Sanat
Vatan şairi Namık Kemal’in evini 8 bin kişi ziyaret etti

Osmanlı mimarisiyle 19. yüzyılda yapılan Namık Kemal Evi, Tekirdağ Valiliği, Tekirdağ Belediyesi, Namık Kemal Derneği, kamu ve sivil toplum kuruluşları, okullar, öğretmenler ve öğrencilerin desteğiyle restore edildi.
Restorasyonun ardından 1993’te ziyarete açılan evde, “Vatan şairi”nin eserleri, arşivi, kitapları, fotoğrafları ve çıkarmış olduğu gazetelerin yanı sıra vatandaşların evlerinden getirdiği tarihi ve kültürel eşyalar da yer alıyor. Namık Kemal Evi, geçen yıl Çin, Japonya, Güney Kore ve Tayvan’ın yanı sıra Avrupa ülkeleri ile farklı şehirlerden binlerce ziyaretçiyi ağırladı.
Namık Kemal Derneği Başkanı ve Namık Kemal Evi Sorumlusu Sezai Kurt, AA muhabirine, yerli ve yabancı turistlerin ilgi gösterdiği Namık Kemal Evi’nin kentin simgelerinden birisi olduğunu söyledi.
Geçen yılın Namık Kemal Evi için dolu dolu geçtiğini ifade eden Kurt, “Türkiye’de 10’un üzerinde yazar ve şair evi var. İnanıyorum ki bu yazar ve şair evleri arasında Namık Kemal Evi’nin ilk sıralarda, hatta birinci sırada yer aldığını rahatlıkla ama rahatlıkla söyleyebilirim. Niye bunu bu şekil söylüyoruz? Diğer yazar ve şair evleri sadece bir müze olarak kullanılırken burası kültür evi olarak kullanılıyor. Kütüphanesiyle, yayınlarıyla, kitaplarıyla, gazeteleriyle, dergileriyle öğrencilerin faydalandığı bir yer.” dedi.
Kurt, Namık Kemal’in Tekirdağ’ın önemli değeri olduğunu ve adının kentte yaşatıldığını dile getirdi. Her sene çok sayıda ziyaretçinin evi ziyaret ettiğini belirten Kurt, “Bu sene ilk defa Çin’den, Güney Kore’den misafirlerimiz geldi. Bunun yanında bir de Tayvan’da yaşayan Tekirdağlı bir kardeşimizim Tayvan’dan Türkiye’ye ve özellikle Tekirdağ’a getirdiği gruplar oldu.” diye konuştu.
Sanat
Müzede sergilenen 6 milyon dolarlık muzu yine yediler

Müze tarafından yapılan açıklamaya göre, güvenlik ekibi, muzun bir ziyaretçi tarafından tekrar yenmesi üzerine “iç prosedürler doğrultusunda hızlı ve sakin” şekilde müdahale etti.
Muz birkaç dakika içinde yeniden yerine yerleştirildi. Açıklamada, eserdeki muzun “sadece geçici bir unsur” olduğu ve sanatçının talimatları doğrultusunda düzenli olarak yenilendiği belirtildi.
Sanatçının ise ziyaretçinin muzun kendisini sanat eseri sanmasından hayal kırıklığı yaşadığı aktarıldı. Cattelan’a göre, eğer gerçekten eseri yemek isteseydi, muzla birlikte kabuğunu ve yapıştırıldığı bandı da yemeliydi.
Müze olaya ilişkin herhangi bir suç duyurusunda bulunmadı.
“Comedian” eseri, sanat piyasasındaki finansal spekülasyonların saçmalığını ve bilgi sistemlerinin kırılganlığını vurgulamayı amaçlıyor.
İLK YENME VAKASI DEĞİL
2019’da Art Basel Miami’de, performans sanatçısı David Datuna, duvardaki muzu alıp herkesin önünde yemişti. Eser bu olayın ardından 120 bin dolara satılmıştı.
2023’te Güney Kore’deki Leeum Sanat Müzesi’nde bir sanat öğrencisi de aynı şekilde muzu yemişti.
Kasım 2024’te, Çinli koleksiyoncu ve kripto girişimcisi Justin Sun, “Comedian”i 6,24 milyon dolara satın aldıktan sonra eserdeki muzu yedi.
Müze, eserin şimdiden “son 30 yılın en çok yenilen sanat eseri” haline geldiğini belirtti.
Sanat
Tel kırma sanatıyla aile ekonomisine katkı sağlıyorlar

Kadınlar, hobi olarak başladıkları bu sanatı zamanla meslek haline getirirken, taleplere yetişmekte zorlandıkları dönemlerde dayanışma örneği sergileyerek birbirlerine destek oluyor. Böylece sadece ekonomik kazanç değil, sosyal dayanışma da güçleniyor.
Tel kırma sanatıyla geçmişin izlerini günümüze taşıyan kadınlar, örnek alınacak bir başarı hikayesine imza atmaya devam ediyor. Kadınlar, bu imkanları sunan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyor. Kursiyerlerin el emeği göz nuru ürünleri, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerden de büyük ilgi görüyor. Tel kırma yapımını öğrenen kadınlar, kurs sonunda kendi iş yerlerini açmayı planlıyor. Kurstaki usta öğretici Cemile Erek, yoğun talep gören kursta kadınlara en iyi şekilde tel kırma sanatını öğrettiklerini söyledi.
Sanat
50 sene önce başladı: Yarım asırdır işini sanata dönüştürüyor

İlkokulu bitirdikten sonra mesleğe başladığını ifade eden Yanar, “İlkokulu bitirdikten sonra bir ay kadar tamirci olarak çalıştım. Ancak, karşı dükkandaki bakırcılar ve onların sanatı bana daha cazip geldi. Böylece bakırcılığa başladım. Ustam, bakır termosifon ve kahveci kazanları yapardı. Askere gidene kadar onun yanında çalıştım. Askerden döndükten sonra, banyo kazanı, termosifon yaparken el sanatlarına olan merakım daha da arttı. Ustam aynı zamanda güveç gibi ürünler ve birkaç cami alemi de yapmıştı. Ustam mesleği bıraktıktan sonra, sanata olan sevgimden dolayı kendimi bu alanda eğitmeye başladım.
-
Gündem2 gün önce
MOSSAD İddiası ve Bursa Yangınında Sabotaj Şüphesi: Gerçek Ne?
-
Politika1 hafta önce
Ahmed Şara’ya 7 Ayda 3 Suikast Girişimi: Her Defasında Türk İstihbaratı Devredeydi
-
Gündem1 hafta önce
Sivas’ta Feci Kaza: Yolcu Otobüsü Dağın Yamacına Çarptı, 3 Ölü – 24 Yaralı
-
Gündem1 hafta önce
Ümraniye’de Özel Menzilli Havalı Tüfek Cinayeti: Mobilya Ustası 142 Metre Uzaklıktan Vurularak Hayatını Kaybetti
-
Gündem1 hafta önce
Kocaeli’de Kan Donduran Cinayet: “Sen Beni Aldatıyorsun” Diyen Eşi Tüfekle Vurdu – İlk İfadesi Ortaya Çıktı
-
Gündem1 hafta önce
Etçil Dev Çekirge Şaşırtıyor: Batman’da 20 cm’lik “Etcanavarı” Görüntülendi
-
Gündem1 hafta önce
Uşak’ta Orman Yangınına 6 Helikopter ve 128 Personelle Müdahale Sürüyor
-
HAVA DURUMU1 hafta önce
20–24 Temmuz Sıcak Hava Dalgası Uyarısı: Kavurucu Sıcaklıklara Karşı Tedbirler ve Günlük Tahminler