Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Sahte e-imza çetesi itirafları iddianamede! Sahte diploma, ehliyet derken şimdi de Joker Yakup ortaya çıktı

Yayımlandı

üzerinde

Sahte e-imza çetesine ilişkin soruşturmada yeni ayrıntılar ortaya çıkmaya devam ediyor.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ihbar üzerine başlatılan soruşturmada, Gazi Üniversitesi ve Milli Eğitim Bakanlığı görevlileri adına sahte üretilmiş e-imzalarla çeşitli kamu kurumlarına izinsiz erişim sağlanarak, usulsüz işlem yapıldığı belirlendi.

İKİ SİSTEME SIZIP E-İMZA ÜRETTİLER

Sahte belgelerle e-imza üretilmesi ve kamu sistemlerine yasa dışı erişim sağlanmasına ilişkin soruşturmada elektronik sertifika hizmet sağlayıcı kuruluşlarının Adana, Mersin, Hatay, Ankara ve İstanbul ofisleri üzerinden sahte sürücü belgesi ve kimlik kartları kullanarak, kamu kurum ve kuruluşlarında görevli kişiler adına elektronik imza başvuru ve üretiminde bulunulduğu belirlendi.

SAHTE DİPLOMALAR, EHLİYETLER VE MEZUNİYET BELGELERİ

Suç örgütünün 57 sahte diploma, 108 sahte sürücü belgesi ve 4 sahte lise mezuniyet belgesi düzenlediği tespit edildi.

Ankara 23’üncü Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen ilk iddianamede şüphelilere, ÖSYM Kanunu’na muhalefet, resmi belgede sahtecilik, bilişim sistemine girme, verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme suçlamaları yöneltildi.

Şüpheliler hakkında altı yıldan 45 yıla kadar değişen sürelerde hapis cezaları talep edildi.

BAKAN TUNÇ: GEREKLİ TÜM ADIMLAR ATILMAKTADIR

Soruşturmaya ilişkin son bilgileri Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından paylaştı.

220 kişi hakkında adli işlem yapıldığını ifade eden Tunç, 199 kişi hakkında kamu davası açıldığını, 37 kişinin tutuklandığını aktardı.

Bakan Tunç’un açıklamaları şöyle: 

“Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 13 Ağustos 2024 tarihinde başlatılan soruşturmalar kapsamında bazı kamu kurumlarının bilişim sistemlerine girerek sahte elektronik imzalarla işlem yaptıkları tespit edilen şüpheliler hakkında 21 Mayıs 2025 tarihinde kamu davası açılmıştır.

Suç ihbarının ardından ivedilikle başlatılan adli soruşturma, yaklaşık 1 yıldır tüm yönleriyle ve büyük bir titizlikle sürdürülmüş; şüphelilerin tespitine yönelik olarak elektronik materyal inceleme raporları, HTS kayıtları, baz sinyal verileri, LOG kayıtlarına ilişkin teknik analizler, IP ve port bilgileri, kolluk araştırma tutanakları ve diğer deliller detaylı biçimde değerlendirilmiştir.

Bu kapsamda; bazı kamu görevlilerine ait elektronik imzaların sahte olarak üretildiği ve bunlarla kamu sistemlerine yetkisiz erişim sağlanarak sahte kayıtların oluşturulduğuna yönelik usulsüz işlemler ortaya çıkarılmıştır.

Bu süreçte suç işlenmesinin önlenmesi ve olası zararların önüne geçilmesi amacıyla ilgili kamu kurumlarıyla etkin bir bilgi paylaşımı gerçekleştirilmiştir.

Gizli olarak yürütülen soruşturma sürecinde elde edilen deliller doğrultusunda farklı zamanlarda yakalama ve gözaltı işlemleri gerçekleştirilmiş,

– 220 kişi hakkında adli işlem yapılmış,
– 199 şüpheli hakkında kamu davası açılmıştır.
– Bunlardan 37’si hakkında tutuklama kararı verilmiş,
– 150 kişi hakkında adli kontrol hükümleri uygulanmıştır.

Kamu hizmetlerinin güvenilirliğiyle, milletimizin kamu kurumlarına duyduğu itimat bizim için hayati önemdedir. Bu güveni korumak, her türlü suistimale ve hukuksuzluğa karşı etkili şekilde mücadele yürütmek en temel sorumluluğumuzdur.

Bu soruşturma kapsamında ortaya çıkan bilgiler, gelişmeler, atılan hukuki adımlar, başta yargı olmak üzere devletimizin tüm ilgili kurum ve kuruluşlarıyla kararlılıkla yürütülen soruşturma ve kovuşturmaların bir sonucudur.

Hiç kimsenin şüphesi olmasın! Suç teşkil eden, kamu düzenini bozan, devlet kurumlarının saygınlığını zedelemeye yönelik her türlü eylem karşısında, hukukun üstünlüğü ilkesi doğrultusunda gerekli tüm adımlar gecikmeksizin atılmaktadır.

Bu süreçte devam eden soruşturma ve kovuşturmalara ilişkin kamuoyunu yanıltmaya yönelik dezenformasyon amaçlı açıklamalara itibar edilmemelidir” 

Sahte e-imza çetesi itirafları iddianamede! Sahte diploma, ehliyet derken şimdi de Joker Yakup ortaya çıktı - 1 İddianamede çete lideri olarak gösterilen Ziya Kadiroğlu

SINAV SONUCU BİLE DEĞİŞTİRDİLER!

Şüphelilerin, elektronik sertifika sağlayıcıları aracılığıyla Gazi Üniversitesi ile Milli Eğitim Bakanlığı sistemlerine giriş yaptıkları, Gazi Üniversitesi’nde mezuniyet kaydı oluşturularak diploma düzenledikleri, başarısız adayların sınav sonuçlarını değiştirdikleri, sahte belgeler karşılığında 400 bin liraya kadar para talep ettikleri, bazı kişilerin kimlik bilgilerini çalarak farklı kişiler adına e-imza ürettikleri belirtildi.

Gazi Üniversitesi ve Milli Eğitim Bakanlığı iddianamede müşteki olarak yer aldı.

14 ÜNİVERSİTEDEN E-İMZALAR KOPYALANDI

Aynı mahkeme tarafından kabul edilen ikinci iddianamede Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı, Başkan Yardımcısı, Yükseköğretim Kurulu Eğitim Öğretim Daire Başkanı ile 14 üniversitenin öğrenci işleri daire başkanları ve personeline ait e-imzaların kopyalandığı belirtildi.

Şüpheliler hakkında beş yıldan 50 yıla kadar değişen sürelerde hapis cezası talep edildi.

“270 e-İMZA ÜRETİLDİ”

İddianamede sanıkların savunmalarına yer verildi.

Sanıklardan Ayhan Ateş ifadesinde, sahte e-imza üretiminin başındaki ismin Ziya Kadiroğlu olduğunu belirterek, bu kişinin çevresindekilere talimat verdiğini ve birlikte hareket ettiklerini söyledi.

Ateş, Kadiroğlu’nun kamu kurumlarının sistemlerine yetkisiz erişim sağlandığı süreçte teknik destek aldığını, bu yolla toplam 270 e-imza üretildiğini belirtti.

Ateş, Ziya’nın öğrencisi olan Kadriye K.’nin genelindeki BESYO sınavlarına başkalarının yerine girdiğini, Mıhyedin Yakışır’ın ise Ziya Kadiroğlu aracılığıyla tanındığını ve Kadiroğlu’nun talimatları doğrultusunda ayak işlerini yaparak e-imza çıkarttığını belirtti.

“JOKER YAKUP’U YABANCI DİL SINAVLARINA SOKTULAR”

Ayrıca, joker eleman olarak adlandırılan ve iyi derecede yabancı dil bilen Yakup isimli şüpheliyi, 2006-2010 yılları arasında yapılan yabancı dil sınavlarına girip başarılı puanlar aldırılarak Türkiye genelinde 400’ü aşkın kişinin akademisyen veya öğretim görevlisi olarak yerleştirildiğini, bunların arasında çok sayıda doçent ve profesör bulunduğunu ileri sürdü.

Sahte e-imza çetesi itirafları iddianamede! Sahte diploma, ehliyet derken şimdi de Joker Yakup ortaya çıktı - 2 Çetenin sahte e-imzalarla çok sayıda sahte diploma hazırladığı öne sürülüyor

SAHTE İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ MEZUNİYETİ

Ateş, Atatürk Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı adına, bilgisi ve rızası dışında sahte kimlik kullanılarak e-imza çıkarıldığını, bu imza üzerinden yetkisiz erişim sağlanarak İnşaat Mühendisliği Lisans Programı’na sahte mezuniyet kaydı oluşturulduğunu, ilgili kişinin bu işlemle ilgili hiçbir iletişimde bulunmadığını, talepte bulunmadığını ve ödeme yapmadığını belirtti.

KADİROĞLU “KOMPLO” DEDİ

Ziya Kadiroğlu ile aralarının bozuk olduğu bir dönemde, bu işlemin intikam amaçlı olarak Kadiroğlu tarafından yapılmış olabileceğini söyledi.

Ayrıca kendisine ait telefon hattını 2025 Ocak ayına kadar aktif kullandığını, sahte diploma kaydının oluşturulduğu 18 Mart 2024 tarihinde e-Devlet uygulamasına bu hat ve bağlı mobil internet üzerinden giriş yapılarak mezun belgesi sorgulandığını, bu işlemin de Ziya Kadiroğlu tarafından yapılmış olabileceğini ifade etti.

DAHA ÖNCE DE YARGILANMIŞ

Edinilen bilgilere göre, Ziya Kadiroğlu benzer bir yapılanmanın lideri olarak daha önce de yargılandı.

2016 yılında 16 kişilik sahte diploma şebekesinin başında yer aldığı gerekçesiyle tutuklanan Kadiroğlu hakkında suç örgütü kurmak, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından toplam 354 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Ancak bu davadan beraat eden Kadiroğlu’nun, geçmişte de birçok kez benzer suçlamalarda adı geçtiği öğrenildi.

1999’dan bu yana farklı tarihlerde toplam 13 kez yargılandığı öğrenilen Kadiroğlu, 2010, 2012 ve 2016 yıllarında da örgüt lideri suçlamasıyla soruşturma geçirdi.

Sadece 2002 ve 2005 yıllarına ait davalardan hüküm giyen Kadiroğlu’nun yaklaşık beş yıl cezaevinde kaldığı, diğer 10 davadan ise beraat ettiği öğrenildi.

NTV uygulamasını indirin, gelişmelerden haberdar olun

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Arnavutköy’de Hırsız, Değerli Metal Peşinde İndiği 25 Metrelik Kuyuda Mahsur Kaldı ve Yakalandı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
İstanbul Arnavutköy’de metro çalışmaları kuyusuna inerek değerli metal parçaları çalmaya çalışan şüpheli, ip kopunca yaklaşık 25 metre derinlikte mahsur kaldı. Orman muhafızları ve itfaiye ekiplerinin operasyonuyla kurtarılan zanlı, gözaltına alındı.

1. Olayın Detayları

İstanbul Arnavutköy İmrahor Mahallesi’ndeki ormanlık alanda, metro hattı için kazılan yaklaşık 25 metre derinliğindeki kuyuda değerli metal parçalarını hedef alan üç şüpheli, hırsızlık amacıyla bölgeye geldi. Şüphelilerden M.T., yanlarında getirdikleri ip yardımıyla kuyuya indi. Ancak bu sırada ipin kopması sonucu zanlı kuyuda mahsur kaldı. Diğer iki şüpheli ise panikleyerek olay yerinden kaçtı .

2. Kurtarma Operasyonu

Bölgedeki orman yangınlarıyla mücadele için devriye atan Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri, orman içinde şüpheli bir traktör fark edince bölgeyi kontrol etti. Kuyuda mahsur kalan şahsı gören ekipler, durumu itfaiye ve polis ekiplerine bildirdi. İtfaiye ve arama-kurtarma ekipleri, yaklaşık 25 metre derinlikteki kuyuya inerek M.T.’yi sağlık kontrolünden geçirip güvenli bir şekilde çıkardı .

3. Şüphelinin Yakalanması ve Gözaltı Süreci

Kurtarılmasının ardından gözaltına alınan M.T.’nin, hırsızlık girişimiyle ilgili ifadesi alındı. Diğer iki firarî şüpheliyi yakalama çalışmaları sürerken, M.T. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Olayın ardından başlatılan soruşturmada, kuyu etrafındaki güvenlik zaafiyeti ve kaçan şüphelilerin kimlik tespitine yönelik adli işlemler devam ediyor .

4. Hukuki Süreç ve Muhtemel Cezai Yaptırımlar

TCK 141. maddesi uyarınca “hırsızlık” suçu kapsamında değerlendirilecek bu olayda, mahsur kalınan kuyuya izinsiz girme ve mala zarar verme gibi ek suçlamalar da gündeme gelebilir. Zanlının adli kontrol şartıyla serbest bırakılması veya tutuklanması, savcılık talimatına ve sulh ceza hâkimliğinin takdirine bağlı olacak .

5. Önleyici Tedbirler

  • Güvenlik Denetimlerinin Artırılması: Metro ve inşaat sahalarındaki kazı alanlarının 7/24 gözetim altında tutulması, izinsiz girişlerin engellenmesi için çevre güvenlik kameralarının devreye sokulması.

  • Erken Uyarı Sistemleri: Derin kuyu ve tünel girişlerine hareket sensörlü alarm sistemlerinin kurulması, yetkisiz kişi tespitinde anında müdahale imkânı sağlar.

  • Eğitim ve Farkındalık: Ormanlık alanlardaki görevlilere, kuyu civarında şüpheli araç ve şahıs tespiti konusunda dönemiçi eğit­imler ve bilgilendirme toplantıları düzenlenmesi.


Sonuç
Arnavutköy’de meydana gelen bu şüpheli hırsızlık vakası, hem müessif bir kurtarma operasyonuna hem de soruşturmayı derinleştirerek benzer olayların önüne geçilmesi için alınacak tedbirlere ışık tuttu. Kamu kurumları ve özel sektör iş birliğiyle hayata geçirilecek güvenlik önlemleri, gelecekte yaşanabilecek mal kaybı ve insan güvenliği risklerini minimize edecektir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Temizlenen odunluktan 600 yıllık tarih çıktı: Nevşehir’de büyük keşif

Yayımlandı

üzerinde

Çalışmayı yürütenlerden Doç. Dr. Savaş Maraşlı, gazetecilere, ortaya çıkarılan yapıyla ilgili hiçbir literatürde bilgi bulunmadığını, Eretna Beyliği dönemine ilişkin izler taşıdığını belirtti.

Alanın ibadethane olmasının dışında yaşam alanı izlerini de barındırdığını belirten Maraşlı, “Bu bölgede 1960’lardan beri, özellikle sanat tarihçiler tarafından deşifre edilmiş külliyenin camisi, türbesi, zaviyesi bulunuyor. Fakat bu yapıya kimse değinmiyor. 600 yıllık aslında, ilk defa gün yüzüne çıkan, saklandığı için de bu şekilde korunmuş bir yapı. Selçuklulardan beri aşina olduğumuz, beylikler döneminde de devam eden süslemeler, malzeme ve teknik bir anlayışla yapılmış.” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

Gündem

Diyarbakır’da Muayeneden Geçemeyen Sürücü Çılgına Döndü: Aracını İstasyonda Ateşe Verdi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde muayeneden geçemeyen otomobiline öfkelenen bir sürücü, aracını benzin dökerek yaktı. İhbar üzerine itfaiye ve polis ekipleri müdahale etti; otomobil kullanılmaz hale geldi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Giriş

5 Ağustos 2025 akşamı, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bir sürücü, aracının araç muayene istasyonundan geçmemesine sinirlenerek otomobilini ateşe verdi. Olay, çevrede büyük yankı uyandırırken yetkililer hemen bölgeye sevk edildi.

Olayın Detayları

Edinilen bilgilere göre, sürücü aracını muayene ettirmek üzere Bağlar’daki istasyona götürdü. Uzmanlar tarafından yapılan kontrolde araç teknik kriterleri karşılamayınca muayene belgesi düzenlenmedi. Bunun üzerine öfkelenen sürücü, benzin dökerek otomobilini istasyon önünde ateşe verdi

Yangını fark eden çevredekiler durumu itfaiye ve polis ekiplerine bildirdi. Kısa sürede olay yerine ulaşan itfaiye ekipleri, çevredekilerin de yardımıyla yangını kontrol altına alarak söndürdü . Ancak alevler, otomobili kullanılamaz hale getirdi.

Resmi Açıklamalar ve Soruşturma

Olay yerinde inceleme yapan polis ekipleri, sürücünün ifadesine başvururken İhlas Haber Ajansı’na (İHA) göre adli ve idari soruşturma başlatıldı . Yetkililer, yangının çıkış nedeni ve mal hasarının boyutuna yönelik rapor hazırlıyor.

Türkiye’de Araç Muayene Sistemi ve Yaptırımlar

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre trafiğe çıkan tüm binek otomobillerin periyodik araç muayeneleri yapılmak zorundadır. Muayeneden geçemeyen araçlar için TÜVTÜRK denetimleri tekrarlanır; geçerli belge alınamadığında sürücüleri para cezaları ve trafikten men cezası bekler. Bu düzenlemeler, trafikte güvenliği sağlamak amacıyla titizlikle uygulanmaktadır.

Uzman Görüşleri ve Toplumsal Tepkiler

Kazazeye mahal vermeyen müdahalenin ardından yerel halk tepkisini sosyal medyada paylaştı. Birçok kullanıcı, “Öfkenin çözümü bu olmamalı” yorumları yaparken, trafik güvenliği uzmanları ise stres yönetimi ve bilgilendirme eksikliğinin vurgulanması gerektiğini belirtiyor. Uzmanlar, sürücü eğitimlerinin güçlendirilmesi ve araç muayene süreçlerinin şeffaflığının artırılmasını öneriyor.

Sonuç

Diyarbakır’daki bu nadir fakat kuvvetli tepkisel olay, araç muayene sistemine dair bilincin önemini bir kez daha ortaya koydu. Sürücünün maddi kaybının yanı sıra trafikte oluşabilecek ek risklerin de altını çizen yetkililer, benzer olayların önüne geçmek için muayene süreçlerinin halk nezdinde anlaşılmasını sağlayacak bilgilendirme kampanyaları düzenleyeceğini açıkladı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar