Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Özgür Özel’e Saldıran ‘Suç Makinesi’ Selçuk Tengioğlu’nun Karanlık Geçmişi ve Sosyal Medya Tepkisi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması: AKM’deki cenaze töreninde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e saldıran Selçuk Tengioğlu’nun 2004’te iki çocuğunu öldürmesi, hırsızlık ve tehdit suçlarıyla “suç makinesi” olarak tanınması sosyal medyayı ayağa kaldırdı

Özet

4 Mayıs 2025’te İstanbul AKM’de düzenlenen anma töreni çıkışında CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’e yönelik saldırı, 66 yaşındaki Selçuk Tengioğlu’nun 2004’te kendi çocuklarını öldürmesi ve çok sayıda suç kaydıyla “suç makinesi” olarak tanınmasıyla büyük infial yarattı İçişleri Bakanlığı’nın paylaştığı bilgilere göre Tengioğlu; çocuk katliamı, hırsızlık ve tehdit gibi suçlardan müebbet hapis cezası aldıktan sonra 2020 yılında şartlı tahliye ile serbest kaldı . Sosyal medya, “Nasıl serbest kaldı?”, “Kendi çocuklarını öldüren biri sokakta ne işi var?” gibi tepkilerle çalkalanırken gazeteciler Nevşin Mengü, Fatih Altaylı ve Birsen Altuntaş yer yer sert ifadeler kullandı.


Olayın Detayları

AKM’de düzenlenen Sırrı Süreyya Önder anma töreni sonrası alandan çıkarken, aralarında herhangi bir provokasyon olmadan yakın mesafeden Özgür Özel’e yumruklu saldırı düzenlendi . Saldırıyı gerçekleştiren 66 yaşındaki Selçuk Tengioğlu, olay yerindeki güvenlik güçlerince derhal etkisiz hâle getirildi ve gözaltına alındı .


Suç Geçmişi

  • 2004 yılında Hatay’ın İskenderun ilçesinde 17 yaşındaki kızı Mutlu ve 19 yaşındaki oğlu Barış’ı tabancayla öldürdüğü, 11 yaşındaki küçük kızını yaraladığı belirlendi .

  • Hırsızlık, tehdit, polise mukavemet, aile içi şiddet ve cinsel taciz gibi birçok suçtan sabıkası bulunuyor

  • Müebbet hapis cezası aldıktan sonra 2020 yılında şartlı tahliye ile serbest kaldı.

  • Ailesinin anlatımına göre psikolojik tedavi gördü ve geçim sıkıntısı nedeniyle sosyal baskı altında kaldı .


Sosyal Medyada Tepkiler

“Kendi Çocuklarını Katleden Biri Ne İşe Yarıyor?”

Gazeteci Nevşin Mengü, X (Twitter) hesabından “Kendi çocuklarını kendi elleriyle öldürmüş bir adamın sokakta ne işi var?” diyerek adeta herkesi şoke eden sorusunu gündeme taşıdı.

“Osmanlı Torunu İdi, Soysuzlar”

Fatih Altaylı, saldırganın “Önceki inek hırsızı, sonra çocuk katili” olduğunu belirterek, “Osmanlı torunu imiş. Siz kim Osmanlı kim. Soysuzlar.” ifadeleriyle sert tepki gösterdi .

“21 Yıl Sonra Nasıl Serbest Kaldı?”

Birsen Altuntaş ise “İki çocuğunu katleden biri 21 yılda nasıl serbest kaldı?” sorusunu sorarak hukuki sistemdeki çarpıklıklara dikkat çekti.

Diğer İsimlerden Tepkiler

Komedyen Şahan Gökbakar da “Bu nasıl bir koruma zafiyeti? İki çocuğunu öldüren bir katil elini kolunu sallayarak dolaşıyor!” sözleriyle olaya tepki verdi.


Siyasi ve Hukuki Boyut

CHP lideri Özgür Özel, saldırının “bireysel değil, siyasi atmosferin gerilimine yol verenlerin işi” olduğunu vurgulayarak koruma zaafiyetine dikkat çekti . İçişleri Bakanlığı’nın resmi hesabından yapılan açıklamada ise saldırganın sabıka kaydı ve şartlı tahliyesi ayrıntılı şekilde paylaşıldı .


Sonuç

Selçuk Tengioğlu’nun “suç makinesi” sıfatıyla hafızalara kazınan geçmişi, Türkiye’de ceza hukuku ve toplumsal vicdan arasında yeni bir tartışma başlattı. Sosyal medya tepkileri, hukuki düzenlemelerde gözden kaçan kısımların yeniden ele alınmasını zorunlu kıldı. Koruma zafiyetleri ve şartlı tahliye süreçlerinin gözden geçirilmesi yönünde çağrılar, siyasi ve hukuki alanda yankı bulmaya devam edecek.

Gündem

Meclis’teki “süreç” komisyonu ilk toplantısını bugün yapacak

Yayımlandı

üzerinde

PKK’nın silah bırakma süreci ve sonrasındaki gelişmelerle ilgili kurulan komisyon ilk toplantısını bugün saat 11’de başkanlığında yapacak.

Komisyonun, Tören Salonu’nda yapılacak  ilk toplantısında isminin belirlenmesi bekleniyor.

Bu konu, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un partilerin grup başkanvekilleriyle bir araya geldiği toplantıda ele alındı. Kulislere yansıyan bilgilere göre, isim için “Toplumsal Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi” ön plana çıkıyor.

İlk toplantında komisyonun adı, çalışma usul ve esasları belirlenecek.
Toplantıların basına açık mı kapalı mı olacağı, tutanakların yayımlanıp yayımlanmayacağı gibi konular da ele alıncak.

Komisyonun kararları nasıl alacağı da ilk toplantıda karara bağlanacak.
Numan Kurtulmuş 51 kişilik komisyonda 5’te 3 çoğunlukla karar alınacağını açıkladı. Muhalefet içinden 3’te 2 çoğunlukla karar alınmasını önerenler de bulunuyor.

Komisyon, yapılması gereken yasal düzenlemeler için bir istişare zemini oluşturacak.

Ceza İnfaz Yasası, Terörle Mücadele Yasası ve Türk Ceza Kanunu gibi önemli düzenlemeler üzerinde çalışması ve yeni öneriler getirmesi bekleniyor

Komisyon ayrıca, uzman görüşleri alacak, Anadolu gezileriyle kamuoyunun nabzını tutacak.

Okumaya Devam Et

Gündem

Kurtuluşun Kırılma Noktası: Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Başkomutanlık Ünvanı Verilişinin 104. Yıldönümü

Yayımlandı

üzerinde

“5 Ağustos 1921’de TBMM tarafından Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Başkomutanlık unvanı verilişinin 104. yıldönümü. Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktası.”

Giriş

5 Ağustos 1921, Türk Kurtuluş Savaşı’nın kaderini yeniden şekillendiren anlardan biri olarak tarihe geçti. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin “Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine Başkumandanlık Tevcihine Dair Kanun”u kabul etmesiyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e üç aylık öncelikle verilip daha sonra süresiz olarak uzatılan Başkomutanlık unvanı, ordunun moral ve disiplinini yeniden inşa etmiş ve Sakarya Meydan Muharebesi başta olmak üzere dönemin en kritik harekâtlarında zaferin anahtarı olmuştur .


Tarihçe ve Gerekçe

TBMM Gizli Oturumu ve Önerge Süreci

4 Ağustos 1921 tarihinde yapılan gizli oturumda Mustafa Kemal Paşa, Meclis yetkilerini fiilen kullanma şartıyla başkomutanlığı kabul edeceğini belirten bir önerge sundu. Bu önerge, Mersin milletvekili Hüseyin Selâhattin Köseoğlu’nun “Ordunun başına geçsin!” talebi üzerine gündeme gelmiş ve Meclis’te yaşanan tartışmaların ardından kabul edilmek üzere yasalaşma sürecine yönlendirilmiştir .

Kanunun Kabulü – 5 Ağustos 1921

Türkiye Büyük Millet Meclisi, 5 Ağustos 1921’de 144 sayılı “Başkumandanlık Kanunu”nu kabul ederek, Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya üç aylık süreyle Türk Orduları Başkomutanlığı yetkisini devretti. Kanun hem yasama hem de yürütme yetkilerinin aynı kişide toplandığı olağanüstü bir düzenleme olarak, Kurtuluş Savaşı’nın kritik bir virajında stratejik esneklik sağlamıştır .


Başkomutanlık Ünvanının Savaşın Gidişatına Etkisi

Başkomutanlık unvanını alması, Sakarya Meydan Muharebesi öncesi orduya moral ve yön hissi kazandırdı. Dağınık ve cephe gerisindeki iktisadi zorluklarla boğuşan birlikler, Atatürk’ün mutlak komuta yetkisiyle hızlı hareket etti. Cumhuriyet Gazetesi’nden Prof. Dr. Hakkı Uyar’ın aktardığına göre, bu karar Türk ordusunun disiplinini perçinlemiş, komutanlık zincirini güçlendirmiş ve karşı taarruzun başarıya ulaşmasında belirleyici rol oynamıştır.


Süre Uzatımları ve Sonuçları

Başkumandanlık Kanunu, ilk üç aylık dönemin ardından sırasıyla;

  • 30 Ekim 1921,

  • 4 Şubat 1922,

  • 6 Mayıs 1922 tarihlerinde üçer ay daha uzatıldı.

20 Temmuz 1922’de ise TBMM, bu yetkiyi süresiz hale getirerek Büyük Taarruz’un planlanmasını ve icrasını doğrudan Atatürk’ün komutasına bıraktı. Bu mekanizma, Sakarya Zaferi’nin ardından İnönü Muharebeleri ve nihayetinde Dumlupınar’da elde edilen kesin zaferde etkin oldu .


Sonuç

5 Ağustos 1921’de Meclis’in tarihe düşürdüğü imzasıyla başlayan Başkomutanlık dönemi, Türk Milletinin şahlanış hikâyesinin mihenk taşlarından biridir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Başkomutan” sıfatıyla sürdürdüğü liderlik, Kurtuluş Savaşı’nı zaferle sonuçlandırmış ve yeni bir devletin kuruluşuna zemin hazırlamıştır. 104 yıl sonra bugün, bu tarihi kararın yıldönümünde; bağımsızlık ve egemenlik ruhunu yeniden hatırlıyor, Başkomutan’ın önderliğini saygı ve minnetle anıyoruz.

Okumaya Devam Et

Gündem

“Kana Susamış! Netanyahu’nun Gazze Planı Ortaya Çıktı: Tam İşgal ve Korkunç Senaryolar”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması :
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun Gazze Şeridi’ni tamamen işgal etme planı ve bölgedeki insani felaketi derinleştirecek “korkunç senaryolar” tüm ayrıntılarıyla ortaya çıktı. Planın stratejik hedefleri, uluslararası tepkiler ve Gazze’de olası açlık, göç ve rehin krizi senaryolarını bu makalede okuyun.

Giriş

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun onayıyla Gazze Şeridi’nin tamamen işgalini öngören askeri plan, 21 ayı aşan çatışmayı yeni bir boyuta taşıma riski taşıyor. Hedef, Hamas’ı yıkmak ve hâlâ ellerinde tuttuğu yaklaşık 50 rehineyi serbest bırakmak olarak ifade edilirken, plan “korkunç senaryolar” başlığını hak edecek insani sonuçları da beraberinde getiriyor.

Planın Temel Maddeleri

  1. Tam Askeri İşgal:

    • Gazze’nin güney kıyısından kuzey sınırına kadar kalan tüm bölgelerin kontrol altına alınması

    • Askeri yönetim ve güvenlik bölgelerinin tesis edilmesi

  2. Hamas’ın Çökertilmesi:

    • Yeraltı tünellerinin tespiti ve imhası

    • Örgütün lider kadrosuna yönelik özel operasyonlar

  3. Rehinelerin Kurtarılması:

    • Rehinelerin bulunduğu tahmin edilen bölgelere öncelikli saldırılar

    • Uluslararası insani kurallar çerçevesinde müzakere baskısının artırılması

Korkunç Senaryolar

1. İnsanlık Krizi ve Kıtlık

Birleşmiş Milletler’in “Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması” (IPC) raporuna göre, Gazze’deki kıtlık riski en kötü senaryoda tam felaket boyutuna ulaşabilir. Tam işgal, yardım koridorlarının kapanmasına ve sivillerin gıda erişiminin tamamen kesilmesine yol açabili.

2. Kitlesel Göç ve Mülteci Akını

Gazze’den kaçan on binlerce sivilin Refah sınır kapısına ve Mısır’a yığılması, bölgesel mülteci krizini derinleştirecek; altyapı çökerken sağlık ve barınma hizmetleri yetersiz kalacak.

3. Rehinelerin Güvenliği

Askeri baskı altında Hamas’ın rehineleri hedef alarak intihar saldırılarına ya da pazarlık kozlarına başvurmasına zemin hazırlanabilir. Kritik sağlık koşullarındaki rehine sayısı, planın insanî maliyetini artırıyor

4. Uzun Vadeli İstikrarsızlık

Hamas’ın tamamen tasfiyesi, beklenenin aksine güç boşluğu ve yeni silahlı grupların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bölgedeki siyasi yapı çarpıcı bir şekilde değişirken, barış umudu tamamen sönme riskiyle karşı karşıya.

Uluslararası Tepkiler

  • ABD: Resmi olarak diplomatik çözüm çağrısı yaparken, özel temsilci aracılığıyla yeni bir barış inisiyatifi üzerinde çalışmayı sürdürüyor.

  • Birleşmiş Milletler ve AB: Sivil can kayıplarına ilişkin “ağır endişe” bildirdi ve işgalin insani hukuku ihlal edebileceği uyarısında bulundu.

  • Arap Ligi: Toplantı çağrısı yaparak, işgal planının bölgedeki ateşkes umutlarını bitireceğini vurguladı.

Sonuç

Netanyahu’nun Gazze planı, askeri ve siyasi hedefleri ne kadar net olursa olsun, ortaya koyduğu “korkunç senaryolar”la insanî krizi derinleştirme potansiyeline sahip. Uluslararası kamuoyu ve bölge aktörlerinin baskısı, planın uygulanması önünde belirleyici olacak.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar