Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Suriye Cumhurbaşkanlığı’ndan Tarihi Karar: YPG/SDG Orduya Katılıyor

Yayımlandı

üzerinde

Meta Açıklama:
Suriye Cumhurbaşkanlığı, terör örgütü olarak tanımlanan YPG/SDG’nin orduya katılması için varılan anlaşmayı resmi olarak duyurdu. Makalemizde anlaşmanın detayları, siyasi analiz ve uluslararası tepkiler kapsamlı bir şekilde ele alınıyor.


Giriş

Suriye Cumhurbaşkanlığı, bugün yaptığı resmi açıklamada, YPG/SDG olarak bilinen ve terör örgütü kategorisinde yer alan yapının orduya entegrasyonu için anlaşmaya varıldığını duyurdu. Bu hamle, Suriye’de yıllardır süregelen karmaşık çatışma ortamında yeni bir stratejik sayfa açmayı hedeflerken, hem iç hem de uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı.


Anlaşmanın Arka Planı

Suriye, uzun yıllardır bölgedeki çeşitli silahlı gruplar arasındaki dengeleri yeniden şekillendirmeye yönelik adımlar atıyor. YPG/SDG, uluslararası platformda terör örgütü olarak tanımlansa da, Suriye Cumhurbaşkanlığı bu grupla görüşme masasına oturmuş ve entegrasyon için zemin hazırlamış durumda.

  • Tarihsel Süreç: Suriye’nin iç çatışmalar ve dış müdahalelerle şekillenen güvenlik politikaları, farklı gruplarla yapılan geçici anlaşmaların da habercisi oldu.
  • Stratejik Hesaplamalar: Hükümet, ordunun güçlenmesi ve mevcut kaynakların daha verimli kullanılması adına bu adımın, uzun vadeli istikrarı sağlayabileceğini öngörüyor.

Anlaşmanın Detayları

Resmi açıklamada yer alan bilgilere göre, YPG/SDG’nin orduya entegrasyon süreci belirli maddeler çerçevesinde gerçekleştirilecek:

  • Birlik Komuta Yapısı: Entegrasyon sürecinde, mevcut askeri komuta zincirine uyum sağlanması hedefleniyor.
  • Eğitim ve Disiplin: Taraflar arasında, askeri disiplinin sağlanması ve eğitimin artırılması için ortak protokoller belirlenecek.
  • Operasyonel Uyum: Güvenlik operasyonlarının daha etkin yönetilebilmesi için, taraflar arasında koordinasyonun artırılması planlanıyor.

Bu maddeler, Suriye içindeki askeri yapının modernizasyonuna yönelik atılan adımların bir parçası olarak değerlendiriliyor.


Siyasi ve Stratejik Analiz

Bu anlaşmanın Suriye’nin iç siyasi dengeleri ve bölgesel güvenlik üzerinde önemli etkileri olması bekleniyor:

  • İç Politikada Yeniden Yapılanma: Ordunun güçlendirilmesi amacıyla farklı grupların entegrasyonu, merkezi otoritenin askeri alandaki kontrolünü pekiştirebilir. Bu durum, mevcut iç çatışmaların çözümüne yönelik yeni bir yaklaşım olarak yorumlanabilir.
  • Bölgesel ve Uluslararası Tepkiler:
    • Türkiye: YPG/SDG’nin terör örgütü olarak tanımlanması ve entegrasyon süreci, Türkiye’nin güvenlik politikaları açısından endişe yaratabilir.
    • ABD ve Rusya: Bölgedeki güç dengeleri üzerinde etkili olan bu karar, iki ülkenin de stratejik çıkarlarını yeniden gözden geçirmesine neden olabilir.
  • Güvenlik Riskleri: Entegrasyon süreci, askeri disiplin ve komuta zinciri açısından riskler barındırsa da, Suriye Cumhurbaşkanlığı bu adımı uzun vadede istikrarı sağlayacak bir yenilik olarak görüyor.

Uluslararası ve Bölgesel Tepkiler

Kararın açıklanmasının ardından uluslararası arenada çeşitli tepkiler geldi:

  • Diplomatik Çalkantılar: Birçok ülke, terör örgütü olarak tanımlanan bir yapının orduya katılma sürecini yakından izliyor.
  • Uzman Görüşleri: Bazı siyasi analistler, bu kararın Suriye içindeki askeri yapıyı güçlendireceğini belirtirken; bazıları ise, entegrasyon sürecinin risklerini ve bölgesel istikrar üzerindeki potansiyel olumsuz etkileri vurguluyor.
  • Bölgesel Güvenlik: YPG/SDG’nin orduya entegrasyonu, Suriye dışında da yeni dengelerin oluşmasına neden olabilir. Bu durum, bölgedeki askeri ve diplomatik ilişkilerde yeniden yapılanmayı tetikleyebilir.

Geleceğe Yönelik Senaryolar

Bu tarihi anlaşmanın uygulanması, Suriye’nin ve bölgenin geleceğini şekillendirecek önemli senaryoları beraberinde getiriyor:

  • Ordunun Güçlenmesi: Entegre yapılan kuvvetler, Suriye’nin güvenlik politikalarında daha etkin bir rol oynayabilir.
  • Yeni Stratejik İttifaklar: Bu karar, mevcut askeri yapılar arasında yeni ittifakların kurulmasına ve bölgede güç dengesinin yeniden değerlendirilmesine zemin hazırlayabilir.
  • Uluslararası Baskılar: Özellikle, anlaşmanın detaylarının ve uygulanma sürecinin şeffaflığı, uluslararası kamuoyu ve diplomatik çevreler tarafından yakından izlenecek.

Sonuç

Suriye Cumhurbaşkanlığı’nın, terör örgütü olarak tanımlanan YPG/SDG’nin orduya katılması için varılan anlaşmayı duyurması, hem iç hem de uluslararası arenada önemli tartışmaları beraberinde getiriyor. Bu karar, Suriye’nin askeri stratejilerinde radikal bir değişimin habercisi olarak değerlendirilebilir. Entegrasyon sürecinin uygulanması ve sonuçları, ilerleyen dönemde bölgedeki güvenlik ve siyasi dengeleri nasıl etkileyeceği konusunda merak konusu.


Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Sağlıkta farklı bir ligin oyuncusuyuz”

Yayımlandı

üzerinde

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Sağlıkta farklı bir ligin oyuncusuyuz”

İstanbul • 26 Aralık 2025 – 14:30 • 4 dakika okuma süresi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çekmeköy’de özel sektör yatırımıyla hizmete giren Medistate Çekmeköy Hastanesi’nin açılış töreninde önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Ülkeye hizmetin devleti, özeli olmaz” diyerek özel sektör yatırımlarını savundu ve sağlık alanında Türkiye’nin artık “farklı bir ligde” olduğunu ilan etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Çekmeköy’de faaliyete geçen Medistate Çekmeköy Hastanesi’nin açılış töreninde bir konuşma yaptı. Konuşmasında sağlık alanındaki dönüşümü, kamu-özel sektör işbirliğini ve İstanbul’a yapılan dev yatırımları vurgulayan Erdoğan, muhalefete yönelik sert eleştirilerde de bulundu.

Hastanenin Teknik Kapasitesi

Cumhurbaşkanı, açılışı yapılan hastanenin ilçeye hayırlı olmasını diledi ve tesisin teknik özelliklerini kamuoyuyla paylaştı.

Medistate Çekmeköy Hastanesi’nin Teknik Özellikleri:

· Yatak Kapasitesi: 150 yatak (Nörolojik Bilimler Merkezi ile 200’e çıkacak).
· Yoğun Bakım: 16 genel, 13 yenidoğan yoğun bakım yatağı.
· Poliklinik & Ameliyathane: 43 poliklinik, 7 ameliyathane, 4 diş polikliniği.
· Özel Merkezler: Nükleer tıp ve tedavi hizmetleri sunacak bir onkoloji merkezi.
· Diğer Birimler: Kapsamlı acil servis, fizik tedavi ve rehabilitasyon ünitesi.

“Ülkeye Hizmetin Devleti, Özeli Olmaz”

Konuşmasının odak noktasını, özel sektör yatırımlarının ve kamu-özel işbirliğinin savunusu oluşturdu. Erdoğan, “Ülkeye hizmetin devleti, özeli olmaz. Her türlü çaba takdire şayandır” ifadelerini kullandı. Sermayeyi renklerine göre tasnif etmeyen, yerli-yabancı ayrımı yapmayan bir iktidar olduklarını belirterek, ülkenin hayrına olan her projeyi desteklediklerini vurguladı.

1960’lı yılların modası geçmiş jargonlarına hapsolmuş çevrelerin, her fırsatta özel teşebbüse saldırdığını öne süren Erdoğan, “Özel sektör okul yapar, hastane yapar, kamu ile iş birliği içinde yol, köprü, havalimanı yapar, bakarsınız bunlar anında kötülemeye başlar” diye konuştu.

Pandemi ve Afetlerde Özel Sektörün Rolü

Erdoğan, Kovid-19 pandemisi ve 6 Şubat depremleri gibi kriz dönemlerinde özel hastanelerin üstlendiği kritik role dikkat çekti. “Acil afet durumlarında özel hastanelerimiz Sağlık Bakanlığımızın koordinasyonuyla ciddi yük aldı. Buradaki hizmet bedelleri devletimiz tarafından karşılanarak ilave bir maddi külfet oluşturmadan halkımıza sunduk” dedi.

Bu süreçlerin, sağlık altyapısının ve güçlü bir sistemin önemini herkese gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı, “Sağlık alanında artık farklı bir ligin oyuncusuyuz” açıklamasını yaptı.

İstanbul’a 170 Milyar Liralık Sağlık Yatırımı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’a yönelik sağlık yatırımlarının boyutunu da rakamlarla açıkladı. İstanbul’da sağlık yatırımlarının toplam bedelinin 170 milyar lirayı bulduğunu, devam eden 37 proje tamamlandığında bu rakamın 250 milyar liraya çıkacağını duyurdu.

23 yıllık iktidarları döneminde sağlıkta yaşanan dönüşümü anlatan Erdoğan, şu bilgileri verdi:

· Türkiye genelinde 1.539 sağlık kuruluşu ve 270 binin üzerinde yatak kapasitesi ile hizmet veriliyor.
· Ülkede toplam 1 milyon 470 bin sağlık çalışanı görev yapıyor. Bunların 234 bini hekim, 264 bini hemşire.
· Sadece İstanbul’da bir günde 3 milyon muayene gerçekleştiriliyor.
· İstanbul’daki toplam hekim sayısı yüzde 134 oranında artırıldı.

Sağlık Turizminde İvme ve Uyarı

Konuşmasında sağlık turizmine de değinen Erdoğan, Türkiye’nin ve özellikle İstanbul’un bu alanda ciddi bir ivme yakaladığını söyledi. 2025 yılının ilk 9 ayında, sağlık hizmeti almak için Türkiye’ye gelenlerin sayısının 1,1 milyona ulaştığını belirterek, “Saç ekimi başta olmak üzere İstanbul bir marka haline geldi” ifadesini kullandı.

Ancak bu başarıya gölge düşürmeye çalışanlara da gönderme yapan Erdoğan, “Açgözlü muhterislerin Türkiye’nin giderek büyüyen sağlık turizmine gölge düşürmemesi için ne yapılması gerekiyorsa yapıyoruz ve yapacağız. Kara düzen çalışan kim varsa tespit ettiğimiz an gözünün yaşına bakmıyoruz” diye konuştu.

“Belediye Kaynakları Talan Ediliyor”

Cumhurbaşkanı, konuşmasının son bölümünde İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimine sert eleştiriler yöneltti. “Belediye kaynakları talan ediliyor” iddiasında bulunan Erdoğan, “Bunun da tüm faturasını daha fazla trafik, daha az hizmetle sokaktaki vatandaş ödüyorsa burada çok fazla soygun vardır” dedi.

Son olarak, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturuyla 86 milyona hizmet ettiklerini, sağlığı temel bir insan hakkı olarak gördüklerini ve hizmet standardını tüm Türkiye’de yukarı çektiklerini vurgulayarak sözlerini tamamladı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Güllü’nün Ölümünde Çarpıcı Bilirkişi Raporu: “Temas Sonucu Düştü”

Yayımlandı

üzerinde

Güllü’nün Ölümünde Çarpıcı Bilirkişi Raporu: “Temas Sonucu Düştü”

· Olay Tarihi: 26 Eylül 2025
· Raporun Açıklandığı Tarih: 26 Aralık 2025
· Okuma Süresi: 2 dakika| 12:35

Yalova’da pencereden düşerek hayatını kaybeden ünlü şarkıcı Güllü’nün ölümüne ilişkin hazırlanan bilirkişi raporu tamamlandı. Raporda, düşüşün kendiliğinden olmadığı, bir dış kuvvet veya temas bulunduğu belirtildi.

 

Rapordan Çıkan Çarpıcı Sonuç

Ünlü şarkıcı Güllü’nün 26 Eylül’de Yalova’daki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybetmesinin ardından başlatılan soruşturmada kritik bir aşamaya gelindi. Olayla ilgili hazırlanan bilirkişi raporu tamamlanarak Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunuldu.

Raporda öne çıkan başlıca bulgular şöyle:

· Dış Kuvvet ve Temas: Güllü’nün geriye doğru düşmesi için dengesini bozan bir dış kuvvet ve temas varlığının olması gerektiği tespit edildi. Bu, “kendiliğinden düşme” ihtimalini büyük ölçüde zayıflatan bir sonuç.
· İntihar İhtimali Yok: Raporda, sanatçının intihar düşüncesine işaret eden herhangi bir bulguya rastlanılmadığı da ayrıca vurgulandı.
· Geçmiş Tehlike: Bilirkişi heyeti, Güllü’nün daha önce de düşme tehlikesi atlattığına dair bilgiye raporda yer verdi. Kızı Tuğyan Ülkem Gülter’in bu durumu bilmesine rağmen annesini uyarmadığı belirtildi.

Soruşturmanın Seyri ve Tutuklama

Güllü’nün ölümünün hemen ardından başlatılan soruşturmada, sanatçının kızı Tuğyan Ülkem Gülter, “tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek” suçundan tutuklanmıştı. Gülter, cinayet iddialarını kabul etmemişti.

Olayla ilgili bir diğer iddia ise Güllü’nün arkadaşı Sultan Nur Ulu’dan geldi. Ulu, sanatçının kızı tarafından pencereden itildiğini öne sürmüştü. İddianın gündeme gelmesinin ardından, Sultan Nur Ulu’nun babası Arif Ulu’nun kızına gönderdiği ve “Sen öldürdün” yazdığı iddia edilen mesajlar da soruşturma dosyasına girdi. Baba Ulu, bu mesajı korkutma amacıyla attığını ifade etti.

Sonraki Adımlar

Bilirkişi raporunun tamamlanıp savcılığa iletilmesiyle, soruşturmanın yeni bir evreye girmesi bekleniyor. Rapordaki “dış kuvvet ve temas” tespiti, dosyanın cinayet soruşturması olarak ele alınması yönündeki iddiaları güçlendirdi. Savcılık, rapordaki teknik bulguları değerlendirerek soruşturmayı sürdürecek.

Okumaya Devam Et

Gündem

Denizli Kocabaş Cezaevi önünde duygu dolu bekleyiş: Erken tahliye sevinci başladı

Yayımlandı

üzerinde

Denizli Kocabaş Cezaevi önünde duygu dolu bekleyiş: Erken tahliye sevinci başladı

25.12.2025 22:59

Son Güncelleme: 25.12.2025 23:03

11. Yargı Paketi’nin yürürlüğe girmesiyle Türkiye genelinde tahliyeler başlarken, Denizli Kocabaevi önünde de aileler yakınlarını beklemeye başladı. Düzenleme kapsamında yaklaşık 50 bin kişinin serbest kalması bekleniyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edilip Resmi Gazete’de yayımlanan 11. Yargı Paketi kapsamında tahliyeler başladı. Düzenlemenin yürürlüğe girmesinin ardından ilk tahliyeler dün akşam saatlerinden itibaren gerçekleşirken, bugün de tahliye işlemlerinin devam edeceği öğrenildi. Paket, 31 Temmuz 2023 ve öncesinde işlenen suçlar bakımından hükümlülere 3 yıl daha erken açık cezaevine ayrılma ve denetimli serbestliğe geçme imkanı tanıyor.

Hangi Suçlar ve Suçlular Kapsam Dışında?

Düzenlemeden yararlanmanın bazı önemli istisnaları bulunuyor. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un da açıkladığı üzere, aşağıdaki suçlar bu erken tahliye düzenlemesinin kapsamı dışında tutuldu:

· Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar
· Terör suçları ve örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar
· Kasten öldürme suçları (üstsoy/altsoy, eş, çocuk veya savunmasız kişilere karşı işlenenler)
· Deprem nedeniyle bina yıkılması/çökmesi sonucu meydana gelen ölüm suçları

Cezaevi Önlerinde Duygusal Anlar

Düzenlemenin hayata geçmesiyle birlikte başta Denizli Kocabaş Cezaevi olmak üzere Bolu, Kocaeli, Diyarbakır ve Aydın gibi birçok ildeki ceza infaz kurumları önünde aileler toplanmaya başladı.

· Denizli’de: Kocabaş Cezaevi önünde dün akşam başlayan tahliyeler nedeniyle hükümlü yakınları büyük bir kalabalık oluşturdu ve sevinç gözyaşları döküldü.
· Diyarbakır’da: Tahliye işlemleri tamamlanan bazı hükümlüler, cezaevi kapısından çıkar çıkmaz aileleri tarafından davul zurna eşliğinde karşılandı.
· Bolu’da: Cezaevi önünde yakınını bekleyen Necdet Avcı, “Bir arkadaşımızı bekliyoruz… 2 yıldır içerideydi. Hepimiz sevinçliyiz” ifadelerini kullandı.

“Devletimize Milletimize Allah Razı Olsun”

Tahliye sevinci yaşayan aileler, duygularını paylaştı. Kocaeli’de yakınını bekleyen Yakup Yaman, “Vatana ve millete hayırlı bir haber oldu. Devletimize de milletimize de Allah razı olsun” derken, Aydın’da eşini bekleyen Aliye Sarıçiçek ise “Allah kimseyi buralara düşürmesin” diyerek yaşadığı zorlu süreci anlattı.

50 Bin Kişiye Tahliye Yolu

Yetkililer, düzenlemenin ilk aşamada yaklaşık 50 bin hükümlünün tahliyesine imkan sağlayacağını belirtiyor. Tahliyelerin, şartları sağlayan hükümlülerin dosyalarının tek tek incelenmesiyle kademeli olarak süreceği ifade ediliyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar