Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

3391 Kilometre nerede çekildi? 3391 Kilometre oyuncuları

Yayımlandı

üzerinde

3391 Kilometre oyuncuları kimler? 3391 Kilometre oyuncu kadrosu ve konusu

Beyza Alkoç’un 3391 Kilometre adlı kitabının, Fulya Özcan senaryosuyla sinema uyarlaması, 3391 Kilometre beyaz perde ardından televizyon izleyicileriyle buluşacak. Film, bir uzak mesafe aşk hikayesini anlatıyor. Peki, 3391 Kilometre nerede çekildi? 3391 Kilometre oyuncuları kimler?

Sosyal medyada başlayan sıra dışı aşk masalı… Gişe rekortmeni inanılmaz bir hikaye! 3391 Kilometre TV’de ilk kez izleyicilerle buluşacak. Başrollerinde televizyon dizilerinin sevilen oyuncuları Derya Pınar Ak ile Ahmet Hakan Zavlak yer alıyor. Filmde onlara Cavit Çetin Güner, Selin Türkmen, Gülin İyigün ve Ogün Kaptanoğlu eşlik ediyor.
OTTO Entertainment ve Böcek Films’in yapımcılığında, yönetmenliğini Deniz Enyüksek’in üstlendiği, Ömer Faruk Sorak’ın kreatif dokunuşlarıyla gerçekleşen film, Paris, İstanbul ve İzmir üçgeninde çekildi.
3391 Kilometre, birbirlerinden kilometrelerce uzakta olmalarına rağmen, sevginin güçlü bağını hissedebilen iki gencin hikayesini konu ediyor. İsmini yaşadığı güzel şehirden alan İzmir, 18 yaşında genç bir kızdır.
Bir gece aldığı mesajla Ege hayatına girer ve ikisinin hayatında da her şey değişir. Sosyal medya üzerinden taşınan iki genç, sohbet ettikçe birbirlerinin hayatlarına dokunduklarını fark eder. Birbirlerini görmeden, duymadan gece gündüz konuşan İzmir ve Ege, aralarındaki mesafelere rağmen aşkın imkansız olmadığını keşfederler.
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Gökhan Kırdar’dan DJ Mahmut Orhan’a dava: Vicdanım izin vermiyordu

Yayımlandı

üzerinde

Gökhan Kırdar'dan DJ Mahmut Orhan'a dava

Müzisyen Gökhan Kırdar, şarkılarını sahnelerinde izinsiz kullanan DJ Mahmut Orhan’a sosyal medya hesabından tepki gösterdi ve dava açtığını duyurdu.

Yerine Sevemem, Üstüme Basıp Geçme, Pusu, Cendere gibi şarkılarıyla tanınan Gökhan Kırdar, sosyal medya hesabından yaptığı son paylaşımla adından söz ettirdi.

Ünlü müzisyen, Pusu ve Cendere eserlerini izinsiz olarak kullanan DJ Mahmut Orhan’a tepki gösterdi. 

“ÜZÜLEREK PAYLAŞMAK ZORUNDA KALIYORUM”

Mahmut Orhan’a dava açtığını da ifade eden Gökhan Kırdar, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Tüm sevenlerimin ve hayranlarımın şahitliğinde sormak istiyorum! Yıllarca sabahlara kadar uyumadan ve çocuklarıma yeterince zaman ayıramadan büyük emeklerle hit hale getirdiğim hiçbir müzik eserimin veya şarkı sözümün, başka müzisyenler veya DJ’ler tarafından yeniden aranje edilmesi veya konserlerinde çalıp söylemelerine hiçbir zaman iznim olmamıştır ve de olmayacaktır. Bu uyarılarımızı dikkate almayıp yine de yapanlar hakkında dünya fikir ve sanat eserleri kanunu uyarınca yasal işlemler başlatılmıştır ve davalar açılmaya devam edecektir. Sayın DJ Mahmut Orhan Bey, hiçbir imzalı ya da sözlü izin almadan ticari amaçla olsun veya olmasın kendi mesleğiniz ve de reklamınız amacıyla sergilediğiniz sahne performanslarınızda, tüm eser, yayın ve marka hakları ben Gökhan Kırdar’a ve çocuklarıma ait olan ve de zaten bütün dünyanın 22 yıldır ezbere bildiği hit müziklerimden biri olan ‘Pusu’ eserimi her anlamda çalabiliyorsunuz? Vicdanım buna izin vermiyordu ve artık üzülerek paylaşmak zorunda kalıyorum, bağışlayınız lütfen, aşkla…”

DJ Mahmut Orhan’dan Gökhan Kırdar’ın açıklamalarına henüz bir yanıt gelmedi.

Okumaya Devam Et

Magazin

Tarihi Harput Kalesi’nde arkeolojik kazı dönemi başladı

Yayımlandı

üzerinde

Tarihi Harput Kalesi’nde, 2025 yılı arkeolojik kazı dönemi başladı

Elazığ’daki tarihi Harput Kalesi’nde, 2025 yılı 17’nci dönem arkeolojik kazı dönemi başladı.

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan ve birçok uygarlığın izlerini taşıyan tarihi Harput Mahallesi’nde, 2025 yılı 17’nci dönem arkeolojik kazı ve restorasyon çalışmaları başladı. Çalışmalar için düzenlenen törende Vali Numan Hatipoğlu, sembolik olarak ilk kazmayı vurdu.

Vali Hatipoğlu, çalışmaların planlandığı şekilde ve başarılı bir şekilde ilerlediğini ifade ederek, “Şu anda bulunduğumuz mekan, Fetih Mescidi olarak değerlendirdiğimiz Harput Kalesi’nin fethinden sonra inşa edilmiş olan bir alandır. Dolayısıyla burayı öncelikle aslına uygun olarak restore etmeyle ilgili olarak çalışmalarımız oldu. Anıtlar Kurulu da bununla ilgili onay sürecini gerçekleştirdi” dedi. ”TARİHİ BİRİKİMİMİZE YEPYENİ DEĞERLER KATACAĞINA İNANIYORUZ”

Tadım köyünde, Salkaya’da ve Palu Kalesi’nde de kazıların olacağını ifade eden Hatipoğlu, “Salkaya mozaiği, 85 metrekare genişliğiyle Türkiye’deki en geniş mozaik parçası. Bu bölgede yeni alanların olup olmadığını veya yeni tarihi değerlerin olup olmadığıyla ilgili olarak araştırma kazılarımız başlayacak. Harput’un, Elazığ’ın, Tadım köyündeki çalışmalarımızın tarihi birikimimize yepyeni değerler katacağına inanıyoruz. Bu anlamda da inşallah güzel sonuçlar elde ederiz” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

Magazin

Dağlardan topladığı volkanik taşlarla yaptı

Yayımlandı

üzerinde

Dağlardan topladığı volkanik taşlarla evinin duvarına yaptı

Nevşehir’in Derinkuyu ilçesinde yaşayan 74 yaşındaki işçi emeklisi Rafet Topraktepe, dağların eteklerinden topladığı volkanik taşlarla evinin bahçesine yaptığı sanat duvarına şiir, türkü ve şarkı sözlerini işledi.

İlçeye bağlı Yazıhöyük beldesinde yaşayan Topraktepe, boş vakitlerini sanata dönüştürmek amacıyla yaklaşık 10 yıldır çalışma yapıyor.
Çevredeki dağlık alanlardan topladığı iri volkanik taşları yontarak evinin önünü sanat bahçesine dönüştüren Topraktepe, beğendiği şiir, türkü ve şarkı sözlerini de çekiç ve çivi yardımıyla yaptığı duvara kazıdı.
Topraktepe, 2 yıl önce 54 yıllık hayat arkadaşını kaybettikten sonra eşi için yazdığı şiiri de duvara işledi.
Rafet Topraktepe, gazetecilere, emekli olduktan bir süre sonra sanata yöneldiğini, evinin bahçesini el emeğiyle güzelleştirmek için çalışmaya başladığını belirtti.
Bahçesinde tekli kaya parçalarının yanı sıra bazılarını bir araya getirerek sanat duvarı inşa ettiğini anlatan Topraktepe, “Bu volkanik taşları Melendiz ve Güllü dağlarının eteklerinden toplayıp, kırarak mozaik haline getirdim. Bunların işçiliği zor. Anıtta yaptığım taşlar ise 200 ila 300 kilogram arasındandır. Bunları yontup düzeltirken bayağı molozları çıktı. Taşları bu hale getirmek için çok uğraşıyorum. Gelip görenler sanat eseri diyor.” diye konuştu.
Vefatından önce eşi ile bahçede keyifli vakit geçirdiğini, o günleri özlediğini dile getiren Topraktepe, “Eşimle burada çay içip vakit geçirirdik. Eşime vefa örneği olarak yazdığım şiiri taşa işledim. Eşim bana 4 evlat verdi. Vefatına aşırı derecede üzüldüm. Halen de kendimi toparlayamadım. Eşim bana elinden geldiğince yardımcı olup, psikolojik destek veriyordu.” ifadelerini kullandı.
Topraktepe, çalışmalarını geliştirerek sürdürmekte kararlı olduğunu sözlerine ekledi.
Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar