Gündem
6 Şubat Depremlerini Anma Programı | Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şehirlerimizi ayağa kaldırıyoruz

6 Şubat 2023’te, 11 ilimiz büyük deprem felaketini yaşadı. 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde iki depremde 53 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetti. En az 35 bin bina yerle bir oldu. Felaketin yarattığı büyük acının ikinci yılındayız. Depremin vurduğu kentlerde anma törenleri düzenleniyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, Adıyaman‘da düzenlenen “Bir Oluruz 6 Şubat Depremleri Anma Programı”na katılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları;
6 Şubat depremlerinin ikinci yıldönümünde 53 bin 737 kardeşimizin her birine rahmet niyaz ediyorum.
“DEPREM BÖLGESİNİ AYAĞA KALDIRIYORUZ”
Bugün hem 6 Şubat gecesinin acısını ilk günkü tazeleğiyle hatırlıyor. Diğer taraftan da deprem bölgesimiz yeniden ayağa kaldırmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Sabırla ve azimle çalışıyoruz.
14 milyon vatandaşımız bu depremlerden etkilendi. 2 buçuk milyon vatandaşımız farklı illete göç etti. 104 milyar dolar, dolaylı olarak da 150 milyar dolarlık maliyete yol açtı. Bu tabloya karşı devlet ve millet olarak ümitsizliğe kapılmadık. Gece gündüz demeden yılmadan yorulmadan sabırla azimle çalıştık. Depremin ilk anından itibaren devletin tüm imkanlarını seferber ederek 650 bin personeli sahaya gönderdik. Tüm kurumlarımızı afet sahasına gönderdik.
“DEVLET HALKININ YANINDA”
O günlerde siyasi menfaat devşirmek amacıyla ‘devlet nerede?’ diye soranlara, ‘devlet halkının yanında’ cevabını verdik. Devleti evsiz kalan analarımızın, babalarımızın elini tutarken gösterdik, devleti teslim edilen konutlarla gösterdik.
Devleti, deprem turistleri çekip gittikten sonra, tam 2 yıldır buralarda gece gündüz demeden süren inşa ve ihya çalışmalarıyla gösterdik.
2.6 TRİLYON LİRAYI AŞAN YATIRIM YAPTIK
Bölgeye 2.6 trilyon liraya aşan yatırım yaptık. Yılbaşına kadar toplam 453 bin konut yapacak ve evine girmeyen, iş yerine kavuşmayan tek bir vatandaşımızı dahi bırakmayacağız.
11 ilimizde derslik sayımız 132 bin 168’e ulaştı. Orta hasarlı 13 okulu güçlendirdik. 13 bin derslik yapılıyor.
Deprem bölgemizin tamamında toplam uzunluğu 11 bin kilometreyi aşan içme suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu hattını komple yeniliyoruz
8 ilde 335 km bağlantı yolunun ihalesi tamamlandı ve çalışmalara başlandı.
Hatay Havalimanı uçuş pistinin yapım çalışmaları sürüyor. Geniş gövdeli uçakların inebileceği yeni pisti Hatay’ımıza kazandırıyoruz.
Sağlık Bakanlığımız deprem bölgesinde 5 bin 588 yataklı 110 sağlık tesisini tamamladı, toplam 5 bin 750 yataklı 92 sağlık tesisinin inşası ise devam ediyor.
Kısa çalışma ödeneği kapsamında 11 bin kişiye 1 milyar liralık ödeme yapıldı.
Gündem
Eskişehir’deki vahşet: Kızını ve torununu öldüren dedeye 2 kez ağırlaştırılmış müebbet
Eskişehir’deki vahşet: Kızını ve torununu öldüren dedeye 2 kez ağırlaştırılmış müebbet
Tarih :17 Aralık 2025 Okuma Süresi: 4 dakika|saat:22:00

Eskişehir’de, geçen yıl sokak ortasında kızı ve 7 yaşındaki torununu silahla katleden Osman Nuri Keskin, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, işlenen suçların ağırlığı nedeniyle hiçbir indirim uygulamadı.
Karabaş ailesinin avukatı: “Alabileceği en ağır cezayı aldı. Cezada indirim yapılmaması, bundan sonraki failleri de engelleyecek.”

Mahkeme Kararı
· Sanık: Osman Nuri Keskin (60)
· Suçlar:
· Tasarlayarak Kadın Olan Alt Soyuna Karşı Kasten Öldürme
· Çocuk Olan Alt Soyuna Karşı Kasten Öldürme
· Verdiği Cezalar:
· 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis
· Ruhsatsız silah bulundurmaktan 2 yıl 6 ay hapis + 80 gün adli para cezası
· Önemli Not: Cezalarda hiçbir indirim uygulanmadı.

Vahşetin Nedeni: Bir Boşanma ve İntikam Hikayesi
Cinayetin arka planında, sanık ile eşi arasındaki şiddetli geçimsizlik yatıyordu. Olaydan yaklaşık bir ay önce, eşi Hatice Keskin, boşanma davası açmış ve kızı Merve Karabaş’ın Eskişehir’deki evine sığınmıştı. Hatice Keskin, eşinden korunmak için uzaklaştırma ve tedbir kararı aldırmış, adresinin gizli kalmasını da sağlamıştı.
Ancak Osman Nuri Keskin, eşi ve kızının yerini bulmuştu. Cinayetten bir gece önce Eskişehir’e gelerek, sokağa pusu kurmuş ve sabah evden çıkmalarını beklemişti.

Kanlı Sabah: 13 Haziran 2024
Olay, 13 Haziran 2024 sabahı saat 07.30 sıralarında, Odunpazarı İlçesi Emek Mahallesi’nde meydana geldi.
· İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde ziraat mühendisi olarak çalışan Merve Karabaş (31), işe gitmek için 7 yaşındaki oğlu Ata Alp Karabaş ile birlikte evden çıktı.
· Araçlarına binmek üzereyken, pusuda bekleyen babası Osman Nuri Keskin ortaya çıktı.
· Yaşanan kısa bir tartışmanın ardından Keskin, belindeki tabancayı çıkararak otomobile ateş etti. Merve Karabaş, aracın içinde hayatını kaybetti.
· Kaçmaya çalışan küçük Ata Alp ise yaklaşık 20 metre ileride, arkasından açılan ateşle can verdi.
· Yapılan incelemelerde, her iki kurbanın da sırtlarına ikişer kurşun isabet ettiği belirlendi.
· Saldırıdan, sokağın köşesine çöp atmaya gittiği için Hatice Keskin kurtuldu.
Olayı gören mahalleli, katil zanlısına müdahale etti ve onu linç etmek istedi. Zanlı, olay yerine gelen polis ekiplerince mahallelinin elinden alınarak gözaltına alındı.
“Gideceğim, Öldüreceğim” Demişti: Mahkemede Çarpıcı Tanıklık
Davada, sanığın Adana’dan komşusu olan tanık Gülcan İ., duruşmaya sesli-görüntülü sistemle (SEGBİS) bağlanarak çok önemli bir ifade verdi. Tanık, olaydan yaklaşık bir hafta önce Osman Nuri Keskin’in kendisine, “Kızımı ve damadımı öldüreceğim, torunumu da kaçıracağım” dediğini aktardı.
Tanık, bu sözler üzerine sanığa yalvararak vazgeçirmeye çalıştığını, ancak onun Eskişehir’e gideceğinden haberi olmadığını söyledi.
Sanığın Savunması ve Ailenin Acısı
Mahkemede son sözü sorulan Osman Nuri Keskin, tanığın bu ifadesini kabul etmedi. “Kesinlikle tasarlayarak böyle bir eylem yapmadım. O an ne yaşadığımı bilmiyorum” diyerek kendini savundu.
Duruşmada hazır bulunan maktullerin ailesi ise adalet istedi.
· Merve Karabaş’ın kayınvalidesi Gülhan Karabaş, “İndirimsiz bir şekilde cezasını bulmasını istiyorum” dedi.
· Kayınpederi Rafet Karabaş ise, “Bu acıların bir daha yaşanmamasını istiyoruz. En ağır cezayı aldığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Gündem
TÜİK Alarm Verdi: Suça Sürüklenen Çocuk Sayısı 2024’te 202 Bini Aştı! Uzmanlar: “En Büyük Görev Ailelerde”
TÜİK Alarm Verdi: Suça Sürüklenen Çocuk Sayısı 2024’te 202 Bini Aştı! Uzmanlar: “En Büyük Görev Ailelerde”
Tarih: 18 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 4 dk |saat: 21:00
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayınladığı son veriler, ülkemizde suça sürüklenen çocuk sayısında endişe verici bir artış olduğunu ortaya koydu. Geçen yıl 200 binin üzerinde çocuğun suça karıştığı açıklandı. Uzmanlar ise bu sorunun çözümünde kilit rolün ailelere düştüğü konusunda hemfikir.

Çarpıcı Rakamlar: Artış Oranı Yüzde 13
TÜİK’in güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocuklara ilişkin 2024 verileri, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Rapora göre:
· 2023 yılında 179 bin çocuk suça sürüklenme sebebiyle işlem görürken, bu sayı 2024’te 202 bin 785’e yükseldi. Bu, bir yılda yaklaşık yüzde 13’lük bir artış anlamına geliyor.
· Suça karışan çocukların işlediği suçların dağılımı ise şu şekilde: Çocukların %40,4′ü yaralama, %16,6’sı hırsızlık, %8,2’si uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak/satmak, %4,6’sı tehdit suçunu işledi.

Peki Neden Artıyor? Uzmanlar Üç Ana Nedeni İşaret Ediyor
Çocukların suça sürüklenmesindeki artışın arkasında tek bir neden yok. Uzmanlar, birkaç temel faktörün bir araya geldiği karmaşık bir sorun olduğunun altını çiziyor:
1. Sosyal Medya ve Dijital Tuzaklar: Son dönemde adından sıkça söz ettiren sokak çeteleri, çocukları özellikle sosyal medya platformları üzerinden tuzağa düşürüyor. Çeteler, çocukları “tetikçi”, “kurye” ve “gözcü” olarak kullanıyor. Algoritmaların şiddet içeriklerini ön plana çıkarması da gençleri bu tür davranışlara karşı duyarsızlaştırabiliyor.
2. Zayıf Aile Bağları ve İletişim Eksikliği: Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çocukların suça sürüklenmesindeki en önemli etkenlerden birinin zayıf aile bağları olduğunu belirtiyor. Ergenlik dönemindeki kimlik karmaşasında aile desteği yetersiz kalan çocuklar, dışarıda kabul görmek ve aidiyet hissetmek için suç gruplarına yönelebiliyor.
3. Yasal Sistemdeki Eksiklikler: Uzmanlar, 18 yaş altı bireylere verilen cezaların yetişkinlere oranla daha düşük olmasının, çeteler tarafından çocukların “kullanılması” için bir neden olarak görüldüğünü ifade ediyor.

“En Kritik Görev Ailelere Düşüyor”
Sorunun çözümünde en önemli aktörün aileler olduğu konusunda uzmanlar hemfikir. İşte ailelere düşen kritik görevler:
· Güçlü ve Güvenli Aile Ortamı: Prof. Dr. Nevzat Tarhan, korku odaklı değil, sevgi ve şefkate dayalı bir iletişim kurulmasını tavsiye ediyor. Çocuğun evi bir “güvenli liman” olarak görmesi sağlanmalı.
· Nitelikli Zaman ve Dijital Farkındalık: Ailelerin, çocuklarıyla ekran başı olmayan, yüz yüze nitelikli zaman geçirmesi şart. Aynı zamanda, sosyal medya kullanımı ve karşılaşılabilecek riskler konusunda çocukları bilinçlendirmek gerekiyor.
· Erken Müdahale ve İzleme: Çocuktaki davranış değişiklikleri, okul başarısındaki düşüş veya sosyal çevre değişiklikleri gibi alarm sinyalleri gözden kaçırılmamalı. Gerektiğinde bir uzmandan (psikolog, psikiyatrist, pedagoglardan) destek alınmalı.
Topluma ve Devlete Düşen Sorumluluklar
Elbette bu mücadele sadece ailelerin omuzlarına yüklenemez. Toplumun tüm kesimlerine ve devlete de önemli görevler düşüyor:
· Okullarda Rehberlik Hizmetlerinin Güçlendirilmesi
· Çocukları suça iten sosyo-ekonomik nedenlerin (yoksulluk, eşitsizlik) azaltılması
· Suça sürüklenen çocukların topluma kazandırılması için etkin rehabilitasyon programları
· Sosyal medya platformları üzerindeki denetimlerin artırılması
Sonuç
TÜİK’in verileri, üzerine ciddiyetle eğilmemiz gereken bir toplumsal sorunu bir kez daha gözler önüne serdi. Suça sürüklenen her çocuk, aynı zamanda bir mağdurdur. Bu çocukları kurtarmak ve geleceği korumak, güçlü aile bağları, bilinçli toplum ve etkin devlet politikalarıyla mümkün olacaktır. İlk ve en kritik adım ise evlerimizden başlıyor.
—
Gündem
Uyuşturucu Testi Pozitif Çıkmıştı: Spiker Ela Rümeysa Cebeci Tutuklandı
Uyuşturucu Testi Pozitif Çıkmıştı: Spiker Ela Rümeysa Cebeci Tutuklandı
Tarih: 17 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 3 DAKİKA | SAAT: 20:45

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü uyuşturucu soruşturmasında kritik bir gelişme yaşandı. Geçtiğimiz günlerde Adli Tıp Kurumu’nda (ATK) yapılan test sonucu pozitif çıkan Show TV spikeri Ela Rümeysa Cebeci, savcılıkta aldığı ifadenin ardından “uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırmak” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Operasyonun Gelişim Süreci
Olaylar, Cebeci’nin tutuklanmasından günler önce başladı. İşte yaşananların kronolojik özeti:
5 Aralık 2025: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu’nun talimatıyla düzenlenen operasyonda, aralarında Ela Rümeysa Cebeci, Meltem Acet ve Hande Sarıoğlu gibi ünlü TV spikerlerinin de bulunduğu kişiler gözaltına alındı. Şüpheliler, ifadelerinin ardından Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek kan ve saç örnekleri verdi, daha sonra serbest bırakıldı.
15 Aralık 2025: ATK’den gelen resmi raporda, Cebeci’nin de aralarında bulunduğu 7 şüphelinin uyuşturucu test sonuçlarının pozitif çıktığı bildirildi. Cebeci’nin saç örneğinde yapılan incelemede hem kokain hem de esrar maddesine rastlandığı öğrenildi.
17 Aralık 2025: Test sonuçlarının ortaya çıkmasının ardından Cebeci, yeniden ifade vermek üzere İstanbul Adliyesi’ne çağrıldı. Savcılıkta alınan ifadesi ve “ek deliller” doğrultusunda, Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Hakimlik, Cebeci hakkında tutuklama kararı verdi.
Suçlamanın Hukuki Boyutu
Ela Rümeysa Cebeci, Türk Ceza Kanunu’nun 190. maddesinde düzenlenen “uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırmak” suçlamasıyla tutuklandı. Bu suç, kişinin başkalarının uyuşturucu madde kullanmasına imkân veya ortam sağlaması durumunda işleniyor.
Aynı soruşturma kapsamında, geçtiğimiz haftalarda eski Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy da tutuklanmıştı. Ersoy’un test sonuçlarında da kokain tespit edilmişti.
Cebeci’nin Savunması ve İddialara Yanıtı
Tutuklanmadan önce, medyada Cebeci ile ilgili çeşitli iddialar yer almıştı. Bir iddiaya göre, Cebeci’nin telefonunda Mehmet Akif Ersoy’un uyuşturucu kullanılan bir ortamda bulunduğu bir fotoğrafın yer aldığı öne sürülmüştü.
Cebeci, bu iddialara 12 Aralık’ta yaptığı açıklamayla yanıt vermiş ve şu ifadeleri kullanmıştı:
“Telefonumda Mehmet Akif Ersoy’la çekilmiş bir fotoğraf yoktur… Saklayacak hiçbir şeyim yok. İftira aklandığında bunu ilk olarak seyircime ben duyuracağım.”
Ayrıca, telefonunun incelemeye alındığını ve şifresini kendi rızasıyla emniyet yetkililerine verdiğini belirtmişti.
Medya Sektöründe Yankıları
Bu operasyon, Türk medya sektöründe geniş yankı uyandırdı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan veya ismi geçen birçok isim, Habertürk, Show TV ve Beyaz TV gibi önemli televizyon kanallarında çalışan gazeteci ve spikerlerden oluşuyor. Tutuklanan Mehmet Akif Ersoy, TMSF tarafından Habertürk TV Genel Yayın Yönetmenliği görevinden alınmıştı.
Ela Rümeysa Cebeci Kimdir?
Ela Rümeysa Cebeci, özellikle Show TV ve daha önce Habertürk’te sunduğu haber bültenleriyle tanınan bir spikerdir. Akademik ve medya kariyerindeki başarıları nedeniyle, gözaltı ve tutuklama haberleri kamuoyunda şaşkınlıkla karşılandı.
Son Durum
Ela Rümeysa Cebeci, tutuklanma kararının ardından cezaevine gönderildi. Soruşturmanın diğer şüphelileriyle ilgili adli süreç devam ediyor. Savcılık, dosyadaki gizli tanık beyanları, teknik takip kayıtları ve diğer delilleri değerlendirerek soruşturmayı sürdürüyor.
-
Teknoloji1 hafta önceAvustralya tarihi kararı uyguladı: 16 yaş altına sosyal medya yasağı başladı
-
Magazin1 hafta önceIMDb 2025’in En Çok Konuşulan Yıldızlarını Açıkladı: İşte Yılın En Popüler Oyuncuları
-
Magazin1 hafta önceSON DAKİKA: Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu gözaltına ALINDI.
-
Teknoloji1 hafta önceZaman Bir Yanılsama mı? Bilim Dünyasını Sarsan Soru
-
Teknoloji1 hafta önceNASA ve ESA’dan Tarihi Paylaşım: 3I/ATLAS’ın En Net Görüntüleri Açıklandı
-
Magazin1 hafta önceBir zamanların efsanesiydi! “Hugo”nun Tolga Abi’si yıllar sonra ortaya çıktı
-
Son Dakika1 hafta önceİstanbul – Arex Sigorta’ya operasyon: 10 şüpheli tutuklandı
-
Spor6 gün önce⚽️ Fenerbahçe, Brann’ı Bergen’de Fırtına Gibi Esti: Talisca’nın Hat-Trick’i ile Tarihi Zafer
