Osmanlı Mirasına Darbe: Mesude Evliyazade’nin Yardımcısı Tarafından Gerçekleştirilen Milyonluk Soygun

Özet:
Osmanlı İmparatorluğu’nun son torunlarından Mesude Evliyazade’nin evinde yaşanan hırsızlık olayında, evin yatılı yardımcı tarafından miras kalan değerli mücevherlere el konuldu. Sultan Vahdettin’in kızı Ulviye Sultan’dan kalan paha biçilemez yüzük de dahil olmak üzere, toplam 13 milyon TL’ye varan zarara yol açan bu olay, hem maddi kayıp hem de tarihi mirasın zarar görmesi açısından kamuoyunda büyük yankı uyandırdı

Olayın Gelişimi ve Soygunun Detayları

Osmanlı hanedanının son temsilcilerinden olan Mesude Evliyazade, tarihsel mirasa sahip çıkma konusunda büyük bir sorumluluk taşırken, evinde yaşanan bu olay tüm dikkatleri üzerine çekti. Güvendiği bir ajans aracılığıyla yatılı yardımcı olarak aldığı kişi, kısa süre içerisinde evin güvenini suiistimal etti. İlk etapta, kaybolan kıyafetler, çantalar ve ayakkabıların varlığı, olayın boyutunu tam olarak ortaya koymuyordu. Ancak, detaylı bir inceleme sonucunda evde bulunan değerli mücevherlerin eksik olduğu fark edildi.

Özellikle, Sultan Vahdettin’in kızı Ulviye Sultan’dan miras kalan ve paha biçilemez değeri olan yüzüğün de çalınmış olması, olayın önemini ikiye katladı. Toplam zararın 13 milyon TL’ye ulaştığı bildirilen hırsızlık, evdeki diğer değerli eşyalarla birlikte aile mirasının zarar görmesine neden oldu.

Yasal Süreç ve Soruşturma

Hırsızlık olayının ardından İstanbul Emniyeti devreye girerek detaylı bir soruşturma başlattı. Yapılan çalışmalar neticesinde, evin yatılı yardımcısının hırsızlık eylemini gerçekleştirdiği belirlendi. Sorgulama sırasında zanlının, çalınan mücevherleri elden çıkararak sattığını itiraf etmesi üzerine, kısa sürede gözaltına alındı. Soruşturmanın ilerleyen safhalarında, çalınan eşyaların büyük bir bölümünün zaten satıldığı ve olayın maddi boyutunun büyüklüğü netlik kazandı. Zanlının tutuklanarak cezaevine gönderildiği bildiriliyor.

Tarihsel Mirasın Önemi ve Osmanlı Bağlamı

Mesude Evliyazade, Osmanlı İmparatorluğu’nun son torunlarından biri olarak, sadece maddi zenginliğe değil; aynı zamanda tarihi ve kültürel bir mirasa da sahiptir. Sultan Vahdettin ve onun aile mensuplarına ait eşyalar, yüzyılların tarihini ve kültürel zenginliğini temsil etmektedir. Bu bağlamda, miras kalan mücevherlerin soyguna uğraması, sadece aileye değil, toplumsal hafızaya da zarar veren üzücü bir olay olarak değerlendiriliyor.

Tarihsel mirasın korunması ve benzer olayların tekrarlanmaması için, güvenlik önlemlerinin artırılması ve ailelerin mirasa sahip çıkma konusunda daha dikkatli olmaları gerekliliği bir kez daha gündeme geldi.