok mahkumun kaçtığı haberleri geldi. Yerel emniyet raporlarında kaçış sayıları farklılık gösterse de — bazı kaynaklar yüzlerce, başka raporlar binlere varan rakamlar veriyor — olayın geniş çaplı olduğu ortak görüş. Yetkililer şu anda kaçak mahkumların takibi ve güvenliğin yeniden sağlanması için çalışıyor.
Türkiye — Dışişleri uyarısı
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Nepal’deki güvenlik durumu nedeniyle vatandaşlarını uyardı: “Zorunlu değilse seyahat etmeyin, tedbirli olun.” Bakanlık ayrıca orada bulunan Türk vatandaşlarına yerel güvenlik talimatlarına uymalarını ve acil durum halinde diplomatik kanallarla irtibata geçmelerini önerdi.
Ne yapılmalı? (Kısa rehber)
-
Nepal’e seyahat planı olanlar, uçuş ve konaklama iptalleri nedeniyle esnek olun; acilen gitmeyin.
-
Halen Nepal’de bulunan vatandaşlar: yerel yetkililerin talimatlarına uyun, toplu gösteri alanlarından uzak durun, büyükelçilik/konsölosluk ile irtibata geçin.
-
Yolcular havayolu ve sigorta şirketleriyle iletişime geçsin; bilet değişikliği, iade veya iptal prosedürlerini öğrenin.
Gündem
Boşanan kadınlar için 300 gün yasağı kalkıyor mu? Gözler AYM’de

Türk Medeni Kanunu’nun 132. maddesine göre; kadın, boşanmanın ardından 300 gün geçmeden evlenemiyor. Erkekler için ise böyle bir süre sınırı yok.
İstanbul 8. Aile Mahkemesi, önüne gelen bir davada söz konusu düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğu kanaatine vardı.
Mahkeme, iptal istemiyle dosyayı Anayasa Mahkemesi‘ne (AYM) gönderdi.
Başvuruda, “bekleme süresinin yalnızca kadınlara özgü tutulmasının kadın-erkek eşitliğini zedelediği, özel hayat ve aile kurma hakkını gereksiz şekilde kısıtladığı” vurgulandı.
AYM Genel Kurulu, başvuruyu bugün ele alıyor.
Eğer iptal kararı çıkarsa bu durumda kadınların da boşandıktan sonra yeniden evlenmeleri için 300 gün bekleme şartı ortadan kalkacak, onlar da erkekler gibi boşandıktan sonra isterse hemen evlenebilecek.
TÜRK MEDENİ KANUNU’NUN 132. MADDESİ NE İÇERİYOR?
Türk Medeni Kanunu’nun 132. maddesi; boşanma veya eşin ölümü sonrası kadınların yeniden evlenebilmesi için 300 gün beklemesini öngörüyor.
MEVCUT MADDE İLE SOYBAĞINDA KARIŞIKLIĞIN ÖNLENMESİ AMAÇLANIYOR
Mevcut düzenlemeye göre kadın, boşanmanın ardından 300 gün geçmeden evlenemiyor. Ancak doğumla sürenin sona ermesi, gebelik bulunmadığının sağlık raporuyla tespit edilmesi veya boşanan eşlerin yeniden evlenmek istemesi hallerinde bu süre mahkeme kararıyla kaldırılabiliyor. Hükmün amacı, soybağında karışıklığın önlenmesi olarak açıklanıyor.
132. maddede şu ifadeler yer alıyor:
“Evlilik sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak 300 gün geçmedikçe evlenemez. Doğurmakla süre biter. Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hâllerinde mahkeme bu süreyi kaldırır.”
-
Gündem2 gün önce
“Kafa kesme videoları” detayı kan dondurdu: Türkiye’nin konuştuğu Eren Bigül olayı — Ailenin sözleri şok etti
-
Gündem1 hafta önce
EVLİLİK YILDÖNÜMÜ KABUSA DÖNDÜ: FİTNESS EĞİTMENİ İREM KARATUTLU TIR’IN ÇARPMAĞI SONUCU İKİ BACAKLARINI KAYBETTİ
-
Teknoloji1 hafta önce
Instagram’da yeni dönem başlıyor: Abonelik ücreti belli OLDU!
-
Teknoloji6 gün önce
SON DAKİKA | Küresel çapta Google krizi — erişim kesintisi
-
Spor1 hafta önce
Samsunspor taraftar kafilesine silahlı saldırı: 1 ölü, 1 yaralı
-
Sağlık1 hafta önce
Konuşmayı unutturan tümörden kurtuldu… “Çocuklarımın ismini bile unutuyordum”
-
Sağlık1 hafta önce
En mutsuz yaş grubu belirlendi
-
Sanat1 hafta önce
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Romanya’ya gidiyor