Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Sağlık

Kahvaltıda herkesin yaptığı 5 hata: Meğer mide asidi nedeniymiş

Yayımlandı

üzerinde

Kahvaltıda herkesin yaptığı 5 hata: Meğer mide asidi nedeniymiş

Reflü mide asidinin yemek borusunu tahriş etmesiyle oluşan yaygın ve ağrılı bir durumdur. Narenciye, domates, yağlı yiyecekler, kahve, çay, bisküvi, kurabiye ve kızarmış yiyecekler gibi yiyecek ve içecekler semptomları şiddetlendirebilir. Önleyici tedbirler arasında daha küçük, sık öğünler, yemekten sonra uzanmaktan veya yorucu egzersizlerden kaçınmak ve yatma saatine yakın yemek yememek yer alır.

Göğüs kemiğinizin yakınında veya üst karnınızda dayanılmaz bir yanma hissi yaşadınız mı? Eğer öyleyse, muhtemelen çok yaygın bir tıbbi sorun olan reflünüz var.
Basitçe söylemek gerekirse, asit reflü, midenizi ve boğazınızı birleştiren tüp olan yemek borusunun tahriş olmasıdır. Bu, mide asidi tüpün alt bölümüne sızdığında olur. Ancak, bazı yiyecekler mide asidine neden olur ve kahvaltıda bunlardan kaçınılmalıdır. Asit reflü için en kötü yiyecekler aşağıda listelenmiştir:
Kahvaltıda portakal suyu içme fikrini seviyorsanız, bu fikri yeniden düşünmeniz için bir işarettir.
Bu listede meyveleri ve diğer geleneksel olarak sağlıklı yiyecekleri görmek sizi şaşırtabilir, ancak asit reflü domates, portakal, limon ve misket limonu gibi turunçgillerden de kaynaklanabilir.
Özellikle hiçbir şey yemiyorsanız, sık sık asit reflü yaşıyorsanız bu tür yiyeceklerden uzak durmalısınız. Ayrıca domatesler, midenin kendi kendine çok fazla gastrik asit üretmesine neden olarak mide ekşimesine yol açabilen sitrik ve malik asit içerir.
Tereyağı ve peynir çoğu diyetin temel unsurlarından biri olsa da, kahvaltıda çok fazla yağ yemek aslında sindiriminizi bozabilir. Genel olarak, yağlı yiyecekler mide boşalmasını geciktirir ve mide üzerindeki baskıyı artırır.
Ulusal Diyabet ve Sindirim ve Böbrek Hastalıkları Enstitüsü, bunun sizi reflü semptomlarına karşı daha duyarlı hale getirebileceğini belirtiyor. Reflüyü önlemek için genel yağ tüketiminizi azaltmayı deneyebilirsiniz.
Sabahları içiken kahve, kişinin edinebileceği en kötü içecek alışkanlıklarından biridir. Kahvenizi tüketmeden önce 1 saat bekleyin. Önce yemeyi deneyin.
Çay ve kahve, asit reflüsünü şiddetlendiren kafeinli içeceklere örnektir. Kafein içermeyen çayları seçin. Kafeinli veya kafeinsiz kahve, reflü semptomlarını şiddetlendirebilir. Asit reflü veya hazımsızlık, kafeinin mide astarını tahriş etmesinden kaynaklanabilir.
Kahvaltıda, birçok kişi en sevdiği kurabiyeleri veya bisküvileri bir fincan çay veya kahveyle birlikte yemeyi sever. Ancak, bu maddeler birleşerek midenizde çok asidik bir ortam yaratır. Asitlik, kurabiyelerdeki un ve rafine şekerin, süt ürünleri ve çay veya kahvedeki kafeinle birleşmesinden kaynaklanır. Daha da kötüsü, mağazadan satın alınan bisküviler ve kurabiyeler de koruyucu maddeler, yapay tatlar ve katkı maddeleri içerir.
Kahvaltıda kızarmış yiyecekleri tüketmeyi seviyor olabilirsiniz. Bu yiyecekler bağırsak sağlığınıza zarar verebilir. Kızarmış yiyecekler midenin aç karnına sindirmesi zor olabilir ve zararlı yağlar açısından zengindir. Midenin iç astarını tahriş eder ve asit reflüsüne neden olur.ASİT REFLÜSÜNDEN KAÇINMAK İÇİN ADIMLARDaha sık ve daha küçük porsiyonlarda yiyin.
Yemekten sonra uzanmayın. Öğle yemeğinden hemen sonra şekerleme yapmayın. Yerçekimi, ister oturuyor olun ister ayakta olun, mide asidinin olması gereken yerde kalmasına yardımcı olur.
Yatmadan üç ila dört saat önce yemek yemekten kaçının. Yani, gece yarısı atıştırmalıklar veya geç akşam yemekleri yok.
Yemekten sonra, birkaç saat boyunca yorucu egzersizlerden kaçının. Yoğun bir egzersizden asit yemek borunuza girebilir.
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sağlık

MHRS’de Yeni Dönem: Randevu Öncesi “Aile Hekimine Yönlendirme” Uygulaması Başladı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

25 Temmuz 2025’ten itibaren MHRS üzerinden uzman hekim randevusu talep eden vatandaşlar, önce aile hekimine yönlendirilecek; birinci basamakta muayene sonrası gerekli görülen hastalara uzman randevu kontenjanı açılacak. Kaynakları verimli kullanarak sağlık hizmetlerine erişimi hızlandıran bu yeniliğin tüm ayrıntıları burada!

1. Giriş

Sağlık Bakanlığı, Merkezi Hekim Randevu Sistemi’ne (MHRS) önemli bir yenilik getirdi. 25 Temmuz 2025 tarihi itibarıyla hayata geçirilen “Aile Hekimine Yönlendirme” uygulamasıyla, uzman hekim randevusu talep eden vatandaşlar önce aile hekimlerine yönlendirilecek. Bu adım, birinci basamakta çözülebilecek sağlık sorunlarının hızlıca tespit edilmesini ve kaynakların etkin kullanımını amaçlıyor

2. Yeni Uygulamanın İşleyişi

  1. Yönlendirme Ekranı

    • MHRS’ye giriş yapan kullanıcılar, randevu talebi oluşturmadan önce otomatik olarak “Aile Hekimine Yönlendirme” ekranıyla karşılaşaca

  2. Aile Hekimi Muayenesi

    • Bu ekranda tercih edilen aile hekimine yönlendirilen vatandaşlar, öncelikle birinci basamak sağlık hizmetleri kapsamında muayene edilecek.

    • Aile hekimleri, muayene sırasında hastanın durumunu değerlendirerek gerekli gördükleri vakalarda ileri tetkik ve uzman hekim danışmanlığı talep edecek .

  3. Uzman Hekim Randevu Kontenjanı

    • Aile hekimleri, kendilerine ayrılan rezerv kontenjan üzerinden değerlendirilen hastalara doğrudan MHRS’den uzman hekim randevusu oluşturabilecek .

  4. Standart MHRS Süreci

    • Eğer aile hekimi değerlendirmesi sonrası ek tetkik gerekmiyorsa, hastalar doğrudan tedavilerine aile hekimliği kapsamında devam edebilecek.

3. Beklenen Faydalar

  • Kaynakların Verimli Kullanımı: Uzman hekimlerin yoğunluğunu azaltarak, birinci basamakta çözülebilir vakaların aile hekimlerinde çözülmesi sağlanaca

  • Hızlı Erişim: Uzman hekim muayenesi gerekli olan hastalar, doğrudan kontenjan üzerinden randevu alabildiği için bekleme süreleri kısalacak .

  • Hasta Memnuniyeti: Gereksiz branş randevularının önüne geçilerek, gerçek ihtiyaç sahibi hastaların hizmete daha kolay ulaşması hedefleniyor .

4. MHRS’de Randevu Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Güncelleme Tarihi: Uygulama 25 Temmuz 2025 itibarıyla devrede olduğundan, eski MHRS alışkanlıkları artık geçerli değil.

  • Kontenjan Sorgulama: Aile hekimine yönlendirilen kullanıcılar, muayene sonrası “Uzman Hekim Randevu” seçeneğini kontrol etmeli.

  • e-Nabız & Alo 182: e-Nabız üzerinden sağlık geçmişi aile hekiminize iletiliyor; Alo 182 hattı da yönlendirme hakkında destek sunuyor.

5. Sonuç

Türkiye’de sağlık sisteminin “birinci basamak öncelikli” modelle iyileştirilmesi hedefi doğrultusunda MHRS’de başlatılan aile hekimine yönlendirme dönemi, vatandaşların doğru ve hızlı hizmet almasını sağlayacak bir dönüm noktası olarak görülüyor. Bu yenilik sayesinde hem sağlık kaynakları etkin kullanılıyor hem de hastalar zaman kaybı yaşamadan gerekli tedaviye yönlendiriliyor.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Chikungunya virüsünün görüldüğü ülkeler: Chikungunya virüsü nedir, belirtileri neler?

Yayımlandı

üzerinde

Hastalığın kuluçka süresi ortalama 4-8 gündür (minimum-maksimum süre 2-12 gün). En yaygın görülen belirtiler ateş ile birlikte görülen eklem ağrısıdır. Diğer yaygın belirtiler; kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, halsizlik ve cilt döküntüsüdür. Eklem ağrısı genellikle birkaç gün sürer, ancak bazen birkaç ay ve yıllarca sürdüğü görülebilir. Nadiren göz, nörolojik, kalple ilişkili komplikasyonlar, gastrointestinal şikayetler görülebilir.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Organ bağışında yeni dönem: e-Devlet ve e-Nabız’dan yapılabilecek

Yayımlandı

üzerinde

Organ bağışında artık dijjital başvuru yapılabilecek.

Hizmetleri Genel Müdürü Uzm. Dr. Hasan Basri Velioğlu, sağlık alanında düzenlemeler içeren Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin TBMM’de kabul edilerek yasalaşmasıyla ilgili açıklama yaptı.

Uzm. Dr. Velioğlu, 18 yaşını dolduran ve akıl sağlığı yerinde olan herkesin organ bağışçısı olabildiğini ve bunun gönüllük esasına dayandığını belirterek, kişinin organ bağış noktasına gidip, iki tanık huzurunda form imzalayıp bağış kartı almak suretiyle organ bağışçısı olabildiğini hatırlattı.

Bu yönteme ek olarak artık e-Devlet ve e-Nabız üzerinden de organ bağışçısı olunabilecek.

Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Velioğlu, “Ayrıca, organ bağışçısı olduklarını hangi yakınlarıyla paylaşmak istediklerine de kendileri karar verecek. Yine, vefatından sonra organları nakledilen bağışçıların eş ve birinci derece yakınlarına, organ nakline ihtiyaçları olması halinde, acil hastalardan sonra gelmek üzere, öncelik verilecek. Bu uygulama inanıyorum ki toplumsal dayanışmayı artıracak.” diye konuştu.

30 BİNE YAKIN KİŞİ NAKİL BEKLİYOR

Türkiye’nin canlı nakillerinde en ön sıralarda olduğunu ancak vefat sonrası bağışla yapılan nakillerde dünyaya göre geride olduğunu işaret eden Uzm. Dr. Velioğlu, ”Oysa ülkemizde 30 bine yakın kişi hayata tutunmak için organ nakli bekliyor. İnşallah yeni düzenlememiz bu kişilere umut olacak. Çünkü vatandaşlarımız artık e-Devlet ve E-Nabız üzerinden hızlı ve kolay bir şekilde organ bağışçısı olabilecek.” ifadelerini kullandı.

Uzm. Dr. Velioğlu, başka bir düzenlemenin de halkı yanıltan, tıbbi gerçeklikten uzak ve gereksiz talep oluşturan içeriklerle ilgili olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

hizmetleri insan hayatını doğrudan ilgilendiren bir alan, bu nedenle tanıtım ve bilgilendirme faaliyetlerinde tüm sağlık kuruluşlarının sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerekmektedir.

Tabii ki sundukları hizmetler hakkında bilgilendirme yapabilirler ancak bu bilgilendirmeler, tıbbi gerçeklikten uzak olamaz. Özellikle vurgulamak isterim; sosyal medya, internet, yazılı ve görsel basında yapılan tanıtımlar takip edilecek, halk sağlığını olumsuz etkileyebilecek yanıltıcı, aldatıcı durumlar tespit edildiğinde Bakanlığımız tarafından gerekli müeyyideler uygulanacaktır.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar