Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Sanıkların Hepsi Çocuk! Minguzzi Ailesini Tehdit Eden 5 Şüpheli Bugün Hakim Karşısında

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Mattia Ahmet Minguzzi cinayetinin ardından aileyi sosyal medyada silahla tehdit eden 5 çocuk, bugün Bakırköy 4. Çocuk Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkıyor. İddianamede “suçu övmek” ve “silahla tehdit” suçlamaları yer alıyor.

Sanıkların Hepsi Çocuk: Bugün Hakim Karşısına Çıkıyor

İstanbul, 23 Mayıs 2025 – Türkiye’nin kanını donduran Mattia Ahmet Minguzzi cinayetinin ardından, sosyal medya üzerinden ailenin güvenliğini hiçe sayan paylaşımlar yapan ve cinayeti öven dörtü çocuk beş şüpheli, bugün günün ilk duruşmasında Bakırköy 4. Çocuk Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkıyor .

Olayın Geçmişi

Ocak 2025’te Kadıköy Bit Pazarı’nda, İtalya Aşçı Andrea Minguzzi ile Çellist Yasemin Minguzzi’nin 15 yaşındaki oğulları Mattia Ahmet Minguzzi, bir grup genç tarafından bıçaklanarak ağır yaralanmış; hastanede verdiği yaşam mücadelesinin ardından 9 Şubat 2025’te hayatını kaybetmişti . Cinayetin failleri arasında 15–16 yaşlarındaki çocukların da olduğu ortaya çıkmış, bu durum kamuoyunda “suça sürüklenen çocuklar” tartışmalarını yeniden alevlendirmişti .

Tehdit Paylaşımları ve İddianame

Cinayetin hemen ardından, sosyal medya hesaplarından aileye yönelik silahlı video mesajları yayınlanan ve cinayeti öven paylaşımlar yapan 18 yaşından küçük beş şüpheli hakkında, “suçu ve suçluyu övmek” ile “birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit” suçlamalarıyla iddianame hazırlanmıştı . Haklarında en az 2 yıl 6 aydan başlayıp 10 yıl 9 aya kadar hapis cezaları talep edilen bu gençler, bugün ilk kez yargı önüne çıkarak suçlamalara resmi savunma fırsatı bulacaklar .

Duruşmanın Detayları

  • Tarih & Saat: 23 Mayıs 2025, 11:00

  • Yer: Bakırköy 4. Çocuk Mahkemesi, İstanbul

  • Savcı Talebi: Suçu övmekten ve toplu tehditle silahlı şantajdan 7 yıla kadar hapis cezası.

  • Sanık Durumu: Dördü 18 yaşından küçük çocuk, biri 18 yaşına yeni girmiş genç şüpheli tutuklu durumda.

Mahkeme heyeti, sanıkların yaşları nedeniyle çocuk adalet sisteminin öngördüğü özel prosedürleri uygulayacak; psikososyal değerlendirmelerle birlikte olası ceza indirimi ve rehabilitasyon programları da gündeme gelecek.

Ailenin ve Toplumun Tepkisi

Minguzzi ailesinin avukatı yaptığı açıklamada, “Tehdit mesajları ve video kayıtları, müvekkillerimizin güvenliği için ciddi endişe kaynağı” diyerek, davanın takipçisi olacaklarını vurguladı . Kamuoyunda da çocukların suç işlediği durumda “ceza indirimi” tartışmaları yeniden hararetlendi; uzmanlar, caydırıcılığı az olan mevcut kanunların gözden geçirilmesi çağrısında bulunuyor.

Hukuki Boyut ve Beklentiler

Türk Ceza Kanunu’nda 12–15 yaş arasındaki çocuklar “suça sürüklenen çocuk” olarak kabul edilir; 15–18 yaş arası ise “genç suçlu” kategorisine girer. Bu nedenle mahkeme, suçun niteliği ve sanıkların yaşı dikkate alınarak hem ceza tayini hem de cezanın infaz yöntemine karar verecek. Uzmanlar, “Silahla tehdit” suçunun işlenme biçimi ve faillerin birden fazla olması nedeniyle alt sınırdan uzaklaşılabileceği görüşünde .

Sonuç ve İlerleyen Süreç

Bugünkü duruşmada, savunma ve gizli tanık dinlemelerinin ardından tanık beyanları ele alınacak. Mahkemenin bir sonraki toplantı tarihi ile ara rapor talepleri de bu oturumda karara bağlanacak. Hukuk camiası, toplum güvenliği ve çocuk adalet sisteminin dengesi adına bu davanın emsal teşkil edeceğini belirtiyor.

Gündem

İstanbul’da 9 Yıl Önce Öldürülen Engelli Çocuğun Anneleri ve Üvey Babası Isparta’da Tutuklandı – Gerçek Ortaya Çıktı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması :
2016’da doğal ölüm zannedilen Arda Karaman cinayetinin failleri, üvey baba Hüseyin Ç. ve anne Fatma Ç., Isparta’da tutuklandı. İtiraf ve hukuki süreç hakkında detaylı bilgilere hemen ulaşın

İstanbul’da 2016 yılında hayatını kaybeden ve kayıtlarda doğal ölüm olarak görülen 9 yaşındaki epilepsi hastası Arda Karaman’ın, üvey babası Hüseyin Ç.’nin itirafı üzerine cinayete kurban gittiği ortaya çıktı. Geçtiğimiz hafta Isparta Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube ekipleri tarafından gözaltına alınan zanlı üvey baba ve çocuğun annesi Fatma Ç. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bu gelişme, dokuz yıllık bilinmezliği sonlandırırken, olayın faillerinin adalete teslim edilmesi bakımından da önemli bir dönüm noktası oluşturdu.

Olayın Arka Planı

2016 yılında İstanbul’da ailesiyle yaşayan 9 yaşındaki Arda Karaman’ın ani ölümü, o dönem kayıt ve raporlara doğal nedenlere bağlı ölüm olarak yansımıştı. Arda’nın epilepsi hastası olması nedeniyle sağlık durumu takip edilirken, ölüm sonrası ilk incelemelerde başka şüpheli bulguya rastlanmamıştı. Aile, bir süre sonra Arda’nın ölümüyle ilgili soru işaretlerini dile getirmemiş, olay örtbas edilmişti .

Soruşturmanın Yeniden Açılması

Mayıs 2025’te Isparta’dan kayıp bir vaka hakkında Müge Anlı’nın programına katılan Arda Karaman’ın öz anneannesi, torununun ölümüyle ilgili “cinayete kurban gitti” iddiasını gündeme taşıdı. Bu iddia doğrultusunda Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatarak Fatma ve Hüseyin Ç. hakkında yeniden dosya açtı. Ailenin bir televizyon programına katılmak üzere İstanbul’a geldiği 20 Mayıs 2025 tarihinde polis ekipleri tarafından gözaltına alındılar .

İtiraf ve Gözaltı Süreci

Isparta Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’nde yürütülen soruşturmada Hüseyin Ç., üvey oğlu Arda Karaman’ı “çok ses çıkardığı gerekçesiyle” boğarak öldürdüğünü itiraf etti. Üvey baba ifadesinde, çocuğun sürekli ağlaması ve ses çıkarmasından rahatsız olduğunu, bu nedenle şiddete başvurduğunu söyledi. Anne Fatma Ç. ise “suça yardım etme” suçlamasıyla işlemleri tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi .

Hukuki Süreç ve Tutuklama

İfadeler tamamlandıktan sonra nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen zanlılar, mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hüseyin Ç.’ye “kasten çocuğa karşı öldürme” suçlaması, Fatma Ç.’ye ise “suça yardım etme” iddiasıyla tutuklama kararı verildi. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığı, ilerleyen günlerde ek bilirkişi incelemeleri ve tanık beyanlarına dayalı dosyayı genişleterek, delillerin titizlikle toplanmasını sağlayacaklarını açıkladı

Toplumsal Tepki ve Mağdur Aile

Çocuğun ölümü ve yıllar sonra gelen cinayet itirafı, eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler alanında engelli çocukların korunma mekanizmalarına dair tartışmaları da yeniden alevlendirdi. Sivil toplum kuruluşları ve insan hakları savunucuları, engelli bireylerin aile içi şiddete daha kolay maruz kalabildiğine dikkat çekerek, bakım yükü paylaşımına yönelik yasal düzenleme ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesini talep ediyor .

Gelecek Adımlar ve Beklentiler

Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı’nın sürdüreceği soruşturma kapsamında, olay yerindeki fiziki delillerin incelenmesi, adli tıp raporlarının yeniden değerlendirilmesi ve tanık beyanlarının derinlemesine soruşturulması öngörülüyor. Ayrıca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın şiddet mağduru engelli bireylerin korunmasına yönelik politika ve destek programlarının revize edilmesi bekleniyor. Uzmanlar, bu tür vakaların tekrarlanmaması için aile, toplumsal destek ağları ve devlet kurumlarının koordineli çalışmalarına vurgu yapıyor

Okumaya Devam Et

Gündem

Burdur’da devrilen traktörün altında kalan çocuk öldü, 4 kişi yaralandı

Yayımlandı

üzerinde

Merkeze bağlı Taşkapı köyünde Kamil K. (23) idaresindeki 15 NZ 681 plakalı traktör devrildi.

İhbar üzerine kaza yerine 112 Acil Sağlık, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Kazada, sürücü Kamil K. ile Fatma K. (41), Yiğit K. (10), Şerife K. (47) ve Edanur Kubilay (11) yaralandı.

İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle yaralılar sıkıştıkları traktörün altından çıkarıldı.

Ambulansla Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırılan yaralılardan Edanur Kubilay, müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

Yiğit K. ise Isparta Şehir Hastanesi’ne sevk edildi.

Okumaya Devam Et

Gündem

ABD Yargıcı, Trump Yönetiminin Harvard’ın Uluslararası Öğrenci Kaydını Durdurdu

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
23 Mayıs 2025’te U.S. District Judge Allison D. Burroughs, Trump yönetiminin Harvard Üniversitesi’nin uluslararası öğrenci kaydını iptal etme kararını geçici olarak durdurdu. Detaylar, gerekçeler ve olası sonuçlar.

Giriş

23 Mayıs 2025’te, Massachusetts bölge mahkemesi hâkimi Allison D. Burroughs, Trump yönetiminin İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) aracılığıyla Harvard Üniversitesi’nin uluslararası öğrenci kaydını iptal etme kararına karşı geçici bir durdurma (TRO) emri verdi

Kararın Arka Planı

Bir gün önce DHS, Harvard’ın F-1 ve J-1 vize statüsündeki öğrencileri barındıran “certification” yetkisini feshetmiş; bunun sonucunda yaklaşık 6.800 uluslararası öğrenci, kayıtlı oldukları derslerin tamamı çevrimiçi olduğu takdirde ABD’yi terk etmek zorunda kalacakları yönünde bilgilendirilmişt. Yönetim, okulun “yabancı aktörlerle iş birliği yaptığı” iddiasını da gerekçe göstermişti.

Mahkemenin Gerekçesi

Hakem Burroughs, DHS’nin hareketinin “Açıkça Birinci Değişiklik Haklarını İhlal Ettiğini” ve Harvard’a yönelik “misilleme” niteliği taşıdığını belirterek kararını hukuk dışı ilan etti . Buna göre, Harvard ve MIT tarafından açılan davada, üniversitelerin eğitim içeriği, yönetimi ve ideolojisi üzerinde hükümet müdahalesi yasaklandı.

Olası Sonuçlar

  • Uluslararası Öğrenciler: Geçici durdurma ile öğrencilerin ABD’de kalma ve eğitimlerine devam etme hakları sağlanırken, nihai kararın açıklanmasına dek belirsizlik sürecek

  • Eğitim Politikası: ABD’nin küresel akademik itibarına yönelik endişeler artarken, diğer üniversiteler de benzer yasal yollara başvurabilir.

  • Diplomatik Yankılar: Çin ve diğer ülkeler, karar sonrası ABD eğitim iş birliğini sorgulamaya başladı .

Uzman Görüşleri

Harvard eski Başkanı ve ekonomist Lawrence Summers, bu hamleyi “yasadışı ve tiranik” olarak tanımlayarak, üniversitelerin birlik olarak harekete geçmesi gerektiğini savundu  Üniversite yönetimi ise, kararın yalnızca kendi öğrencilerine değil, tüm Amerikan yükseköğretimine “uyarı” niteliği taşıdığını vurguladı.

Sonuç

Geçici durdurma kararı, Trump yönetiminin eğitim ve göç politikasında sert bir geri adım olarak değerlendiriliyor. Nihai yargı süreci tamamlandığında, hem uluslararası öğrenci hareketliliği hem de ABD’nin akademik liderliği açısından belirleyici olacaktır.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar