Son Dakika
Saraçhane Protestolarında Tutuklu 14 Genç İçin Tahliye Kararı Çıktı
Açıklaması
30 Mayıs 2025’te İstanbul 40. Asliye Ceza Mahkemesi, Saraçhane eylemlerinde “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla 68 gündür tutuklu bulunan 14 gencin tahliyesine hükmetti. Silivri duruşma salonundaki ilk duruşma ayrıntıları ve tepkiler.
1. Olayın Arka Planı
30 Mart 2025’te İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesiyle başlayan protestolar, Saraçhane’de düzenlenen mitinglere dönüştü. Bu eylemler sırasında “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla 16 genç gözaltına alındı, bunlardan 14’ü yaklaşık 68 gündür Silivri Cezaevi’nde tutuklu kalıyordu .
2. Yargılama Süreci
-
Mahkeme: İstanbul 40. Asliye Ceza Mahkemesi
-
Salon: Marmara Cezaevi 2 No’lu Duruşma Salonu, Silivri
-
Suçlama: TCK 299 – “Cumhurbaşkanına hakaret”
-
İddianame: Olaydan 45 gün sonra hazırlandı; her bir sanık için 1–4 yıl arası hapis cezası talep edildi .
Duruşmada, ailelerin alkışlarla karşılaması ve CHP, İYİ Parti milletvekilleri ile baro avukatlarının katılımı dikkat çekti
3. Tahliye Kararının Gerekçesi
Mahkeme heyeti, 70 gündür tutuklu bulunan 14 genç için:
-
Delillerin tamamlanmış olması
-
Şüphelilerin sabıkasız oluşu
-
Adli kontrol hükümlerinin yeterli görülmesi
gibi unsurları dikkate alarak; tutukluluk halinin artık ölçülü kalmadığı sonucuna varıp tahliye kararı verdi
4. Geriye Kalan İki Şüpheli
Duruşmada ayrıca “Osimhen” pankartı taşıyan iki öğrenci de serbest bırakıldı; dolayısıyla toplam 16 kişiden 16’sı ilk aşamada hakim karşısına çıkmış, 14’ü tutuklu iken 2’si ise duruşma esnasında tahliye edilmişti . Diğer 12 sanığın dosyası ise yargılama devam ediyor.
5. Tepkiler ve Sonrasına Etkileri
-
Siyasi Kanat: CHP’liler kararı “hukuki zafer” olarak değerlendirdi.
-
Sivil Toplum: İnsan hakları örgütleri gençlerin ifadesinin alındığı, savunmaların tamamlandığı vurgusuyla tahliyenin geciktiğini savundu.
-
Hukuki Değerlendirme: Baro temsilcileri, tutukluluğun gözaltına alınan herkes için olağanüstü bir önlem olduğunu, adli kontrolle korumanın mümkün olduğunu belirtti.