Gündem
Türkiye’nin KIZILELMA ve TAYFUN hamleleri Yunan basınında panik yarattı — Dengeler değişiyo
Türkiye’nin KIZILELMA ve TAYFUN hamleleri Yunan basınında panik yarattı — Dengeler değişiyor
FatihDoganMedya | 22 Kasım 2025, 12:00 TSİ — Okuma süresi: 4 dk
ürkiye’nin son dönemde gündeme gelen iki ileri teknoloji hamlesi—Baykar’ın insansız muharip platformu KIZILELMA ile Roketsan’ın TAYFUN Block-4 balistik/hipersonik ailesi—komşu ülkede ciddi rahatsızlık yarattı. Atina merkezli savunma siteleri ve gazetelerde çıkan haberler, Ege’deki askeri dengelerin “hızla değiştiği” değerlendirmelerini öne çıkarırken, bazı köşe yazıları acil tedbir (ek uçak/füze tedariki) çağrıları yapıyor.
Kısa Özet — Ne oldu?
-
Baykar’ın KIZILELMA platformu, ASELSAN’ın MURAD AESA radar entegrasyonu sayesinde testlerde 30 mil (≈48 km) mesafeden bir F-16’yı tespit ve kilitleme kayıtları verdi; kanat altı taşıyıcı GÖKDOĞAN hava-hava füzesinin simülasyon atışıyla entegre çalıştığı açıklandı. Bu test sonuçları savunma çevrelerinde “insansız muharip konseptinde önemli eşik” olarak yorumlandı.
-
Roketsan’ın TAYFUN Block-4 duyurusu/sergilenmesi ve son dönemdeki gelişmeler, ülkenin uzun menzilli vuruş yeteneğinde atılan adımlar olarak değerlendiriliyor; yerel yetkililer bu tür sistemlerin caydırıcılık üstüne etkisini vurguluyor. Bazı dış analizlerde TAYFUN’a hipersonik özellikler atfediliyor.
Yunan medyasının tepkisi: “Panik” nasıl yayıldı?
Atina merkezli Pentapostagma başta olmak üzere bazı Yunan kaynakları, KIZILELMA testlerini “Türk insansız savaş uçağının F-16’ya karşı simüle atış gerçekleştirmesi” şeklinde verdi; haberlere yansıyan yorumlarda Yunan kamuoyunda ek Rafale/F-35 tedariki tartışmaları alevlendi. Benzer şekilde TAYFUN Block-4’e dair haberler, Yunan savunma çevrelerinde bölgesel caydırıcılık dengelerine dair endişeleri körükledi. Bu tepkiler, yerel köşe yazılarında “hava üstünlüğü dengeleri yeniden şekilleniyor” yorumlarına dönüştü.
Uzman değerlendirmesi — Gerçekten “düzeni” değiştirir mi?
Savunma analistleri iki ana noktaya dikkat çekiyor:
-
Teknoloji ve entegrasyon: KIZILELMA örneğinde, AESA radar, sensör füzyonu ve uydu/komuta veri bağlarıyla sağlanan entegrasyon, insansız platformların insanlı uçaklarla koordine eylem kapasitesini öne çıkarıyor; bu, taktik düzeyde yeni senaryolar doğuruyor. Ancak operasyonel etkisi; sayısal altyapı, lojistik, hava üstünlüğü ve elektronik harp dengelerine bağlı.
-
Menzil ve caydırıcılık: TAYFUN Block-4’ün IDEF 2025’te sergilenmesi sonrası yapılan teknik tanımlamalar ve dış analizler, Türkiye’nin vuruş menzili ve tepki süresi konularında güçlendiğini gösteriyor; fakat hipersonik iddiaları ve menzil rakamları konusunda farklı kaynaklar arasında görüş ayrılıkları var — bağlam ve doğrulama önemli.
Taktik sonuçlar — Ege ve Doğu Akdeniz
-
Kısa vadede Yunanistan’da ilave hava savunma/avcı uçağı tedariki ve var olan platformların modernizasyonu tartışmaları hızlanabilir.
-
Orta vadede ise bölgesel caydırıcılık, deniz-hava koordinasyonu ve elektronik harp yetenekleri belirleyici olacak; tek başına bir test veya bir sistem “üstünlük” sağlamaz, ancak dengeyi etkileme kapasitesi taşır.
Zaman çizelgesi (kısa)
-
22–25 Temmuz 2025: IDEF 2025’te TAYFUN Block-4 ilk kez geniş şekilde tanıtıldı.
-
18–20 Kasım 2025: KIZILELMA’nın MURAD AESA + GÖKDOĞAN entegrasyon testleri, basına yansıyan sonuçlarla gündem oldu.
-
Kasım 2025 (güncel): Yunan basınında peşi sıra endişe içerikli köşe yazıları ve tedarik çağrıları yayımlandı.
Sonuç — Ne okumalıyız?
Türkiye’nin KIZILELMA ve TAYFUN hamleleri, savunma sanayii açısından somut bir ilerleme olarak görülüyor ve komşu basında gerçek bir refleks yarattı. Ancak dengelerin “tamamen” değiştiğini söylemek için daha fazla operasyonel veri, sayısal kapasite ve sahadaki entegrasyon örnekleri gerekecek. Uzun lafın kısası: teknolojik atak yerinde, askerî ve stratejik sonuçları ise zamanla ve sayısal kabiliyetlerle netleşecek.