Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Şanlıurfa’da traktörün altında kalan 2 çocuk annesi öldü

Yayımlandı

üzerinde

Edinilen bilgiye göre kaza, ‘nın Bozova ilçesine bağlı kırsal Kırağılı Mahallesi’nde yaşandı.

Etkili olan dolu yağışının ardından eşiyle birlikte tarladaki ekinlerini kontrol etmeye giden Emine Sezer Ayalp (24), eşinin otomobille dönmesi üzerine traktörün sürücü koltuğuna geçip tek başına eve dönmeye çalıştı.

Genç kadın, kontrolden çıkarak devrilen traktörün altında kaldı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Traktörün altından çıkarılan 2 çocuk annesi kadın, ambulansla Bozova Mehmet Enver Yıldırım Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

Burada tedavi altına alınan kadın yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.

Cenaze, otopsi işlemlerinin ardından yakınlarına teslim edilirken kazayla ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Atikhisar Barajı Alarm Veriyor: Altın Madeni Projesi Çanakkale’nin Su Kaynağını Tehdit Ediyor!

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması: Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağı Atikhisar Barajı, Koza Altın’ın açık ocak madeni projesiyle karşı karşıya. Halk suya sahip çıkıyor, çevre tehlikede.

Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı, Koza Altın İşletmeleri tarafından önümüzdeki dönemde hayata geçirilmek istenen Karapınar Açık Ocak Altın-Gümüş Madeni Projesi nedeniyle kritik bir tehditle karşı karşıya kalmıştır. Proje, 16 Nisan 2025’te düzenlenen İDK toplantısında onaylanarak ÇED sürecine girmiştir; bu karar, önceki iki ret kararı sonrası bölge halkı ve çevre örgütleri tarafından büyük tepkiyle karşılanmaktadır. Su toplama havzasına yalnızca 1.400 metre mesafede planlanan açık ocak işletmesi, hem barajın hem de besleyen Sarıçay’ın ağır metal kirliliği riskiyle yüz yüze gelmesine yol açabilir. Bölge halkı, Kazdağları Ekoloji Platformu, Çanakkale Belediyesi ve diğer sivil inisiyatifler; “Su, yaşam, adalet” diyerek barajı ve içme suyunu korumak için bir araya geliyor.

Tehdit Altındaki Barajın Önemi

Atikhisar Barajı, Çanakkale Merkez’in içme suyunu sağlayan tek kaynak konumundadır .
Barajın su toplama havzaları, bölgedeki yer altı ve yüzey suyunun %100’ünü karşılamaktadır .

Altın Madeni Projesi Detayları

Koza Altın Madencilik A.Ş.’nin Serçiler ve Terziler köyleri sınırlarında planladığı Karapınar Açık Ocak Altın-Gümüş Madeni Projesi, baraja sadece 1.400 metre uzaklıktadır .
Projenin 16 Nisan 2025 tarihli 2. İDK toplantısında onaylanması, ÇED sürecini resmen başlatmıştır .
Daha önce iki kez reddedilen proje, ÇED raporunda üretimin 10 kat, saha alanının ise iki kat büyütülmesiyle yeniden gündeme getirilmiştir .

Çevresel Riskler ve Asit Kaya Drenajı

ÇED raporuna göre, açık ocak faaliyetleri sonucu asit kaya drenajı (AMD) oluşma riski yüksektir .
Bölgedeki yüzey sularında demir, alüminyum, bakır, kobalt ve kurşun konsantrasyonlarının çevresel kalite standartlarını aştığı tespit edilmiştir .
Proje alanının sarıca dökülen Sarıçay dereleri de ÇED sahası içindedir; bu durum, hem sulama hem de balıkçılık faaliyetlerini tehdit etmektedir .

Halkın ve Çevrecilerin Direnişi

04 Mayıs 2025’te Atikhisar Piknik Alanı’nda bir araya gelen yaşam savunucuları, “Çanakkale’nin suyu barajla birlikte madene kurban edilemez” diyerek eylem düzenlemiştir .
Kazdağları Ekoloji Platformu, Çanakkale Belediyesi ve Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla gerçekleşen etkinlikte uçurtma uçurma, piknik ve su forumu gibi aktiviteler gerçekleştirilmiştir .
“Artık yeter”, “Su, yaşam, adalet”, “Yağmaya sessiz kalma, yarın susuz kalma” sloganlarıyla tepkilerini dile getiren katılımcılar, 22 Nisan’da da benzer bir eylem gerçekleştirmiştir .
Evrensel Gazetesi’nin haberine göre, bölge halkı barajın “zehirlenme tehlikesi” altında olduğunu vurgulamıştır .

Hukuki ve İdari Süreç

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın İDK kararları, DSİ’den gelecek olumsuz görüşe tabidir .
Kazdağları Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ile Ekoloji Platformu, DSİ’yi resmen göreve davet ederek projeye olumsuz görüş bildirmesini talep etmektedir
ÇED raporunun tamamlanmasının ardından yapılacak halkın katılımı toplantısı, nihai karar öncesi son aşamayı oluşturacaktır .

Sonuç ve Çağrı

Atikhisar Barajı’nın korunması, sadece Çanakkale’nin değil, tüm bölge ekosisteminin ve tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliği için hayati önemdedir.
Halkın ve sivil toplumun kararlı duruşu, karar alıcıları su kaynaklarını, yaşamı ve adaleti koruma yönünde aksiyon almaya zorlamaktadır.
Yetkililere düşen görev, suyumuzu madene kurban etmeme iradesini somut adımlarla yansıtarak DSİ’den olumsuz görüş talebini resmileştirmektir.
Çanakkale halkı “Su hepimizin ortak mirasıdır” diyerek barajı savunmaya devam edecek.

Okumaya Devam Et

Gündem

Selçuk Bayraktar: “Bizler asla durmayacağız”

Yayımlandı

üzerinde

Baykar Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı , KKTC 2025’in kapanış töreninde konuşma yaptı.

Bayraktar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bir TEKNOFEST’i daha heyecanla, coşkuyla tamamlıyoruz. Lefkoşa’nın tarih kokan sokaklarından, Güzelyurt’un bereketli topraklarına, bu meydanda umutlarımız bir kez daha yeşerdi. Bu vesileyle tam bağımsız bir vatan için mücadele eden Türk Mukavemet Teşkilatı’nın yiğitlerini, tüm şehit ve gazilerimizi hayırla yâd ediyorum. Onların en zor şartlarda gösterdiği mücadele azmi, köklerden göklere uzanan serüvenimizde bizlere ilham kaynağı oldu. Bizleri burada buluşturan sadece teknoloji değil, tarihimizin ve kardeşliğimizin bize yüklediği bu sorumluluktur.” dedi.

“DAHA DA İLERİYE GİDECEĞİZ”

TEKNOFEST için yola çıkarken bir hayallerinin olduğuna vurgu yapan Bayraktar, “Bu toprakların çocukları, bir gün kendi uçağını, uydusunu, yapay zeka teknolojisini geliştirsin diye yola çıktık. Bugün TEKNOFEST’lerde, genç kardeşlerim, roketlerini, insansız hava araçlarını, yazılımlarını yarıştırıyor. 47 bin gencimizin teknoloji yarışmalarına başvurduğu bu festival, Kıbrıs Türk’ünün inancının ve tutkusunun en güçlü nişanesidir! Ödüllerine kavuşan tüm şampiyonlarımızı yürekten tebrik ediyorum.” diye konuştu.

Bu yola çıkarken kendilerine “yapamazsınız” diyenlerin olduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

“İthal edelim, siz uğraşmayın diyerek karşımıza dikilenler oldu. Ama sizler, TEKNOFEST kuşağı onları haksız çıkarttınız. Bu yol kolay değil. Engeller olacak. Önünüze takozlar koyulacak, ama emin olun sizi onlar da durduramayacak. Bir kez daha ilan ediyoruz; bizler asla durmayacağız. Gökyüzünü vatan bilenlerle birlikte daha da yükseğe, daha da ileriye gideceğiz.”

“MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİNİN MEYDANIDIR”

‘in yalnızca bir teknoloji yarışması, bir festival olmadığını söyleyen , “TEKNOFEST, bir milletin uyanış hikayesidir! TEKNOFEST, geleceğe umutla bakan, kendine güvenen bir neslin inşa edildiği yerdir. TEKNOFEST, köklerinden aldığı güçle göklere uzanan bir çınarın, Milli Teknoloji Hamlesi’nin meydanıdır. Milli Teknoloji Hamlesi; sadece bir memleketin değil, tüm bir medeniyetin yeniden ayağa kalkma mücadelesidir. Bu muhteşem organizasyonun hayata geçmesinde emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.” diye konuştu.

KKTC halkına teşekkür eden Bayraktar, “KKTC, kardeş vatan, bu güzel ada, bu güzel insanlar; bize gönül kapılarını sonuna kadar açtınız. TEKNOFEST’i öyle bir kucakladınız, öyle bir bağrınıza bastınız ki gösterdiğiniz kardeşlik için sizlere tüm kalbimle teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun. Başta TEKNOFEST kuşağının en büyük destekçisi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, TEKNOFEST KKTC’yi himaye eden Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar’a, gece gündüz demeden çalışan T3 Vakfı’ndaki fedakar ekip arkadaşlarıma, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımıza, bizlere destek veren tüm paydaş kurumlarımıza, bizi kardeş vatanda en güzel şekilde ağırlayan KKTC’nin emniyetinden sağlık birimlerine kadar her bir kurumuna, ve tabii ki TEKNOFEST’in isimsiz kahramanları olan gönüllü kardeşlerime yürekten teşekkür ediyorum. Hassaten, yağmur, çamur demeden bu meydanı dolduran, heyecanımıza ortak olan, dualarını eksik etmeyen aziz Kıbrıs Türk halkına, ‘den ve dünyanın her bir köşesinden gelen kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.” dedi.

“BİRLİK RUHUNUN YENİ ROTASI İSTANBUL”

TEKNOFEST yolculuğunun hız kesmeden devam ettiğini ifade eden Bayraktar, “Bu heyecanın, bu birlik ruhunun, yeni rotası İstanbul! Eylül ayında, dünyanın gözbebeği İstanbul’da, TEKNOFEST coşkusuyla yeniden buluşacağız! Kıbrıs’tan aldığımız güçle, İstanbul’da yeni rekorlara imza atacağız. Şimdiden hepinizi, tüm Türkiye’yi, tüm dünyayı TEKNOFEST İstanbul’a davet ediyorum.” diye konuştu.
Gençlere seslenen Bayraktar, “Hayallerinizin peşinden koşmaktan asla vazgeçmeyin. Merak edin, sorgulayın, araştırın, üretmekten geri durmayın. Birbirinize destek olun, birlikte çalışın. Çünkü birlikte daha güçlüyüz. Gelin, eleştirilerinizle, farklı fikirlerinizle gelin. Yüreğinizdeki vatan sevgisiyle gelin. Gelin, bu büyük teknoloji hareketine omuz verin. Gelin, daha güçlü, daha müreffeh, daha adil bir dünyayı hep birlikte inşa edelim. Gelecek sizin parlak zihinlerinizde, gelecek sizin tükenmeyen enerjinizde, gelecek sizin sarsılmaz inancınızda. Genç kardeşlerim gelecek sizlersiniz, siz geleceksiniz.” dedi.

Okumaya Devam Et

Gündem

Özgür Özel’e Saldıran Katilin Mezar Yazısı Şoke Etti: “Acımadın mı Gençliğimize?”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e saldıran Selçuk Tengioğlu’nun, 2004’te katlettiği oğlunun mezar taşındaki “Acımadın mı gençliğimize?” ifadesi, Türkiye’de adalet ve toplumsal şiddet tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Olayın tüm detayları, saldırganın geçmişi ve kamuoyundaki tepkiler bu makalede.

Özet

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sırrı Süreyya Önder için düzenlenen anma töreni çıkışında 66 yaşındaki Selçuk Tengioğlu tarafından yumruklu saldırıya uğradı . Saldırganın, 2004 yılında İskenderun’da cinnet getirerek 19 yaşındaki oğlu Barış ve 17 yaşındaki kızı Mutlu’yu öldürdüğü; iki diğer çocuğunu da yaraladığı ortaya çıktı . Hatay’ın İskenderun ilçesindeki mezar taşında yer alan “Artık yatacak yerim var, bu dünya olsun sana dar. Analar gününde nasıl kıydın bize, acımadın mı gençliğimize” yazısı ise olayın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor .


Olayın Arka Planı

CHP lideri Özgür Özel, 4 Mayıs 2025’te İstanbul’daki AKM çıkışında, Sırrı Süreyya Önder’in anma töreni sonrasında saldırıya maruz kaldı . Saldırgan, Özel’in yüzüne sert bir yumruk indirmiş; güvenlik güçleri tarafından olay yerinde etkisiz hâle getirilerek gözaltına alınmıştı  İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre, 66 yaşındaki S.T., 2020’de şartlı tahliye ile serbest bırakılmış bir mahkûmdu .


Selçuk Tengioğlu’nun Karanlık Geçmişi

2004 yılında Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaşadığı evde cinnet geçirerek çocuklarını öldüren Tengioğlu, aynı vakada iki çocuğunu da bıçakla yaralamıştı . O dönemde 45 yaşında olan saldırganın, eşi geçim sıkıntısı nedeniyle evi terk ettikten kısa süre sonra 19 yaşındaki oğlu Barış ve 17 yaşındaki kızı Mutlu’yu tabancayla vurarak öldürdüğü belirlendi . Olayın etkisiyle küçük kızı Gülşah ağır yaralanırken, diğer kızı Yasemin ise balkondan atlayarak hayatını kurtarmıştı İçişleri Bakanlığı verilerine göre S.T.’nin ayrıca hırsızlık, tehdit, aile içi şiddet ve polise mukavemet suçlarından kaydı bulunuyor


Mezar Yazısının Derin Anlamı

Hatay İskenderun’daki mezar taşında dikkat çeken ifade şöyle:

“Artık yatacak yerim var, bu dünya olsun sana dar. Analar gününde nasıl kıydın bize, acımadın mı gençliğimize.” .
Bu satırlar, çocuklarını kaybeden bir ailenin derin acısını ve toplumsal şiddetin yarattığı travmayı gözler önüne seriyor. “Gençliğimize acımadın mı?” sorusu, sadece bir mezar yazısı değil; mağdur ailelerin ve toplumun tüm gençlik değerlerinin korunmasına dair acil bir çağrı niteliği taşıyor .


Kamuoyunda Yankı Uyandıran Mesaj

Mezar taşındaki bu vurucu sözler, sosyal medyada ve haber mecralarında büyük tepki topladı. Vatandaşlar, hem Özel’e yönelik şiddeti hem de Tengioğlu’nun geçmişte işlediği cinayetleri provoke eden sistemsel sorunların altını çizdi . Uzmanlar, adli tahliye süreçlerinin gözden geçirilmesi, ruh sağlığı destek mekanizmalarının güçlendirilmesi ve toplumsal şiddetin önlenmesi için kapsamlı reformlar yapılması gerektiğini vurguluyor .


Sonuç ve Değerlendirme

Özel’e yapılan saldırı ve mezar yazısının yarattığı etki, Türkiye’de siyaset, adalet ve toplumsal vicdan ekseninde derin bir tartışma başlattı. Bu trajik olay, geçmişin karanlık izleriyle günümüz siyasetinin kesiştiği noktada adalet mekanizmalarının ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gösterdi. Gençliğimizin, insan onurunun ve siyasi liderlerin korunması adına, hem yargı süreçlerinin hem de sosyal destek mekanizmalarının acilen güçlendirilmesi elzem görünüyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar