Gündem
Yükselen Nil suları Mısır ve Sudan’ı sular altına aldı
Yükselen Nil suları Mısır ve Sudan’ı sular altına aldı
Tarih.Saat: 07 Ekim 2025, 12:00 (GMT+3)
Okuma süresi: ~4 dakika
Kaynaklar: Reuters, AP, Addis Standard, EgyptToday, Sudan Tribune.
Nil Nehri’ndeki olağandışı yükseliş, Ekim başında Kuzey Mısır’ın deltası ile Sudan’da pek çok yerleşim alanını sular altında bıraktı. Selin etkisiyle yerinden edilen aileler ve zarar gören tarım arazileri, uzun süredir süren Mısır–Etiyopya–Sudan su paylaşımı tartışmasını yeniden alevlendirdi; Kahire, Etiyopya’nın Eylül’de resmi olarak hizmete açtığı Grand Ethiopian Renaissance Dam (GERD) için “düzensiz su bırakışları” suçlamasında bulunuyor. Addis Ababa ise iddiaları reddediyor ve baraj operasyonunun sel riskini azalttığını savunuyor.
Ne oldu? (Detaylı gelişme)
-
Ekim başında Nil suyunun olağandışı yükselmesi Mısır’ın Beheira ve Menoufia vilayetlerinde köy yollarını, tarım arazilerini ve bazı yerleşimleri sular altında bıraktı; bazı bölgelerde vatandaşlar hareketlerini teknelerle sağlamak zorunda kaldı. Yetkililer acil tahliyeler ve yerel önlemler uyguladı.
-
Sudan’da da Khartum çevresi dahil birkaç bölgede sel ve su taşkınları yaşandı; bazı raporlara göre yüzlerce aile yerinden edildi ve Roseires Barajı çevresinde gerilim arttı. Bölgede devam eden insani krizlerle birleşince selin etkileri daha da ağırlaştı.
Mısır ve Etiyopya neden birbirini suçluyor?
-
Mısır hükümeti: Etiyopya’nın GERD’den “kontrolsüz” veya “tek taraflı” su salımı yaptığı iddiasında; Kahire, bu salımların Nil deltasıyla Sudan’daki altyapıyı zorladığını, Mısır’ın Asvan Yüksek Barajı’nda su salımına gitmek zorunda kaldığını belirtiyor ve uluslararası hukuk ile şeffaflık talep ediyor.
-
Etiyopya yönetimi: İddiaları reddediyor; GERD işletiminin profesyonel ve düzenli yapıldığını, hatta bazı durumlarda barajın sel riskini azalttığını savunuyor ve projenin Addis Ababa için hayati ekonomik kazanımlar üreteceğini yineliyor. Etiyopya ayrıca “hidro-hegemonya” söylemlerine karşı çıkıyor.
Baraj hakkında kısa bilgi (neden bu kadar hassas?)
Grand Ethiopian Renaissance Dam (GERD), Etiyopya’nın Mavi Nil üzerinde inşa ettiği ve Eylül 2025’te resmi açılışı yapılan (inauguration) mega hidroelektrik proje olarak bölgesel su dengesi açısından kritik kabul ediliyor. TESİS, yaklaşık 5.150 megavat elektrik üretme kapasitesi ve 74 milyar metreküpe varan depolama hacmiyle bölgedeki su paylaşımı tartışmalarının merkezinde. Bu büyüklük, aşağı ülkelerin su akışlarını ve kurak/sel dönem yönetimini doğrudan etkileyebilecek potansiyele işaret ediyor.
Ne gibi sonuçlar beklenebilir?
-
Diplomasi tırmanışı: Mısır’ın uluslararası platformlarda şikayetlerini yükseltmesi, bölgesel ve BM düzeyinde yeni çağrılara yol açabilir; resmi müzakere talepleri ve şeffaflık mekanizmaları yeniden masaya gelebilir.
-
İnsani yardım ihtiyacı: Selden etkilenen köy ve çiftliklere acil insani yardım, sağlık ve altyapı desteği gerekebilir; Sudan’daki çatışma ortamı müdahaleyi zorlaştırıyor.
-
Teknik inceleme/bağımsız gözlem: Tarafsız hidrolik ve baraj işletim raporları ile nehir akış verilerinin paylaşımı talep edilebilir; bu, suçlamaların objektif olarak değerlendirilebilmesi için önemli.
Uzman yorumu (kısa)
Uzmanlar, barajların büyük ölçekte su rejimlerini değiştirebileceğini; ancak ani taşkınların tek bir nedene indirgenemeyeceğini, iklimsel anomaliler, yağış düzenleri, baraj işletim kararları ve altyapı yetersizliklerinin hepsinin etkileşim içinde olduğunu vurguluyor. Bu nedenle teknik veri paylaşımı ve bölgesel işbirliği kritik.