Gündem
Madleen Yelkenlisinde Tutuklu Türk Aktivist Şuayb Ordu, 12 Haziran’da Serbest Bırakılacak!
Açıklaması
Uluslararası sularda alıkonulan Madleen yelkenlisindeki Türk aktivist Şuayb Ordu, İsrail’de geçici gözaltının ardından 12 Haziran 2025’te serbest bırakılarak ülkesi Türkiye’ye dönecek. Olayın hukuki boyutları, uluslararası tepki ve Ordu’nun aktüel durumu bu makalede detaylı şekilde ele alınıyor.
1. Olayın Özeti ve Zaman Çizelgesi
1 Haziran 2025’te İtalya’nın Sicilya Adası’ndan Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Madleen yelkenlisi, uluslararası sularda İsrail donanması tarafından durduruldu. Gemi, 9 Haziran sabahı İsrail güçleri tarafından Shayetet 13 özel birliklerinin katılımıyla Akdeniz’in uluslararası sularında durdurularak personeline müdahale edildi. Bu müdahale sonucunda gemide bulunan 12 aktivist, Ashdod Limanı’na çekilerek gözaltına alındı
— 9–10 Haziran 2025: Gemideki aktivistlerden Greta Thunberg, Baptiste André, Omar Faiad ve Sergio Toribio, sınır dışı edilmek üzere evrak imzalayıp İsrail’den ayrıldı .
— 10 Haziran 2025: Kalan sekiz aktivist, aralarında Türk vatandaş Şuayb Ordu’nun da bulunduğu grup, deportasyon kararına itiraz ederek tutuklu kalmayı tercih etti .
— 12 Haziran 2025: Türk aktivist Şuayb Ordu’nun, yargı sürecinin tamamlanmasının ardından serbest bırakılarak Türkiye’ye dönmesine karar verildi.
2. Şuayb Ordu Kimdir?
-
Adı Soyadı: Şuayb Ordu
-
Uyruk: Türkiye
-
Görev/Ünvan: İnsan hakları ve barış aktivisti
-
Madleen Çalışmaları:
-
Uluslararası Freedom Flotilla Koalisyonu kapsamında, Gazze’deki insani krize dikkat çekmek amacıyla düzenlenen deniz konvoylarında aktif rol aldı
-
Barış yanlısı eylemler ve hukuki zeminde kampanyalarla Gazze Ablukası’nın kaldırılmasını savunuyor.
-
3. Uluslararası ve Hukuki Boyut
3.1. İsrail’in Müdahalesi
İsrail Hükûmeti, Madleen yelkenlisinin Gazze’ye insani yardım amacıyla değil “medya şovu” amacıyla hareket ettiğini öne sürerek gemiye müdahale etti ve uluslararası kamuoyunda “insan hakları ihlali” suçlamalarıyla karşılaştı . Birleşmiş Milletler uzmanları, bu tür insani misyonların koruma altında olması gerektiğini vurgulamış, geminin uluslararası sularda durdurulmasının uluslararası hukuka aykırı olabileceğini belirtmişlerdir .
3.2. Türkiye’nin Tepkisi
Dışişleri Bakanlığı, müdahalenin “açık bir uluslararası hukuk ihlali” olduğunu belirterek İsrail’i kınadı ve tutuklu Türk vatandaşının derhal serbest bırakılmasını talep etti. Ankara, bu aşamada hem diplomatik kanalları hem de hukuki süreçleri işleterek Ordu’nun güvenliğine ilişkin konsolosluk desteği sağladı.
4. Serbest Bırakılma Süreci
-
Yasal İşlemler: Kalan sekiz aktivistin deportasyon kararına itiraz başvuruları, İsrail idari mahkemelerinde değerlendirildi.
-
Gözaltı Koşulları: Givon Cezaevi’nde tutulan aktivistler, avukatları ve konsolosluk temsilcileriyle görüştü.
-
Kararın Açıklanması: 11 Haziran akşamı yapılan duruşmada, Ordu’nun pasaportuna el konulmaksızın serbest bırakılmasına karar verildi.
-
Türkiye’ye Dönüş: 12 Haziran sabahı, Ashdod’dan kalkan Türk Hava Yolları özel seferiyle İstanbul’a dönecek.
5. Etkileri ve Değerlendirme
-
Medya ve Kamuoyu: Türkiye’de ve uluslararası alanda Ordu’nun serbest kalma haberi, insan hakları savunucuları arasında moral kaynağı oldu.
-
Siyasi Sonuçlar: Olay, İsrail’in ablukasının tartışılmasına ve Gazze’ye insani yardımların uluslararası hukuk çerçevesinde nasıl sağlanabileceğine dair yeni girişimlere zemin hazırladı.
-
Geleceğe Yönelik Adımlar: Freedom Flotilla Koalisyonu, benzer eylemlerin hukuki dayanaktan yoksun suistimallere maruz kalmaması için “deniz hukuku savunucuları” örgütü kurmayı ve BM nezdinde yeni koruma mekanizmaları talep etmeyi planlıyor.
Sonuç
Şuayb Ordu’nun 12 Haziran 2025 tarihinde serbest bırakılması, uluslararası sularda insani yardım eylemlerinin korunması gerekliliğini bir kez daha gündeme getirdi. Hem Türkiye’nin diplomatik girişimleri hem de aktivistlerin hukuki ısrarı, Barış Filosu misyonlarının güvenliğini artıracak yeni adımlar atılmasını sağlayabilir.