Teknoloji
NASA ve ESA’dan Tarihi Paylaşım: 3I/ATLAS’ın En Net Görüntüleri Açıklandı
NASA ve ESA’dan Tarihi Paylaşım: 3I/ATLAS’ın En Net Görüntüleri Açıklandı
Tarih: 10 Aralık 2025 Okuma Süresi: 4 dakika
NASA ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Güneş Sistemi’mizin üçüncü yıldızlararası ziyaretçisi 3I/ATLAS kuyruklu yıldızının, Güneş’e yakın geçişinin ardından çekilmiş şimdiye kadarki en ayrıntılı ve net görüntülerini bilim dünyasıyla paylaştı. Gizemli ziyaretçi, 19 Aralık’ta Dünya’ya en yakın konumuna ulaşacak.
Gizemli Ziyaretçi Güneş’ten Geçtikten Sonra Canlandı
3I/ATLAS, 1 Temmuz 2025’te keşfedilmiş ve Güneş Sistemi’mize giriş yapan, 1I/’Oumuamua ve 2I/Borisov’dan sonraki üçüncü doğrulanmış yıldızlararası cisim olmuştu. Saatte yaklaşık 210 bin kilometre gibi olağanüstü bir hızla ilerleyen cisim, Ekim ayında önce Mars’ın yörüngesinin içinden, ardından da Güneş’e en yakın noktasından geçti.
Bu yakın geçiş, kuyruklu yıldızın iç yapısındaki buzların hızla buharlaşmasına yol açtı. Sonuç olarak 3I/ATLAS, belirgin biçimde parlaklaştı ve yoğun gaz ile toz püskürten aktif bir hale geldi. NASA yöneticileri, cismin kesinlikle doğal bir oluşum olduğunu ve herhangi bir yapay “tekno-imza” taşımadığını açıkladı.
Hubble ve Juice Uzay Araçlarından Kritik Gözlemler
NASA’nın Hubble Uzay Teleskobu, 30 Kasım’da kuyruklu yıldızın yeni bir görüntüsünü yakaladı. Bu görüntüde, kuyruklu yıldızın parlak çekirdeği (nükleus) ve onu saran, buharlaşan buz ve tozdan oluşan geniş “koma” bulutu açıkça seçilebiliyor. Ayrıca, Güneş’e bakan taraftan yükselen ince gaz jetleri de görüntüde dikkat çekiyor.
Diğer taraftan, ESA’nın Jüpiter’e yolculuk yapan Juice uzay aracı, 2 Kasım’da kuyruklu yıldıza sadece 66 milyon kilometre gibi nispeten yakın bir mesafeden bakma fırsatı buldu. Juice, cismin komasını ve iki farklı kuyruğunu (bir plazma ve bir de toz kuyruğu) görüntülemeyi başardı.
20’yi Aşkın Uzay Aracı Tek Bir Cisme Kilitlemişti
3I/ATLAS’ın Güneş’e en yakın geçişi sırasında Dünya, Güneş’in diğer tarafında yer alıyordu ve doğrudan gözlem yapamıyordu. NASA ve uluslararası ortakları bu zorluğu aşmak için benzeri görülmemiş bir seferberlik başlattı. Hubble ve James Webb Uzay Teleskobu’nun yanı sıra, Mars yörüngesindeki araçlar, Psyche, Lucy ve hatta Parker Güneş Sondası gibi Güneş Sistemi’nin farklı noktalarındaki yaklaşık 20’den fazla uzay görevi, adeta bir “paparazzi ordusu” gibi bu tek gizemli cisme odaklandı.
Gözlem Yapan Bazı Uzay Araçları:
· Hubble Uzay Teleskobu: Yüksek çözünürlüklü optik görüntüler
· James Webb Uzay Teleskobu (JWST): Kızılötesi dalga boyunda kimyasal bileşim analizi
· Mars Keşif Yörünge Aracı (MRO): 2 Ekim’de yaklaşık 30 milyon km uzaktan görüntüledi
· Juice (ESA): Yakın mesafeden plazma ve toz kuyruğu gözlemi
· SOHO (ESA/NASA): 15-26 Ekim’de Güneş yakınındaki geçişini kaydetti
Neden Görüntüler Hala “Bulanık” Görünüyor?
Kameraların karşısına geçen NASA yetkilileri, paylaşılan ham görüntülerin Hollywood filmlerindeki gibi ultra net olmamasını şu şekilde açıkladı: Bu görüntüler, milyarlarca kilometre öteden, belki de başka bir yıldız sisteminden kopup gelmiş bir cismin “gerçek” ve “ham” anlarını yansıtıyor.
Örneğin, Güneş’e en yakın anını görüntüleyen SOHO gözlemevinin kamerası, 1980’lerin sonunda geliştirilmişti ve 30 yıldır uzayda çalışıyor. Ayrıca, Mars yüzeyindeki bir gezgini net görebilen MRO kamerası bile, Dünya’dan yüz milyonlarca kilometre uzaktaki küçük ve hızlı bir kuyruklu yıldızı yüksek çözünürlükte çekmekte zorlanabiliyor. Bilim insanları için asıl değerli olan, bu piksellerin içindeki ışık spektrumunu analiz ederek cismin kimyasal yapısını çözmek.
Başka Bir Yıldız Sisteminin Kimyasal İmzası
JWST ve SPHEREx gibi kızılötesi gözlem araçlarından gelen ilk veriler, 3I/ATLAS’ın Güneş Sistemi’ndeki kuyruklu yıldızlardan farklı bir kimyasal parmak izi taşıdığını gösteriyor. Karbondioksit (CO2) bakımından zengin olan kuyruklu yıldızın çekirdeğinde su buzunun varlığı da doğrulandı. Bu bulgular, cismin kökeninin Güneş Sistemi dışında olduğu tezini güçlendiriyor.
Boyutuna ilişkin ilk tahminler, çapının 440 metre ile 5.6 kilometre arasında olabileceğini gösteriyor. Bu, onu şu ana kadar tespit edilen en büyük yıldızlararası cisim yapıyor.
Amatör Gözlemciler İçin Son Şans
3I/ATLAS, 29 Ekim’de Güneş’e en yakın geçişini tamamladı ve artık Güneş Sistemi’nden çıkış yolculuğuna başladı. 19 Aralık 2025’te Dünya’ya yaklaşık 270 milyon kilometre mesafede, en yakın konumuna ulaşacak. Bu, Dünya ile Güneş arasındaki mesafenin neredeyse iki katı kadar bir uzaklık, bu nedenle herhangi bir çarpışma riski bulunmuyor.
Kuzey Yarım Küre’deki amatör gökbilimciler, bu tarihe kadar sabah saatlerinde, en az 20-30 cm çaplı bir teleskopla kuyruklu yıldızı gözlemleyebilme şansına sahip. Bu, başka bir yıldız sisteminden gelen bu nadir misafiri görmek için son fırsatlar olacak.
Bilim dünyası ise, Juice uzay aracının henüz Dünya’ya iletmediği veriler de dahil olmak üzere, elde edilen tüm verileri analiz etmeye devam ediyor. 3I/ATLAS, Güneş Sistemi’mizden ayrılmadan önce, evrenin uzak bir köşesindeki bir yıldız sisteminin yapıtaşları hakkında paha biçilmez bilgiler sunmaya devam edecek.