Gündem
Ağrı Dağı’nda Nuh’un Gemisi’nden İlk Büyük Kanıt: İncil’in Tarifine Bire Bir Uyum
Açıklaması
“Ağrı Dağı’nın derinliklerinde Nuh’un Gemisi’ne dair aylar sonra ilk somut kanıt keşfedildi. İncil’le uyumlu bu buluşun detaylarını öğrenin.”
Ağrı Dağı’nın Derinliklerinden Sarsıcı Bir Keşif: Nuh’un Gemisi’nden İlk Somut Kanıt
Bu makalede, Ağrı Dağı’ndaki Durupınar Formasyonu’nda yürütülen araştırmalar sonucunda “Nuh’un Gemisi”ne dair aylar sonra elde edilen ilk büyük kanıtı ele alıyoruz. Yapılan yeraltı radar taramaları, İncil’de tarif edilen üç katmanlı güverteli yapı ölçülerine bire bir uyum gösteren açısal boşluklar ve köşeli oluşumlar ortaya koydu. Keşfin bilim çevrelerindeki yansımaları, jeolojik ve tarihi veriler ışığında Antik Sel hikâyesiyle olan örtüşmeleri, eldeki bulguların önemi ile gelecekteki kazı planları üzerine detaylı bir analiz sunuyoruz.
Araştırma Sahasının Genel Özellikleri
Durupınar Formasyonu ve Jeolojik Yapı
-
Durupınar Formasyonu, Ağrı Dağı’nın 29 km güneyinde yer alır ve 1948’de şiddetli yağmurlar sonrası ortaya çıkan çamur hareketleriyle keşfedilmişti
-
Bölge, jeolojik olarak kil ve kum taşlarının su akıntılarıyla oluşturduğu çok katmanlı oluşumlara ev sahipliği yapar .
-
Modern araştırmaların odağında, bu formasyonun gemi biçimli yamaçları ve iç kısımdaki boşluklar bulunuyor .
İlk Büyük Kanıt: Yeraltı Radar Taramaları
Tünel ve Katmanlı Yapı Tespitleri
-
Amerikan araştırmacılarından oluşan bir ekip, bölgedeki yeraltı radarını (GPR) kullanarak yaklaşık 13 metrelik yürünebilir bir tünel keşfetti .
-
Radar görüntüleri, İncil’deki “üç güverteli” gemi tarifine denk gelen üç ayrı katmanı açıkça gösteriyor.
-
Yüzeyin 6 metre altında, köşeli odalar ve platform benzeri yapılar belirlendi; bunlar geminin hücre odaları veya depo alanları olabilir .
Kimyasal ve Mineral Bulgular
-
Tünel içindeki potasyum seviyelerinin çevreye kıyasla %40 daha yüksek olduğu raporlandı, bu da antropojenik (insan yapımı) bir yapı izlenimi uyandırıyor
-
Toprak örneklerinde ahşap kalıntılarına işaret eden organik moleküller tespit edilmesi planlanıyor
İncil ile Nasıl Uyuşuyor?
-
Eski Ahit’e göre Nuh’un Gemisi 300 arşın uzunluğunda, 50 arşın genişliğinde ve 30 arşın yüksekliğindeydi (yaklaşık 155 m × 26 m × 16 m)
-
Durupınar Formasyonu’nun gemi biçimli ana yamaç ölçüsü yaklaşık 168 metre uzunluğunda; İncil ölçümleriyle oldukça yakın değerler veriyor .
-
İncil’de tufanın ardından geminin Ağrı Dağı zirvesine oturduğu vurgulanır; formasyonun tam bu noktaya yakın keşfedilmiş olması, efsane ile coğrafi örtüşmeyi güçlendiriyor .
Bilim Dünyasındaki Tartışmalar
Ancak Jeologlar ve Arkeologlar…
-
Bazı jeologlar, şeklin tamamen doğal erozyon ve jeolojik süreçlerin ürünü olduğunu savunuyor
-
Diğer gruplar ise tespit edilen açısal boşluklar ve kimyasal farklılıkların insan yapısı gemi kalıntılarına işaret ettiğini iddia ediyor .
-
Kazı öncesi tahribatsız yöntemlerle (radar, manyetik analiz, toprak örnekleri) çalışmaların sürdürülmesi kararı alındı .
Gelecek Adımlar ve Kazı Planları
-
Araştırma ekibi, koruma planı oluşturulduktan sonra kontrollü kazı çalışmalarına başlayacaklarını duyurdu .
-
Bölgedeki hava ve toprak koşulları göz önünde bulundurularak, kış öncesi hazırlıkların tamamlanması hedefleniyor .
-
Uluslararası uzmanlık gruplarıyla iş birliği planlanıyor; sonuçlar, tarih ve din araştırmaları açısından çığır açabilir.
Gündem
Hatay’da Boşanma Dehşeti: Damat Kayınbiraderini Bıçaklayarak Öldürdü
Açıklaması:
12 Mayıs 2025’te Hatay’ın Antakya ilçesi Narlıca Mahallesi’nde boşanma aşamasındaki A.S. (23), kayınbiraderi Ahmet Yıldırım’ı (23) bıçaklı kavgada karın boşluğundan aldığı darbeyle öldürdü; aynı olayda üç kişi yaralandı. Olayın ayrıntıları, hukuki süreç ve uzman görüşleri bu makalede.
Bu makalede, 12 Mayıs 2025 gecesi Antakya’da yaşanan bir aile içi şiddet vakasının bütün detaylarını, olayın sebeplerini, hukuki boyutunu ve toplumsal yansımalarını ele alıyoruz.
Olayın Detayları
14 Mayıs 2025’te yayımlanan resmi kayıtlara göre, gece saatlerinde eşiyle boşanma aşamasında olan A.S. (23), yanında yeğeni B.Ç. (22) ile birlikte kayınbiraderleri Ahmet Yıldırım (23) ve M.E.Y.’nin bulunduğu iş yerine gitti Tartışma kısa sürede büyüyerek bıçaklı kavgaya dönüşürken, Ahmet Yıldırım karın boşluğundan, M.E.Y. vücudunun çeşitli yerlerinden, A.S. göğsünden, B.Ç. ise kasık bölgesinden yaralandı .
Olay, 12 Mayıs 2025 gecesi Narlıca Mahallesi’nde meydana geldi; A.S.’nin boşanma talebinin ve kayınbiradarlardan birinin bu talebe itirazının kavgayı tetiklediği değerlendiriliyor . Sağlık ekiplerinin müdahalesine rağmen Ahmet Yıldırım kurtarılamayarak hayatını kaybetti, diğer yaralıların tedavisi sürüyor .
Fail ve Mağdurlar
-
Fail: A.S. (23), boşanma sürecindeki damat.
-
Birinci Mağdur: Ahmet Yıldırım (23), kayınbirader — karın boşluğuna aldığı bıçak darbesiyle yaşamını yitirdi .
-
İkinci Mağdur: M.E.Y., kayınbirader — vücudunun çeşitli bölgelerinden yaralandı .
-
Diğer Yaralı: B.Ç. (22), failin yeğeni — kasık bölgesinden yaralandı .
Hukuki Süreç
Olay yerine gelen polis, fail A.S.’yi gözaltına alarak savcılığa sevk etti . Cinayet ve yaralama suçlarından soruşturma başlatıldı; A.S. hakkında “kasten öldürme” ve “kasten yaralama” suçlamaları yöneltilecek. Dosya, ifadelerin alınması ve olay yeri inceleme raporlarının toplanmasının ardından Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilecek .
Uzman Görüşleri
Aile içi şiddet uzmanları, boşanma süreçlerinin en riskli dönemlerden biri olduğunu belirtiyor. Türkiye’de bu tür olayların önlenebilmesi için:
-
Erken uyarı sistemleri ve psikososyal destek hatlarının güçlendirilmesi,
-
Hakimlerce uzaklaştırma kararlarının etkin uygulanması,
-
Yerel yönetim ve sivil toplum iş birliğiyle mağdurlara acil barınma imkânı sağlanması gerektiğini vurguluyorlar .
Önleyici Tedbirler
-
Şiddet Önleme Merkezleri: Yerelde şiddet riski taşıyan çiftlerin uzmanlar eşliğinde takip edilmesi.
-
Alo 183 Sosyal Destek Hattı’nı tüm tarafların bilgilendirilmesi ve acil durum protokollerinin gözden geçirilmesi .
-
Toplumsal farkındalık kampanyaları ile boşanma süreçlerindeki iletişim kazalarının azaltılması.
Toplumsal Yansımalar
Bu acı olay, Türkiye’de aile içi şiddetin ve boşanma sürecinde yaşanan gerilimlerin toplumsal boyutunu bir kez daha gündeme getirdi. Sosyal medyada, mağdur aileye destek mesajları yağarken, yetkililer “her şiddet vakası, sistemsel zayıflıklarımızı ortaya çıkarıyor” değerlendirmesinde bulunuyor .
Bu makale, olayın tüm boyutlarıyla anlaşılmasına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır. Süreç ilerledikçe hukuki gelişmeler ve uzman analizleri güncellenecektir.
Gündem
11 İlde 100 Milyon TL’lik “Ek İş” Tuzağı: İzmir Merkezli Operasyonda 30 Şüpheli Yakalandı
Açıklaması
İzmir merkezli 11 ilde “ev kadınları için ek iş” vaadiyle düzenlenen dolandırıcılık operasyonunda 30 kişi gözaltına alındı, sahte belgelerle 100 milyon TL’lik vurgun deşifre edildi.
1. Operasyonun Arka Planı
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, 19 mağdurun şikayeti üzerine soruşturma başlattı . Şüphelilerin, sosyal medya platformlarında “ek iş”, “evde sabun paketleme”, “çorap paketleme” gibi başlıklarla ilanlar yayarak cazip teklifler sunduğu belirlendi İletişime geçen ev hanımlarından “sigorta ücreti”, “ön ödeme” ve “kaparo” adı altında para talep eden şebeke, güvenilir görünmek için sahte Adalet Bakanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı logoları içeren belgeler kullandı .
2. Dolandırıcılık Yöntemleri
Dolandırıcılar, önce düşük bir tutar isteyip güven tesis ettikten sonra WhatsApp üzerinden tekrar para talebinde bulundu . Ardından, “vergi levhası” ve “şirket isimleri” göstererek yasal bir firma imajı çizdi ve mağdurları daha büyük miktarlar ödemeye ikna etti . İncelenen banka hesap hareketlerinde, Türkiye genelinden onlarca kişinin dolandırıldığını ve toplamda yaklaşık 100 milyon TL’lik haksız kazanç sağlandığı tespit edildi.
3. Eş Zamanlı Operasyon Detayları
Operasyon, 14 Mayıs 2025’te İzmir merkezli olarak Adana, Aydın, Hatay, Mersin, Diyarbakır, Şırnak, Burdur, Şanlıurfa, Trabzon ve Sakarya’da eş zamanlı düzenlendi . Baskınlarda çok sayıda dijital materyal, bilgisayar ve cep telefonu ele geçirildi . Suçla bağlantısı olduğu değerlendirilen 30 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi .
4. Mağdurlar ve Kayıplar
İzmir’de en az 19 ev hanımının doğrudan şikâyetçi olduğu olayda, banka kayıtları incelendiğinde mağdur sayısının çok daha fazla olduğu ortaya çıktı. Vatandaşların ödediği tutarlar “sigorta”, “kargo” ve “vergi” adı altında 100 milyon TL’ye kadar ulaştı . Özellikle geliri sınırlı ev kadınlarının hedef alınması, toplumsal duyarlılığı artırdı.
5. Hukuki Süreç ve Gelecek Adımlar
Gözaltına alınan şüpheliler, savcılıktaki ifadelerinin ardından nöbetçi sulh ceza hâkimliğine sevk edildi. Anadolu Ajansı’nın bildirdiğine göre, soruşturmanın genişletilmesi ve diğer ildeki bağlantılı şüphelilerin tespit edilmesi için dijital deliller üzerinde inceleme sürüyor .
6. Uzmanlardan Uyarı
Polis yetkilileri, hiçbir kurumun “ek iş” için ön ödeme veya vergi talebinde bulunmayacağını, şüpheli ilanlara itibar edilmemesi gerektiğini vurguladı Vatandaşların, iş teklifi sunan hesapları Emniyet’in resmi iletişim kanallarına bildirmesi öneriliyor .
Yayın Notu: Bu makale, 14 Mayıs 2025 tarihli haber kaynakları esas alınarak hazırlanmıştır. Haberlerin güncelliği ve ayrıntıları, ilgili emniyet ve adliye kayıtları üzerinden teyit edilmiştir.
Gündem
Yangın faciasında korkunç ayrıntı: İtfaiyeci baba veterinerden ağır uyku ilacı istemiş

Aydın‘ın Nazilli ilçesinde, mart ayında evinde çıkan yangında boşanma aşamasındaki eşi ile iki çocuğunun ölümüne ilişkin tutuklanan itfaiye eri ile adli kontrol şartıyla serbest bırakılan nişanlısının ifadeleri ortaya çıktı.
Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında dün tutuklanan itfaiye eri Turgay Gezgin’in savcılıkta verdiği ifadede, eşiyle daha önce ayrılma kararı aldıklarını fakat ailelerin araya girmesiyle tekrar barıştıklarını ve ilişkilerinin yeniden bozulduğunu söyledi.
Kendisinin geceleri dışarıda alkol aldığını ve eve pek uğramadığını belirten Gezgin, olay gecesi kendisinin balkonda eşinin de salonda olduğunu anlattı.
“DOĞALGAZ KOKUSUNA BAKTIR” MESAJINI GÖRMEMEZLİKTEN GELMİŞ
Gezgin, “Balkonda olduğum esnada eşim Fatma bana saat 03:30 sıralarında doğal gaz kokusu olduğundan bahisle WhatsApp üzerinden mesaj attı. Bunun üzerine doğal gaz borularını ve hattını kontrol ettim, herhangi bir koku almadım. 10-15 gün önce tadilat yaptırdıydık ancak tekrar herhangi bir koku almadım. Ezan okunmadan önce diye hatırladığım bir zamanda eşim oruç tuttuğu için sahur hazırlamak üzere mutfağa geçti. Ben de üzerimi değiştirerek itfaiyeye gitmek için evden çıktım. Bu esnada kendisi mutfaktaydı.” ifadesini kullandı.
İtfaiyede bir süre durduktan sonra Uzun Çarşı’dan börek, evden de montunu almak için eve gittiğini aktaran Gezgin, “Bu esnada anahtar yanımdaydı. Apartmanın dış kapısının anahtarı ve iç daire kapısının anahtarı aynı anahtarlıkta takılıydı. Ben genelde dış kapıyı şifreyle açarım. O gün nasıl açtığımı hatırlamıyorum. Saat 07.00 sıralarında daire kapısını açıp içeri girmeden montumu alarak çıktım. Bu esnada herhangi bir doğal gaz, is, duman kokusu almadım. Şüphelenecek herhangi bir şey görmedim. Montumu giyerek binadan çıktım ve tekrar itfaiyeye gittim.” savunmasında bulundu.
İtfaiyeye ilk geldiğinde eşinin kendisine attığı “Çok geç gelme pazara gidelim, insanlar uyanınca da ev sahibini mi arayacaksın, doğal gazı yapanı mı arayacaksın, birini ara, kokuya baktır” şeklindeki mesajlarını gördüğünü fakat cevap vermediğini anlatan Gezgin, genelde eşinin mesajlarını cevapsız bıraktığını öne sürdü.
Eşini saat 07.45 gibi birkaç kez aradığını, telefonu açmaması üzerine eve gittiğini aktaran Gezgin, şunları söyledi:
“Bu esnada saat 08:00 sıralarındaydı. Ben yukarı çıkarken komşumla karşılaştım. O da dairesinden çıkıyordu. Daire kapısına geldiğimde herhangi bir koku almadım. Anahtarımın yanımda olmadığını fark ettim. Kart ile açmaya çalıştım ancak açamadım. Zile bastım, kapıyı çaldım, yaklaşık 3-4 defa çalıp bekledim. İkişer dakika arayla çalmış olsam yaklaşık 8-10 dakika sürmüştür. Yukarıda kapıyı çalarken aşağıda bodrum kattaki daireden komşumun gittiğini duydum. Bir süre sonra ben de çıktım. Başka kimseyi duymadım, görmedim.”
EVE GİTTİĞİ SAATE YÖNELİK İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ
Savcının “Daha önceki beyanlarınızda eve en son 07:00’da gelerek montunuzu aldığınızı söylediniz, şu anda ise saat 08.00-08.10 esnasında gelerek yaklaşık 10 dakika apartman dairesinin önünde bulunduğunuzu söylüyorsunuz. Çelişki hakkında ne söyleyeceksiniz?” sorusuna Gezgin, “Benim yalan söyleme gibi bir lüksüm yok. Zaten her yerde kamera var, gerek savcılıkta gerek karakolda vermiş olduğum ifadelerde bu hususu hatırlamamış olabilirim.” yanıtını verdi.
Gezgin, çarşıya gittikten sonra komşusunun kendisini araması üzerine eve geldiğini, içeri girmek istediğini fakat yoğun dumanlardan dolayı giremediğini belirtti.
Savcı, Gezgin’e nişanlısı şüpheli F.T’nin olaydan önce kendisine “kötü şeyler olacak” şeklinde attığı mesajlar soruldu.
Soruya istinaden Gezgin, “Benim hislerim kuvvetlidir. Farklı olaylarda da hislerim sonucunda iyi veya kötü olaylar meydana geldi. Boşanma konusunda ben kendisine boşanacağımı söyledim. Dava olduğunu da söyledim ancak davanın boşanma davası olduğunu söylemedim, tanık olduğum bir dosya olabilir.” şeklinde cevap verdi.
“BENİM İÇİME KÖTÜ ŞEYLER DOĞUYOR” DEMİŞ
İfadesi alınan F.T ise olay olduktan sonra ailesi ve arkadaşlarının Gezgin’in mezarlığa gitmediğini söylediğini, Gezgin’in ise çocuklarının öldüğüne inanmadığı yönünde kendisine sözler sarf ettiğini anlattı.
Gezgin’le 11 Mayıs’ta nişanlandığını belirten F.T, şöyle devam etti:
Bu olaydan yaklaşık 10-15 gün önce bana ‘Benim içime kötü şeyler doğuyor, deprem, ölüm gibi bir şey olacak, bu bana koyacak’ dedi. Olaydan 1 gün önce bana ‘yarın boşanma davam var, bu iş bitecek’ dedi. Ben de ona ‘benim boşanmam 8 yıl sürdü o öyle hemen olmaz’ dedim. Bana ‘Benimki olacak, biz konuştuk anlaştık, her şey bitecek’ dedi. Ben hem 10-15 gün önce söylediği hem de 1 gün önce söylediği bu sözlerden sonra bu olayın olması üzerine kendisinden şüphelendim. Kendisine ‘senden şüpheleniyorum, görüşmek istemiyorum’ dedim. Kendisini çok kez engelledim ancak beni sözlü olarak ikna etti. Ben her ne kadar ikna olup görüşmeye devam etsem de kendisine bu olaydan itibaren güvenmiyordum. Olay ile ilgili şüphelerim hep devam ediyordu.”
AĞIR UYKU GEREKTİREN İLAÇ
Gezgin’in olaydan bir gün önce bir veterinere gidip “ağır uyku gerektiren ilaç” istediği öğrenildi.
Ayrıca Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi’ndeki otopsi raporunda anne ve iki çocuğunun ölüm sebebinin karbonmonoksitten kaynaklandığı, fakat detaylı otopsi için alınan numunelerin İzmir Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği belirtildi.
NE OLMUŞTU?
Yeşil Mahalle’de 18 Mart’ta Turgay Gezgin’in evinde yangın çıkmış, eşi Fatma Gezgin ile 4 ve 11 yaşlarındaki iki çocuğu yaşamını yitirmişti. Turgay Gezgin’in olay sırasında evde olmadığı belirtilmişti. Olaya ilişkin gözaltına alınan Turgay Gezgin tutuklanmış, nişanlısı F.T. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
-
Gündem2 gün önce
“Ay Yapım Adıyla Dolandırıcılık: Sahte Yapımcılar Onlarca Kişiyi Mağdur Etti”
-
Gündem2 gün önce
Mersin Bozyazı’da Kan Donduran Olay: “Herkes Namuslu Olacak” Diyerek Darp ve Bıçaklama
-
Gündem4 gün önce
Kan Donduran Cinayet: Kütahya’da 1 Yıldır Kayıp Nagihan, Dayısı Tarafından Öldürülüp Betona Gömüldü
-
Gündem1 hafta önce
“Eski Sevgilisini Barışmak İçin Çağırdı, Duşta 2 Erkeği Görünce Dehşete Düştü: ‘Videoyu Aileme Göndeririz!’ Tehdidiyle Kâbus Gecesi”
-
Gündem1 hafta önce
“İzmir Bergama’da Çifte Trajedi: Murat Paçalı ve Sevgilisi Ağaçta Asılı Bulundu”
-
Gündem4 gün önce
“Anneler Günü 2025: 11 Mayıs’ta Annelerinize Sevgi Dolu Sürprizler Hazırlayın”
-
Gündem2 gün önce
PKK’nın 47 Yıllık Kanlı Tarihi: Lice’den Eruh’a İlk Kurşun, Öcalan’dan Dağılma Kararına Kritik Adımlar
-
Ekonomi1 hafta önce
“Nureddin Nebati’nin Gözde Mağazaları Kapanıyor: B&G Store 11 Şubesini Neden Yitirdi?”