Gündem
Tarih: 14 Eylül 2025, Pazar
Saat: ~10:20
Okuma Süresi: ~2 dakika
Özet
Suçla mücadelede uluslararası sınırları aşan bir operasyon olarak öne çıkan bu gelişme, Türkiye’nin adalet ve güvenlik açısından kaçak suçluların yurt dışındayken dahi takibinin sürdüğünü göstermektedir. Ayrıca, kamu kurumlarının iş birliği ve uluslararası platformlarla kurulan koordinasyonların operasyonel başarıyı artırdığı görülmektedir.
Kırmızı Bültenle Aranan 6 Kişi Yakalandı – Ayrıntılı Haber
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, uluslararası iş birliği çerçevesinde kırmızı bültenle aranan 6 ve ulusal seviyede aranan 2 olmak üzere toplam 8 kişinin yurt dışından yakalanarak Türkiye’ye iadesine ilişkin bilgilendirme yaptı.
Kimler, Nerelerde, Hangi Suçlarla?
Aşağıda yakalananların isimleri (baş harfleriyle), suçları, yakalandıkları ülkeler ve iade durumları yer alıyor:
Kişi | Suç | Yakalandığı Ülke | Durum |
---|---|---|---|
M.A. | Kasten Yaralama & Resmi Belgede Sahtecilik; E.Y. Organize Suç Örgütü üyesi | Gürcistan | İade edildi |
E.S. | Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma | Gürcistan | İade edildi |
A.K. | Kasten Öldürme | Gürcistan | İade edildi |
İ.C. | Kasten Öldürme | Azerbaycan | İade edild |
Ş.S. | Bilişim Sistemleri, Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık | Almanya | İade edildi |
H.K. | Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma | Avusturya | İade edildi |
M.B. | Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İhraç Etmeye Teşebbüs (ulusal seviyede aranan) | Kuzey Makedonya | İade edild |
A.A.D. | Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Yapma veya Sağlama (ulusal seviyede aranan) | İrlanda | İade edildi |
Operasyon Detayları & Açıklamalar
-
Bakan Yerlikaya, zulüm veya hukuk dışı davranış gözetmeden yurt dışına kaçan suçluların peşinin bırakılmayacağını vurguladı.
-
Yapılan operasyonların Interpol-Europol, istihbarat birimleri, KOM, Narkotik, Siber Suçlar, Asayiş gibi birçok birimin koordinasyonuyla gerçekleştiği kaydedildi.
-
İade işlemlerinin yürürlükteki uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde tamamlandığı açıklandı.
Gündem
DJ’den Devrimciye: Nepal’de Z Kuşağı Hükümeti Nasıl Kurdu?
14 Eylül 2025 — 21:30 (TSİ) · Okuma süresi: 4 dakika
Nepal’de sosyal medya yasağına karşı sokaklara dökülen Z kuşağı aktivistleri, kısa sürede ülke siyasetini sarsıp Başbakanı koltuğundan indirdi; hareketin öne çıkan ismi eski DJ ve sivil toplum aktivisti Sudan Gurung oldu. Geçici hükümet ataması, ordunun arabuluculuğu ve uluslararası endişe yeni dönemi başlattı.
Ne oldu? Kısa kronoloji
Nepal’de Eylül başında hükümetin 26 sosyal medya platformunu erişime kapatma kararı, gençler arasında hızla yaygın bir tepkiye dönüştü. Discord, Instagram ve diğer dijital kanallar üzerinden örgütlenen on binlerce gösterici sokaklara çıktı; gösteriler başkent Katmandu’da parlamento binalarına yürüme, belediye ve devlet dairelerinin hedef alınmasıyla tırmandı. Güvenlik güçlerinin müdahalesiyle çatışmalar, çok sayıda yaralanma ve can kaybına yol açtı; ardından Başbakan K.P. Sharma Oli istifa etti.
Z kuşağının lideri: Sudan Gurung — DJ’den aktiviste
Hami Nepal adlı gençlik odaklı sivil toplum kuruluşunun başındaki Sudan Gurung, protestoların sembolik yüzü haline geldi. Gurung’ün geçmişinde etkinlik organizatörlüğü, DJ’lik ve 2015 depremi sonrası kurduğu yardım ağları bulunuyor; bu deneyimler onu dijital çağda hızlı saha örgütlemeye yetkin bir isim yaptı. Gurung ve Hami Nepal gösterileri yönlendirirken açık oturum, rota ve güvenlik talimatlarını sosyal platformlarda paylaştı; fakat hareket merkeziyetçi bir partiden ziyade yatay örgütlenme örneği sundu.
Nasıl örgütlendiler? Dijital taktikler ve semboller
Genç protestocular çevrim içi uygulamalarda anlık ileti, rota paylaşımı ve güvenlik kurallarıyla mobilize oldu; Discord kanalları, Instagram paylaşımları ve kısa video ağları etkin rol oynadı. Katılımcılar bazen okul üniformalarıyla ve kitap taşıyarak “barışçıl öğrenci” imajı yaratmaya çalıştı; bazı gruplar ise popüler kültür sembollerini (ör. “One Piece” şapka simgesi) kullanarak moral ve görünürlük sağladı. Yetkililerin sosyal medya erişimini kısıtlaması, bilgiyi merkezileştirmek yerine daha hızlı ve dağıtık bir mobilizasyona yol açtı.
Sonuç: Hükümet devrildi, geçiş hükümeti atandı
Şiddetin yükselmesi ve kamu düzenindeki bozulma üzerine ordunun arabuluculuğu ile yürütülen müzakereler sonucu, eski Yargıtay üyelerinden Sushila Karki geçici başbakan olarak atandı — Nepal’in ilk kadın başbakanı olarak kayda geçti. Parlamento feshedildi ve yeni seçimlerin Mart 2026’da yapılacağı açıklandı. Bu süreçte ordu sokakta güvenlik sağlarken sivil-siyasal kurumlar arasında tartışmalar sürdü.
Gerçekleşen zarar ve insani bilanço
Protestolar sırasında hükümet binaları, bazı kamu kurumları ve seçkin mahallerde hasar meydana geldi; resmi ve basın raporları olaylarda onlarca kişinin hayatını kaybettiğini ve yüzlerce kişinin yaralandığını bildiriyor. Can kaybı ve yıkımın boyutu, hem iç politikada hem de komşu ülkeler ve uluslararası toplumda endişe yarattı.
Neden önemli? Kısa ve uzun vadeli etkiler
-
Gençliğin siyaset sahnesine doğrudan müdahalesi: Dijital organizasyonla sokak hareketi, geleneksel siyasi aktörleri zayıflattı ve yeni bir temsil modeli dayattı.
-
Dijital haklar ve sansür tartışması: Sosyal medya düzenlemeleri, yalnızca içerik kontrolü değil aynı zamanda siyasi meşruiyet krizine dönüşebileceğini gösterdi.
-
Güvenlik-otorite dengesi: Ordunun rolü ve geçici hükümet ataması, demokratik denetim ve askeri civar ilişkisi konusunda yeni gerilimler yaratabilir.
Ne bekleniyor?
Mart 2026’daki erken seçimler, Nepal’in siyasi haritasını yeniden şekillendirebilir; gençlerin sokak gücü seçim sandığına nasıl yansıyacak, yeni partiler/örgütlenmeler ne kadar kurumsallaşacak—bunlar belirleyici olacak. Ayrıca uluslararası toplum, insani yardım ve adli soruşturmalar için baskı yapmayı sürdürecek.
Gündem
TÜRKİYE KENDİ YERLİ NÜKLEER REAKTÖRÜNÜ GELİŞTİRMEYE HAZIRLANIYOR
Tarih / Saat: 14 Eylül 2025 — 10:39 (TSİ).
Okuma süresi: Yaklaşık 3 dakika.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin nükleer enerji teknolojilerinde yerli kapasiteyi güçlendirmek amacıyla **“Yerli Nükleer Reaktör Geliştirilmesi Çağrısı”**nı başlattıklarını açıkladı. Çağrı kapsamında Türk sanayisi, araştırma enstitüleri ve üniversitelerin iş birliğiyle yüksek teknolojiye sahip, güvenli ve çevre dostu reaktör tasarımları ve bileşenleri geliştirilmesi hedefleniyor. Başvurular rip.sanayi.gov.tr üzerinden 31 Aralık 2025 tarihine kadar kabul edilecek.
Çağrının amacı ve kapsamı
Bakan Kacır’ın duyurusuna göre amaç, “Milli Teknoloji Hamlesi” vizyonu çerçevesinde nükleer enerji teknolojilerinde dışa bağımlılığı azaltmak, enerji güvenliğini güçlendirmek ve net sıfır emisyon hedefine katkı sağlamak. Çağrı; reaktör çekirdeği, güvenlik sistemleri, paslanmaz çelik ve özel alaşımlar, kontrol sistemleri ile reaktörlerin tasarım, simülasyon ve modelleme çalışmalarını kapsayacak şekilde tasarlandı. Resmî açıklamada, çalışmaların TENMAK, TÜBİTAK enstitüleri ve üniversitelerin katılımıyla yürütüleceği vurgulandı.
Kimler başvurabilir — başvuru süreç ve son tarih
Çağrıya Türk sanayi şirketleri, araştırma ve teknoloji enstitüleri ile üniversitelerin ortaklık teklifleriyle başvurması bekleniyor. Başvurular elektronik ortamda rip.sanayi.gov.tr adresindeki başvuru portalı üzerinden alınacak; son başvuru tarihi 31 Aralık 2025 olarak ilan edildi. Başvuru rehberi ve teknik ekler çağrı duyurusunun bulunduğu portaldan erişilebiliyor.
Neden şimdi? (Bağlam)
Türkiye’de halihazırda inşa ve devreye alma süreçleri süren projeler (Akkuyu NGS vb.) bulunuyor; ancak bu çağrı, yalnızca enerji üretimi değil aynı zamanda teknoloji geliştirme, yerlileştirme ve uzun vadeli stratejik bağımsızlık hedeflerine hizmet ediyor. Uzmanlar, yerli tasarım ve bileşen geliştirilmesinin tedarik zinciri risklerini azaltabileceğini, yerlileştirmenin ekonomi ve istihdam açısından olumlu yansımaları olacağını belirtiyor. (İlgili projeler ve mevcut durum için haber arşivleri ve resmi proje sayfalarına bakılabilir.)
Beklenen adımlar ve takvim
-
Kısa vadede (2025 sonu): Çağrıya gelen başvuruların değerlendirilmesi ve ön seçmeler.
-
Orta vadede: Seçilen projeler için prototip/ara dönem çalışmaları, simülasyonlar ve test altyapısının kurulması.
-
Uzun vadede: Onaylanmış tasarımların seri üretim/entegrasyon ve saha uygulamalarıyla ticarileştirilmesi (tüm bu aşamalar regülasyonlar, güvenlik incelemeleri ve uluslararası standartlara göre ilerleyecek).
Not: Çağrı fazı, doğası gereği AR-GE ve tasarım odaklıdır; gerçek güç üretimine yönelik reaktör inşası için ilave izinler, lisanslamalar ve uluslararası iş birlikleri gerekmektedir.
Gündem
Hipersonik güç savaşı: Rusya Zirkon füzesini ATEŞLEDİ
FATİHDOGANMEDYA — 14 Eylül 2025, 11:47 (TSİ) · Okuma süresi: 4 dakika
Rusya, Belarus ile birlikte düzenlenen “Zapad” (Batı) ortak askeri tatbikatı kapsamında Kuzey Filosu unsurlarından 3M22 Zirkon (Tsirkon) hipersonik seyir füzesini Barents Denizi’ndeki bir hedefe doğru fırlattığını açıkladı. Savunma Bakanlığı tarafından yayımlanan görüntülerde gemiden dikey fırlatma şeklinde çıkan Zirkon’un hedefi “doğrudan isabet” ile imha ettiği bildirildi.
Olayın detayları
Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre, tatbikat kapsamında Kuzey Filosu’na ait Admiral Golovko firkateyninden ateşlenen Zirkon, planlanan rotasını izleyerek Barents Denizi’ndeki hedefi vurdu. Bakanlık, “gerçek zamanlı objektif izleme verilerine göre hedefin doğrudan isabetle imha edildiğini” duyurdu ve tatbikatın Su-34 taarruz uçakları ile entegre yürütüldüğünü belirtti.
Bu hamle, Moskova ile Minsk’in tatbikatın savunmaya yönelik olduğunu tekrarladığı bir dönemde geldi; buna karşın NATO, bölgedeki hareketliliğe karşı “Eastern Sentry” adıyla izleme adımları başlattı.
Zirkon nedir? Teknik profil ve kapasite
Zirkon (3M22, Tsirkon) Rus yapımı bir hipersonik seyir füzesidir. Resmî ve analist kaynaklar Zirkon’un:
-
Hız: Maksimumta Mach 6–9 aralığında hareket ettiği (Rus iddiaları Mach 9’a kadar),
-
Menzil: Farklı kaynaklarda 400–1.000+ km aralığı (Rus açıklamaları 1.000 km’ye yakın menzil iddia ediyor),
-
Yük: Tahmini savaş başlığı kütlesi 300–400 kg civarı,
-
Platformlar: Gemi, denizaltı (Yasen/Yasen-M sınıfı denizaltılardan fırlatma) ve kara konuşlu varyantlar üzerinde çalışıldığı şeklinde raporlanmıştır.
Bu özellikler Zirkon’u klasik seyir füzelerine kıyasla çok daha zor tespit ve imha edilebilir hale getiriyor; yüksek hızı ve manevra kabiliyeti hava savunma sistemleri için zorluk oluşturuyor. Ancak bağımsız doğrulama ve gerçek işletme performansı konusunda analizlerde farklı görüşler bulunuyor.
Neden şimdi? Stratejik bağlam
Rusya’nın Zirkon fırlatması, Zapad-2025 tatbikatının bir parçası olarak gerçekleşti. Moskova, tatbikatın amacı olarak komuta-kontrol yeteneklerini iyileştirmeyi ve savunma koordinasyonunu geliştirmeyi gösteriyor. Ancak bölgedeki bu tür hipersonik gösteriler, hem askeri caydırıcılığı pekiştirme hem de uluslararası izleyicilere teknoloji ve taarruz kabiliyetini sergileme amacı taşıyor. NATO ve bölge aktörleri bu hareketleri yakından izliyor.
Ayrıca Rusya daha önce Yasen-M sınıfı denizaltıların Zirkon ile donatılacağını açıklamış, Mart 2025’te yeni bir Yasen-M denizaltısının (Perm) suya indirilmesi sırasında Zirkon entegrasyonuna vurgu yapılmıştı; bu da deniz platformlarından konuşlandırılmış Zirkon kapasitesinin güçlendiğine işaret ediyor. Reuters
Geçmiş kullanım ve savunma yetenekleri
Zirkon ile ilgili tartışmalarda hem sahadaki kullanıma ilişkin iddialar hem de hava savunma sistemlerinin performansı ele alınıyor. Ukrayna tarafı, daha önce Zirkon kullanıldığı iddialarında bulunmuş; 2024’te Kiev yönetimi Rusya’nın Zirkon füzeleriyle saldırılar düzenlediğini açıklamıştı. Bu tür iddialar ve karşı-analizler, füzenin gerçek dünya etkinliğine dair tartışmaları canlı tutuyor.
Batılı uzmanlar, hipersonik hız ve manevra kabiliyetinin savunma sistemleri için zorluk oluşturduğunu kabul etmekle birlikte, füzenin terminal fazda hız düşüşü ve tespit-edilebilirlik gibi zayıf noktalarının da olduğu görüşünde. Bu alandaki yetenekler ve karşı tedbirler, önümüzdeki yıllarda savunma teknolojileri yarışının ana başlıklarından biri olacak.
Analiz — Ne değişir?
-
Bölgesel güvenlik: Böyle adımlar Baltık, Kuzey ve Karadeniz havzalarında gerginliği artırabilir; tatbikatlar sırasında operasyonel provokasyon riski yükselir
-
Askerî denge: Denizden ve denizaltılardan ateşlenebilen hipersonik füzelerin yaygınlaşması, deniz ve kıyı savunmalarını yeniden şekillendirme ihtiyacı doğurur.
-
Diplomasi ve caydırıcılık: Böyle gösteriler, iç politikada güç sergileme ve dışarıya gözdağı verme unsuru taşıyor; karşılıklı gerilimler diplomatik kanallar üzerinden yönetilmeli.
Sonuç: Rusya’nın bugün açıkladığı Zirkon fırlatması, teknolojik gösteri ve tatbikat bağlamında değerlendirilmeli. Füzenin saha performansı, muhtemel kullanımı ve bunun getireceği stratejik sonuçlar önümüzdeki dönemde askeri analiz ve diplomatik gündemin üst sıralarında kalmaya devam edecek.
-
Gündem6 gün önce
“Kafa kesme videoları” detayı kan dondurdu: Türkiye’nin konuştuğu Eren Bigül olayı — Ailenin sözleri şok etti
-
Sağlık1 hafta önce
Bakan Işıkhan duyurdu: 5 kanser ilacı daha SGK geri ödeme listesine alındı
-
Spor7 gün önce
İspanya deplasmanda Türkiye’yi 6-0 mağlup etti — Detaylı maç haberi
-
Teknoloji6 gün önce
Sosyal medya uygulamalarına bant daraltması sürüyor — EngelliWeb: X, Instagram, YouTube ve TikTok etkileniyor
-
Sanat1 hafta önce
32’nci Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali’ne geri sayım
-
Ekonomi1 hafta önce
Silah ruhsatı 158 bin lira oldu — Harçlar Resmî Gazete ile iki katına çıktı
-
Ekonomi4 gün önce
Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) nedir? Emeklilik yaşı ve devletten yüzde 30 katkı — Detaylı haber
-
Son Dakika1 hafta önce
İDDİA: İsrail — Google/YouTube Arasında 45 Milyon Dolarlık Reklam Anlaşması