Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

Steam yaz indirimleri ne zaman başlayacak/ bitecek? (Steam indirim takvimi)

Yayımlandı

üzerinde

Steam’in 2025 Yaz İndirimi, 26 Haziran Perşembe günü başlayacak ve 10 Temmuz Perşembe günü sona erecek. Bu iki haftalık dönem boyunca binlerce oyun, geniş çaplı indirimlerle sunulacak. Etkinlik, Türkiye saatiyle 26 Haziran saat 20:00’de başlayacak ve 10 Temmuz saat 20:00’de sona erecek.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

Canlı beton icat edildi: Çatlakları kendi kendine onarıyor

Yayımlandı

üzerinde

‘li araştırmacılar, kendi çatlaklarını insan derisinin kesikleri iyileştirdiği gibi onarabilecek ‘canlı’ bir beton geliştirdi. Bu çığır açan buluş, Texas A&M Üniversitesi’nden Dr. Congrui Grace Jin’in liderliğinde yürütülen bir araştırmayla yapıldı.

Beton, dünya çapında en yaygın kullanılan yapı malzemesi olmasına rağmen, kolayca çatlaması en büyük zaafı. Bu çatlaklar küçük bile olsa, zamanla su ve gazların içeri sızmasına neden olarak beton içindeki çelik donatıları paslandırıyor ve yapıların güvenliğini tehdit ediyor. Bu durum, köprü, bina ya da otoyol gibi yapılarda yıkımla sonuçlanabilecek ciddi tehlikeler yaratabiliyor.

YAPI SEKTÖRÜNDE CANLI DUVARLAR

Dr. Jin, bu soruna doğadan ilham alan yenilikçi bir çözüm geliştirdi. Yeni sistem, doğada kayalara ya da ağaçlara tutunarak yaşayan ve zor koşullarda bile hayatta kalabilen likenler, mantar ve alglerin simbiyotik (karşılıklı fayda sağlayan) birlikteliğinden ilhamla oluşturuldu.

Jin ve ekibi betonun içine yerleştirilebilecek sentetik bir liken sistemi tasarladı. Bu sistemde kullanılan siyanobakteriler (bir tür alg), havadaki karbonu ve güneş ışığını kullanarak besin üretiyor. Onlarla birlikte çalışan ipliksi mantarlar ise çatlakları dolduracak mineralleri oluşturuyor. En dikkat çekici yönü ise sistemin yalnızca hava, ışık ve suyla çalışabilmesi. Yani dışarıdan besin takviyesine ihtiyaç duymuyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇÖZÜM

Dr. Jin, son 30 yıldır birçok araştırmacının mikrop temelli kendi kendini onaran betonlar üzerine çalıştığını ancak bugüne kadar hiçbir sistemin tam anlamıyla kendi başına çalışamadığını belirtiyor. Mevcut yöntemlerde, çatlak tespit edildikten sonra besin maddelerinin manuel olarak enjekte edilmesi gerekiyor ki bu da oldukça zahmetli ve pratik değil.

Yeni geliştirilen sistem ise tamamen otomatik çalışıyor. Yapay liken sistemi, beton içinde bile hayatta kalabiliyor ve mineraller üreterek çatlakları kendiliğinden kapatabiliyor. Laboratuvar testleri, bu mikroorganizmaların betonun zorlu ortamında da işlevlerini sürdürebildiğini ortaya koyuyor.

ETİK BOYUTU

Ancak Jin’in çalışması yalnızca mühendislikle sınırlı kalmıyor.

Texas A&M Üniversitesi’ndeki sosyal bilimler bölümlerinden akademisyenlerle iş birliği yaparak, yapı sektöründe canlı organizma kullanımının toplum üzerindeki etkilerini, etik ve hukuki boyutları da tartışılıyor.

UZAYDA DA KULLANILABİLİR

Kendi kendini onaran beton teknolojisi bakım maliyetlerini ciddi oranda azaltabilir, yapıların ömrünü uzatabilir ve en önemlisi can güvenliğini artırabilir.

Jin, bu sistemin gelecekte uzay altyapılarında bile kullanılabileceğini vurguluyor.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Siborg böcekler çağı geliyor: Hamamböceklerine kask takıldı

Yayımlandı

üzerinde

’daki Osaka Üniversitesi’nden araştırmacılar, canlı hamamböceklerini onların doğal davranışlarını kullanarak yönlendirmenin ve gerçek böcekleri ‘siborg’lara dönüştürmenin yolunu buldu.

Araştırma ekibi böceklere zarar vermeyen küçük bir kask, sensörler ve UV ışık kaynağı kullanarak hamamböceklerini istedikleri yönde ve şekilde hareket ettirmeyi başardı.

Hakemli bilimsel dergi Advanced Intelligent Systems’da yayınlanan araştırma makalesinde “biyolojik zeka taşıyan siber böceklerin” özellikle deprem gibi felaketlerde, arama kurtarma görevlerinde kullanılabileceği ifade edildi.

DOĞAL İÇGÜDÜLERİ KULLANDILAR

Son yıllarda minimal elektronik sistemler tasarlama veya robotik böcekler üretme eğilimi mühendislik çalışmalarında giderek yaygınlaşıyor. Böcek boyutunda elektronik devrelerden insanların erişemeyeceği noktalara girmek üzere yararlanma fikri oldukça popüler.

Bu çalışmaların birçoğunda canlı böcekler kullanılıyor. Ancak genellikle böceklerin sinir sistemine elektrik verme veya bu hayvanların beyinlerini tamamen devreden çıkarma yöntemleri benimseniyor.

Osaka Üniversitesi’nden araştırmacıların tasarladığı sistemde ise böcekler tamamen kendi doğal içgüdüleri kullanılarak yönlendiriliyor. Araştırmacılar UV ışınlarından kaçınma davranışlarıyla bilinen hamamböceklerinin davranışlarını manipüle etmek için yine UV ışınlarını kullanıyor.

Çalışmada hamamböceklerinin başına küçük kasklar yerleştirildi ve böcek durduğunda harekete geçmesini sağlamak için UV ışıkları kullanıldı.

Yapılan 150’den fazla denemede bu “kasklı hamamböcekler”, labirent gibi zorlu ortamlardan yüzde 94 başarı oranıyla çıkmayı başardı. Sistemin kullanılmadığı hamamböceklerinde bu oran yüzde 24’tü.

NE İŞE YARAYACAKLAR?

Araştırmacılara göre sistem hem hafif hem de böceğin doğal hareket kabiliyetini kısıtlamıyor. Ayrıca geleneksel yöntemlerdeki gibi zamanla etkisini kaybetmiyor.

Çalışmanın arkasındaki Chowdhury Muhammed Masum Rıfat ve ekibi, doğayla çatışmak yerine onunla uyum içinde çalışan robot teknolojilerine örnek teşkil etmek istediklerini belirtti.

Gelecekte bu tür böcek takımları, insanların giremeyeceği enkaz altları, boru hatları ya da hassas doğa alanlarında görev alabilir.

Ancak bu teknolojinin etik sınırları da şimdiden tartışılmaya başlanmış durumda.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Korkutucu tahmin: Yapay zeka “tekillik” noktasına 6 ay içinde ulaşabilir

Yayımlandı

üzerinde

Araştırmacılar ve sektörden uzmanlar makinelerin insan zekasını aşacağı “tekillik” (singularity) noktasına çok yakın bir gelecekte erişilebileceğini düşünüyor.

Şirketler arası rekabeti giderek kızışırken, makinelerin insan gibi düşünebildiği ve hatta kimilerine göre insandan daha üstün olduğu teknolojiye ulaşmak için de bir yarış var. Yapay genel zeka (YGZ) adı da verilen bu teknolojiye ulaşmak için her gün yeni bir ilerleme kayda geçiyor.

Bu yarışın önemli aktörlerinden biri olan Anthropic firmasının CEO’su Dario Amodei, tekillik noktasına sadece 6 ay uzaklıkta olduğumuzu iddia etti.

Binlerce bilim insanının fikirlerinden hareketle yapılan bir analiz ise bu noktaya 2040’ta ulaşmayı bekliyor. Ancak sektörün diğer girişimcileri daha iyimser. Girişimciler tekilliğe 2030’da ulaşma hedefinde.

8 BİN BİLİM İNSANININ GÖRÜŞÜ: TAHMİNLER ÖNE ÇEKİLDİ

Tüm bu farklı tahminleri anlamlandırmak isteyen AIMultiple adlı bir araştırma kuruluşu, 8 bin 590 bilim insanı, girişimci ve uzman görüşünü incelediği kapsamlı bir analiz yayınladı.Bu analiz, hem yapay genel zeka hem de süper zeka gibi kavramlara dair öngörülerin zaman içinde nasıl değiştiğini ortaya koydu.

Analize göre, yapay zeka alanındaki gelişmeler özellikle ChatGPT gibi büyük dil modellerinin son yıllarda gösterdiği atılımlarla hız kazandı. Daha birkaç yıl öncesine kadar bilim insanları YGZ’nin 2060 civarında ortaya çıkacağını öngörürken, bugün bu tarih 2040’a çekilmiş durumda. Girişimciler ise daha da iyimser: Onlara göre YGZ 2030 gibi hayatımıza girebilir.

Bu tahminlerin arkasında yatan temel düşünce, makine zekasının teoride sınır tanımaması. Örneğin ünlü bir matematiksel yasa olan Moore Yasası’na göre işlem gücü her 18 ayda ikiye katlanıyor ve bu da büyük dil modellerinin insan zekasına denk işlem kapasitesine hızla ulaşabileceğini gösteriyor.

Analizde ayrıca, klasik bilgisayarlar bir sınır noktasına ulaşsa bile, kuantum bilgisayarların bu açığı kapatabileceği vurgulanıyor. Kuantum sistemler, yapay zekâ modellerinin daha verimli şekilde eğitilmesini sağlayabilir ve tekillik yolunu açabilir.

“KAÇINILMAZ DEĞİL”

Yine de YGZ’nin kaçınılmaz olduğunu düşünmeyenler de var. Bazı uzmanlara göre insan zekası, şu anki YGZ tanımının çok ötesinde karmaşık ve çok yönlü.

Popular Mechanics’e göre, iddialara temkinli yaklaşan kişiler arasında yapay zeka alanının öncülerinden Yann LeCun da var. LeCun, YGZ kavramının “ileri düzey makine zekası” olarak değiştirilmesi gerektiğini savunuyor ve insan zekâsının birebir taklit edilemeyecek kadar özgün olduğunu düşünüyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar