Gündem

Türk Bilim İnsanı Adını Göklere Yazdırdı: Çığır Açan Buluşu Uzaya Gönderdi

Yayımlandı

üzerinde

Giriş

14 Nisan 2025 tarihi, bilim ve uzay teknolojileri tarihinde unutulmaz bir gün olarak yerini aldı. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) bünyesinde görev yapan Doç. Dr. Canan Dağdeviren, meme kanserinin erken teşhisi amacıyla geliştirdiği giyilebilir ultrason cihazını—elektronik sütyen şeklinde tasarlanan yenilikçi bir cihaz—uzaya göndererek tarih sahnesinde adını altın harflerle yazdırdı. Bu çığır açan buluş, yalnızca tıp ve teknolojide devrim yaratmakla kalmayıp, aynı zamanda tamamı kadınlardan oluşan ilk uzay ekibiyle birlikte gerçekleştirilen tarihi bir misyonun parçası olarak dikkat çekti.

Tarihi Uzay Görevi: Tamamı Kadınlardan Oluşan Mürettebat

Blue Origin’in sahibi olduğu ve “New Shepard” adıyla bilinen uzay aracı, tamamı kadınlardan oluşan 6 kişilik bir mürettebatla Teksas’tan uzaya fırlatıldı. Bu görevde, dünya genelinde büyük yankı uyandıran isimlerden; şarkıcı Katy Perry, eski gazeteci Lauren Sánchez, gazeteci Gayle King, eski NASA roket bilimcisi Aisha Bowe, bilim insanı Amanda Nguyen ve film yapımcısı Kerianne Flynn yer aldı. Misyon süresi yaklaşık 10 dakika olan bu yolculuk, tamamı kadın ekibin uzayda gerçekleştirdiği ilk görev olarak tarihe geçti. Bu eşsiz deneyim, kadınların bilim ve teknolojideki rolünü güçlendirirken, uzay yolculuklarına dair algıyı da yeniden şekillendirdi.

Canan Dağdeviren’in Çığır Açan Buluşu: Giyilebilir Ultrason Cihazı

Yenilikçi Tasarım ve Fonksiyonellik

Dr. Canan Dağdeviren’in geliştirdiği cihaz, meme kanserinin erken teşhisinde kullanılmak üzere tasarlanmış giyilebilir ultrason teknolojisidir. Cihaz, “elektronik sütyen” olarak da adlandırılıyor; çünkü normal bir sütyene entegre edilebilen, esnek ve kullanımı oldukça kolay bir yapıya sahip.

  • Radyasyonsuz Tarama: Ultrason yöntemi kullanılarak çalışan cihaz, radyasyon içermeyen güvenli bir tarama sağlar.

  • Erken Teşhis İmkanı: Meme dokusunu gerçek zamanlı olarak izleyerek, 0,3 santimetre çapındaki küçük kistleri tespit edebiliyor.

  • Kullanım Kolaylığı: Günlük hayata entegre edilebilen bu yenilikçi cihaz, mamografi gibi geleneksel yöntemlere alternatif sunarak erken teşhisin önünü açıyor.

Bilimsel ve Toplumsal Etkileri

Cihazın uzay ortamında test edilmesinin temel amacı, yerçekimsiz koşullarda bile çalışma performansını ve güvenilirliğini gözlemlemek. Bu deneysel uygulama; teknolojinin sadece tıbbi alanda değil, aynı zamanda uzay araştırmaları gibi farklı disiplinlere entegrasyonunun da kapılarını aralıyor. Ayrıca, erken teşhis sayesinde yılda tahmini olarak 11 milyon kadının hayatının kurtulması öngörülüyor.

Atatürk ve Cumhuriyet Değerlerine İthaf

Canan Dağdeviren, uzaya gönderdiği cihazı aynı zamanda Cumhuriyet değerlerine ve Mustafa Kemal Atatürk’ün “İstikbal göklerdedir” sözüne göndermede bulundu. Sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda şunları ifade etti:

“Tarihe not düşülsün: Bugün, 14 Nisan 2025. Atatürk Cumhuriyeti’nin herkes için eşit olan sisteminde eğitim alan bir birey olarak, yıllar önce üzerinde çalışmaya başladığım giyilebilir ultrason cihazımı uzaya gönderdim—tarihte ilk kez tamamı kadınlardan oluşan ilk uzay ekibi ile. Bu bir başlangıç. Sivas’tan yola çıkan dedelerimin ve nenelerimin, kimsesizlerin kimsesiydi cumhuriyet. İcat ettiğimiz teknolojiyi haksızlığa ve zulme uğrayan tüm canlılara armağan ediyorum; yalnız değilsiniz. Mücadeleniz, yıldızlar gibi ışık olmaya ve yol göstermeye devam edecek. Evet, ‘İstikbal göklerdedir.’”

— Canan Dağdeviren (@dagdevirencanan)

Bu paylaşım, Dağdeviren’in hem bilimsel başarısını hem de toplumsal sorumluluk bilincini ortaya koyuyor. Cumhuriyet’in sunduğu fırsatlar ve eşitlik ilkesine vurgu yaparak genç bilim insanlarına ilham kaynağı oluyor.

Canan Dağdeviren’in Kısa Biyografisi

Eğitim ve Kariyer Yolculuğu

  • Doğum ve İlk Eğitim: 1985 yılında İstanbul’da doğan Canan Dağdeviren, aslen Sivas kökenli olup, ilk ve orta öğrenimini Kocaeli’de tamamladı.

  • Yükseköğrenim: Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra, Sabancı Üniversitesi’nde Malzeme Bilimi ve Mühendisliği alanında yüksek lisans yaptı.

  • Uluslararası Başarı: Fulbright bursu sayesinde ABD’ye giderek Illinois Üniversitesi’nde doktora eğitimini tamamladı. Bu süreçte, esnek ve giyilebilir teknolojiler üzerine çalışmalar geliştirerek, sağlık sektöründe devrim niteliğinde icatlara imza attı.

  • Akademik Kariyer: Şu anda MIT Media Lab’da kendi laboratuvarını kuran ilk Türk bilim insanı olarak görev yapan Dağdeviren, aynı zamanda Harvard Üniversitesi’nde genç akademi üyeliği gibi önemli pozisyonlarda bulundu.

Ödüller ve Başarılar

Canan Dağdeviren; Forbes dergisinin “30 Yaş Altı 30 Bilim İnsanı” listesine girmiş, genç yaşta Nobel’e benzer kabul edilen Science & SciLifeLab Tıp Ödülü’nü kazanmış ve uluslararası arenada birçok prestijli ödüle layık görülmüştür. Bu başarıları, onun hem inovasyon gücünü hem de bilim dünyasına olan katkısını ortaya koymaktadır.

İnovatif Teknolojiler ve Gelecek Vizyonu

1. PZT Tabanlı Esnek Kalp Pili

  • Amaç: Kalp atışlarını elektrik enerjisine çevirerek, implant edilen kalp pillerinin kendi kendine enerji üretmesini sağlamak.

  • Çalışma Prensibi: PZT (Kurşun Zirkonat Titanyat) adı verilen piezoelektrik malzeme, kalp atışlarının yarattığı mekanik titreşimleri elektrik enerjisine dönüştürür. Bu sayede, kalp pillerinin değişim gerektiren klasik batarya sorununa çözüm getirilir.

2. Giyilebilir ve Esnek Biyosensörler

  • Amaç: Deriye yapışabilen ultra ince sensörlerle, nabız, sıcaklık, ter gibi temel fizyolojik verilerin sürekli ve gerçek zamanlı izlenmesi.

  • Özellik: Bu teknolojiler sayesinde, kronik hastalıkların takibi ve erken teşhis olanakları artarken, özellikle sporcular ve yaşlılar için sağlık verilerinin uzaktan izlenmesi mümkün hale gelmektedir.

3. Akıllı İlaç Salınımı Sistemleri

  • Amaç: İlaçların, hastalıklı bölgeye kontrollü ve doğrudan iletilmesini sağlayan implant edilebilir sistemler geliştirmektir.

  • Faydaları: Doğru dozda, sadece ihtiyaç duyulan yerde ilaç salınımı sağlanarak, tedavi yan etkilerinin azaltılması ve tedavi etkinliğinin artırılması hedeflenmektedir.

4. Elektronik Dövmeler

  • Amaç: Cilt üzerine yapıştırılabilen, ultra ince elektronik sensörler aracılığıyla sürekli sağlık verilerinin toplanmasıdır.

  • Detaylar: Bu dövmeler, giyilebilir teknolojilerle entegre çalışarak, uzun süreli ve konforlu bir kullanım deneyimi sunar.

Dağdeviren’in geliştirdiği bu teknolojiler, sadece tıp alanında çığır açmakla kalmayıp, gelecekte uzay araştırmaları, kişisel sağlık takibi ve yapay zeka destekli biyoteknoloji alanlarında da devrim yaratması beklenmektedir.

Sonuç ve Geleceğe Bakış

Türk bilim insanı Canan Dağdeviren, uzaya gönderdiği giyilebilir ultrason cihazıyla yalnızca kendi alanında bir başarıya imza atmakla kalmadı; aynı zamanda, tamamı kadınlardan oluşan tarihi uzay yolculuğuna da önemli bir katkı sağladı. Atatürk’ün “İstikbal göklerdedir” sözünü bir kez daha hatırlatan bu gelişme, bilim, teknoloji ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularında ilham verici bir örnek oluşturuyor.

Özetle, Dağdeviren’in icadı, meme kanseri teşhisini daha erişilebilir ve erken hale getirirken; teknolojinin uzay ortamında test edilmesi, geleceğe yönelik daha geniş uygulama alanlarını ortaya koyuyor. Bilim dünyasının ve gençlerin umut ışığı olan bu proje, Türkiye’nin inovasyon gücünü dünyaya kanıtlayan bir başarı örneği olarak hafızalarda yer edinecek.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çok Okunanlar

Exit mobile version