Ekonomi
İnşaat sektörü yeşil dönüşümü önceliklendirecek

Türkiye Müteahhitler Birliği, Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında yeşil dönüşümün acil ve öncelikli bir konu olduğunu bildirdi.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), 2025 yılının ilk “İnşaat Sektörü Analizi Raporu”nu yayımladı.
Raporda, sektörün ara eleman ve finansman sorunlarının devam ettiği belirtilerek, inşaat sektörünün en önemli gündem maddelerinden birinin, kamu müteahhitleri için şartsız tasfiye hakkı beklentisi olduğu vurgulandı. Deprem bölgesinin yeniden imarı ve kentsel dönüşüm projeleri ile artan talebin konut satış rakamlarına yansıdığı aktarılan raporda, “Türkiye’nin yıllık yeni konut ihtiyacı yaklaşık 800 bin ile 1 milyon arasında değişiklik gösterirken, bu rakamlara deprem sonrası yaklaşık 650 bin yeni konut eklenmiştir. Bununla birlikte yaklaşık 6-7 milyon konutun riskli olduğu ve yenilenmesi gerektiği belirtilmektedir.” ifadelerine yer verildi. “20 MİLYAR DOLARLIK HEDEF AŞILABİLİR” Raporda, Türk müteahhitlik sektörünün, zorluklara rağmen 2024’te küresel pazardaki gücünü koruyarak, yurt dışında 57 ülkede toplam 28,6 milyar dolar değerinde 316 proje üstlendiği bildirildi. Türk müteahhitlerinin, geçen yıl en çok iş üstlendiği ülkenin 5,8 milyar dolarla Suudi Arabistan olduğuna işaret edilen raporda, şu değerlendirmelerde bulunuldu: “Rusya-Ukrayna arasında devam eden savaşın seyri, Gazze ile ateşkes ilan eden İsrail’in Lübnan, İran ve Suriye ile olan ilişkisi, Suriye’de yaşanan gelişmeler inşaat sektörünü büyük ölçüde etkileyecektir. Bununla birlikte geleneksel pazarlarımızdan olan Suudi Arabistan ve Irak’ta hayata geçirilmesi planlanan ve firmalarımızca yakından takip edilen çok sayıdaki alt ve üstyapı projesi ile yıllık 20 milyar dolarlık hedefin 2025 yılında da aşılacağı öngörülmektedir.” “ADAPTASYON ÇALIŞMALARI SÜRECEK” İnşaat sektörünün üst üste 8 çeyrek kesintisiz büyüdüğüne dikkat çekilen raporda, yeşil dönüşümün öncelikli bir konu olması gerektiği vurgulandı. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamındaki karbon emisyonu düzenlemelerine değinilen raporda, şunlar kaydedildi: “Yeşil dönüşüm, acil ve öncelikli bir husus olarak ortaya çıkmaktadır. Aksi halde, Türk inşaat sanayi malzemelerinin AB ülkelerine ihracatı zora girecek, Türk müteahhitleri AB ülkelerinde proje üstlenseler dahi Türk ürünlerini kullanmaları mümkün olmayacaktır. İnşaat sektörü bu yeni döneme adapte olmak için çalışmalarına 2025 yılında da devam edecektir.”
Ekonomi
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: Programın ikinci evresindeyiz, ilerleme kayda değer

Şimşek, İstanbul’da düzenlenen TRT World Forum 2025 programında “Ekonominin Ön Safları: Ticaret Çatışmaları ve Yeni Küresel Rekabetler” başlıklı konuşma gerçekleştirdi.
Küresel belirsizliğin hiç bu kadar yoğun hissedilmediğini dile getiren Şimşek, buna rağmen küresel ekonomi dirençli kaldığı için piyasa algısının hala olumlu olduğunu söyledi.
Son yıllarda küresel ekonomideki büyüme oranlarının önceki dönemlere göre daha düşük olmasından bahseden Şimşek, küresel anlamda karşılarında çok sayıda zorluğun bulunduğunu, bunlardan başlıcalarının “küresel ticaretteki korumacılık”, “yüksek küresel borçluluk”, “yaşlanan nüfus”, “yapay zekanın muhtemel yıkıcı sonuçları”, “iklim değişikliğinin etkileri” ve “jeopolitik gerilimler” olduğunu anlattı.
Şimşek, küresel ticaretteki korumacılığın artık yeni normal haline geldiğini belirterek, zaman zaman Çin ile ABD arasında olduğu gibi geçici yumuşamalar yaşansa da uzun vadeli eğilimin değişecek gibi görünmediğini bildirdi.
Bundan 20 yıl önce Çin’in küresel imalattaki payının yüzde 9’un altında olduğunu, bugün söz konusu oranın yüzde 30’un üzerine çıktığını kaydeden Şimşek, “Aynı eğilim devam ederse bu pay yüzde 45’e bile çıkabilir. Kim pay kaybetti? Genel olarak Batı. ABD’nin küresel imalattaki payı yüzde 22’den yüzde 11’e geriledi. Avrupa Birliği yaklaşık 10 puan kaybetti. Japonya da öyle. İşte korumacılığın asıl nedeni bu.” diye konuştu.
“KORUMACILIK KALICI OLACAK GİBİ”
Bakan Şimşek, Çin’in son 20-25 yılda dünyanın çok daha fazla ülkesi için bir numaralı ticaret ortağı haline geldiğine dikkati çekerek, üretimin giderek Asya’ya, özellikle de Çin’e, kaydığını söyledi. Gelişmiş ülkelerde reel ücretler yerinde sayarken, gelişmekte olan ekonomilerde artışın sürdüğünü belirten Şimşek, bu dengesizliğin küreselleşmeye ve kurallı ticaret sistemine yönelik sosyal ve siyasi tepkinin başlıca kaynağına dönüştüğünü ifade etti.
Üretim kaybının yalnızca düşük katma değerli işlerin kaybı anlamına gelmediğini vurgulayan Şimşek, bu kaybın aynı zamanda ona bağlı hizmet sektörlerini de ortadan kaldırdığını belirtti. Bu nedenle korumacılığın artık kalıcı bir eğilim haline gelmiş göründüğünü dile getirdi.
“TÜRKİYE GÖRECE DAHA AZ KIRILGAN”
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye’nin bu süreçte görece daha az kırılgan olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çünkü ihracatımızın yüzde 62’si serbest ticaret anlaşmamız olan ülkelere gidiyor. Yüzde 80’den fazlası ise yakın coğrafyamıza, Orta Asya, Orta Doğu, Kuzey Afrika gibi dost ve komşu bölgelere gidiyor. Bu bizi kısmen koruyor. Hizmet ticareti henüz korumacılıktan etkilenmiş değil. Bu tabloyu fırsata çevirebiliriz. Körfez ülkeleri ile yeni serbest ticaret anlaşmaları yaparken, Birleşik Krallık ve AB ile mevcut anlaşmaların güncellenmesi için çalışıyoruz. Tedarik zinciri dayanıklılığını artıracak yatırımlar yapıyoruz.”
Şimşek, Irak’taki FAV Limanı’ndan Londra’ya kadar kara ve demir yolu ile Avrupa’nın her ülkesine Türkiye’den kesintisiz ulaşım sağlanabilecek Kalkınma Yolu Projesi’nin ülkeye sağlayacağı katkılardan bahsederek, Türkiye üzerinden Avrupa’ya ve Çin’e uzanan koridorlara ilişkin örnekler verdi.
“DÜŞÜK BORÇLULUĞUMUZ AVANTAJ”
Bakan Şimşek, Türkiye’nin hizmetler ihracatında çok güçlü olduğunu belirterek, bu yıl hizmet ticareti fazlasının 65 milyar dolar civarında olacağını, mal ticaretinde açık verilse de turizm, müteahhitlik, sağlık turizmi, eğitim ve yaratıcı endüstrilerde güçlü olduklarını söyledi.
Son 25 yılda küresel borcun GSYH’ye oranının dramatik şekilde artarak yüzde 324’e çıktığını dile getiren Şimşek, “Türkiye’de bu oran yüzde 89. Bu önemli bir avantaj ve altyapı, eğitim ve sağlık harcamalarına daha fazla alan açmamızı sağlıyor. Borç yükü yüksek ülkeler aynı şansa sahip değil. Biz bu alanı, yapısal reformlar, üretkenliği artıracak yatırımlar, yapay zeka ve yeşil dönüşüm için kullanıyoruz.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin yapay zeka, 5G, savunma sanayisi, yenilenebilir enerji gibi alanlarda yaptığı çalışmaları ve hayata geçirdiği yatırımları anlatan Şimşek, “Yenilenebilir enerji dönüşümünü hızlandırıyoruz. Güneş, rüzgar, jeotermal ekipman üretim potansiyelinde Türkiye ilk 10’da. Yeşil teknolojilerde önemli bir oyuncu olma potansiyelimiz yüksek.” ifadelerini kullandı.
“GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE KARŞILAŞTIRILDIĞINDA TÜRKİYE’NİN PERFORMANSI AÇIKÇA ÖNDE”
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, şu an uygulamakta oldukları dezenflasyon programına değinerek, “Amacımız fiyat istikrarını sağlamak, mali disiplini güçlendirmek ve cari açığı azaltmak. Bu alanda ciddi ilerleme var. Yapısal dönüşüm sürdürülebilirlik için kilit unsur. Programın ikinci evresindeyiz, ilerleme kayda değer. Enflasyonu yeniden tek haneye indirmeyi hedefliyoruz.” dedi.
İhracatta yüksek ve orta teknolojiye sahip ürünlerin payının arttığını dile getiren Şimşek, şunları kaydetti:
“Türkiye yeniden doğrudan yatırımlar için bölgesel merkez olma yolunda. Son 20–25 yılda doğrudan yatırımlar yaklaşık 20 kat arttı. Yeni kredi notu artışlarıyla yatırım yapılabilir seviyeye dönmeyi hedefliyoruz. Son 20 yılda ortalama reel büyüme yüzde 5,4 oldu. Bu, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan dönemindeki ekonomik performansı yansıtıyor. Gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırıldığında, özellikle Çin ve Hindistan hariç tutulduğunda, Türkiye’nin büyüme performansı açık biçimde önde.”
Ekonomi
Ekim ayı enflasyon beklentisi belli oldu: TÜİK ekim ayı enflasyonu ne zaman, saat kaçta açıklanacak?

EKİM AYI ENFLASYON BEKLENTİ ANKETİ SONUÇLANDI
AA Finans’ın Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 3 Kasım Pazartesi günü açıklanacak ekim ayı enflasyon verilerine ilişkin beklenti anketi, 28 ekonomistin katılımıyla sonuçlandı.
Ankete katılan ekonomistlerin ekimde aylık enflasyon beklentilerinin ortalaması yüzde 2,69 oldu. Ekonomistlerin ekim ayı için enflasyon beklentileri yüzde 2 ile yüzde 3 aralığında yer aldı.
Ekonomistlerin ekim ayı enflasyon beklentilerinin ortalamasına göre (yüzde 2,69) bir önceki ay yüzde 33,29 olan yıllık enflasyonun ekimde yüzde 33,05’e ineceği öngörülüyor.
Ekonomi
0 faizli kredi kampanyaları: Hangi banka, ne kadar 0 faizli kredi veriyor? 3 ay vadeli 90 bin TL kredi fırsatı

Özellikle 3 ay vadeli 90 bin TL’ye kadar 0 faizli kredi imkânı sunan bankalar, dijital başvurularla hızlı onay avantajı da sağlıyor.
Peki hangi banka 0 faizli kredi veriyor, kimler bu fırsatlardan yararlanabiliyor? İşte 2025’in güncel faizsiz kredi kampanyaları.
-
Gündem5 gün önceCumhuriyet’in 102. yılı Ankara’da yürüyüş ve konserlerle kutlanacak
-
Teknoloji1 hafta önceAB Komisyonu, Meta ve TikTok’u DSA Şeffaflık Yükümlülüklerini İhlal Etmekle Ön İncelemede Buldu
-
Teknoloji6 gün önceAMERİKAN “YARASA” UÇAĞI: San Diego’lu Shield AI, yeni yapay zekâlı savaş uçağı X-BAT’in “Çin’in ilk saldırısını alt edebileceğini” ve 2029’a kadar savaşa hazır olacağını açıkladı
-
Gündem1 hafta önceYüzyılın Konut Projesi’nin detayları belli oldu — FatihDoğanMedya
-
Sanat1 hafta önceÇırak bulamadı, kızına öğretiyor: UNESCO’lu usta sanatını yaşatmaya çalışıyor
-
Sanat1 hafta önceDeniz sahile sürüklüyor, o topluyor: Adeta bir sanat eserine dönüştürüyor
-
Magazin4 gün önceSoykırımı dünyaya gösteren fotoğrafçıya büyük ödül
-
Ekonomi1 hafta önceTelefon fiyatlarına indirim sürprizi — Bazı modellerde 1.000 TL’ye varan düşüş bekleniyor
