Gündem
TÜİK Alarm Verdi: Suça Sürüklenen Çocuk Sayısı 2024’te 202 Bini Aştı! Uzmanlar: “En Büyük Görev Ailelerde”
TÜİK Alarm Verdi: Suça Sürüklenen Çocuk Sayısı 2024’te 202 Bini Aştı! Uzmanlar: “En Büyük Görev Ailelerde”
Tarih: 18 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 4 dk |saat: 21:00
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayınladığı son veriler, ülkemizde suça sürüklenen çocuk sayısında endişe verici bir artış olduğunu ortaya koydu. Geçen yıl 200 binin üzerinde çocuğun suça karıştığı açıklandı. Uzmanlar ise bu sorunun çözümünde kilit rolün ailelere düştüğü konusunda hemfikir.
Çarpıcı Rakamlar: Artış Oranı Yüzde 13
TÜİK’in güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocuklara ilişkin 2024 verileri, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Rapora göre:
· 2023 yılında 179 bin çocuk suça sürüklenme sebebiyle işlem görürken, bu sayı 2024’te 202 bin 785’e yükseldi. Bu, bir yılda yaklaşık yüzde 13’lük bir artış anlamına geliyor.
· Suça karışan çocukların işlediği suçların dağılımı ise şu şekilde: Çocukların %40,4′ü yaralama, %16,6’sı hırsızlık, %8,2’si uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak/satmak, %4,6’sı tehdit suçunu işledi.
Peki Neden Artıyor? Uzmanlar Üç Ana Nedeni İşaret Ediyor
Çocukların suça sürüklenmesindeki artışın arkasında tek bir neden yok. Uzmanlar, birkaç temel faktörün bir araya geldiği karmaşık bir sorun olduğunun altını çiziyor:
1. Sosyal Medya ve Dijital Tuzaklar: Son dönemde adından sıkça söz ettiren sokak çeteleri, çocukları özellikle sosyal medya platformları üzerinden tuzağa düşürüyor. Çeteler, çocukları “tetikçi”, “kurye” ve “gözcü” olarak kullanıyor. Algoritmaların şiddet içeriklerini ön plana çıkarması da gençleri bu tür davranışlara karşı duyarsızlaştırabiliyor.
2. Zayıf Aile Bağları ve İletişim Eksikliği: Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çocukların suça sürüklenmesindeki en önemli etkenlerden birinin zayıf aile bağları olduğunu belirtiyor. Ergenlik dönemindeki kimlik karmaşasında aile desteği yetersiz kalan çocuklar, dışarıda kabul görmek ve aidiyet hissetmek için suç gruplarına yönelebiliyor.
3. Yasal Sistemdeki Eksiklikler: Uzmanlar, 18 yaş altı bireylere verilen cezaların yetişkinlere oranla daha düşük olmasının, çeteler tarafından çocukların “kullanılması” için bir neden olarak görüldüğünü ifade ediyor.
“En Kritik Görev Ailelere Düşüyor”
Sorunun çözümünde en önemli aktörün aileler olduğu konusunda uzmanlar hemfikir. İşte ailelere düşen kritik görevler:
· Güçlü ve Güvenli Aile Ortamı: Prof. Dr. Nevzat Tarhan, korku odaklı değil, sevgi ve şefkate dayalı bir iletişim kurulmasını tavsiye ediyor. Çocuğun evi bir “güvenli liman” olarak görmesi sağlanmalı.
· Nitelikli Zaman ve Dijital Farkındalık: Ailelerin, çocuklarıyla ekran başı olmayan, yüz yüze nitelikli zaman geçirmesi şart. Aynı zamanda, sosyal medya kullanımı ve karşılaşılabilecek riskler konusunda çocukları bilinçlendirmek gerekiyor.
· Erken Müdahale ve İzleme: Çocuktaki davranış değişiklikleri, okul başarısındaki düşüş veya sosyal çevre değişiklikleri gibi alarm sinyalleri gözden kaçırılmamalı. Gerektiğinde bir uzmandan (psikolog, psikiyatrist, pedagoglardan) destek alınmalı.
Topluma ve Devlete Düşen Sorumluluklar
Elbette bu mücadele sadece ailelerin omuzlarına yüklenemez. Toplumun tüm kesimlerine ve devlete de önemli görevler düşüyor:
· Okullarda Rehberlik Hizmetlerinin Güçlendirilmesi
· Çocukları suça iten sosyo-ekonomik nedenlerin (yoksulluk, eşitsizlik) azaltılması
· Suça sürüklenen çocukların topluma kazandırılması için etkin rehabilitasyon programları
· Sosyal medya platformları üzerindeki denetimlerin artırılması
Sonuç
TÜİK’in verileri, üzerine ciddiyetle eğilmemiz gereken bir toplumsal sorunu bir kez daha gözler önüne serdi. Suça sürüklenen her çocuk, aynı zamanda bir mağdurdur. Bu çocukları kurtarmak ve geleceği korumak, güçlü aile bağları, bilinçli toplum ve etkin devlet politikalarıyla mümkün olacaktır. İlk ve en kritik adım ise evlerimizden başlıyor.
—