Prenses Kate, İngiltere’de İngiliz Kraliyet Ailesi onuruna düzenlenen Royal Ascot At Yarışları’na bu yıl katılmama kararı aldı.

Galler Prensesi Kate Middleton bu yıl Royal Ascot At Yarışları’na katılmadı. Geçtiğimiz yıl kanser tedavisi gören Galler Prensesi’nin Royal Ascot‘a katılmaktan son anda vazgeçtiği öğrenildi. The Guardian’ın haberine göre, Prenses Kate’in eşi Prens William, Kral Charles ve Kraliçe Camilla ile yarışları izleyemediği için hayal kırıklığına uğradığı öğrenildi. Prenses, geçtiğimiz Ocak ayında kanseri yendiğini duyurmasından bu yana kamu görevlerine kademeli olarak geri dönüyor.

Son haftalarda birçok etkinlikte boy gösteren Prenses’in, kraliyet görevlerine tamamen dönmeden önce doğru dengeyi bulmaya çalıştığı belirtildi.

Royal Ascot yetkilileri, Prenses’in, eşi Prens William’ın yanında kraliyet alayında ikinci arabada olacağını duyurmuştu. Ancak kısa bir süre sonra, Kensington Sarayı Prenses’in yarışlara katılmayacağını doğruladı.

KANSERİ YENDİ

Hakkındaki spekülasyonlarla gündemden düşmeyen Galler Prensesi Kate Middleton, geçtiğimiz Ocak ayında kanseri yendiğini açıkladı. Prenses Kate, resmi sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Geçtiğimiz yıl boyunca bana çok iyi baktıkları için tüm sağlık çalışanlarına teşekkür etmek amacıyla hastaneyi ziyaret ettim. Her şeyin üstesinden gelirken William ve benimle birlikte sessizce yürüyen herkese en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Daha fazlasını isteyemezdik. Hasta olarak geçirdiğim süre boyunca gördüğümüz ilgi olağanüstüydü…. Şimdi iyileşmeye odaklanmaya devam ediyorum. Kanser teşhisi konulan herkesin bileceği gibi, yeni bir normale uyum sağlamak zaman alır. Ancak önümüzde yılı dört gözle bekliyorum. Beklenecek çok şey var. Desteğiniz için herkese teşekkür ederim.”

“HAYATIMIN EN ZOR YILI”   Öte yandan, Prens William, eşinin tedavi gördüğü dönemi hayatının “en zor yılı” olarak tanımladı. Prens William, Güney Afrika ziyaretinin sonunda hem eşine hem de babasına kanser teşhisi konulmasıyla ilgili konuştu. Prens “Korkunç dönemdi. Muhtemelen hayatımın en zor yılıydı. Bu yüzden, her şeyin üstesinden gelmeye ve her şeyi yolunda gitmesini sağlamaya çalışmak gerçekten zordu” ifadelerini kullandı.

Birkaç hafta önce iki çocuğunun annesi Pelin Akil ile yollarını ayırdıkları ortaya çıkan Anıl Altan, ayrılıkla ilgili sorulara yanıt verdi.

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Ani Ören Yeri’ndeki kazılarda çıkarılan ve farklı figürlerin üzerinde bulunduğu “sırlı seramikler” sergilenmeye başlandı.

Türkiye-Ermenistan sınırını oluşturan Arpaçay Nehri’nin iki derin dar boğazının ortasında yer alan, 884-1045 yılları arasında Bagratlılar, 1045-1064 yılları arasında Bizanslılar tarafından yönetilen Ani, 16 Ağustos 1064’te Sultan Alparslan tarafından fethedilerek yurt topraklarına katıldı.

Kurulduğu günden bu yana 23 medeniyete ev sahipliği yapan, aralarında her biri farklı bir güzellik ve tarihi değerdeki cami, kilise, katedral gibi dini yapıların yanı sıra paha biçilmez diğer tarihi yapıları ve kültürel hazineleri bünyesinde barındıran Ani, Kafkaslardan Anadolu’ya ilk giriş kapısı olma özelliğiyle ayrı bir önem arz ediyor. Birçok medeniyetin izlerini taşıyan ve kazı çalışmalarının devam ettiği Ani’de, birbirinden farklı eserler gün yüzüne çıkartılıyor. Kazı çalışmalarında bulunan “sırlı seramikler”, Kars Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde sergiye açıldı.

“SERGİ YIL BOYUNCA AÇIK OLACAK”

Bitkisel ve geometrik süslemelerin yer aldığı seramik parçalarından oluşan iki vitrinlik sergi, yıl boyunca sergilenecek. Kars Arkeoloji ve Etnografya Müze Müdür Vekili Hakim Aslan, Ani Ören Yeri’ndeki kazı çalışmalarında bulunan ve ilk defa sergiye çıkartılan sırlı seramiklerin ziyaretçilerin ilgisini çektiğini söyledi.

Aslan, müzedeki iki vitrinde sırlı seramik bölümü açtıklarını belirterek, “Bu seramikler arasında özellikle 900 ile 1000 yıl öncesine ait olan önemli Orta Çağ dönemi seramikleri bulunmaktadır. Bunların en güzel örnekleri ise Selçuklular dönemine ait olan ‘sırlı seramikler’dir. Yeşil ve mavi tonlarında kobalt mavisi tonlarında yapılmış olan ‘sırlı seramikler’ üzerinde, bitkisel ve geometrik süslemeler ile insan figürleri bulunmaktadır” dedi.

“SERAMİKTEKİ YAZININ İÇERİĞİNDE AŞK ŞİİRİ GEÇİYOR”

Selçuklular dönemine ait seramiklerde birçok figürün yer aldığını anlatan Aslan, “Selçuklular dönemine ait çok güzel örneklerinden olan saraylı aşıklar ikonografisine sahip olan seramikler de bu kapsamda sergilenmiş. Biz burada bir çini ve bir de seramik olmak üzere iki saraylı aşık eser sergilemiş bulunmaktayız. Seramiğin merkezde bir hayat ağacı, hayat ağacının iki etrafında ise insan figürü yer almakta ve çevresinde ise Farsça ile Arapça yazılar bulunmakta. Yazının içeriğinde ise aşk şiiri geçmektedir” diye konuştu.

Aslan, örneklerine çok rastlamadıkları mutfak malzemelerin, baharatlık olarak kullanılan küçük eserlerin de sergide bulunduğundan bahsederek, “Bunlar da yine sırlı olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle sergimizin açılışı tarihi itibarıyla yerli ve yabancı ziyaretçilerimizin de yoğunluklu olarak sergimizi ziyaret ettiklerini gördük. Bu da ziyaretçi potansiyelimizi ve sayısını arttırmaktadır” dedi.