Magazin
32’nci Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali başladı

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından bu yıl 32’ncisi düzenlenen Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali, “Turandot” operası gösterimiyle başladı.
Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürlüğü tarafından Antalya’da 32’ncisi düzenlenen “Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali” dün Aspendos Antik Tiyatrosu’nda başladı.
Antalya Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre; festivalin açılışı, Ankara ve Antalya Devlet Opera ve Balesi müdürlüklerinin ortak yapımı, Giacomo Puccini’nin başyapıtı “Turandot” operasıyla yapıldı. ASPENDOS’TA UNUTULMAZ BİR DENEYİM
Ünlü İtalyan rejisör Vincenzo Grisostomi Travaglini tarafından sahneye koyulan eser, Uzak Doğu’nun gizemli atmosferinde geçen tutku, meydan okuma ve aşk dolu öyküsüyle izleyicilere unutulmaz bir deneyim yaşattı.
Başrollerde, etkileyici sesi ve yorumuyla dünya sahnelerinde tanınan soprano Olga Maslova “Prenses Turandot” rolüyle, güçlü sesi ve sahne karizmasıyla öne çıkan tenor Riccardo Massi ise “Calaf” rolüyle festivalin açılış gecesine damgasını vurdu. Orkestra şefi Lorenzo Casriota Skanderberg yönetimindeki Ankara Devlet Opera ve Balesi Orkestrası ile koro şefleri Mahir Seyrek ve Ivan Pekhov yönetimindeki Ankara ve Antalya Devlet Opera ve Balesi koroları sahnede yerli ve yabancı solistlere eşlik etti. Antalya Devlet Opera ve Balesi Çocuk Korosu da çocuk korosu şefi Sinem Ulusoy yönetiminde temsilde sahnede yerini aldı.
Eserde Olga Maslova “Prenses Turandot”, Cem Akyüz “İmparator Altoum”, Mithat Karakelle “Timur”, Riccardo Massi “Calaf”, Tuğba Mankal “Liu”, Çetin Kıranbay “Ping”, Y. Emre Pekşen “Pong”, Barış Yanç “Pang”, Emre Uluocak “Haberci” ve Emre Yalçın “Pers Prensi” rollerinde sahne aldı. Eserde, dekor tasarımı Özgür Usta’ya, kostüm tasarımı Savaş Camgöz’e, ışık tasarımı Ali Gökdemir’e, koreografi ise Armağan Davran’a ait. Zengin dekor, kostüm ve ışık tasarımıyla sahnelenen prodüksiyon, görsel ve işitsel açıdan etkileyici bir şölen sunarak, sanatseverlere büyülü bir akşam yaşattı. Açılışa, Antalya Valisi Hulusi Şahin, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tan Sağtürk’ün de aralarında bulunduğu protokol üyeleriyle çok sayıda sanatsever katıldı. BİRÇOK ESER SANATSEVERLERLE BULUŞACAK
32’nci Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali kapsamında 17 Eylül’de “Zorba”, 20 Eylül’de “Kuğu Gölü”, 24 Eylül’de “Don Kişot” balesi ve “27 Eylül’de “Tosca” operası sahnelenecek. Festival, misafir grup La Traviata’nın gösterisiyle sona erecek.
Magazin
Usta oyuncu Ahmet Gülhan, 85 yaşında hayatını kaybetti
Usta oyuncu Ahmet Gülhan, 85 yaşında hayatını kaybetti
Tarih — Saat: 03 Kasım 2025, 17:25 (TSİ)
Okuma süresi: 4 dk
Kaynak: FatihDoganMedya Haber Merkezi
ürk tiyatrosunun duayen ismi, Devekuşu Kabare’nin kurucularından usta oyuncu ve yönetmen Ahmet Gülhan 85 yaşında vefat etti. Bir haftadır hastanede tedavi gören Gülhan’ın durumu dün akşam ağırlaşmış, entübe edildiği ve yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybettiği bildirildi.

Acı haber nasıl duyuruldu?
Tiyatro ve oyunculuk camiasının sevilen isimlerinden Ahmet Gülhan’ın vefat haberini oyuncu Umut Oğuz sosyal medya hesabından duyurdu; sanatçıyı anan çok sayıda meslektaşı ve kurum başsağlığı mesajları yayımladı. Ayrıca bazı kuruluşlardan taziye açıklamaları yapıldığı aktarıldı.
Vefatın nedeni ve tedavi süreci
Haberlere göre Ahmet Gülhan, yaklaşık bir hafta önce akciğer rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırıldı; durumu dün gece ağırlaşınca pıhtı atması sebebiyle entübe edildi ve yoğun bakımda tüm müdahalelere rağmen sabah saatlerinde yaşamını yitirdi. Kesin ölüm nedeni ve resmi tıbbi raporlar sağlık kuruluşu veya aile tarafından paylaşılmadıkça resmî bilgi olarak açıklanacaktır.
Kısa hayatı ve sanat kariyeri
1940 yılında İstanbul’da doğan Ahmet Gülhan, Türk tiyatrosunun önemli figürlerinden biriydi. 1967’de Haldun Taner, Metin Akpınar ve Zeki Alasya ile birlikte Devekuşu Kabare’nin kurucuları arasında yer alarak Türk mizah ve sahne sanatlarına damga vurdu. Sahne kariyerinin yanı sıra televizyon ve sinema projelerinde de uzun yıllar iz bırakmış; özellikle “Mesela Muzaffer” ve “Şüpheli Şemsettin” gibi karakterlerle geniş kitleler tarafından tanındı.
Mesleki katkıları ve anılar
Gülhan’ın sahne dili, ince mizahı ve doğal oyunculuğu pek çok genç sanatçıya ilham verdi. Devekuşu Kabare aracılığıyla dönemin toplumsal ve politik konularına dönük eleştirel mizahın gelişmesine katkıda bulundu. Tiyatro camiası ve eski çalışma arkadaşları, sosyal medya ve basın aracılığıyla anılarını paylaşarak usta isme veda etti.
Aile hayatı
Haberlere göre Ahmet Gülhan’ın eşi oyuncu Gülümser Gülhan Mart 2025’te vefat etmişti; eşinin kaybının ardından sanatçının morali etkilendiği belirtiliyordu. Aileye ve yakınlarına taziye dileklerimizle.
Cenaze bilgileri
Şu an için resmi cenaze programı, defin yeri ve tören detayları aile tarafından açıklanmadı. Resmî açıklama geldiğinde haberi sayfamızda güncelleyeceğiz.
Magazin
Usta oyuncu Ahmet Gülhan hayatını kaybetti

Tiyatro ve televizyonda unutulmaz karakterlere hayat veren usta oyuncu Ahmet Gülhan, 85 yaşında yaşamını yitirdi.
Devekuşu Kabare’nin kurucularından, “Mesela Muzaffer” ve “Şüpheli Şemsettin” gibi unutulmaz karakterlerle hafızalara kazınan usta oyuncu ve yönetmen Ahmet Gülhan, 85 yaşında yaşamını yitirdi. Kariyeri boyunca sayısız oyun ve televizyon yapımında rol alan Gülhan’ın vefat haberini oyuncu Umut Oğuz sosyal medya hesabından paylaştı. Oğuz, duygusal mesajında şu ifadeleri kullandı: “Gitti ustam… Türk tiyatrosunun en önemli oyuncularından biri, Devekuşu Kabare’nin kurucularından, bilgi deryası güçlü yönetmen, beni sahnede izleyip oyuncu eden, hayatıma her dokunuşunda kendimi bulduğum efsane adam, manevi babam Ahmet Gülhan’ı kaybettik. Başımız sağ olsun.”
Ahmet Gülhan’ın kendi gibi oyuncu olan eşi Gülümser Gülhan, geçtiğimiz mart ayında hayatını kaybetmişti.
Magazin
Şehrin yeni Korelisi “Seoul Kitchen” Yapı Kredi Bomontiada’da açıldı

Doğuş Yeme-İçme, Turizm ve Perakende Grubu, İstanbul’un gastronomi sahnesine yepyeni bir soluk getiriyor.
11 Ekim 2025’te Yapı Kredi bomontiada’da kapılarını açacak olan “Seoul Kitchen”, Kore mutfağının özgün tatlarını modern bir bakış açısıyla sunarak misafirlerine unutulmaz bir deneyim yaşatmayı hedefliyor. 2026 Ocak ayı sonuna kadar açık olacak pop-up restoran, Kore sokak lezzetlerinden geleneksel reçetelere ve modern dokunuşlara kadar uzanan geniş menüsü, özgün mekân tasarımı ve kültürel ögeleriyle şehrin yeni gastronomi durağı olmaya hazırlanıyor.
Hallyu’nun (Kore Dalgası) Enerjisi İstanbul’da K-Pop’tan K-Drama’ya, K-Beauty’den sokak modasına kadar uzanan Hallyu’nun (Kore Dalgası) enerjisini İstanbul’a taşıyan Seoul Kitchen, Kore kültürünü lezzet, müzik ve tasarım ekseninde buluşturuyor. Yalnızca bir restoran değil; şehrin kalbinde Kore’nin çok yönlü ruhunu yaşatan bir deneyim alanı sunuyor. Kore kültürünün ritmini, enerjisini ve paylaşma geleneğini modern bir bakış açısıyla harmanlayan mekân, ziyaretçilerine hem geleneksel hem yenilikçi bir yolculuk yaşatıyor. Seul Sokaklarından İlham Alan Tasarım Seoul Kitchen’ın iç mekânı, Kore’nin canlı sokak kültüründen ilham alarak tasarlandı. Neon tabelalar, modern grafik dokular, Seul sokak pazarlarını anımsatan mimari detaylar ve renkli ışık oyunlarıyla mekân, misafirlerine adeta Kore’nin sokak ruhunu yaşatıyor. Renkli ışıklar, Kore müzikleri ve sokak lezzetlerinin kokusu, misafirleri Seul’ün hareketli caddelerine götürüyor. Gastronomiyle birlikte tasarım da deneyimin önemli bir parçası haline gelirken, mekânda yer alan karaoke alanı, misafirleri Seul’ün enerjik gece hayatına davet ediyor. Şefler Jimmy ve Jin’den İlham Veren Bir Yolculuk Restoranın menüsü, Şefler Jimmy & Jin tarafından özenle hazırlandı. Kore sokak mutfağının enerjisini ve otantik tatlarını modern gastronomiyle buluşturan menüde; · Tatlı–acı dengesiyle sevilen Korean Fried Chicken (Kore usulü kızarmış tavuk / KFC), · Baharatlı sosuyla Seul sokaklarının vazgeçilmezi Tteokbokki (pirinç keki / Tokpoki), · Kore dizilerinden tanıdık klasik Jajangmyeon (siyah fasulye soslu erişte / Cacamyön), · Taze sebzeler, et veya deniz ürünleriyle hazırlanan Kimbap (Kore usulü sarma pirinç ruloları / Kimbap) yer alıyor.
Şef Jimmy, “Amacımız yalnızca otantik Kore yemeklerini sunmak değil; misafirlerimize Kore’nin kültürünü, geleneklerini ve misafirperverliğini de yaşatmak. Seoul Kitchen, üç ay boyunca İstanbul’da küçük bir Kore sokağı gibi olacak.” diyor. Samsung Teknolojisi ile Gastronominin Buluşması Restoranın menü ve sipariş süreçlerinin tamamı dijital olarak yürütülüyor; misafirler tüm deneyimlerini Samsung Galaxy’nin akıllı telefon kategorisindeki amiral gemisi yeni Galaxy Z Fold7 cihazlarıyla yaşıyor. Katlanabilir akıllı telefon pazarının lideri Samsung Galaxy, Galaxy Z Fold7’nin geniş ekranı ile benzersiz bir deneyim sunuyor. Karaoke alanı ise Samsung’un 2025 OLED TV serisinin amiral gemisi S95F’in de bulunduğu Samsung TV’ler ile destekleniyor. Ayrıca restoran içerisinde kurulacak özel deneyim masası, Samsung Galaxy’nin en yeni teknoloji ürünlerini misafirlerle buluştuyor. Bu sayede Seoul Kitchen, Türkiye’de tamamen dijital servis altyapısına sahip ilk restoran unvanını kazanırken, misafirlere yenilikçi, etkileşimli ve kesintisiz bir gastronomi deneyimi sunuyor. Moda ve Gastronomi Aynı Masada Moda ve gastronomiyi aynı çatı altında buluşturan Soon To Be Announced (STBA), Seoul Kitchen için özel bir kapsül koleksiyon hazırladı. Kore sokak modasının enerjisinden ve Seoul Kitchen’ın özgün menüsünden ilham alan koleksiyon, mekânın ruhunu günlük hayata taşıyor. STBA, restoranın personel üniformalarını da tasarladı. Seul sokak modasından esinle hazırlanan bu şık üniformalar, hem konseptin bütünlüğünü tamamlıyor hem de markanın çağdaş çizgisini yansıtıyor. Watsons Türkiye’den Güzellik Dokunuşu Kore güzellik kültürünün Türkiye’deki öncüsü Watsons Türkiye, “Seoul Kitchen Güzellik Partneri” olarak deneyime bambaşka bir boyut kazandırıyor. K-Beauty’nin pozitif enerjisini mekâna taşıyan Watsons, açılış süresince düzenlenecek karaoke deneyimlerinde misafirlere sürpriz hediyeler sunarak bu kültürel yolculuğu güzellik dokunuşlarıyla tamamlıyor. Lezzet Yolculuğunun Vazgeçilmez Eşlikçisi: Coca-Cola Kore mutfağının özgün tatları, buz gibi bir Coca-Cola ile daha da keyifli hale geliyor. Seoul Kitchen, lezzet dolu yolculuğunu Coca-Cola’nın ferahlatıcı enerjisiyle tamamlıyor. Tatlı–acı dengesiyle öne çıkan yemeklerin yanına mükemmel bir eşlikçi olan Coca-Cola, paylaşımın ve birlikte olmanın sembolü olarak bu gastronomik deneyime farklı bir boyut katıyor. Misafirler, Seul sokaklarının enerjisini yaşarken, her yudumda Coca-Cola’nın ikonik tadıyla unutulmaz anlara eşlik edecek. Kültür, Mutfak ve Deneyimin Buluşma Noktası Kore kültürü tutkunu gençlerden deneyim odaklı foodielere kadar geniş bir kitleye hitap eden Seoul Kitchen, gastronomiden çok daha fazlasını sunuyor. Lezzetin, müziğin, modanın ve teknolojinin buluştuğu bu özel proje, Kore kültürünün enerjisini İstanbul’un kalbine taşıyor.
Seoul Kitchen Yapı Kredi bomontiada Açılış: 11 Ekim 2025
-
Teknoloji1 hafta önceAB Komisyonu, Meta ve TikTok’u DSA Şeffaflık Yükümlülüklerini İhlal Etmekle Ön İncelemede Buldu
-
Gündem6 gün önceCumhuriyet’in 102. yılı Ankara’da yürüyüş ve konserlerle kutlanacak
-
Teknoloji1 hafta önceAMERİKAN “YARASA” UÇAĞI: San Diego’lu Shield AI, yeni yapay zekâlı savaş uçağı X-BAT’in “Çin’in ilk saldırısını alt edebileceğini” ve 2029’a kadar savaşa hazır olacağını açıkladı
-
Gündem1 hafta önceYüzyılın Konut Projesi’nin detayları belli oldu — FatihDoğanMedya
-
Sanat1 hafta önceDeniz sahile sürüklüyor, o topluyor: Adeta bir sanat eserine dönüştürüyor
-
Magazin5 gün önceSoykırımı dünyaya gösteren fotoğrafçıya büyük ödül
-
Magazin5 gün önce“Güller ve Günahlar” setinde kriz: Çalışanlar ücretlerini alamadı, çekimler durdu
-
Ekonomi4 gün önceMerkez Bankası, Papara Elektronik Para A.Ş.’nin faaliyet iznini iptal etti
